• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Murathan Mungan

Ridade

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
1 Ağustos 2009
9
0
86
İstanbul
Aman Tanrım! Listedekilerin hepsine tek tek baktım ama göremedim Murathan Mungan'ı.
Şaşırdım doğrusu.
Kesinlikle tavsiye edeceğim kitabı Yüksek Topuklar'dır. Birde Üç Aynalı Kırk Oda.
 
Birde 7 kapılı Kırk oda.
Murathan Mungan'ı herkes anlayamaz.Yazıları farklıdır.
Ancak onu anlayabilenler tarzının nefis olduğunu bilirler........................................
 
uc aynali kirk odayi okudum ben de..
cook ama cok guzel yazmis.. ben cok begendim..
siirleri cok guzel..
sarki olmus o kadar cok siiri var ki.
 
Murathan Mungan çok sevdiğim bir yazardır..Erkek olmasına rağmen kadınları çok iyi anlamış..Kadından Kentler ve Lal Masallar'ı severim..Yazdığı oyunlardan Mezopotamya Üçlemesi favorim..
 
En son kitabı olan Hayat Atölyesini okuyorum.ınsan etrafındaki
olayları ve insanları bu kadar güzel tasvir edebilir herhalde......................................
 
Ridade istersen şöyle kısa bir biyografi koyalım eserleri üzerinden konuşuruz.


Murathan Mungan ( 21.04.1955) 21 Nisan 1955 tarihinde İstanbul’da doğdu.Ortaöğrenimini Mardin’de yaptıktan sonra Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü’nü bitirdi. Devlet Tiyatrolarında ve Şehir Tiyatrosu’nda dramaturg olarak çalıştı. Çeşitli dergi ve gazetelerde şiirleri, öyküleri ve tiyatro üzerine yazıları yayınlandı.

ESERLERİ
Mahmud ile Yezida (1980) adlı oyunuyla 1979 yılında Türkiye İş Bankası’nın açtığı yarışmada ikincilik ödülü aldı. Osmanlıya Dair Hikayat (1981) adlı şiir kitabıyla 1980 Akademi Kitabevi Şiir Başarı Ödülü’nü Turgay Fişekçi ve Ozan Telli’yle paylaştı. Sahtiyan adlı şiiri ise 1981 yılında Gösteri Dergisi Şiir Ödülleri birincisi oldu. Taziye (1982) yine bir oyun kitabıdır. 1984’te sergilenen bu oyun ile Sanat Kurumu tarafından 1984 yılı en iyi tiyatro yazarı seçildi. (Mehmet Baydur ile birlikte). Hedda Gabler Adlı Bir Kadın hikayesiyle 1987 Haldun Taner Öykü Ödülü’nü (Nedim Gürsel’le) aldı. Diğer oyunları: Geyikler Lanetler (1992), Bir Garip Orhan Veli (1993). Öykülerini Son İstanbul (1995), Cenk Hikayeleri (1986), Kırk Oda(1987), Lal Masallar(1989), Kaf Dağının Önü (1994); şiirlerini Osmanlıya Dair Hikayat( 1981), Kum Saati (1984), Sahtiyan(1985), Yaz Sinemaları (1989), Eski 45’likler (1989), Mırıldandıklarım (1990), Yaz Geçer (1992), Oda, Poster ve Şeylerin Kaderin (1993), Omayra (1993), Metal (1994), Oyunlar, İntiharlar, Şarkılar (1997), Mürekkep Balığı (1997), Başkalarının Gecesi (1997) kitaplarında topladı. Çeşitli alanlara dağılmış yirmi yıllık çalışmalarından bir seçmeyi Murathan’95’te bir araya getirdi. Metinleri Metinler Kitabı (1998) adıyla kitaplaştı. Resim konulu öykülerden bir seçkisi yayınlamdı: Ressamın Sözleşmesi (1997).
 
şiirlerini ayrı tutarım

nilüfer'i ile müslüm bile dinledik biz

zamanın eli değdi bize
çoktan değişti her şey
aynı değiliz ikimiz de
zaaflarına bir gece
hatalarına bir nilüfer
sevgisizliğine bir kalp verdim

artık geri ver, geri veremezsin aldıklarını
artık geri ver, geri verilmez hiçbir yanılgı
yokluğuma emanet et sen de benden kalanları

her şeyi al bana beni geri ver
bir şansım olsun
başka yer başka zaman
sensiz ömrüm olsun
her şeyi al bir şansım olsun
başka yer başka zaman
sensiz omrüm olsun

sensiz ömrüm olsun...




yeni türküden
kimdi giden kimdi kalan
giden mi suçludur her zaman
ne zaman başlar ayrılıklar
dostluklar biter ne zaman
her geçen gün bir parça daha
aldı götürdü bizden
aynı kalmıyordu hiçbir şey
değişiyordu kendiliğinden
artık çözülmüştü ellerimiz
artık bölünmüştü yüreğimiz
birimiz söylemeliydi bunu
ötekini incitmeden
kimdi giden kimdi kalan
aslında giden değil
kalandır terk eden
giden de bu yüzden
gitmiştir zaten


belkide şarkıları biliriz de yazanını kaçırmışızdır. son romanı "kadından kentler" okudukça okuyasın geliyor.
 
Her eserini çok severek okurum.Odamın duvarları onun şiirleriyle doludur boshayallersmile
 
Ben de severek okurum Murathan Mungan'ı. Yüksek Topuklar'daki kadınlarla ilgili tespitleri çok şaşırtıcı. Nasıl insan karşı cinsin duygularını ve bakış açısını ayrıntısıyla tahlil edebilir, ilginç. ÜÇ Aynalı Kırk oda da çok güzeldi. Ama müstehcenliği okumak her zaman rahatsız etmiştir beni. Orhan Pamuk ya da Ahmet Altan boyutunda abartmamış yine de.
 
bende güzel bir yorum yazmak isterdim ama severek okuduğum üç aynalı kırk oda kitabının son sayfalarına dogru iyiden iyiye çirkinlesen müstehcen sahneler beni yordu(kitabı okumak içimden gelmedi) bunun dısında eleştirecegim bir şey yok aksine cok begenmiştim anlatımını,duygu yogunlugunu..
 
Back