• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

n.d. / Kendi Şiirleri

n.d

Guru
Kayıtlı Üye
5 Haziran 2007
25
0
286
İstanbul





Sakın kimseye ''Seni seviyorum'' demeyin.......





Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!






Lütfen. Kullanmayın artık bu sözü. Başka bir şey deyin birbirinize onun yerine. Duygularınıza daha denk düşen bir şey... Benim aklıma gelmiyor ama siz bulursunuz. Ne de olsa sizin duygularınız...


''Seni seviyorum'' öyle ''Kendine iyi bak'' gibi bir söz değildir. Laf olsun diye söylenen...

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde hakkını vereceksiniz.

Bir kere onu gerçekten seviyor olmanız lazım. Yani öyle dokununca geçiverecek arzularla falan karıştırmayacaksınız.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, o biri en az tuttuğunuz takım kadar önemli olacak hayatınızda.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, bir saat eksik uyumayı göze alabileceksiniz onu daha çok görmek uğruna.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, elini tutmak da önemli olacak başka şeyler kadar.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, ''Sevgilimsin'' de demiş olduğunuzu bileceksiniz.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, onu özleyecek, düşünecek, merak edeceksiniz.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, onun gözü telefonda (evet, cep telefonu çıktığından beri kulak değil gözler telefonda) aramanızı beklediğini unutmayacaksınız.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, ona sürprizler yapmayı, ufak hediyeler almayı ihmal etmeyeceksiniz.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, ona şiirler okuyacak hatta kabiliyetiniz varsa, yazacaksınız da.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, şarkıdaki gibi, ellerinizde çiçeklerle kapısında bekleyeceksiniz.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, belki ömrünüzün sonuna kadar değil ama hiç olmazsa yarın, öbür gün de seveceğinizden emin olacaksınız.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, aynı zamanda ''Free takılalım'' da diyemeyeceğinizi bileceksiniz.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, o aşktan söz ederken siz ''Ben almayayım, alana da mani olmayayım'' demeyeceksiniz.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, ona sürprizler yapmayı, ufak hediyeler almayı ihmal etmeyeceksiniz.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, ona şiirler okuyacak hatta kabiliyetiniz varsa, yazacaksınız da.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, şarkıdaki gibi, ellerinizde çiçeklerle kapısında bekleyeceksiniz.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, belki ömrünüzün sonuna kadar değil ama hiç olmazsa yarın, öbür gün de seveceğinizden emin olacaksınız.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, aynı zamanda ''Free takılalım'' da diyemeyeceğinizi bileceksiniz.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, o aşktan söz ederken siz ''Ben almayayım, alana da mani olmayayım'' demeyeceksiniz.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, ona sürprizler yapmayı, ufak hediyeler almayı ihmal etmeyeceksiniz.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, ona şiirler okuyacak hatta kabiliyetiniz varsa, yazacaksınız da.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, şarkıdaki gibi, ellerinizde çiçeklerle kapısında bekleyeceksiniz.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, belki ömrünüzün sonuna kadar değil ama hiç olmazsa yarın, öbür gün de seveceğinizden emin olacaksınız.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, aynı zamanda ''Free takılalım'' da diyemeyeceğinizi bileceksiniz.

Birine ''Seni seviyorum'' dediğinizde, o aşktan söz ederken siz ''Ben almayayım, alana da mani olmayayım'' demeyeceksiniz.

Nasıl?

Çok mu zor?

Fazla mı zahmetli?

İnsanın birini sevip sevmediği tam da böyle belli oluyor arkadaşlar. Sevmeyince ''iş'' gibi geliyor bütün bu saydıklarım.

O zaman ''Seni seviyorum'' demeyeceksiniz. Bu kadar basit. Bir gün farkında olmadan bütün bunları yapıyor olduğunuzu görünceye kadar.

Şimdi ''Ne var bunda? Keşke herkes birbirine bolca 'Seni seviyorum' dese'' diye düşünenler olacaktır.

İyi. O zaman birbirini gerçekten sevenler yeni bir söz bulsunlar söyleyecek. ''Seni seviyorum'' orta malı olsun. Zaten oldu olacağı kadar



:1no2: :1no2:



 



Sus AŞK!!!





Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!




İçim acıyor... Geçer elbet, geçer de, anlamsız bir yer de, unuttuğumu
sandığım bir yer de , yeniden sızlar.
Ama varsın sızlasın, sızlamadı mı;
kocaman sevilmiyor ki… ”

Ne yapacağını bilememek ne kadar kötü bir durum. Beyaz bir ışık arıyorsun
bazen, görüyorsun...
Siyahın yoğunlu eritiyor ışığı yine kör oluyorsun...

Nerdesin sen şimdi kim bilir? Neler yapıyorsun? Özlüyor musun beni?
Biliyormusun ben geceleri hep seninle konuşuyorum uzun uzun.. Seni Seviyorum diye
haykırıyorum. Dünya umurumda değil. Takmıyorum, düşünmüyorum hiçbir şeyi...

Sadece seni, sadece seni düşünüyorum ve ağlıyorum!!! Sırf senin yanında
olamadığım için ağlıyorum...

Bırakıp gittiğin, tüm kapıları yüzüme kapadığın günden beri aylar geçti...
Aylar geçti ama içimdeki sevgin hiç bitmedi… Beni sevmediğini, önemsemediğini bilmeme rağmen büyüttüm sevgimi.
Ama bu gece Vazgeçiyorum Senden...
Ben seninle olmak, seni yaşamak istiyordum...
Ama izin vermedin...
Bilmiyorsun ki geç zamanlar vardır... Ne yapsan affedilmeyecek, ne yapsan boş...

İşte şuan, o an...


Korkma, seni artık sevmiyorum….





