Mutlaka Görülmesi Gereken Ege Köyleri

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
35.047
30.486
61
Adatepe-en-guzel-ege-koyleri-770x770.jpeg

Adatepe - en guzel ege koyleri
"Pılımızı pırtımızı toplayıp Ege'ye yerleşiyoruz" rüzgarına kapıldıysanız "En Güzel Ege Köyleri" yazımızdan kendinize bir köy seçebilirsiniz belki de. Haydi başlayalım!

Ege’nin tatlı, şirin köyleri denildiğinde ne geliyor aklınıza? Hepimizin emeklilik hayali? Sadece kafa dinlemek için gidilecek yerler? Peki hem kitesurften dalışa kadar bir sürü aktiviteyi deneyebileceğiniz hem de bozulmamış köy dokusu içinde organik pazardan alışveriş yapabileceğiniz köyler olduğunu söylesem?

Gelin alışıldık tatil rotalarımızdan biraz uzaklaşıp yönümüzü daha az bilindik topraklara çevirelim. Size bu yazımda herhangi bir tatil planınızın içine ekleyebileceğiniz en güzel Ege köylerini anlatmaya çalışacağım.

1. Şirince
sirince-ege-koyleri.jpeg

En Güzel Ege Köyleri – Şirince
Çoğumuzun en iyi bildiği, görmese bile mutlaka duymuş olabileceği Ege köylerinden Şirince’den başlamak istiyorum.

Hatırlarsanız Maya takvimine göre 2012’de beklenen kıyamet senaryosunda felaket Şirince’ye uğramıyordu. Sırf bu yüzden o sene bölgede turizm tavan yaptı, minicik köyde boş ev kalmadı, bir sürü milletten insan elinde ev yapımı şarapla kıyamet bekledi. Şirince ismi böyle duyulup yayılsa da aslında çok eskiden beri ev şarapları, minik köy evleriyle çok turist çeken bir yerdi.

Nasıl gidelim?

Şirince İzmir’in Selçuk ilçesine bağlı, İzmir’e yaklaşık 90 km uzaklıkta. Selçuk’tan arabasız gelecekler için, akşam saatlerine kadar yaklaşık yarım saatte bir minibüsler var. İzmir-Selçuk arasında ise gün boyu otobüs bulmak mümkün.

Ne yapalım?

Şirince’ye gelince yapılacaklar listesinin en başında şarap tadımı var. Köy halkı, karaduttan kavuna, çilekten muza bir sürü meyvenin şarabını yapıyor. Ancak bir süredir ev yapımı şaraplarla ilgili bazı yeni yasal düzenlemeler sebebiyle bu şaraplara ulaşmak pek mümkün olmuyor. Yine de iyi bir araştırma sonucu belki halen üretim yapan şarapevi bulabilirsiniz.

Diğer lezzet kaynağı ise elbette bu bölgenin vazgeçilmezi zeytinyağı. Pazarda bulabileceğiniz bir sürü değişik Ege otunun yanına zeytinyağı da ekleyin ki eve dönüşte de lezzet devam etsin. Hazır pazar demişken, aslında Şirince sokaklarının tamamı pazaryerini aratmayacak çeşitlilikte el yapımı objeler, değişik kuru otlar, baharatlar, ev yapımı reçeller satan tezgahlarla dolu. Hatıra toplamak için ideal.

Hazır gelmişken kalmasanız bile bölgeye dokusunu kazandıran önemli yerlerden biri olan Nişanyan Oteli, köyün bir parçası olan konaklama evlerini ve bahçesini mutlaka görün.

Tabi ki Ali Nesin’in kurduğu Matematik Köyü’nü de unutmamak lazım. Dev bir zeytinliğin ortasındaki bu güzel köy ruhunuza da iyi gelecek.

Nerede kalalım?
Taş Konak ve Nişanyan Evleri bölgenin en çok tercih edilen konaklama noktaları. Ama turistik konumundan dolayı birçok pansiyon ve otel bulmanız mümkün.

Çevrede neler var?

Şirince içinde Aziz John Baptist Kilisesi mutlaka görülmeli. Hazır buralara gelmişken de Efes Antik Kenti, Artemis Tapınağı ve Meryem Ana evi yakınlarda görebileceğiniz güzelliklerden birkaçı.

