• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Metropol hayat,bunalım…

Mutlu2890

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
9 Ocak 2019
2.204
1.516
133
34
Merhabalar,bugün İstanbul trafiğinde ağır ağır ilerlerken bunaldığımı hissettim.Sanki İstanbul’a ilk defa gelmiş gibi etrafı gözlemledim.
Devasa büyüklükte binalar,son model arabalar,insan kalabalığı…

Poff..dedim.
30. katta oturmayı hayal bile edemiyorum mesela.Site hayatını hiç sevmiyorum.İnsanların birbiri ile bağı yok.Metropol sanki insanları yutuyor.
Evler mezar gibi geliyor.
Arkadaşım 14. Katta.Balkona çıkmaya korkuyorum.Sitede yabancı yabancı insanlar.Kimse birbirini tanımıyor.
Kız yan dairesinde oturanı bile tanımıyor.


Bu arada ben beş katlı bir apartmanın birinci katında oturuyorum.Yalıtım yetersiz.Yukarıdan gelen çocukların ayak sesleri beni o kadar rahatlatıyor ki,o seslerle uyuyorum .Yukarıda oturanlar nasıl teşekkür ediyor bilseniz,hiç şikayette bulunmadım diye minnet duyuyorlar…
Yüksek katta olan bir dairede hiç oturmadım.Yüksek katlardan aşırı korkuyorum.Daha doğrusu kasvet basıyor,anksiyetem tutuyor.


Her yerde ofisler,ofis hayatları.Herkes çalışıyor,para kazanıyor,para kazanmak için yaka değiştiriyor ama kimse ağız tadı ile harcayamıyor.İnsanlar 9’da başlayan mesaiye 5’te kalkıp gitmek zorunda kalıyor.Sanki herkes çok mutsuz.

Metropol hayat böyle mi olmalı?İlişkilerin sıfır olduğu,insanların robot gibi olduğu,kimsenin kimseye selam bile vermediği bir hayat mı olmalı?
Çok sıkıldım.Çok daraldım valla…
 
Istanbulda mutlu olmak için yalılardan birine sahip olmak gerek.🙂 Benim için öyle en azindan.
Benim Istanbulda yaşiyorken oturdugum yer bogaza yurume mesafesiydi. Yuruyus icin orman alana gidiyorduk vs yani iyi bir semtteydim ama yine de olmuyor.
Nufus çook fazla insanlar yollarda bile üst üste, trafik öyle insanlar gergin.
Evden adimini atmak en az 1 saatini goturuyor.
 
Çok doğru bir konuya değinmişsiniz. İstanbulda yaşıyorum, bu gün Dolmabahçe Sarayı'na gittim. Her yeri inceledim, Atatürk'ün vefat ettiği odaya girince hüzünlendim. Ağlayacaktım neredeyse. Anın tadını çıkarmaya çalıştım. Ancak orada dikkat ettiğim bir şey oldu. İnsanların suratı beş karış. Herkesin elinde bir cep telefonu fotoğraf çekme bilmem ne derdinde. Ama kimse mutlu değil gibi. Çok dikkatimi çekti. Elimde olsa bırakırım buraları giderim de elimde değl.
 
Eskiden Ankara'dan Istanbul'a gidince eger aracla gitmediysem kendimi savunmasız hisseder, Ankara'ya donunce huzur bulurdum. Simdi dogdugum büyüdüğüm Ankara'yi taniyamiyorum, kuzeyinden güneyine dogusundan batısına avucumun ici gibi bildigim Ankara'da bazen kendimi yabanci gibi hissediyorum bende.

3 ve 1.5 yasinda 2 kizim var, ben 5 yasindayken annem beni rahatlikla bakkala yollar ekmek aldirirdi, simdi ben buyuk kizimin 5 yasinda tek başına ekmek almaya gittiğini hayal bile edemiyorum.

Gecen gun instada bir anne buyuk kizini (4) Migros'a gondermis, kendide 10 adim geriden takip ediyor, korkarak izledim cocuga birsey olacak diye ama bende boyle birsey yapmaliyim belkide, cocugun ozguvene ihtiyaci var.
 
