Mimarlık mezunu biri olarak cevap vereyim...hem de henüz iki yıllık mezun..
Mimarlık okuyacaksan eğer gerçekten çok isteyerek gideceksin, yoksa çekilecek çilesi yok.. ben mesela çok isteyerek gittim, çok da severek okudum, dereceyle de mezun oldum..Ancak, o dört sene boyunca neler çektiğimi bir ben bilirim bir Allah, bir de yurttaki oda arkadaşım..
Birincisi mimarlıkta öyle diğer bölümlerdeki gibi vize haftası final haftası gibi bir ayrım yok.. her hafta sınav var gibi çalışacaksın... her hafta dünyanın ödevi oluyor çünkü.. uykusuzluğa dayanıklı olacaksın, ya da mecbur alışacaksın.. ben ki üniversite öncesi erkenden yatıp uyuyan bir insanken, üniversitede 15 günde toplamda 10 saat uyuduğum zamanları bilirim( o dönem resmen aç ve uykusuz hayalet gibi gezmiştim ortalarda).. ya da 2-3 gün hiç gözümü kırpmadan proje yetiştirmek için sabahladığımı bilirim.. ha bu biraz da senin mükemmelliyetçiliğinle de alakalı.. ama her ne şekilde olursa olsun uykusuzluk olacak..
ha bir de, her zaman adalet beklemeyeceksin hocalardan, onlara vereceğin yazılı bir kağıt olmadığı için proje her hocanın da zevki değerlendirmesi farklı olduğu için, juri anında birinin güzel dediği projene, diğeri utanmadan bunu nasıl astın duvara diyebilir.. o yüzden karın ağrısı, mide krampı, kalp sıkışması, ve gözyaşı dolu jurilere hazırlıklı ol şimdiden.. (ağlamadığım juri oldu mu diye düşünüyorum da, 1 ya da 2 dir :)) şimdi gülüyorum kendime)
bir de senin binbir emekle özene bezene çizdiğin projeyi gelip tam orta yerinden burası olmamış diye keçeli kalemlerle çizen hocalar vardır ki, o an birisi çocuğuna saldırmış gibi için sızlar...
bunları söylüyorum, korkman için değil, sadece hazırlıklı ol diye.. (beni uyaran olmamıştı) ama şimdi olsa yine mimarlık seçerim, çünkü çok severek okudum.. o kadar uykusuzluk, yorgunluk vs çekiyordum ama, projeyi bitirdikten sonra da işte bunu ben yaptım diye geçip karşısına seyretmenin zevki de paha biçilemez..
bu arada elbette teorik dersler de var ama ağırlıklı olarak çizim olacak... (bir iki ders dışında onları çok umursamayacaksın bile zaten)
mezuniyet sonrası iş durumuna gelirsek.. yeni mezun bir mimar ortalama 1500-2000 arası bir maaş alıyor özel sektörde.. ben 1800 ile başlamıştım, ama 1000 ile başlayan arkadaşlarım bile vardı.. eğer ciddi kurumsal bir şirkette çalışmıyorsan çalışma koşulları çok iç açıcı değil maalesef... başlangıçta devlette maaş aslında daha iyi gibi ama orada da işte ne uzarsın ne kısalırsın durumu var.. kendimi geliştireyim gerçekten mimarlık yapayım diyorsan iyi bir firmada çalışacaksın, ama maalesef bir çok firma mimarı teknik ressam gibi kullanıyor, yani mimarın tasarımda vs hiç bir rolü olmuyor, işveren geliyor ben bunu istiyorum diyor, mimar da ona göre çiziyor... ya da çizilmiş bir projeyi işliyor.. biraz tecrübe edindikten sonra (minimum 5 yıl demek en doğrusu olur) daha iyi şirketlerde ve daha iyi koşullarda iş bulma imkanın artar.. çünkü kurumsal firmaların %95i yeni mezun istemiyor... malum iş yetiştirme, zaman , bütçe vs kaygılarıyla, bir de tecrübesiz elemana iş öğretmeyi para kaybı olarak görüyor.. )
durum böyle işte... ben şuanda çalışmıyorum, yüksek lisans yapıyorum, akademisyenlik yolunda ilerlemeye karar verdim ben.. maaş olarak akademisyenlik daha mı iyi, hayır.. ama benim için daha tatmin edici ve benim için bu daha önemli...
(bu arada mimarlık için özel bir el becerisine sahip olmana gerek yok.. kimse senden serbest elle harikalar yaratmanı beklemeyecek.. cetvelle gönyeyle senin işin.. bir süre sonra el alışıyor zaten...
diğer bir yanda bence kesinlikle ve kesinlikle hemşireliği de severek okumak lazım.. ben hemşirelik yapabilir miydim diye düşünüyorum, asla yapamazdım.. kesinlikle beni tatmin edemeyecek ve mutlu da olamayacağım bir meslek... onda da çok sabırlı olmak lazım.. anlayışlı olmak lazım ve en önemlisi güçlü olmak lazım..
iş garantisi gelir vs elbette önemli ama bence en önemlisi sevebileceğin bir işi yapmak.. elbette ki mantıklı da düşünerek...
)
hangi bölüm olursa olsun, senin için hakkında hayırlısı olsun inşallah..