Ayrıca Selçuk’ta bulunan Efes Havalimanı’nda Skydive yaparak Efes Antik şehrini gökyüzünde uçarak izleyebilirsiniz. Detaylı bilgi için sizi buraya alalım.



2. Çamlıbel
camlibel-koyu.jpg

En güzel Ege Köyleri – Çamlıbel
Çamlıbel Köyü hem sırtını dayadığı Kaz Dağları hem de halen oldukça yeşil kalabilmesi sayesinde Ege’nin en nefes aldıran en güzel köylerinden biri.

Nasıl gidelim?

Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı köy, Edremit’e yaklaşık 9km uzaklıkta. Yolun Akçay-Altınoluk arasındaki kısmında yer alıyor.

Ne yapalım?

Yörenin etrafı çok güzel zeytinliklerle çevrili. Bu yüzden de bir sürü Ege köyünde olduğu gibi burada da zeytinyağı almadan geçmeyin. Köylülerin tezgahlarından ev yapımı birçok ürün alabilirsiniz. Minik ara sokaklarında gezip eski ahşap evleri fotoğraflamadan, köyün baktığı muhteşem manzaraya karşı oturup temiz hava almadan da dönmeyin.

Nerede kalalım?
Çamlıbel halen diğer köylere göre daha az turistik olduğundan kalacak otel seçeneği fazla yok. Köy içerisinde Zeytinbağı ve Konak Lapeistra‘yı tercih edebilirsiniz. Ancak yöreden uzaklaşıp Edremit ve Kaz Dağları tarafına ilerlediğinizde birçok termal otel seçeneği mevcut.

Çevrede neler var?

Bu güzel Ege köyüyle bütünleşen en önemli detaylardan birisi ünlü sanatçı Tuncel Kurtiz’in mezarının burada bulunması. Hatta vefatından önce burada ailesiyle birlikte Zeytinbağı Otel’i işletiyorlarmış. Otel halen misafir kabul ediyor. Ege mutfağından yola çıkarak farklı kültürlerle harmanlanmış çok değişik bir mutfağa sahip bu otelde aynı zamanda kahvaltılarda servis edilen birçok lezzetli şeyi satın almanız da mümkün.



3. Adatepe
Adatepe-en-guzel-ege-koyleri.jpeg

Adatepe – en guzel ege koyleri
Kaz Dağları’nın muhteşem havasını paylaşan bir köy daha, Adatepe. Burası aslında hem köy dokusunu korumayı başarmış hem de konaklama açısından da çok seçenek sunan az sayıda en güzel Ege köylerinden birisi.

Nasıl gidelim?

Çanakkale üzerinden gelirken Ayvacık ve Kaz Dağlarını aştıktan sonra Küçükkuyu’ya ulaşıyorsunuz. Tabelaları takip ederek 3-4 km sonra Adatepe’ye varabilirsiniz. Çanakkale merkeze 100 km, İzmir’e ise 230 km mesafede.

Ne yapalım?

Önce arnavut kaldırımı taşlı sokaklarında kaybolun. Temiz havayı içinize çekin, yolsa karşılaşacağınız koyun ve keçi sürülerini izleyin, köyün meydanındaki güzel kır kahvesinde soluklanıp sakızlı Türk kahvesi için. Ayrıca eğer şanslı dönemdeyseniz kekikli, lavantalı gibi çok değişik çeşitlilikte dondurmalarını da tatmanız mümkün.

Böyle harika bir giriş yaptıktan sonra ve biraz da güç topladıktan sonra tepeye, Zeus Altarı‘na tırmanın. Köy içinden tabelaları takip edip taşa oyulmuş merdivenle en tepesine çıktığınızda sizi harika bir manzara bekliyor olacak. Burası hem tanrılara kurban sunulan bir sunak hem de rivayete göre Zeus’un Truva Savaşı’nı izlediği yer. Günümüzde ise Edremit Körfezi’ni izlerken kuş sesleri ve ağaçların hışırtısını dinleyip dinlenmek için muhteşem bir nokta.

Tekrar köye indiğinizde Adatepe Zeytinyağı Müzesi’ni mutlaka görün. Burası halen aktif olarak zeytinyağı yapımı için kullanılıyor. Ayrıca içeride eski zamanlarda sabun yapımı ve zeytin presleme için kullanılan aletleri de görmeniz mümkün.