Merhabalar,bugün İstanbul trafiğinde ağır ağır ilerlerken bunaldığımı hissettim.Sanki İstanbul’a ilk defa gelmiş gibi etrafı gözlemledim.
Devasa büyüklükte binalar,son model arabalar,insan kalabalığı…

Poff..dedim.
30. katta oturmayı hayal bile edemiyorum mesela.Site hayatını hiç sevmiyorum.İnsanların birbiri ile bağı yok.Metropol sanki insanları yutuyor.
Evler mezar gibi geliyor.
Arkadaşım 14. Katta.Balkona çıkmaya korkuyorum.Sitede yabancı yabancı insanlar.Kimse birbirini tanımıyor.
Kız yan dairesinde oturanı bile tanımıyor.


Bu arada ben beş katlı bir apartmanın birinci katında oturuyorum.Yalıtım yetersiz.Yukarıdan gelen çocukların ayak sesleri beni o kadar rahatlatıyor ki,o seslerle uyuyorum .Yukarıda oturanlar nasıl teşekkür ediyor bilseniz,hiç şikayette bulunmadım diye minnet duyuyorlar…
Yüksek katta olan bir dairede hiç oturmadım.Yüksek katlardan aşırı korkuyorum.Daha doğrusu kasvet basıyor,anksiyetem tutuyor.


Her yerde ofisler,ofis hayatları.Herkes çalışıyor,para kazanıyor,para kazanmak için yaka değiştiriyor ama kimse ağız tadı ile harcayamıyor.İnsanlar 9’da başlayan mesaiye 5’te kalkıp gitmek zorunda kalıyor.Sanki herkes çok mutsuz.

Metropol hayat böyle mi olmalı?İlişkilerin sıfır olduğu,insanların robot gibi olduğu,kimsenin kimseye selam bile vermediği bir hayat mı olmalı?
Çok sıkıldım.Çok daraldım valla…
9 da başlayan mesaiye 5 te kalkmıyoruz başka şehirlerde ama maalesef insanların robot gibi, yüzlerinde hiçbir ifade olmadan, zombi gibi gezip, kimsenin kimseyi görmediği ,selam vermediği durumlar her şehirde var.ben de bazen delleniyorum.ama kendi kendime sakinleşiyorum.başka yapacak birşey yok.
 
Istanbulda mutlu olmak için yalılardan birine sahip olmak gerek.🙂 Benim için öyle en azindan.
Benim Istanbulda yaşiyorken oturdugum yer bogaza yurume mesafesiydi. Yuruyus icin orman alana gidiyorduk vs yani iyi bir semtteydim ama yine de olmuyor.
Nufus çook fazla insanlar yollarda bile üst üste, trafik öyle insanlar gergin.
Evden adimini atmak en az 1 saatini goturuyor.
Ben sarıyerde yaşıyordum nispeten daha yaşanılabilir bir yerdi. Yine de kötüydü. Ki istanbulu sevdiğim halde dayanamadım
 
Ben sarıyerde yaşıyordum nispeten daha yaşanılabilir bir yerdi. Yine de kötüydü. Ki istanbulu sevdiğim halde dayanamadım
Sonuçta bir yerlerde yaşamak durumundayız.
Ben Adanalıyım,evet orda mahalle hayatı var insanlar birbirlerine selam veriyor ama kapı önü dedikodularu yok mu?
İnsanlar her yerde aynı.Hatta metropol insanlarının kendilerinden başka kimseyle de sorunu yon.Sadece mutsuzlar.
 
İstanbul’da yaşıyorum yalnızlık hissini dibine kadar hissediyorum ama komşuların çocuklarının ayak sesleri de bana huzur vermiyor yav :KK53:
Konuya gelirsek de artık köylerde kasabalarda öyle değil ailem nispeten küçük bir şehirde yaşıyor ben de orada doğdum büyüdüm konuşuyoruz hiç eskisi gibi değil diyor herkes bireyselleşmiş kabuğuna çekilmiş
Şansı olan önceden ortamı olanlar ona eşlik ediyor ve devam ettiriyor yapamayanlar bir şekilde hayatın yolunu bulmaya çalışıyor
Çağımızın hastalığı bu yalnızlık.
 
