müsait olunca beni severmisin anne

masalllperisiii

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
21 Haziran 2009
60
0
36
Müsait olunca beni sever misin anne?!...
--------------------------------------------------------------------------------

ıçeri girer girmez neşeyle bağırdı:
-Anne biliyor musun bugün yuvada ne oldu?
-Görmüyor musun ? Telefonla konuşuyorum.

Herkesin sevdiği şey birbirine benzemiyordu. Annesi telefonu, babası
arabayı seviyordu.Herş ey erteleniyordu, telefon ve araba söz konusu olduğunda... Bir de eve misafir gelecek oldu mu kendisine hiç yer kalmıyordu.
Nerelere gitseydi?

Annesi kapattı telefonu.

Mutfaktan tencere sesleri geliyordu. Koşarak yanına gitti:
-Sana yardım edeyim mi ? dedi en sevimli halini takınarak.

Annesi manalı manalı baktı:
-Hayırdır? Bir yaramazlık mı var? Bak bir de seninle uğrasmayayım. Çok
yorgunum zaten.

Yorgunluk nasıl birşeydi ? Bazen elinde oyuncağıyla uykuya daldığında
babaannesi oyuncağı yavaşça elinden alır :
-Nasıl yorulmuş yavrucak. Uykunun gülkokulu kolları sarsın seni
diyerek alnına bir öpücük konduruverirdi.

Yorgunluk gül kokulu bir uykuya dalmaksa eğer, neden annesi kendisiyle
böyle kızgın kızgın konuşuyordu ki...

-Anneciğim yorulduğun zaman gül kokulu uykulara dalarsın. babaannem
öyle söylüyor.
-Uykuya dalayım da gül kokuları kusur kalsın.Yorgunluktan ölüyorum.

Bu kelimeden nefret ediyordu.'Yorgunum, yorgun olduğumdan, böyle yorgunken'.. ..

-Anneciğim sen yorulma, diye...

-Yemekte konuşuruz çocuğum.Bankada işler yetişmedi. Baban gelene kadar
bunları bitirmem lazım.Hadi sen oyna biraz.

-Hani siz yoruluyorsunuz ya...

-Eeee....

-Bende oynamaktan yoruluyorum. ..oyuncaklar tat vermiyor sizin kadar..Ne yapayım anne?

Yapılmaması gerekenleri biliyordu da büyükler, yapılması gerekenleri
hiç bilmiyorlardı . Işıklar söndü birden.Annesi öfkeyle söylenmeye başladı.

-Mum da yok ! diye diye karıştırdı dolapları el yordamıyla.

Çocuk sırtüstü yatıp, babannesinin köyünü düşündü.Gaz lambasının
ışığında deli tavşan masalını anlatışını.Deli tavşanın duvardaki aksini getirdi gözlerinin önüne. Babaannesi gibi iki ellerini birleştirip işaret parmaklarını yukarı kaldırarak tavşan kafası yaptı. ''Bak deli tavşan'' diyerek parmaklarını oynattı.Yoldan geçen arabaların farları duvardaki tavşana yol açtı.Tavşan alabildiğine hür dolaştı sağda solda. Otlarla kuşlarla konuştu. Sonra yorgun düştü.Duvardaki görüntü minik avuçların açılmasıyla kayboldu. Kolu yavaşça
kanepeden aşağı sarktı....Dalmış tı uykuya, babaannesinin çok sevdiği masalını hatırlıyarak..

Sonra ışıklar geldi.Kadın çocuğun hiç konuşmadığını akıl etti nihayet.Birden kanepeye koştu.Küçücük dizlerini karnına doğru çekerek uykuya dalmıştı melek.

Masanın üstündeki dosyalara baktı iğrenerek.Dindirilme z bir pişmanlık doldurdu içini.Uyandırmaktan korka korka küçük alnına bir öpücük kondurdu meleğin.

Çocuk sanki bir ipucu bekliyormuşcası na aralanan gözleriyle mırıldandı;
-ışin bitince beni sever misin anne? dedi.

Kadın, o gece, sevilmek için randevu alan çocuğuna bakarak sabaha kadar ağladı...
 
Son düzenleme:
evli değilim çocuğum da yok ama beni çok duygulandırdı ağlattı:))) insanlar çocuklarının üzerinden kazanç sağlıyor küçücük yaşta çalıştırıyor.kimisi önlemini almadığı çocuğun faturasını da ona çıkarıp hayatına daha doğmadan son veriyor.kimisi yetişkin olmuş ama içinde hala sevgi bekleyen bir çocuk yaşatıyor çünkü sevgi görmemiş öpülüp koklanmamış.kimisi çocukluğunda görmediği sevgiyi bir sevgilinin kucağında arayıp yanlış evliliğe adım atıyor ya da beş para etmez adamların elinde yok oluyor.öyleleri de var ki çocuk sahibi olmak için yıllarını harcıyor sabırla binbir zahmetiyle.hayatını çocuklarına adayan onlar için didinip uğraşan tek yaşam kaynağını evlatları olarak belirlemiş insanlar.aslında anne- baba olmak hayatın hem en kolay hem de en zor işi.
 
X