Taş Mektep de mutlaka görmeniz gerekenler arasında. Burası felsefeden sanata, birçok konuda sohbetlerin, fikir alışverişlerinin yapıldığı çok güzel bir ortam. Eski köy okulunun restore edilmesiyle köye ve ziyaretçilere kazandırılmış. Yaz aylarında ziyaret etmek mümkün.

Adatepe’de kalmayıp yola devam edecekseniz bile Hünnaphan, Ida Blue gibi otellerin restoranlarını denemenizi tavsiye ederim.

Nerede kalalım?
En fazla tercih edilen oteller arasında Mavras Taş Odalar, Ida Blue ve Hünnaphan var.

Çevrede Neler var?

Adatepe’ye sadece yol üzerinde uğradıysanız Kaz Dağları Milli Parkı‘da kamp yapabilir, ertesi gününüzü mis gibi çamların arasında trekking yaparak geçirebilirsiniz.

Eğer tatilinize Deniz kenarı bir yerde devam etmek isterseniz de Assos-Adatepe arası sadece 30 km, yaklaşık 45 dakika sürüyor.



4. Sığacık
en-guzel-ege-koyleri-sıgacik.jpg

en güzel ege köyleri-sığacık (magazin izmir)
Sığacık, Türkiye’de sakin şehir (cittaslow) ünvanını alan ilk yer olan Seferihisar’ın kıyısında bulunan sakin bir balıkçı köyü. Hatta bir sürü noktasında sakin şehri simgeleyen salyangoz çizimlerini görebilirsiniz. Hem yeni kaçış noktası arayışları hem de buranın güzel konumu uzun süre saklı kalmasına engel oldu ve kısa sürede oldukça popülerleşti. Ancak yine de En Güzel Ege Köyleri listemize yukarılardan giriş yaptı

Nasıl gidelim?

Sığacık, Seferihisar’a 5km, İzmir’e ise 52 km mesafede. Ayrıca Seferihisar’dan 640 numaralı belediye otobüsleri ile de ulaşmak mümkün,

Ne yapalım?

Sığacık Kalesi ve kaleyi çevreleyen minik sokakları mutlaka turlayın. Minik taş evler, ev pansiyonlar eğer mevsiminde giderseniz çiçekler ve sarmaşıklarla kaplanıyor ve çok güzel bir görüntü ortaya çıkıyor.

Sığacık’ın en hayat dolu noktalarından birisi de Teos Marina. Burası aynı zamanda Yunanistan’ın Sisam adasıyla bağlantı kuran bir gümrük kapısı.

Eğer gününü denk getirebilirseniz pazar günleri kurulan pazar da oldukça ilgi çekici. Çevre köylerden üretim yapan çiftçilerin, kadınların tezgah açtığı pazarda buraya özgü bir sürü değişik ot, ev yapımı reçel, börek, gözleme, ev şerbeti ve sebze meyve bulabilirsiniz.

Günü deniz kenarında geçirmek isterseniz de Akkum, Ekmeksiz ve Akarca en ünlü plajları. Ziyaretçiler tarafından en çok tercih edileni ise Akkum.

Ayrıca limandan kalkan teknelerle Seferihisar koylarını keşfe çıkabilirsiniz.

Nerede kalalım?
Sığacık’ın burun kısmına yakın Maya Bistro Hotel ve özel koyu sayesinde kanoyla gezme imkanı da sağlayan Teos Village iyi bir tercih olabilir.

Çevrede neler var?

Köye 3km mesafedeki Teos Antik Kenti‘ni görmeden geçmeyin. Aktif dönemindeyken en büyük liman kenti olan Teos’ta kazılar halen devam ediyor. İyi korunmuş antik kentlerden birisi olan Teos’a birkaç saat ayırın derim.

Seferihisar içinde hizmet veren Etnografya Müzesi de ilginç noktalardan. Hazır buraya gelmişken yaklaşık 200 yaşındaki Ulu Camii‘yi de ziyaret edebilirsiniz.