Sonuçta bir yerlerde yaşamak durumundayız.
Ben Adanalıyım,evet orda mahalle hayatı var insanlar birbirlerine selam veriyor ama kapı önü dedikodularu yok mu?
İnsanlar her yerde aynı.Hatta metropol insanlarının kendilerinden başka kimseyle de sorunu yon.Sadece mutsuzlar.
Ben Adapazarı'nda yaşıyorum yine herkes çok mutsuz. Şehirle alakası yok bence. Ülkeden kaynaklı olabilir.
 
İstanbula yakın başka bir ilde yaşıyorum.Sahili olsun eğlence mekanlarından tutun avm si üniversitesi her türlü imkan gayet var.İstanbulu İstanbul yapan güzellikleri var ama ne zaman oraya gitsem bir an önce kendi şehrime dönmek istiyorum.

İstanbulda çok zengin değilseniz gerçekten yaşanmaz.Kendi şehrimde denize sıfır daireler bile gayet uygun ,mesela geçen 12 bine ev buldum arkadaşıma 2+1 bahçeli falan :halay: Aynı evler istanbulda Allah bilir ne kadardır...
 
Sonuçta bir yerlerde yaşamak durumundayız.
Ben Adanalıyım,evet orda mahalle hayatı var insanlar birbirlerine selam veriyor ama kapı önü dedikodularu yok mu?
İnsanlar her yerde aynı.Hatta metropol insanlarının kendilerinden başka kimseyle de sorunu yon.Sadece mutsuzlar.
Adana çok güzel bir şehir bence yaz mevsimi dışında. Yemyeşil, trafiği çok daha sakin, meyve sebzesi çok güzel, insanları sıcakkanlı yardımsever. İstanbul hem çok kalabalık hem kaoslu hem pahalı hem de büyük deprem riski var bence imkanı olan kaçıp kendini kurtarmalı
 
Ben sarıyerde yaşıyordum nispeten daha yaşanılabilir bir yerdi. Yine de kötüydü. Ki istanbulu sevdiğim halde dayanamadım

Insan iliskileri benim cok umurumda degil yani seviyeli sekilde olunca hayir demem ama olmazsa da yok diye sorun yaşamam. Ama ekonomiyle birlikte millet iyice mutsuz oldu gergin kalabalik iyice cekilmez olmustu. Istanbuldan gitmek icin günleri aylari sayar olmustum hiçte özlemiyorum aksine ne zaman işlerim oldugu icin Istanbula gelsem bir an önce işimi bitirip gitmeye odaklandim.
 
Insan iliskileri benim cok umurumda degil yani seviyeli sekilde olunca hayir demem ama olmazsa da yok diye sorun yaşamam. Ama ekonomiyle birlikte millet iyice mutsuz oldu gergin kalabalik iyice cekilmez olmustu. Istanbuldan gitmek icin günleri aylari sayar olmustum hiçte özlemiyorum aksine ne zaman işlerim oldugu icin Istanbula gelsem bir an önce işimi bitirip gitmeye odaklandim.
Ben de öyle küçük bir çevrem olur yeni arkadaşlık bile kurmam ama trafik deprem korkusu kalabalık bunaltıyordu. Şimdi de adapazarındayım çok mu farklı değil ama en azından evim müstakil. Canım istediğinde her yere yakınım
 
İstanbul'un en nezih semti Bahçeşehir 'de 2.5 yıl yaşadım ex eşimle milletvekillerinin kaldığı ultra güvenlikli bir sitede - daha doğrusu villada -acayip bunalırdım insan azlığından sessizlikten yalnızlıktan çok ürkerdim geceleri. Ormanın içindeydik.

Küçük dayım Bebek'te oturuyordu. Diğer dayım Sarıyer 'de.

Arabamız olduğu halde onları ziyaret etmek benim için eziyetti. Gittiğimde bir hafta kalırdım ama yine de doğma büyüme Bursalı olarak yok yani İstanbul'da yapamam ben asla.

Asgari ücret ve bi tık üstü geliri olan biri için İstanbul'da kalmak delilik olmalı.

Memleketim Bursa çok mu iyi ? Hayır değil. İstanbul kadar olmasa da trafik yoğun sonuçta sanayi şehri.

Bence Türkiye de artık yaşanılmaz. Başlarda çok özlüyordum ama artık gündemi arada sırada takip ettikçe eşime hak veriyorum neden beni Finlandiya ya zorla getirdiğini.

