- Konu Sahibi pinarkaracar
- #1
Meltem Arıkan -sivri dilli ,idealist ve aktivist ...
kadınların var olma çabası içerisindeyken,kadınlıklarını unuttuklarını hatırlatan ,kadın sorunlarını edebiyatla topluma yansıtan ve her erkeğinde okuması gereken yazarlardan... kendinizle yeniden tanışmak için okuyun!
Yeter Tenimi acıtmayın :4 kadın 4 farklı hayat
arka kapak :
Yüzünde yüzyıllık gölgeler taşıyan kadın, bu izleri her vakit bir adama mı borçludur? Bu izler, gizemli tapınak muamelesi gören kadın cinselliğinin keşif yolculuklarını mı anlatır her zaman? Yoksa her kadın -eğer isterse- bedenini keşfetme coşkusunu armağan edeceği erkeği gizliden gizliye seçer mi? Haberi bile olmaksızın seçilen erkek bu utkuyu neye borçludur? Dört kadının örtüştürerek paylaştıkları ve ortak tarih olarak var ettikleri geçmişlerinin, bugünlerini ipotek altına alması ne kadar adil? Kurban haline gelen bedenler hangi tarihsel suçun bedelini ödüyor? Meltem Arıkan, anlattığı insanları edebiyatın olanaklarını yaratıcı biçimde kullanarak bilindik kılıyor.
Kadınlara ağırlıklanmış kadın öyküsü değil anlattığı; Jungien bakışla kadındaki erkeğe ayna tutarken aynanın içinden erkekteki kadına dair çok net fotoğrafların yansımasına katkıda bulunuyor.
Bir entrika var mı? Hele kadının katkısı olduğu entrika, öldürücü türden! Kadını 'entrika' haline getiren erkek beceriksizliğine ait 'arkeolojik bir kazı' diyorsanız, bu kitap iyi bir rehber! Altta yatanı zedelemeden 'ilk haliyle' gün yüzüne çıkarırken, kazıya başladığınızda, bugünün ışığıyla dünün gerçeğine ulaşmak ayrı bir coşku haline geliveriyor. Bu kazı işçin özel aygıtlara gereksiminiz yok. İlk sayfayı çevirin yeter.
Kadın Bedenini Soyarsa :
arka kapak :
Meltem Arıkan'ın bu üçüncü romanını okumak, daha önce '...Ve... Veya...Belki...' yi ve 'Evet...Ama...Sanki' yi okumuş olanlar için, taze bir damardan usul usul akan özgün bir yazarlık macerasının izini sürmek anlamını taşıyacak. Bir iç bütünlüğü olan bu maceraya üçüncü kitapta katılanlar ise, artık sesini bulmuş ve olanca cesaretiyle kadının dünyasına -ama bir o kadar da erkeğin o dünyayı algılayışına-yüksek vatlı bir projektörden yansıttığı ışıkla yaman bir sorgulamaya girişmiş değişik bir yazarla karşılaşacaklar. Bu yeni ışık, kuytuda kalmış noktaları aydınlatıp çok tanıdık çizgileri gölgeleyerek oluşturduğu farklı resimle, okurun gözünü değil zihnini kamaştırmak istercesine direniyor. Meltem Arıkan'ın, insan bilimlerinin kurcalama alanlarına, edebiyatın araçlarını kullanarak sokulmak istediğini; o kadarla da kalmayıp geliştirmiş olduğu bir kuramı, yaşamın laboratuarı yerine kurmacanın laboratuarında sınadığını, okura da sınattığını söylemek yanlış olmayacak. Kadın cinselliğini, alışılmış kalıp ve perspektivlerin dışında romanlaştıran yazar, teorik ve düşünsel bir içeriği bir edebiyat metni olarak sunmanın tuzaklarından haberli. Kurgusuyla, yaşarlık kazandırdığı karakterleriyle edebiyatın gereklerini gözetiyor; bir yandan da 'tez'ini, dengeleri bozmadan edebiyatına taşıtıyor. Meltem Arıkan'ın romanlarına, biçem açısından değil ama içerik açısından -daha doğrusu içeriği yazınsallaştırma açısından -deneysel romanlar olarak bakılabilir. Bu deneylere katılmak ve üzerlerinde tartışmak, meraklı ve sorgulayıcı bir okur için pek çok bakımdan ilginç olacaktır diye düşünüyorum.
sonra bütün kitaplarını okuyacaksınız :)
kadınların var olma çabası içerisindeyken,kadınlıklarını unuttuklarını hatırlatan ,kadın sorunlarını edebiyatla topluma yansıtan ve her erkeğinde okuması gereken yazarlardan... kendinizle yeniden tanışmak için okuyun!