Daha uzak noktalara uzanayım derseniz de eğer pasaportunuz yanınızda ise Samos’a geçebilirsiniz. Sabah 8.00’de gidiş akşam 19.00’da dönüş olmak üzer feribotlar hizmet veriyor. Feribot saatleri ve fiyatlarla ilgili buraya bakabilirsiniz.



5. Birgi
en-guzel-ege-koyleri-birgi.jpeg

en guzel ege koyleri – birgi
Sokakları, doğası ve evleriyle olduğu kadar tarihi ile de çok önemli bir yere sahip Birgi. Frigler, Persler, Bizanslılar ve Romalılar’ın tarihine tanıklık etmiş bu güzel köy, Aydınoğulları Beyliği döneminde de başkentlik yapmış. Hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar için çok değerli olan bu topraklarda bir sürü alim, bilim adamı ve sanatçı yaşamış. 1922’de büyük bir yangın yaşamış olsa da halen tarihinden birçok detayı günümüze kadar taşımış. Bu sebeple aslında Birgi’yi sadece şirin ve güzel bir Ege köyü olarak değil konakları ve sokaklarındaki tarih kokusunu hissederek gezmek lazım.

Nasıl gidelim?

İzmir’e 110 km mesafede yer alan Ödemiş sapağından devam ederek gidebilirsiniz. Ödemiş’e uzaklığı 9 km. Ayrıca Ödemiş’ten yarım saatte bir minibüs bulmak da mümkün.

Ne yapalım?

Bu kadar tarihten bahsetmişken günümüze kadar ayakta kalabilmiş konaklarını mutlaka görün. Özellikle Çakırağa Konağı her detayına hayran olacağınız bir yapı. Tavan ve duvar süslemeleri ve konağın dışındaki işlemeler tam bir sanat eseri. Odaların duvarlarında harika İstanbul ve İzmir manzaraları var. 1763 senesinde yaptırılan 3 katlı bu yorgun konağın en üst katına çıkıp uzaklardaki ulu ağaçları bir de oradan izleyin mutlaka.

Sokaklarda yürürken ismi bilinen ya da bilinmeyen bir sürü yapıyla karşılaşacaksınız. Dikkatle izlerseniz eğer hepsinde farklı medeniyetlerin izlerini bulmanız mümkün. Bu yüzden de Birgi sokakları büyük ilgiyi hakediyor diyebiliriz.

Başka bir güzel yapı da Ulu Camii. 1300lerin başında yaptırılan camiinin en önemli özelliği çivi kullanılmadan yapılmış olması. Harika bir ahşap işçiliği ve çinilerle kaplı minaresi çok dikkat çekici.

Ayrıca Ödemiş, Türkiye’nin en lezzetli patateslerinin yetiştiği yer ve her köşede çuvalla patates bulmanız mümkün.

Nerede kalalım?
Birgi’de konaklama hizmeti veren yerler de eski taş evlerden oluştuğundan burada kalmak aynı bir keyif olabilir. Saliha Hanım Taş Konak ve temiz bir aile pansiyonu olan Çınaraltı Pansiyon öne çıkanlar.

Çevrede Neler var?

Buraya kadar gelmişken Salihli yakınında bulunan Sardes antik kenti görülebilir. Lidya krallığının merkezi olan Sardes gerçekten muhteşem sütunlara, iyi korunmuş yapılara ve mozaiklere sahip. Sardes’e 20km mesafede de yorgunluk atabileceğiniz kaplıcalar mevcut.

Ayrıca Ödemiş sınırları içindeki Bozdağ da konumu sebebiyle görülmesi gereken bir yer. Burada mevsime göre yamaç paraşütü ya da kayak yapmak mümkün.

İstanbul’a yakın kaçılacak yerler arasanız aşağıdaki yazımıza da göz gezdirin:



6. Yeniçarohori (Küçükköy)
Yenicarohori-en-guzel-ege-koyleri.jpeg

Yenicarohori en guzel ege koyleri
Tarihi içerisinde Rumlar ve Boşnaklara ev sahipliği yapan bu güzel köy şimdilerde sanatçı atölyeleri ile heyecanlı bir yeniden doğuş yaşıyor.