 

Ölüyorum...Sebebimsin...


Link Silinmiştir.


Şimdi sen gideceksin ve ben arkandan bakakalacağım. Dur diyemeyeceğim, sesim çıkmayacak. Susuşlarımda saklı kalacak duygularım ne kötü... Söz geçiremeyeceğim göz yaşlarıma akacak. Saklayacağım görmeyesin diye, beceremeyeceğim. "Ağlama" diyeceksin bana, seni dinlemeyeceğim. İçimde biriken ne varsa gözlerimden taşacak dışarı. Dokunmak isteyeceksin, başımı geri çekeceğim öfkeyle. Kızgınım gidişine çünkü, öfkem bir dağ gibi büyük. Ne varsa hayata dair alıp götürüyorsun benden farkında değilsin. Ya da farkındasın ama değilmiş gibi davranıyorsun. Sen kendi yolunu çiziyorsun şimdi ve doğru bildiğini yapıyorsun. Bense binlerce yanlışın ortasında tek başınayım. Oysa beklediğim sevgiliydin sen. Yorgun dünlerden damıtılmış, kimliksiz sevdalardan süzülmüş aşkımın tek sahibi. Sanki seni aramıştım yıllarca da , ararken aşk niyetine yabancı kollarda uyumuştum. Bu yüzden kimse kandırmadı beni, dindirmedi aşka susamışlığımı. Hep eksikti hep yarım. Ne yazık ki "Bu kez tamam" dediğimde de yarım kaldığımı görüyorum. Belki de sevmeyi beceremiyorum ben.

Öyle ya, deli sevdalar bana göre değil belki de. Dümdüz, heyecansız, içimdeki kuşlar kanat çırpmadan ve tutkuyu kanımda hissetmeden yaşamalıyım aşkı. Buna aşk denirse tabii.. Bu yarım kalmışlık duygusu yok olur mu o zaman? Peki sen biliyor musun bu acıya katlanmaların ilacını? Bu yürek sancısını ne dindirecek? Bu geceler nasıl geçecek? Söyle yar, içimi kor gibi yakan bu ateş nasıl sönecek?
Acelen var biliyorum. Gideceksin, yaşanmamış zamanları da beraberinde götüreceksin. Bunu hiç istemiyorum. Ne berbat bir duygu bu.. İstemediğim bir şeyi yaşıyorum ve buna engel olamıyorum. Benden bağımsız gelişiyor her şey. Çarpmanın etkisiz elemanı gibiyim. Ya da bir savaş filminin daha ilk karesinde atılan ilk kurşunla düşüp ölen ve bir daha da hiç görünmeyen figüran...
Haydi git, bu yol senin yolun. Dilediğince özgür at adımlarını. Kendin için iyi olanı yapıyorsun ya ne önemi var gerisinin. Yaşadığımız kısa günlerin anısına sığınır, atlatmaya çalışırım bu acıyı. Sensiz olmaktan daha kötü ne olabilir bu hayatta? Bir insanın başına en kötü şey gelmişse başka hiçbir şeyden korkmuyor.


Bir tek seni kaybetmekten korkuyordum. Oda geldi başıma..



 


Değişen Ben DeğiLim

Link Silinmiştir.


Değişen ben değilim
dönüşen savaş
yaşlanmakla ıslanmak aynı şey:

bir yağmurun gölgesinde ihtiyarlanmak

şimdi ölüm bile yetmiyor
acılarımızı tartmaya
dostlar
alıngan bir sahili pinekliyorlar
bir merhabayı bıçaklar gibi artık
selamlaşmalar

değişen ben değilim
dönüşen savaş

artık zaman bile yetmiyor
yaşadığımızı sanmaya

yine de ışıklar bu kenti
güzelmiş gibi gösteriyor
geceleri...

geceler...
yani
Ahmet Haşim in kafiyeleri...

seni aklıma düşüren
yerçekimi değil
yalancı yıldızlar
öyle uzaksın ki
üflesem soğuyacaksın
sarılsam okyanus

bir aşka yetecek kadar
ve anımsatacak kadar
sebepsiz bir ölümü,
acılarımız
ve kafiyelerimiz var...

işte hepsi bu kadar..





 
BeLki birgün özLersin..?



Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!


Belki bir gün özlersin !
Başka adamlarla/kadınlarla
Başka şehirlerde.
Yürürken

Belki birgün benim yaşattıklarımı özlersin..Gülüşümü Sesimi
Gözlerine bakmaya cesaret edemeyen hallerimi Seni gördüğüm anda yaptığım tüm saçmalıkları Sadece seni özleyen yüreğimi
Ve belki de özlediğin o an, benim bakmaya korktuğum gözlerine bir başkası sevgisini değdiriyordur Kimbilir ?

Okuduğun ilk roman
Sevdiğin ilk adam/kadın
Yasal acılarından
Hatta yalnızlıktan
Belki dolar gözlerin

Ben sende ilkleri sevmiştim..İlktin bendeki 'sen'...Sen sevmiş miydin benim kadar, yanımda aldığın nefesleri Soluduğum havayı, sen diye çekiyordum içime
Sonrası huzur Sonrası mutluluk
Seni; mutluluğunla, hüznünle sevmiştim ben Peki, ya sen ?

Başka adamlara/kadınlara
Başka şehirlerde
Belli etmezsin
Belki bir gün özlersin !

