- 26 Mart 2009
- 1.721
- 572
- 363
Ruhsal kölelik ve yaşam hizmetçiliğimden vazgeçiyorum, görevimmiş gibi
algılanan tüm işlerimden istifa ediyorum
Mükemmel Kadın Olmayın!
"Mükemmel kadın" denildiğinde aklınıza ne gelir? Toplumun ve yaşamın
üstüne yapıştırdığı tüm sıfatları eksiksiz yerine getiren kadın!
Mükemmel Kadın Olmayın!
İyi bir eş, anne, dişi, seksi, ev hanımı, iş kadını, dost, evlat,
sevgili ve daha birçok şey olan mükemmel kadın, neden mutsuz olur? Çünkü
bu kadınlar başkaları için yaşarlar!
Bir ilişkide kadın, eşinin hayatını gereğinden fazla kolaylaştırdığında,
iyi bir iş yapmış olmaz. Her sorunu çözebilen, sorumlulukları üstünde
taşıyan, düzeni koruyan ve bunun için insanüstü çaba gösteren kadın,
karşısındaki erkeğin genetiğini bozar.
İnsan doğası almaya, tüketmeye eğilimlidir ve rahata çabuk alışır.
Mükemmel kadın, her konuda başarılı olduğundan, karşısındakine yapacak
bir şey bırakmaz. Armut piş, ağzıma düş! İlişkiler, paylaşım olmadan
büyümez. Kadın ve erkeğin gelişimi, yaşamın getirdiği sorumluluklar,
dersler ve çaba ile doğru orantılıdır. Çocuğunun okul ödevlerini kendisi
yapan bir anne, evladının öğrenmesini ve yeteneklerini geliştirmesini
engellediğinin farkında değildir. Aynı durum ilişkilerde de geçerlidir.
Eşinin işlerini üstlenen, yapması gerekenleri onun yerine yapan,
beceremediklerini bir şekilde halleden mükemmel kadın, mutsuz olmaya
mahkumdur.
İşin garip tarafı, bu yapıdaki kadınların ilişkileri genellikle hayal
kırıklığı ile biter. En çok aldatılan, terk edilen kadınlar, kusursuz
kadınlardır. Neden aldatıldıklarını anlayamazlar. Üstelik, eşlerinin
seçtikleri kadınlar, kendilerinden çok daha vasıfsız olanlardır. "Benim
neyim eksikti?" Bu cümlenin cevabı havada kalacaktır, hatta şok etkisi
bile yaratabilir ama eksik olan kusurdur.
İlişkiler paylaşım üzerine kuruludur. Mükemmel kadın, eşinin
yapacaklarını üstüne aldığında, zaferlerini de elinden almış olur. Çaba
göstermek, uğraşmak için ortada sebep bırakmaz. Heyecanı, hevesi
kalmayan bir eş, doğal olarak gidip, kendini göstereceği, yaratacağı
başka ortamlar arar.
Çevrenizdeki insanları bir düşünün. İçlerinde, mükemmel olduğuna
inandığınız ama hala neden evlenemediğini ya da mutsuz bir ilişkisi
olduğunu anlayamadığınız kişiler yok mu? Dışarıdan bakıp, dört dörtlük
kadın dediklerinizle birlikte yaşadığınızı hayal edin. Hazır bir hayat.
İlk başlarda çok keyifli gelse de, zaman içinde son derece sıkıcı, tek
düze ve boş bir yaşam şeklini alır. İnsani egonuz zarar görür.
Mükemmellik, kendinden vazgeçmek demektir. Sürekli başkaları için
yaşamak, onların ihtiyaçlarını gidermek, onların sevdiklerini seçmek ve
hazırlamak, hep başkalarını düşünmek, mükemmel kadını kişiliksiz kılar.
Kendi hayatından vazgeçmek, saçının her telini süpürge etmek, gereksiz
özveri ve fedakarlık göstermek, karşı taraftan alkış ve takdir almaz.
Düzenli olarak bunlar yapıldığı için, görevmiş gibi algılanır ve kıymet
bilinmez.
Kusursuz ve mükemmel olmak, sadece zarar verir. Eşini, çocuğunu,
kendini hatta dostlarını bile zor bir psikolojik sürece sokar. İlişkiler
paylaştıkça değer kazanır ve keyif verir. Mükemmel kadın mutlu olamaz.
Başkalarının hayatını düzenlerken, kendine ait bir yaşamı unutur.
İnsan dediğin kusurlu olur. Hataları, yanlışları ile var olur.
Mükemmellik, insana ait değildir. Kusursuz veya mükemmel kadın olmayın.
Bu sizi ancak, ruhsal köle ve yaşam hizmetçisi yapar.
..........................