Uzun yıllar Rumların yaşadığı ve aslında Yeniçeri Köyü ismini taşıyan yerin ismi zamanla Yeniçarohori’ye dönüşmüş ve sonra da Küçükköy adını almış. 1800lerin sonunda Boşnak göçmenlerin geldiği köy, ileriki yıllarda ekonomik şartların bozulması sebebiyle fazlasıyla göç vermiş ve neredeyse terkedilmiş. Şimdilerdeyse birçok kültür tarafından yuva kabul edilmiş o evler, girişimci sanatçılara ev sahipliği yapıyor. İyi bir girişimcilik örneği ile ayağa kaldırılan yöreye, vizyoner sanatçılar, dört mevsim bu güzel Ege köyünde yaşamak isteyen Ege sevdalıları sahip çıkmış.

Nasıl gidelim?

Yeniçarohori, Ayvalık merkeze 8 km uzaklıkta. Yakın zamanda çıkan yasayla da artık Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin bir mahallesi.

Ne yapalım?

Köy meydanları aslında o yöreyi, yaşayanları tanıyabilmek için en güzel yerler. Köy meydanı kahvesinde bir kahve içip gelip geçeni izleyerek başlayabilirsiniz Yeniçarohori keşfine.

Buranın sokakları aslında çok fazla sürprizle dolu. Herhangi bir köşeyi dönünce, seramikten resime, heykele kadar bir sürü disiplinde sanatçının atölyesi ile karşılaşabilirsiniz. Bu atölyelerin çoğu aynı zamanda hem ev hem de çok şirin bir cafe. Köyün hikayesini bir de bu kişilerden dinlemek, oraya hayat verenlerin fikrilerini duymak da burayı keşfetmek için harika bir yol.

Köy içinde bulunan ve geçmişte kilise olan yapı günümüzde camiye çevrilmiş. Yine kilisenin manastırı olarak kullanılan bina ise şimdi Göç müzesi. Eski eşyaların sergilendiği bu müzeyi mutlaka görün.

Bir dönem Boşnakların yaşadığı bu yörede çeşitli Boşnak yemeklerini bulabileceğiniz cafeler de var. Zet, bunlardan en revaçta olanı.

Nerede kalalım?
Bu minik köyde şu an için pek fazla konaklama seçeneği yok. Yeniçarohori Butik Otel’i tercih edebileceğiniz gibi airbnb ilanlarına da bakmanızda fayda var.

Çevrede neler var?

Yeniçarohori Ayvalık ve Cunda’ya yakınlığı sayesinde çok seçenek sunuyor. Buralarda konaklayıp köye birkaç saatliğine de gelebilirsiniz. Ayrıca Sarımsaklı plajı da denize girmek için farklı bir alternatif.



7. Kapıkırı
kapikiri-en-guzel-ege-koyleri.jpg

En Güzel Ege Köyleri
Deniz kenarı ya da orman eteğindeki köylerden sonra farklı bir seçenek de Bafa Gölü kıyısındaki Kapıkırı Köyü. Oldukça bakir kalmış olan Kapıkırı, arkasındaki yürüyüş tepeleri, antik kenti, göl kenarı ve serbestçe gezen koyun, keçi sürüleriyle ilginç bir keşif noktası.

Nasıl gidelim?

Bafa Gölü Muğla’nın Milas ilçesinin sınırları içerisinde, Bodrum’a 40 dkmesafede, Muğla il merkezine ise 108 km.

Ne yapalım?

Bafa Gölü çevresinde balıkçılık, kamp, göl yürüyüşü gibi birçok aktivite yapmak mümkün. Hatta Kapıkırı sahilindeki minik sandallarla gölde 1 saatlik tur yapmanız da mümkün. Göl içindeki minik adacıkları görmek içinse daha büyük teknelerle tur yapma olacağı var.

Esas görülmesi gereken yer ise Heraklia Antik Kenti. Döneminin ünlü bir liman kenti olan Heraklia’dan, kaya mezarları, şehir surları ve tapınak gibi bir sürü yapı günümüze kadar ulaşabilmiş. Dağınık bir şekilde bulunan antik şehir kalıntıları, gezi boyunca değişik yerlerde karşınıza çıkabilir. Hatta kentin kalıntılarını gölün içinde bile görmeniz mümkün.