Hala ağlayabiliyor musun korkusuzca ? Gözyaşlarını ben gibi gösterebiliyor musun ona ?
Belki de saklıyorsun en kuytularını Korkuyorsun suskunluğuna sığındığın şehirlerden..Bilmiyorum..Belki de çok yalnızsın onca kalabalığın içinde..
Ve beni özlüyorsun, kendinden bile gizleyerek özlemini

Sil gözünün yalnızlıklarını
O an fısılda duvarlara adımı
Bin bıçak var sırtımda
Biniyle de adaşsın
Her biri hayran sana

O an sil yüreğinin gözyaşlarını..Haykır tüm gücünle yalnızlığa Bırak bulsun seni düşlerin
Beni düşünme..Boşver hançerlediğin haylaz yüreğimi Ben ve yine ben hayranım sana, tüm yaşattıklarınla Her acı da seni anımsıyor yorgun duygularımHerşeye rağmen özlüyorum, sende tutuklu günlerimi...

Belki,
Belki birgün yüreğin takılır gözlerime
Ne dersin ?


 
Yüreğimi Eze Eze Veda Ettim Sana...


Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!




Yüreğimi eze eze veda ettim sana...Dilimin ucunda gidişinin hüzünlü türküsü, göz
lerimdeyse bitmeyen, bitiremediğim, bitiremediğin aşkın yarım kalmış öyküsü...Derin bir çizikle kanayan çocuk yanım, bir yerlerde buz gibi donmuş kadın yanım ve geleceğe dair düşlerle geçmişin kaosunda boğulan kaderci bir yaşlı kadın...Hepsini harmanladım gidişinde, yüreğimi eze eze...

Veda etmedin bana...Biliyorum terketmiyordun sadece kendini alıp gidiyordun! Kendini; bir beden ve bir ruhu koyup bir gemiye açılıyordun engin denizlere...Sen sadece kendini götürdüğünü zannederken aşkımın sınırlarından, benim aşkımı, aşka olan inancımı, dünümü ve yarınımı da yüklenmiştin omuzlarına...Nasıl çırpındım anlatabilmek için sana. Ama kelimelerin yetersiz kaldığı, bildik herşeyin anlamsızlık çarkında kaybolduğu bir hava boşluğundaydık...Gözünün yaşını görmedim izin vermedin buna...Ama ağlayan, hıçkıran, “seni seviyorum” diye defalarca haykıran adamın çığlığı silinmedi kulaklarımdan...Kaçışın boştu gülen gözlü adam...İnsan herkesten hatta herşeyden kaçabilir.Ama kendinden? ? Kaçamadın kendinden tıpkı kaçamadığım gibi kendimden...

Hatırladıkça güleyim mi ağlayayayım mı bilemediğim mesajlarımı çerçeveleyip, hafızamın en ayaydınlık odalarına astım. Neler yazmıştım sana...Öfkemi kusmuştum bütün birikmişliğimle...Kudurmuştu öc alma duygum tüm deliliğimle...İstiyordum ki çektiğim acının tadı senin de dudaklarına bulaşsın...Haykırışlarım senin sesinde yankılanıp kulaklarımda dolaşsın...Benim bütün deliliğime inat bir olgunluk yapışmıştı sanki yakana...Kırmadım, kıramadım seni...Boyun eğmişliğin sessiz nidalarıyla süslüydü kelimelerin. Sen kaderin önüne katıp götürdüğü bir adamdın...Razıydın, biliyordun...Oysa ben çocuktum o veda gününde...Elinden en sevdiği, yerine başka hiçbir şeyi koyamadığı, kokusu ciğerlerine dolmayınca uyuyamadığı oyuncağı alınmış küçük bir kız çocuğuydum...Ninniler söyleyip uyutabileceğim bebeğim yoktu – ki o bebek belki aslındı hiç olmamıştı! -, gecenin kara kabuslarında avunabileceğim yumuşak bir temas eksilmişti yatağımdan – ki belki ellerim hiç dokunmamıştı böyle bir tene-...Ben yalnızlığın, en koyu en dipsiz yalnızlığın korkusuyla saldırırken silah yapıp kelimelerimi sana, sen, sen yürekli adam, sadece aşkını kalkan yaptın bu deli kadına...

Ilık sular süzülürken bedenimden gözümden süzülenlerle daha çok ıslandı tenim...Sendin gözlerimden akan...İçim katılmıştı ağlamaktan...Yitirmenin ve yitirilmenin ne olduğunu öğrenmiştim eş zamanlı...Suyun beni o her zaman rahatlatan dost sesi, teskin edici teması da yetmedi gecemin karanlığına bir ayışığı katmaya...Gitmiştin, kendini alıp yanına...

Güneşin altın tepsi silueti çok kez düştü denizin mavi dalgalarına gidişinden sonra...Yakamozlar kucakladı sahil boyunda denize değen ayaklarımı defalarca...Azalır mı diye bekledim yüreğimde gidişinin sızısı...Katmerlendi aşkım günden güne...Mayalandı sensizlik, sensiz gecelerde...Aşkının haykıran çığlıkları hiç eksilmedi hayatımdan...Bedeninin olmadığı günlerde kelimelerin yetişti beni ümide döndürmeye...”İçimdesin” diyen bir adamın sesi yankılandı hep başka seslerin içinde...Biliyorum aşkım içindeyim çünkü beni de götürdün yanında...Sensiz hudutlarda yaşayan bir kadın tanıyorum ama içi senle dopdolu...Ve bir adam tanıyorum kadının olmadığı bir mekana teslim olan...Ama yalnız değil adam. Kadını da götürdü yüreğinde...Aşkın adı, aşkın tadı hiç eksilmedi uzayan kısalan ama hep varolan günlerin ve gecelerin akıp giden ritminde...Tek bir ruh ikiye bölündü iki ayrı bedende...Sen ve ben...İçiçe, çözülmemecesine...


Seni Seviyorum, Senin beni sevdiğin gibi hem de...
Delirir ve delirtircesine...Seviyorum....



 
Canım acıyor..​


Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!