Yeter Tenimi acıtmayın :4 kadın 4 farklı hayat
arka kapak :
Yüzünde yüzyıllık gölgeler taşıyan kadın, bu izleri her vakit bir adama mı borçludur? Bu izler, gizemli tapınak muamelesi gören kadın cinselliğinin keşif yolculuklarını mı anlatır her zaman? Yoksa her kadın -eğer isterse- bedenini keşfetme coşkusunu armağan edeceği erkeği gizliden gizliye seçer mi? Haberi bile olmaksızın seçilen erkek bu utkuyu neye borçludur? Dört kadının örtüştürerek paylaştıkları ve ortak tarih olarak var ettikleri geçmişlerinin, bugünlerini ipotek altına alması ne kadar adil? Kurban haline gelen bedenler hangi tarihsel suçun bedelini ödüyor? Meltem Arıkan, anlattığı insanları edebiyatın olanaklarını yaratıcı biçimde kullanarak bilindik kılıyor.
Kadınlara ağırlıklanmış kadın öyküsü değil anlattığı; Jungien bakışla kadındaki erkeğe ayna tutarken aynanın içinden erkekteki kadına dair çok net fotoğrafların yansımasına katkıda bulunuyor.
Bir entrika var mı? Hele kadının katkısı olduğu entrika, öldürücü türden! Kadını 'entrika' haline getiren erkek beceriksizliğine ait 'arkeolojik bir kazı' diyorsanız, bu kitap iyi bir rehber! Altta yatanı zedelemeden 'ilk haliyle' gün yüzüne çıkarırken, kazıya başladığınızda, bugünün ışığıyla dünün gerçeğine ulaşmak ayrı bir coşku haline geliveriyor. Bu kazı işçin özel aygıtlara gereksiminiz yok. İlk sayfayı çevirin yeter.
Kadın Bedenini Soyarsa :
arka kapak :
Meltem Arıkan'ın bu üçüncü romanını okumak, daha önce '...Ve... Veya...Belki...' yi ve 'Evet...Ama...Sanki' yi okumuş olanlar için, taze bir damardan usul usul akan özgün bir yazarlık macerasının izini sürmek anlamını taşıyacak. Bir iç bütünlüğü olan bu maceraya üçüncü kitapta katılanlar ise, artık sesini bulmuş ve olanca cesaretiyle kadının dünyasına -ama bir o kadar da erkeğin o dünyayı algılayışına-yüksek vatlı bir projektörden yansıttığı ışıkla yaman bir sorgulamaya girişmiş değişik bir yazarla karşılaşacaklar. Bu yeni ışık, kuytuda kalmış noktaları aydınlatıp çok tanıdık çizgileri gölgeleyerek oluşturduğu farklı resimle, okurun gözünü değil zihnini kamaştırmak istercesine direniyor. Meltem Arıkan'ın, insan bilimlerinin kurcalama alanlarına, edebiyatın araçlarını kullanarak sokulmak istediğini; o kadarla da kalmayıp geliştirmiş olduğu bir kuramı, yaşamın laboratuarı yerine kurmacanın laboratuarında sınadığını, okura da sınattığını söylemek yanlış olmayacak. Kadın cinselliğini, alışılmış kalıp ve perspektivlerin dışında romanlaştıran yazar, teorik ve düşünsel bir içeriği bir edebiyat metni olarak sunmanın tuzaklarından haberli. Kurgusuyla, yaşarlık kazandırdığı karakterleriyle edebiyatın gereklerini gözetiyor; bir yandan da 'tez'ini, dengeleri bozmadan edebiyatına taşıtıyor. Meltem Arıkan'ın romanlarına, biçem açısından değil ama içerik açısından -daha doğrusu içeriği yazınsallaştırma açısından -deneysel romanlar olarak bakılabilir. Bu deneylere katılmak ve üzerlerinde tartışmak, meraklı ve sorgulayıcı bir okur için pek çok bakımdan ilginç olacaktır diye düşünüyorum.
sonra bütün kitaplarını okuyacaksınız :)