Nerede kalalım?
Kapıkırı Köyü’ndeki otellerin güzel yanı, bölgede yapılabilecek bir sürü doğa etkinliği konusunda bilgi sahibi olmaları. Bölgede yürüyüş turları da düzenleyen ve bağımsız evler içinde konaklayabileceğiniz Agora Pansiyon ve Selenes Pansiyon bunlardan ikisi.

Çevrede neler var?

Bafa Gölü’nnü sırtını dayadığı Beşparmak (Latmos) Dağları, manzarası ile harika bir yürüyüş parkuru.



8. Karaburun
karaburun.jpg

En Güzel Ege Köyleri – Karaburun (nuri arslanoglu)
Karaburun İzmir’in en küçük ilçesi ve aynı zamanda denizinin güzelliğiyle bilinen bir yer. Birkaç yıl öncesine kadar yolunun çok iyi olmaması sebebiyle daha az bilindik bir yer iken yakın zamanda yenilenip genişletilen yolları sayesinde artık çok daha fazla turistin uğrak noktası. En güzel Ege köyleri arasına aldık ancak gitikçe büyüyor ve popülerleşiyor.

Nasıl gidelim?

Karaburun, İzmir merkeze 105 km mesafede bulunuyor. Urla ve Çeşme arasındaki konumu sayesinde birçok yerden ulaşım mümkün.

Ne yapalım?

Karaburun, sahip olduğu muhteşem denizi sayesinde dalış meraklıları için son derece önemli bir yer. Buraya geldiğinizde çeşitli sualtı sporlarını deneyebilirsiniz.

Burası aslında diğer Ege köylerinden farklı olarak alışıldık çeşitler dışında nergis çiçeği üretiminde de çok önemli bir yer. Hasat zamanı kış dönemine denk geldiği için çok turistik bir aktivite olmasa da yine de mis kokulu tarlalarda nergislerin arasında kaybolmak da aklınızın bir köşesinde bulunsun.

Başka bir görülesi yer de Sarpıncık Feneri. Karaburun’un ucunda yer alan fener kulesi ve yanındaki minik ev adeta bir film karesi. Hem kendisi hem de baktığı manzara fotoğraf tutkunları için önemli bir detay.

Yemek ve bir şeyler içmek için ise iskele tarafını tercih edebilirsiniz. Kıyı boyunca birçok yer size bekliyor.

Buraya gelmişken almanız gerekenlerin başında Kopanisti peyniri yer alıyor. Keçi sütüyle yaklaşık 40 günde yapılan ve birkaç ay da dinlenmesi gereken bu peynir keskin tadıyla aslında her damak tadına uygun değil ama yine de denemeye değer.

Nerede kalalım?
Eğer denize yakın olmak, geceleri dalga sesi dinlemek isterseniz Lipsos Otel iyi bir tercih. Ayrıca bu otelin restoranı da birçok gurmeden tam not almış, çok tavsiye edilen bir yer. Eğer tercihiniz 1800lerden kalma bir konakta uyanmaksa Saklı Konak tam size göre. Üstelik deniz ve dağ manzarası da var.

Çevrede neler var?

En az Karaburun kadar merak edilen bir yer de 20 km uzaklıktaki Mordoğan. Tıpkı Karaburun gibi sahil boyunca bir sürü yeme içme noktası barındıran Mordoğan aynı zamanda plajları ile de ünlü. Özellikle Ayıbalığı bölgesi fok balıklarının üreme alanı olduğundan çok ilgi çekici.

Karaburun’a 3km mesafede bulunan Saip ise kır kahvesinin muhteşem manzarası ile ünlü.



Bitmek tükenmek bilmeyen tarihi zenginliğiyle aslında Ege tam bir gizli hazine. Ege’nin en güzel köyleri başlığındaki ibare tabii ki göreceli. Bunlar sadece ilk akla gelen köyler. Kendinizi o yollara vurduktan sonra belki doğru düzgün tabelası bile olmayan ama muhteşem güzellikler barındıran yeni bir köy keşfetmeniz an meselesi.


filgezi.com
 
Gideceklere Germiyan köyünü de tavsiye ederim. Urladan Çeşme'ye giderken uğranabilir, rotada buna uygun bir sıraya alınabilir🙏

Cami hariç tüm duvarlari boyali, resimli cok sirin bir köy.
 
X