Her nefes alışımda
Ciğerlerime özlemini çekiyorum
Her sigara yakışımda
Hasretinin kor ateşinde bende yanıyorum
Anla artık;
Sensiz gecen her bir anda
Gözlerindeki ışıktan yoksun her karanlıkta
Yüreğim sızlıyor içten içe
Ve canım acıyor...

Duvarlar pembe düşlerime el koymuşsa
Yalnızlık son restini çekip kalbimi rehin almışsa
Sana koşan ayaklarıma kör zincirler vurulmuşsa
Anla işte;
Düşündükçe yokluğunu, andıkça ismini
Hasretine sarılıp hatırladıkça o masum gözlerini
Yüreğim ağlıyor içten içe
Ve canım acıyor...

Gece yarısı yokluğunun kâbuslarından korkuyla uyanıyorsam
Yetim kalmışçasına
Düşlerimin ortasında sadece sana ağlıyorsam
Anla işte;
Ağladıkça hasretine, gözyaşlarım süzüldükçe toprağa
Bir gün sensiz bitip bir sayfa daha ekliyorsam yalnızlığıma
Yüreğim sızlıyor içten içe
Ve canım acıyor...

Bastığım her kaldırımda senden bir şeyler ararken
Şehrin tam ortasında dizlerim artık yorgun düşüyorsa
Sensizliğin içinde ruhum yavaş yavaş kayboluyorsa
Anla artık;
Şehrin her ışığında hatırladıkça gözbebeklerini


Anımsadıkça son gidişini
Yüreğim sızlıyor içten içe
Ve canım acıyor...



 
dunyadaki Butun Mutluluklar Senin Olsun


Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!


Artik Seni Sevmiyorum
Artik Aglamiycam,firtinalara Yagmurlara
Musade Etmiycem Yuregimde Musade Etmiycem Gozyaslarima Paramparca Olan Yuregime Artik Senin Sevginin Tohumlarini Ekmiycem Kurutacagim Onlari Bida Acmasinlar Bidaha Yesermesinler Bir Daha Hic Cikmasinlar Diye
Ismini Silecegim Yazdigim Sevda Sokaklarindan Hasretini Ozlemini Yuklemiycem Yuregime Bombos Kalacak Hicte Kolay Olmayacak
Biliyorum Ama Yapacagim Kiracagim Icimdeki Zinzirleri Beni Sana Baglayan Tum Yollari Kesecegim Hasretinle Ozleminle Sevginle
Buyuttugum Narin Cicekleri Kokunden Kesip Atacagim
Bilmedigim Bilemedigim Ufuklara Yelken Acacagim
Belki Bir Daha Olmuycak Belki Birdaha Sana Demiycem Seni Ne Kadar Sevdigimi
O Iki Kelimeyi Ne Kadar Bildigim Kutsallik Ahdettigim O Iki Sihirli Kelimeyi Bida Anmiycam Sana Soylemiycem
Hayatta Hic Bir Seyi Ertelememeyi Ogretmeye Calistim Ogretemedim Olmadi Hayatinda Keskeler Olmasin Dedim Yapamadin Seni Ve Senle Olan Butun Yollarimi Kapatiyorum Kesiyorum Isyanlarim Bana Yeter Kalsinlar Benle Okuyanlar Anlasin Ne Kadar Seni Sevdigimi Bilsinler Adini Bile Koyamadigin Benim Sevgimi Sevgiye Inanmiyanlarin Yasadigi Bu Kahpe Dunyada Gun Gelsin Senin Yuregine Ekilsin Sevda Tohumlari Sevgiler Ozlemler Hasretler Belki Sevemeyen Yuregin Anlar Anlarda Aglar Belki Belki Beni Hatirlarsin Gunun Birinde Belki Beni Hep Hatirliycaksin Belki Diyceksin Elini Bile Tutamadigim Yuzunu Bile Goremedigim Beni Cok Seven O Insan Nerde Diyeceksin Belkide Belkide Bu Dunyadan Baska Dunyalarin Oldugunu Dusuneceksin Belki Gozlerinden Akan Her Damla Yasta Beni Goreceksin,belki Diyceksin Ben Ne Yapmisim Diye Ama Ben Olmuycam Hayatinda Oldugum Zaman Beni Kabul Etmedigini Kabul Edemedigini Yuregine Bir Turlu Yerlestiremedigini Sevgimi Yesertemedigini Hatirliycaksin Belkide Agliyacaksin Uzuleceksin Ama O Sevgi O Sevda O Ozlemleri Tasiyan Yurekte Olmuycaksin Artik Gozlerine Yasta Dolsa Her Akan Gozyasinda Benni Gormek Istemesen Bile Yagan Deli Yagmur Damlalarinda Yine Beni Goreceksin Her Esen Firtinada Yuzune Dusen Her Kar Tanesinde Her Yerde Beni Goreceksin Seninde Gun Gelecek Biri Yuregini Calacak Ozaman Beni Hatirliycaksin Ve Agliyacaksin.......

dunyadaki Butun Mutluluklar Senin Olsuna





 
{{Nefesimdin}}​


Link Silinmiştir.