Memur olsaydım İç Anadolu ve Doğuda yaşardım ev kiraları daha uygun olduğunu söylüyor liseden öğretmen olmuş arkadaşlarım..

Özel sektörde çalışan için maalesef Istanbul Gebze Kocaeli Yalova Bursa hattı zaruri..

Deprem tehlikesi de var tabi

Can güvenliği olmayışı , sığınmacı sorunu nüfus yoğunluğu trafik hayat pahalılığı Istanbul ve çevresi insan ömrünü kısaltıyor ömür yolda geçiyor

Bi keresinde Marmaray'da istifra edip ağlamıştım kalabalıkta zaten ilk ve son binişimdi :)

Allah sabır versin bacım.
 
Merhabalar,bugün İstanbul trafiğinde ağır ağır ilerlerken bunaldığımı hissettim.Sanki İstanbul’a ilk defa gelmiş gibi etrafı gözlemledim.
Devasa büyüklükte binalar,son model arabalar,insan kalabalığı…

Poff..dedim.
30. katta oturmayı hayal bile edemiyorum mesela.Site hayatını hiç sevmiyorum.İnsanların birbiri ile bağı yok.Metropol sanki insanları yutuyor.
Evler mezar gibi geliyor.
Arkadaşım 14. Katta.Balkona çıkmaya korkuyorum.Sitede yabancı yabancı insanlar.Kimse birbirini tanımıyor.
Kız yan dairesinde oturanı bile tanımıyor.


Bu arada ben beş katlı bir apartmanın birinci katında oturuyorum.Yalıtım yetersiz.Yukarıdan gelen çocukların ayak sesleri beni o kadar rahatlatıyor ki,o seslerle uyuyorum .Yukarıda oturanlar nasıl teşekkür ediyor bilseniz,hiç şikayette bulunmadım diye minnet duyuyorlar…
Yüksek katta olan bir dairede hiç oturmadım.Yüksek katlardan aşırı korkuyorum.Daha doğrusu kasvet basıyor,anksiyetem tutuyor.


Her yerde ofisler,ofis hayatları.Herkes çalışıyor,para kazanıyor,para kazanmak için yaka değiştiriyor ama kimse ağız tadı ile harcayamıyor.İnsanlar 9’da başlayan mesaiye 5’te kalkıp gitmek zorunda kalıyor.Sanki herkes çok mutsuz.

Metropol hayat böyle mi olmalı?İlişkilerin sıfır olduğu,insanların robot gibi olduğu,kimsenin kimseye selam bile vermediği bir hayat mı olmalı?
Çok sıkıldım.Çok daraldım valla…
Tam anlattığınız gibi işe gitmek için yaka değiştiriyorum, sekizde başlayan işe gidebilmek için sabah altıda kalkıyorum😟 yüksek katta oturuyorum bunla ilgili sorunum yok, oturduğum binada kimseyi tanımıyorum tanımak istediğim kimse yok, Buda sorun değil bana göre. Ama beton yığınları arasında doğadan uzak gün yüzü görmeden işe gidip gelmek beni çok yoruyor. Günde iki saatim yolda geçiyor. Son günlerde işi bırakmayı evde oturup sadece çocuklarımla ilgilenmeyi düşünmeye başladım ciddi ciddi, geçici bir dönem mi bilmiyorum.
 
Benimde kaçıp gidesim geliyor. Hatta nispeten durumunuzdan iyiyim sosyal ilişkiler olarak 30 yıldır aynı mahallede tüm evlendiğim halde. Esnafların çoğu beni tanır çokça komşu/tanıdık/aynı memleketli insan var ve %99 u iyi insanlar. Buna rağmen bir yerden bir yere trafik yüzünden ulaşmak can sıkıcı. Sadece semtte de dön dolaş olmuyor x semtimin dışına çıkınca heleki turistin yoğun olduğu bölgeye gidince Eminönü/ Galata vs. haylice geriliyorum.
Birkaç şehrin köylerinde arsa almayı düşündüm eşim beni saçma bir şekilde korkuttu. Başka yerden gelen yabancıları istemeyen köy halkı oluyor kötü davranıyorlar vs.diye izliyorum youtube dan bir Allah'ın kulu böyle bir sorun yaşadım onun için x köyünden bu köye geldim vs demiyor. Yine de hala dusunmuyor değilim
 
Back