işin aslı şöyle :
"1934 yılı başlarında, radyodaki türk müziği yayınlarına eleştiriler yoğunlaşmaya başladı. bu tartışmalara son noktayı atatürk koydu. 1934 kasım’ında büyük millet meclisi’nin açılış konuşmasında o yıllarda dinletilen müziğin yüz ağartacak değerde olmaktan uzak olduğunu ifade ederek, “ince duyguları, düşünceleri anlatan yüksek deyişleri toplamak ve onları son musiki kurallarına göre işlemek” gerektiğini söyledi. gazi’nin bu konuşmasının hemen ertesinde içişleri bakanlığı, istanbul ve ankara radyolarında türk müziği yerine yalnızca “garp tekniğiyle bestelenmiş” parçaların çalınacağını açıkladı.
ilk radyocularımızdan ve aslen çankırı'lı olan rûşen ferid kam’ın prof. kocabaşoğlu’na aktardığı bilgiye göre, yasağı bitiren atatürk oldu. köşkte tamburacı osman pehlivan’dan rumeli türküleri dinleyen atatürk, bu türküleri radyodan halka da dinletip dinletmediğini sordu. osman pehlivan’ın “gazi hazretleri, siz radyoda türk müziği yayınlanmasını yasakladınız, buna imkân bulamıyoruz.” şeklindeki cevabı karşısında atatürk “bunu da yanlış anladılar.” dedi ve derhal radyoya gitmesini ve bu türküleri radyodan da yayınlamasını emretti"