Kokun sinmiş üzerime..
Evet, haLa iLk gün ki gibi hissediyorum..
Senden vazgeçmek için kurtuLmam Lazım ama kendi kokumu kaybederim diye korkuyorum..
İçim acıyoR Sevdiğim , gittikçe çoğaLan hasretin , Bana oLan nefretin acıtıyor.. AsLında tamda aLısmıstım..
Seni,sensiz yaşamaya,hayaLini kurmaya..
Ama artık SorunLuyum herşeye karsı..
OnLarı biLe yapmaya takatim yok..
YoruLdum..
Yordu beni yaLnızLıkLarım , YanLısLarım ...
OLmuyor be Sevdiğim...
Tek basıma yapamıyorum..
Sen gittikten sonra açtığın yaraLar haLa kanıyorken kaLdığım yerden Devam edemiyorum..
Hani boğazına bir düğüm takıLırda acısını hissedersin ya , Sende bütün kapıLarını kapatıp gittiğin günden beri hayatıma takıLıp kaLdın..
BiLirmisinki yüreğime sapLadığın hançer haLa yüreğimi kanatıyor , haLa canımdan can koparıyor..
Ama bu son Sevdiğim , Bu son perde..
Artık SenLi Hayatımın sahne sonu..
Eskiden aLdığım Nefestin , Seni her nefeste içime çekmiştim farketmeden..
Ama Korkma ben Artık Nefes Almaktan Vazgeçtim ,

Sen benim Nefretimsin...





 
sizce söz vermeli mi?​

Link Silinmiştir.

AŞK YEMİNİ

Bugün olduğu gibi yarın da, yarından sonra da, ondan sonraki günlerde de gözlerimdeki yerinin
değişmeyeceğine...
Seni bir ömür seveceğime...
Kelebeklerin renklerinin insanı büyülemesi gibi, yarınımda da
hep sevginle yaşayacağıma...(
Her bakışında okuduğun o gözleri her zaman yanımda göreceğine, en yakın dostun, en yakın sırdaşın, en yakın arkadaşın olacağıma... Sıkıntının sıkıntım; üzüntünün üzüntüm olacağına...
Her kızgın anını çiçeğe dönüştüreceğime...
Her üzgün anında tebessümün geri gelmesi için elimden geleni
yapacağıma... Asla ve asla soğuktan ve yanlızlıktan üşümeyeceğine...
Yanında olmadığım ve varlığıma ihtiyacın olduğu her anda bir rüzgar
olup seni saracağıma... Gözümün gözüne değdiği her an; sana yeniden aşık olup seni bir periye dönüştüreceğime... Yaşam boyu her sabah sana aşık olarak uyanacağıma Sen uyurken sana bakıp, Sen ve Ben için dualar edeceğime... Hasta olduğun zaman sana çorba yapacağıma... Seni asla üzmeyeceğime... Seni kızdırırsam. bunu bilmeden yapacağımdan hemen özür dileyeceğime... Beni tanıdığın gün, benden gördüğün neyse, ömrünce aynı beni göreceğine... Sevgimin asla değişmeyeceğine... Sevgimin asla azalmayacağına... Bilakis her gün büyüyen bir sevgiyi dönüp mutluluk ormanlarına seni taşıyacağıma...
Senin herşeyin önünde olduğun gerçeğinin asla değişmeyeceğine...
Seni asla ihmal etmeyeceğime...
Senin sadece 14 Şubat`ta değil, 365 tane Sevgililer Günü`nde 365 tane
ismin olacağına...
Sana yalan söylemeyeceğime...
Başkalarının yanındayken seni asla unutmayacağıma...
Elini usul usul, korka korka tuttuğum o ilk gündeki
aynı heyecanı hep yaşayacağıma...
Bir ömür senin elini bırakmayacağıma...
Bir ömür canım olarak kalacağına...
Tüm balonları senin için gökyüzüne salacağıma...
Tüm çiçeklerde seni göreceğime...
Okyanuslarda seni dalga yapacağıma...
Yıldızlara kement atacağıma...
Gökkuşağına salıncak kurup 7 renge senin rengini karıştıracağıma...
Her satırda seni yazacağıma...
Seni çizeceğime ve sana sesleneceğime...
Hiç bir şeyin, hiçbirzaman senin önüne geçemeyeceğine...
Her günün bir öncekinden daha güzel olacağına...
Her anın unutulmazlık zincirine bir yenisini ekleyeceğine... Sana her
zaman HAYATIM diyeceğime...

Seni sonzukluk kadar çok seveceğime...
Seni, ''SEN'' olduğun için seni seveceğime...
Seni ''Bir ömürden de öte'' seveceğime...
Seni Seviyorum diyeceğime...
SÖZ VERİRİRİM...




 



Sen’li hayatın ortasını bulamadım...​

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!



Seni düşünürken kor ateşlere salıyorum yüreğimi…
Yanıyor, yanıyorum…
Gözlerini çiziyorum, arkasına saklandığım cümlelerime…
Söndürüyorum ışıklarını yalnızlığın, rüzgarına kapılınca hayalinin…
Seni görebilmek adına gözlerimi yumuyorum geceye…
Dalıyorum bitmesini istemediğim derin uykulara..

Sen değil,
Sana yakıştırdığım sevgi(m), huzuru getiriyor dünyama…
Sevginin tonlarını iliştiriyor, ruhuma…

Açıyorum gözlerimi, gideceğini bilerek..
İzin veriyorum, bensizliğe hazır duygularına…
Beni hissetmiyorsa yüreğin,
Ne gerek var, içi boş varlığına…?
İşte şimdi uyandım…

Sen’li hayatın ortasını bulamadım ki..
Bir o yana, bir bu yana çekiştirirken sevgim(n)i,
Kırık dökük aynalara takıldı gözlerim..
Gizli kapılar arkasına tutundu umutlarım…

Sen bilmiyorsun..
Kendimden bile gizlediğim kuytuları var, gülen gözlerimin...
Hüzüne çalan renkleri var yüreğimin…
Senin göremediğin, yıkıntılarım,
Sende tutuklu korkularım var benim…

Birde,
Sebebine dahil olamadığın, mutlulukları var yüreğimin…

Görmesen de ‘sana’ kapalı kapılarım var benim…



 
Yalnızlığı, yalnızlığa anlattım gecelerimde...



Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!



