Minimalizm ve kıyafet tüketimi anlayışımıza kapsamlı bir yaklaşım

Mavi_07

Kullanıcı üyeliğini pasifleştirmiştir.
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
8 Ağustos 2019
99
311
Çok değerli hemcinslerim; öncelikle hepinize saygılar ve selamlar. Bu konu birkaç yıldır ilgilenmekte olduğum (belki 5 yıl) ancak dönem dönem bayağı taviz vererek dönem dönem de tavizsiz yürüttüğüm bir alan. Ancak artık bu konuda taviz vermek istemediğimi idrak ettim ve benim gibi düşünen hemcinslerimle (veya kendini konuyla ilgili başka açılardan bana yakın hisseden) bu topikte paylaşımlarda bulunmak, hepinizin değerli tecrübelerinden de faydalanmak istedim. Bu önemli konuda birbirimize destek verip birbirimizin kendi içinde bile kendimize itiraf edemediğimiz bir sürü yanlış davranış motifimizi düzeltebiliriz diye düşündüm. Değerli hemcinslerim, bu konuyu açma sebebim; çok uzun yıllarca neredeyse elime geçen/elime kalan her kuruşu nedense (?, işte son birkaç yıldır bunu çok sorguluyorum zaten) hep kıyafete yatırım yapma aracı olarak görmem (Bu kimi için kozmetik malzemeler de olabilir, başka kadınsal faktörler de -ben makyaj yapmadığım için bu konuya hiç değinmedim ancak bu konu da tabi ki direkt ilişkili). Son 5-6 yıldır kendimden hiç hoşnut olmayarak alışverişe devam ettiğimi farkettiğim için radikal kararlar aldım, gardrobumun çoğu (Eskiyenler atıldı-kendi beğenmediğimi başkasına vermeyi etik bulmuyorum-, geri kalanlar ihtiyaç sahiplerine verildi) revize edildi. Uzun bir istikrar döneminden sonra yine bir alışveriş çılgınlığı dönemi sonrası bence gardropum gereksiz yere doldu. Şu an artık geldiğim noktada, 'kapsül gardrop' denilemese de minimalist çizgide en sade gardroptan yanayım ve yine dolabımın 2/3 ünü boşaltıp (Çoğu yepyeni, sadece tarzım olmayan, artık yaşıma uygun olmayan yanlış seçimlerde bulunmuşum ne yazık ki) hedefime bu kez tavizsiz yönelmeye karar verdim. Değerli hemcinslerim, siz de aynısını düşünmüyor musunuz? Gereksiz ve çoğu kez bilinçsiz alışveriş yapıp (aslında hiç de tarzımıza uygun olmayan ve neyi neyle nasıl kombinleyebileceğimizi asla bilemediğimiz) sonrasında pişman olmuyor muyuz? O zaman neden en üst bilinçte bir yaşam platformuna geçmeyelim ki? Ben mesela artık tarzımı ve yaşıma/işime uygun kıyafetleri çok net belirledim, fazla kıyafetin bana sadece maddi zarar olarak değil beyin ve emek yorgunluğu olarak da döndüğünü idrak ettim. Zamanında parama da vaktime de o gereksiz kıyafetlerin bakımına da ne gereksiz zaman harcamışım, yazık buna değer miymiş hiç dedim. Şimdi kendimi minimalizme yine en yakın şekilde hissediyorum ancak bu sefer geçmişte 2-3 kez yaptığım gibi asla taviz de vermek istemiyorum. Değerli hanfendiler, siz de aslında her zaman neyi seviyorsanız onu giymiyor musunuz? Diğer parçaların yüzüne bakıyor musunuz? O zaman neden biz hayatı kendimize zorlaştırıyoruz? En az (ama en çok sevdiğimiz) kıyafetlerle ama ruhumuza daha çok yatırım yapmayı hedefleyerek şu döngüden çıkmayı artık kesin olarak hedefleyelim mi? O zaman daha zenginleşeceğiz bence, çok az salt tarzımız olan kıyafetle. Zamanımızı, enerjimizi gerçekten değerli şeyler için vakfedebileceğiz. Bu bencyae bize gerçekten daha fazla huzur verecek. Benim görüşlerimle mutabık ve/veya bu noktaya gelmek isteyen değerli hemcinslerimden yorum bekliyorum...
 
Bi konunuz vardı anlatımınız muhteşem gelmişti. Şimdi ise yoruldum, sıkıcı geldi.

Konuya cevabım da proporsiyonumuz bizi büyük ölçüde yönlendiriyor zaten. Uygun olmayanları eliyoruz. Bu büyük kolaylık oluyor. Geriye de yaşam tarzımız ve konforumuza ve hava durumlarına göre seçim yapmak kalıyor.

Ben salaş giyiniyorum tesettürlüyüm. Mesela kot pantolon modelim sabittir on yıldır aynı yerden o model alır giyerim çünkü o kalıp bana tam oluyor.
Rahatlık tek önemli şey. Nasıl göründüğüm umrumda değil diyebilirim.

Bi kaç kot pantolon bi kaç sweatle kışı geçirdim. Ne giycem derdim de asla olmadı. Çünkü sahip olduklarım belli.
 
Yorumunuz için teşekkür ederim. 'Açtığım eni topu 2 konuda 'biri şöyle geldi, biri böyle geldi dedi, biri şu iyiydi de şu şöyleydi vs deyip duruyor. İnanın bu sefer de konu açtığıma pişman oldum. her bireyin kendine göre bir mizacı, anlatım tarzı vardır hanımefendi. Bu herkesin keyfine göre değiştirilebilir bir durum değildir ki. Sıkıcı bulan/gereksiz yere uzatılmış bulan/ben olsam şöyle ifade ederdim diyen de olur, olabilir elbette, sorun burada değil. Sıkıcı/uzun bulanın/dili beğenmeyenin (ağdalı bulanın) okumama (görmemiş gibi yapma) vs gibi bir sürü seçeneği de var. İnanın bu söylemler size de yapılsa hoşunuza gitmezdi. Minimalizm konusuyla ilgili (konunun özüne uygun olarak) yaptığınız yoruma ise tekrar teşekkür ederim.
 
Eleştiriler başta can sıkıcıdır. Ama bir kaç kez aynı eleştiriyi alırsak bu kendimizle ilgili düşünmemiz gerektiğine sevk eder bizi. Düşünülmelidir. Haa düşündükten sonra değişime gitmemeye karar veririsiniz. Bu olabilir. Ama belki de değişim ihtiyacı duyar ve yeni halle daha ferahlamış hissedebilirsiniz. Bu da bir seçenek olduğundan ben size sunmak istedim. Eleştiriler duymak istemediğiniz şeylerse, bunları bir kenara bırakabilirim. İyi forumlar.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…