Bir yanlış bütün doğruları götürür !!!...(alıntı)
Bu yazıyı beğendim,düşüncelerinizi merak ediyorum,sizce mükemmel mi olmalıyız?
algılanan tüm işlerimden istifa ediyorum
Mükemmel Kadın Olmayın!
"Mükemmel kadın" denildiğinde aklınıza ne gelir? Toplumun ve yaşamın
üstüne yapıştırdığı tüm sıfatları eksiksiz yerine getiren kadın!
Mükemmel Kadın Olmayın!
İyi bir eş, anne, dişi, seksi, ev hanımı, iş kadını, dost, evlat,
sevgili ve daha birçok şey olan mükemmel kadın, neden mutsuz olur? Çünkü
bu kadınlar başkaları için yaşarlar!
Bir ilişkide kadın, eşinin hayatını gereğinden fazla kolaylaştırdığında,
iyi bir iş yapmış olmaz. Her sorunu çözebilen, sorumlulukları üstünde
taşıyan, düzeni koruyan ve bunun için insanüstü çaba gösteren kadın,
karşısındaki erkeğin genetiğini bozar.
İnsan doğası almaya, tüketmeye eğilimlidir ve rahata çabuk alışır.
Mükemmel kadın, her konuda başarılı olduğundan, karşısındakine yapacak
bir şey bırakmaz. Armut piş, ağzıma düş! İlişkiler, paylaşım olmadan
büyümez. Kadın ve erkeğin gelişimi, yaşamın getirdiği sorumluluklar,
dersler ve çaba ile doğru orantılıdır. Çocuğunun okul ödevlerini kendisi
yapan bir anne, evladının öğrenmesini ve yeteneklerini geliştirmesini
engellediğinin farkında değildir. Aynı durum ilişkilerde de geçerlidir.
Eşinin işlerini üstlenen, yapması gerekenleri onun yerine yapan,
beceremediklerini bir şekilde halleden mükemmel kadın, mutsuz olmaya
mahkumdur.
İşin garip tarafı, bu yapıdaki kadınların ilişkileri genellikle hayal
kırıklığı ile biter. En çok aldatılan, terk edilen kadınlar, kusursuz
kadınlardır. Neden aldatıldıklarını anlayamazlar. Üstelik, eşlerinin
seçtikleri kadınlar, kendilerinden çok daha vasıfsız olanlardır. "Benim
neyim eksikti?" Bu cümlenin cevabı havada kalacaktır, hatta şok etkisi
bile yaratabilir ama eksik olan kusurdur.
İlişkiler paylaşım üzerine kuruludur. Mükemmel kadın, eşinin
yapacaklarını üstüne aldığında, zaferlerini de elinden almış olur. Çaba
göstermek, uğraşmak için ortada sebep bırakmaz. Heyecanı, hevesi
kalmayan bir eş, doğal olarak gidip, kendini göstereceği, yaratacağı
başka ortamlar arar.
Çevrenizdeki insanları bir düşünün. İçlerinde, mükemmel olduğuna
inandığınız ama hala neden evlenemediğini ya da mutsuz bir ilişkisi
olduğunu anlayamadığınız kişiler yok mu? Dışarıdan bakıp, dört dörtlük
kadın dediklerinizle birlikte yaşadığınızı hayal edin. Hazır bir hayat.
İlk başlarda çok keyifli gelse de, zaman içinde son derece sıkıcı, tek
düze ve boş bir yaşam şeklini alır. İnsani egonuz zarar görür.
Mükemmellik, kendinden vazgeçmek demektir. Sürekli başkaları için
yaşamak, onların ihtiyaçlarını gidermek, onların sevdiklerini seçmek ve
hazırlamak, hep başkalarını düşünmek, mükemmel kadını kişiliksiz kılar.
Kendi hayatından vazgeçmek, saçının her telini süpürge etmek, gereksiz
özveri ve fedakarlık göstermek, karşı taraftan alkış ve takdir almaz.
Düzenli olarak bunlar yapıldığı için, görevmiş gibi algılanır ve kıymet
bilinmez.
Kusursuz ve mükemmel olmak, sadece zarar verir. Eşini, çocuğunu,
kendini hatta dostlarını bile zor bir psikolojik sürece sokar. İlişkiler
paylaştıkça değer kazanır ve keyif verir. Mükemmel kadın mutlu olamaz.
Başkalarının hayatını düzenlerken, kendine ait bir yaşamı unutur.
İnsan dediğin kusurlu olur. Hataları, yanlışları ile var olur.
Mükemmellik, insana ait değildir. Kusursuz veya mükemmel kadın olmayın.
Bu sizi ancak, ruhsal köle ve yaşam hizmetçisi yapar.
..........................
Bir yanlış bütün doğruları götürür !!!...(alıntı)
Bu yazıyı beğendim,düşüncelerinizi merak ediyorum,sizce mükemmel mi olmalıyız?