’Yalnızlığını anlat bana… ‘’

Aldım elime kalemi, boş bir sayfa buldum sen’li yazılarımın arasında…
Yalnızlığı beklemeye koyuldum, beyaz düşlerime esir olan karanlık odamda…
Geldi, sensizliğin çarpıcı boşluğunda..
Nefesim daraldı, yuttum içimde her ne varsa…
Dört duvar dillendi sessizliğimden !

Sustu yakarışlar…
Taştı sessizlik içimden…
Kelimeleri karanlığa bıraktım hissedilebildiğince !
Ben konuştum, ‘o’ dinledi…
Ansızın, sustum… Sessizliğini dinledim..
Dinledikçe,
Sevdim sonu çığlık olan yalnızlığı..

Sarıldım kuytu gecelerde birtek o’na…!
Ne bir şikayet ne bir bıkkınlık..
Sevdim gecelerimde, adı yalnızlık olan, sessiz çağrını…
O’na rehin bıraktım ruhumun derinliklerini..

Yine yalnızlığa alabildiğine konuştuğum bir gecede,
Hayallerim düştü gözlerimden birer birer..
Yüreğimi gördüm karanlığın en ücra köşesinde..
Lime lime oldu gözlerimin önünde..
Tutamadım..
Yetişemedim yüreğime !

İşte o gece, yalnızlığa yakardım sayfalarca..
Ben konuştum..
Yine ‘O’ dinledi..

Öyle sessizdi ki..
İsyana meyilli sorularıma, cevap olamadı yalnızlığım..
O sustukça, ben haykırdım çaresizce..
Olmadı..
Sensizliğe çare olamadı…

Duvarlarım yıkıldı benliğimin üzerine..
Nefesim daraldı, bu kez acıyla…
Yutkundum, her kelimeyi yüreğime batırırcasına !
Sebebim oldu, her hecesi yüreğimi yakan kelime…

Yalnızlığı, yalnızlığa anlattım gecelerimde...

Pabucu dama atılmış hayallerime ağladım karanlığın yaralayıcı boşluğunda …




 
Sebebi Sensin....​

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!


Merhaba Sevdigim
Bugece Anlatmak Istediklerim Var Sana
Aslinda Bildigin Seyler Bunlarda.
Yalniz Soylemek Haykirmak Istiyorum
Altini Cizdigim ve Tirnak Icine Aldigim Cumleleri...
Bu zamana kadar beklediysem
Tercihimi susmaktan yana kullandiysam
Sebebi sensin..


Tadim tuzum kalmadi bu gunlerde
Hayatta bana dair kalan tek anlamda sendin aslında.
Cekip gitme istegi bu kadar buyumusken icimde
Yutuyorsam soylenmesi gerekenleri
Hala nefes alabiliyorsam
Yaşamak için direniyorsam
Sebebi sensin..


Dudagimda avare bir ıslık dolasıyorum bu kentin ıslak sokaklarında
Aklimda sen icimde sana duydugum hasretten baska birsey yok yanimda
Ha unutmadan birde resmin var cuzdanimda
Bakip bakıp agladıgım kucuk eski bir resim
Senden son kalanda bu bana..
Tum bunlara ragmen gulumsemek hala cazip geliyorsa
Esirgemiyorsam bu hayata bir tebessumu
Sebebi sensin..


Sana Dair Ne Varsa Hayatimda
Satir Satir Hece Hece Hepsi Aklımda.
Kalbimde kalan ufak tefek acılarıda sildim gecenlerde
Ara sıra sızlasada bu yurek
Seni sevmemek icin hayatının sonuna kadar direnecek..
Bu kadar cabuk cikarmak istiyorsam seni hayatimdan
Silmek istiyorsam gozlerimden hayalini
Sebebi Sensin..

Iste boyle sevdigim
Bizimkiside tipki digerleri gibi bir ask oyunu
Hep farkli oldugunu savunurdun ya
Goruyorsun sonu yine husran
Hic farkimiz kalmadi uc gunluk sevdalardan
Merak ediyordun neden boyle oldugumuzu
Ayrılıga bu kadar cabuk boyun bukdugumuzu
Cevabi basit aslinda
Hala bir neden ariyorsan bosa ugrasma
Cunku ne yasiyorsak suan
"Sebebi Sensin.."

Sensiz yaşarım sanma bu dunyada
Ölüme yaklaştıysam bu kadar
Sebebim Sensin..
Sayılı nefesimide bu siirle tüketirken
Hala seni düsünüyorsam
Son nefesimde soylenmesi gerekenin
“Seni seviyorum” oldugunu dusunuyorsam
Biliyorsun..
Sebebi Sensin..




 




KeNDIMI IHBaR eDıYoRuM




Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!



Bir dilin bütün sözcüklerini kullansam,
Seni tarif edemeyeceğimi biliyorum.
Ulaşılmaz oldun hep
Dokunmak,hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni
Kocaman bir yalnızlıktı payımıza düşen
Payıma düşen herşeyi erteledim
Ama erteleyemediğim birşey vardı sana benziyordum

Su olsan dokunduğumda bozulurdun
Bozulmayan birşeydin.
Gidilecek bir yer olsan sonu olurdu,
Sonu olmayan birşeydin.
Uykuda görülecek bir rüya olsan uyanırdım,
Beni rüyamdan uyandırmayan birşeydin.
Simsiyah saçlarım olsun istiyordum
Ama baktım değil...

Ogün seni gözlerinden,anafatmadan,üç ırmağın
Birleştiği yerinden öpeyim desem
Aklıma ırmaklar gelir...

Düşünki yılan dağından aşağı iniyoruz,
Ve dünyada sadece iki kişilik türkü kalmış
Onu söylüyoruz.
Öyle birşeysin sen
Seni düşündükçe yoruluyorum desem
Dünyanın en büyük yalanı olur
Yalanım yok....

