Iki gundur uyumadim. Zombi gibiydim geldim uyudum da kendime geldim biraz. Gelelim anlatmaya; sandigim kadar iyi gecmedi hatta baya kotuydu diyebilirim ama yine de gittigime pisman degilim.
Fransa cok yagisliydi Londradan daha fazla malesef. Eiffel tower a gittik. 9 sene once de gitmistim ama iceri girmemistim. Neyse gittigimiz andan beri yagmur durmadi. Mont altina capri giyip yazlik ayakkabi giydim. Ben yazlik ayakkabiyla sirada beklerken ayaklarima soguktan kramp bile girmedi. Arkadasim bu kadar israr etmeseydi o kuyrukta asla o gun beklemezdim.
Neyse beklenen an geldi ve iceri girdik. Ikinci kata ciktik, ucuncu kat kapaliydi zaten. Ordan ben asagi ineriz saniyordum ama inmedik mi. Cikarttilar disari baska bir kuyruk. Bende yukseklik korkusu var. Uykusuz oldugum icin daha mi artti bilemiyorum ama gercekten duracak gibi degildim. Benim salak arkadasim resmimi cek, resmimi cek dedi. Ulan ben ne durumdayim sen ne durumdasin. Soyledim hakli sebeplerden dolayi yukseklik korkum var diye ama o gitti o resim cekmeye , cektirmeye. Bende kuyruga girmeye calisiyorum ama kuyrugun sonuna gitmem lazim, gidemedim cunku kuyrugun sonu baya bir bas tarafta gitsem cok kotu hissediyorum zaten bakamiyorum asagi. Rica mica insanlar bana kizdigi halde arada bekleyerek kuyruga aradan girdim.
Ben siranin basina gelmisim asagi incicem tam o sirada benim salak arkadasim geldi . Lucky asagi mi gidiyorsun bende asagi inicem diyor. Benim yanima gelecek yani. Orali olmadim beklesin dedim. Ben asagi indim. Hala yagmur devam ediyor. Duracak yer yok, her yer acik. Sonra karsida bir yerden sicak cikolata aldim. Mesaj atmaya calistim burdayim diye. Yok gitmedi mesajim. Baktim karsida bekliyor. Bende gectim karsiya, o da cikolata alti biraz oturduk sonra yine hadi muzeye suraya buraya. Leyyn gidecek durum mu var.
Neyse bir otobus aldik gittik merkezi bir yere. Hanimefendiye tuvalet ariyoruz. Hemde yiyecek bir seyler yiyecegimiz uygun bir yerde olsun diyoruz. En sonunda pizza hut a girdik. Tuvaletleri zaten kadinli erkekliydi hosuma gitmedi. Benim arkadas girdi cikmadi en az 40 dk. abartmiyorum. Ben boguldum orda ciktim disari. Sonra benimde gidebilecegim bir yere gitmeye basladik. Bir yere baktim tuvalet asiri kucuk girilecek bir yer gibi degil. Bir alisveris merkezi vardi. Yarim yamalak tarif ettiler ben uc kat indim asagi. Bu kiz yukarida beni bekliyor yanima gelmeye tenezzul etmedi. Ben gittim asagi yok kapali. Sonra cik arkadasi ara bulmaya calis sanki cocuk birakiyorum benimle gelse birde onu aramiycam.
Orda dedim ben ayriliyorum gidicem gara bekliycem. Orda ayrildik. Tabi gitmedim gara tek basina dolastim. Oyle gitmek istedigim belirli bir yer yoktu surekli yagan yagmurdan ve uykusuzluktan cokta umrumda degildi. Wee yerine see demeyi birakmadim. Yarim fransizca , yarim ispanyolca , ingilizce ortaya karisik yaptim. :) Muzik akademisini bile gordum artik ne isime yarayacaksa. Giymek icin bir kazak , corap aldim, iki sac boyasi birde bir kac kucuk hediye aldim.
Sonra hanimefendi den text geldi. Ben gar dayim sen nerdesin diye. Bende kalktim gittim. Benim orda olmadigimi gorunce cikmis yine.
Bende bir-iki saat orda uyudum sonra geldi. Hamburger yedim , aciydi begenmedim ama o bir sey yememis cimri zaten. :)
Uzun lafin kisasi yine gidicem ama kesinlikle bu arkadasla degil. Onu arayacagimdan bile emin degilim artik :) ve Londra'yi sevdigimin farkina vardim. [FONT="][/FONT]Londra bu sana.
Zaten çok da güzel kızlar var onlar dururken benim yalnız olmam çok da anormal değil. 
sana iyi dinlenmeler, benim keyfim pek yok yine, biraz bakınayım da yatayım 