7Konu Sahibi : gulfeda
MervekoYeni ÜyeÜye
Özel Mesaj AtKatılım:Mesajlar:Beğenildi:Ödül Puanları:1
Ben ilk olarak ekimde amh değerimin 0.33 oldugunu öğrendiğimde telaş içinde Bulent Bey'e gittim.Bülent Bey'e gitmemin sebebi her yerde onun reklamı olmasıydı nette ne zaman tüp bebek yazsam karşıma Bülent Tıraş çıkıyordu. İlk olarak randevu aldık ve sadece 5 dk görüşerek tedaviye başladık. Ben o sırada ağlamaklıyken kendisi yaşımın genç olduğunu bunun avantajım olduğunu söyleyerek sana bir tane bebek yapacağız korkma demişti. O 5 dk nın o kadar önemli olduğunu o zaman anlayamamıştım çünkü kendisini bir daha transfere kadar görmeyeceğimi bilmiyordum. O gün tedaviye başladık ve 5 dk nın sonunda ilaçların kullanımını anlatmak için hemen bizi hemşirenin yanına gönderdiler.Butun ultrasyon muayenelerini asistanları yapıyor ve ilaçları hocaya sorup sizi bilgilendireceğiz dedikten sonra yine kendimi hemşirelerle muhattap olurken buluyordum. hatta bir gün Bülent bey canlı yayındaydı saat 10:00 civarlarında, bende kontrole gitmiştim yine asistanı ultrasonla muayene ettikten sonra hocaya sorup ilaç dozlarını söyleyeceğiz dedi, 1-2 dk içinde hemşire yanına çağırıp ilaçlarımı anlattı ve o sırada Bülent bey hala canlı yayındaydı.İlaçları ve ilaç dozlarını kimin belirlediği bile meçhul. 4 ay boyunca da tedavi hep hemşirelerle ilerledi. İlaçların yan etkilerini bazen fazlasıyla yaşadım.Bu süreç içinde telaşlanırken telefonla hemşirelere ulaşmak için bile bazen yarım saat boyunca sürekli aramak zorunda kalıyordum.Çok yoğun olduğunu zaten merkeze gittiğimde görüyordum fakat insanların bu kadar hassas olduğu bir dönemde ilgisizlik hat safhada olmamalıydı. Tedavi sonucunda elimizde sadece bir embriyomuz vardı. Ben bir hafta içinde transfer olacağımı beklerken bir gün öncesinde yaptıkları kan tahlilimde progesteron değerim 1,86 çıktığı için telefonla arayarak transferin 1,5 ay sonraya erteleneceğini ve embriyonun dondurulacağını söylediler. Tabi süreç hakkında hiçbir bilgim yoktu o zamanlar tüm bu olumsuzluklara rağmen yine de güvendiğim için hiç araştırma yapmıyordum. Aradan 1,5 ay geçti ve yine kontrole gittim 5 gün sonra transferim olacaktı. Ve o gün gittiğimde yumurta biriktirmek ister misiniz diye bir soruyla karşılaştım.Beynim allak bullak olmuştu.Halbuki benim durumumdaki hastalara pooling yani havuz metodu uygulanıyormuş başarı şansını arttırmak için,zaten bende başarı şansı düşükmüş.Benim bu yöntemden sadece transferden 5 gün önce haberim oldu.Tam da kendimi transfere hazırlamışken.Daha sonra Dr. Belgin hanımdan bu yöntemle ilgili bilgi almak için yanına gittik. Bizi bilgilendirmek yerine hiçbir açıklayıcı ifadede bulunmayarak siz bilirsiniz karar sizin diyerek geçiştirdi.Tüm bunların sonucunda sonucum negatif.Hiçbir şekilde bilgilendirilmeden sadece standart tedavi uygulayarak boşa geçen 6 ayıma mı, harcadığım emeğe mi, bozulan psikolojime mi, giden parama mı yanayım şimdi?Şimdi düşünüyorum da neden acaba her yerde Bülent beyin reklamı , niye bu kadar reklam yapma amacı güdüyor diye. Tabi cevabını şu an anlıyorum. Ben sadece yaşadıklarımı başka kimse yaşamasın diye bunları yazdım.Gerçekten zor ve yaşamayan bilmez bu durumu. Yaşadığım durumdan yola çıkarak size nacizane tavsiyem araştırmadan hiçbir yerde tedaviye başlamayın.