Bugünden yarına ne kalır bilmem
Ama sen kalırsın,
Tıpkı yatağı değişmeyen bir ırmak gibi
Yaşadıklarımız azdı
Zamana sığmadık yaşamak isterken herşeyi..
Bugün şarkı söylüyorsam
Yarın şarkı değil,
Şarkı gibi seni yaşamak isterim..

Halkıma benziyordun
Bir yanın göç ,bir yanın toprak kokuyordu hep
Gezmediğm yerin kalmadı
Bazen yasaklandın bana bazen
Bir suç gibi boynunda taşıdım seni
Yedi telli sazınla bile anlatamadım
Sen bir uçurum gülüydün
Ellerimi her uzattığımda bin kırıkla geri döndüm
Yasaların bile tanımlayamadığı birşeydin.
Haritalara sığmazdın
Her ülkede bir başka gülüyordun
Uzundun,inceydin,dokunduğumda,
Nereli olduğumu seninle hatırlardım
Bana hep kendimi hatırlatan birşeysin sen

Uzaksın,yakınsın,özlenensin ama bugün değil
Yarın gibi birşeysin sen
Bugün herşeyi değiştirmek için çabalarken
Sen değişmeyen olarak duruyorsun karşımda
Kabül ediyorum
Dünyaya bu kalsın ama sen bilme
Dünyada kaç iklim,kaç zulüm,kaç ölüm var
Bir seni bunların karşısına koymak nasıldır bilemezsin
Bilme....

Bugün her ölümle biraz ölürken,
Seni düşündükçe hayata dönüyorum yeniden
Gecenin eb karanlık yerindeyim
Bir sigara ateşinin aydınlattığı kadar ışık bile olsan
Yinede istiyorum seni
Sadece benim seni anladığım
Kimsenin unutmamak için defterde not düşmediği
Ama hayatımda hep bir dipnot olarak kalan
Kendi yasaklarım gibi unutmuyorum seni.
Dağları delmiyorum
İnmek istiyorum oralardan
Hepiniz gibi aynada saçlarımı taramak
Günaydın der gibi sokağa fırlamak
Ve şarkı söylemek istiyorum.

Adına aşk diyorlar,gelecek diyorlar
Bana yetmiyor.
Her şarkımda sana bir adım daha
Yaklaşmak istiyorum.
Bir başka dilden seviyorum seni
Kırmızıdan daha uzundur
Gelincikler gibi bir mevsim değil
Dört iklim köşe buçak.
Kim ne derse desin
Geri dönecek yerim yok
Bir kentin ortasında
Çığlık çığlığa bağırarak tek başıma kalsamda
Yinede seviyorum seni
Bu bir suç duygusudur
Kendimi ihbar ediyorum.....



 



Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var



Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!



Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kusa, bir çocuğa
Yasamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir tas gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yasamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatin sonsuz taze kani

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

ATAOL BEHRAMOGLU




 



KeşKeLeri çıkardım hayatımdan...



Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!



Keşkeleri çıkardım hayatımdan
eyvallahlar bana göre değil artık
bana göre değil pişmanlıklar
keşkeleri çıkardım hayatımdan.
ben seni unuturum sevdiğim
ela gözlerini bir bardak rakıya gömerim
anıları içime
yıllar önce bir temmuz gecesinde
zamansız bir yağmur altında başlayan
o zamansız aşkımızı unuturum
ben seni unuturum sevdiğim
zaten hayat bir yalan.
gece ağır ağır sırtını vermekte sabaha
üzerimde eskiden kalma bir sevdanın yorgunluğu
yüreğimin kara kaplı defterinde
sararmış sayfaların arasında
bir adamın yıllar arkasında kalmış
suskunluğu var
ve küskünlüğü hayata
o ki kapanmış bir kapı umutlarıma
çaresizliğe bir geçit
durma hadi gözlerimden de çekip git
çek git gecelerimden
bir daha girme düşlerime
kanıma girme artık
yeter git.
kimseler bilmez geceden başka yine yalnızım
sokaklar dolusu insan içinde
bir ben bir ben yalnızım.
gece ağır ağır sırtını vermekte sabaha
ne fırtınalar kopar yine içimde
bu sevda yakar yüreğimi
yıkar derinden
susar içimdeki ağıtlar
geceler inadına susar
ben susarım.
an gelir
zamanlar dolusu ağlarım
ağlarım çocuk gibi
ihanet karası gecelerde
kıvrandırır bir sancı
kahpe bir kurşun gibi
arkadan vurur yalnızlık
sabahlara kadar ağlarım
ağlarım ölesiye.
neden içi karanlıktı bu kadar gecelerin
neden geceler umut taşımaz sabaha
ve neden ağlatır beni bu uzun yolculuklar
yeter artık yeter
buraya kadar
keşkeleri çıkardım hayatımdan
eyvallahlar bana göre değil
bana göre değil yerli yersiz ağlamak
madem ki bir kez yaşanıyor bu hayat
kılıcımı çektim kınından
kuşandım cesareti
ve bitirdim esareti
gömdüm denizlere.
keşkeleri çıkardım hayatımdan
eyvallahlar bana göre değil artık
anladım ki insan her an sevebilir
mevsimsiz açan bir çiçek gibi
dirilir yeniden
keşkeleri çıkardım hayatımdan.
geleceksen bugün gel
yarın çok geç olabilir.





 





Düşün..


Ola ki yürürüm bir başka aşka... unutma ki tek aşk olduğum sensin... aşık olduğum değil.




Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!




içinde senin geçmediğin tüm sözleri saçlarıma gizledim...
ellerimi sürgüne yolladım...sen yoksan varlığımdan utanırım!
al bendeki suçları,yargıla...darağacına sür umutlarımı....
yorulmak nedir öğret yollarıma ve öğret yüreğine sebepsiz dönmeyi....
yakma saçlarını şimdi!!!!gelemem yanına...
yeşerteceğim hayatlar var....
bekleme beni......ister çığlık ol,ister susku...ben gideyim sen sancılar tut
ben gideyim,sen gel!!! çağırma beni kumrular can çekişir...
ah kendine kalmış gün kokan kuğum....
kalmadım sana da bana da...
kal deme bana...eksikliğim kapanacak gibi değil!!!
derdim çarelere küskün bu bahar da!!!!.






 




Şimdi "Ömrümü Yakarak" Gidiyorum




Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!





Hep son cümlelerde kavuştum sana..
Dinlemeliydim,gözlerimi ayırmadan gözlerinden..
Senden sonra çok okudum yazdıklarını..
Anlamasına anladım da, artık çok geç(ti)..

Hep geç kalınmış zamanlarda buldum kendimi..
Ne vakit yere bir kibrit atsam, neden sebepsiz yaktığımı düşündüm..
Oysa son pişmanlık kimseye fayda vermedi..

Şimdi ömrümü yakarak gidiyorum..
Geriye baktığında göremeyecek kimse beni..
Tutulmamış, hatta hiç vaad edilmemiş sözler gibi unutulup gidieceğim..

Bir zaman aralığında ve zamansız ilerliyor saatler..
Artık bana boş yaşama dair tüm hevesler..
Savaşımı kaybettim ben çoktan..
Savaştım ve bitti!
Öykünün başı, sonu ve hepsi bu..

Gidiyorum aslında, her nekadar aldırmasanızda..
Kendimden bilerek ölümümü..
Bir cinayet diyebilirsiniz buna..
Masum bir ruhu katlettim ben..
Ellerimde günahlar..
Kalbimde haram bir ölüm dokusu..
Silinmeliyim akıllarda ki tüm zaman diliminden..

Söylenecek ne kadar sözüm varsa yuttum..
Paylaşılacak ne kadar acı varsa, içime gömdüm..
Ve aşk adına attığım tüm adımlarımı geriye saydım..

Şimdi bir metre kefenden ibaret ihtiyacım..
Toprak beni alır koynuna..
Utanırım cesedimden..
Varsın kayıp bilsinler..
Zaten çoktan kaybedildim ben..


"Kimseyi bir zerre üzecek kadar mutlu olmadım ben.."

...

Ne olur dön, ne olur!
İhtiyacım var sana..

...
Sahipsiz bırakılmış muhabbet kuşları gibiyim sokaklarda,üşüyorum.. Bu özgürlüğe alışkın da değilim..
Pencerenin arkasından hep hoş gelirdi ya..
Öğrenmek istediğim bu değildi..
Ben sadece uzaktan bakıp, hayal kurmayı sevdim..

Ayak bileklerimden çekiyor bir cesed..
Yürüyemiyorum, her adımda devriliyorum..
Biri kurtarsın beni bu ölümden..
Paçalarıma yapışan bu telaş bana ait değil..
Bu kokuyu sevmedim hiç ben..
Güzel günlerim yok mu?
Ya da güzel günlerde ben yok muyum?

Yaşamalıyım..

Uzatın ellerinizi..

Nerdeyim ben?

Bu kader kimin?






 






En acıtanı ne biliyor musun ?..



Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!





... hani o gidişlerin var ya... sessizce... suskun ...

... kırılan sen olduğun halde... kendisiymis gibi... hani o arkasına dahi bakmadan gidişleri...
hani senin "o an" "oracıkta" "ancak" arkasından baka kaldığın... anın durması için yalvardığın, tutup ucundan geri çevirmeye çalıştığı an varya, hani yapabilsen o merdiveni, hani yapabilsen o kapıyı, hani yapabilsen o sokağı tutup ucundan geri çevirmeye canını bile verebileceğin o an...



...o işte...en acıtanı o...



...hani o tıpkı elinden düşen en sevdiğin, en güzel "şeyin gibi"... hani o tıpkı tutamadığı gibi... hani o tıpkı tüm gidenlerde yaşadığı gibi... hani o bir ince sızı varya içe içe akan... hah işte...tam öyle incecik... yırtarak kayan... düşen kanatan... acıtan.. tutamadığın... parçalanan... tuzla buz olan... zamana savrulan... zamanda akıp giden... hani o zamanla catistigin ama zaman içinde yok olmayan herkesin inandığı o kocaman ... "zaman her şeyin ilacıdır" yalanı ... bunun bir yalan olduğunu tekrardan hatırladığın an... ve kendini kandırmaya başladığın an ... istemeye istemeye inanmaya başladığın an...



o işte...en acıtanı o...



...ama senin orda oldugunu hep bildiğin ...
...ama senin hep hissettiğin...
...ama bir dahası olmayan...
...ama zaten hiç senin olmayan...
...ama senin hep bildiğin...
...ama senin hep hissettiğin...
...ama bir daha sana geri gelmeyecek olan...
...ama buna rağmen
...gelmeyeceğini bile bile senin beklediğin...

...o işte...en acıtanı o...

... sonra o kocaman kocaman, akıp gitmek bilmeyen zaman...
... o durduramadığın an' ın karmaşası tezatlığı...
...kördüğüm oluşu...
... o "acabalarla" , "keşkelerle" dolu soruların ...
... içindeki kısır döngülerin...
... ve o an ...
... hiç bir şey yapamamanın çaresizliği...


... o işte...en acıtanı o...


...belki de sadece çaresizliğin...

...çaresizliğim...lütfen beni artık acıtma...!






 
Back