• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Melih Gökçek mazbatasını aldı

:25::25::25::25::25::25:

Kurallar eski haline dönmemiş miydi?

Ne kapak meraklısı milletmişiz yaa seçimden beri dilimizden düşmüyor:19:
Bırakın böyle kin dolu saçmalıkları Allah aşkına. Bakın memlekette iyi şeyler olmuyor ama gündem ohhh çatlayın patlayından ibaret.:19:

Kurallar eskiye dönüyor, hoş dönse de yorumların farklılık göstereceğini sanmıyorum ne yazık ki.
Burda siyaset konuşulmuyor, biri kapak der diğeri çatla patla, bu yorumlar siyaset konuşmaksa bende Marilyn Monroe'yum:ssz:
 
Kurallar eskiye dönüyor, hoş dönse de yorumların farklılık göstereceğini sanmıyorum ne yazık ki.
Burda siyaset konuşulmuyor, biri kapak der diğeri çatla patla, bu yorumlar siyaset konuşmaksa bende Marilyn Monroe'yum:ssz:

ÇOk haklısın siyaset konuşulmuyor. Afedersiniz ama ancak s.d.k yarıştırıyoruz başka da yaptığımız bi şey yok.

Marilyn Monroe kimmiş Mune senin yanında :1:
 
Sizler erdoganin diktator olmadigini iddia etmeye devam edin, adamlar yurtdisinda sizin basbakaninizi sizden daha iyi tanimis, ABD ziyaretinde konusma yapan Emine Erdogan'a bakin ne hediye etmis:
Diktatorun Psikolojisi..
:52:
Bu da mi tesaduf yani? Koskoca profesor tesadufen mi dusunup vermis bu hediyeyi? Elalem dunyanin obur ucundan adamin notunu vermis, siz hala burnunuzun ucunu goremiyorsunuz, yazik.. Bir de gercegi soyleyenlere burada umutsuzca laf yetistirmeye ugrasiyorsunuz.. Hep ayni terane.. Helal olsun balbocegi kizima.. Ne guzel yazmis, anlatmis.. Tabi anlayana..:24:

$Diktatorun psikolojisi.Jpeg
 

Eklentiler

  • $Diktatorun Psikolojisi.jpg
    $Diktatorun Psikolojisi.jpg
    54 KB · Görüntüleme: 64
he yaa bitek twitter kaldıydı da ordan çıkacaktı da herşey orayı yasakladı ,saçma ki ne saçma yaa..
gerçekten ... adam türkiyenin diktatörü olacak bi tek twitterla uğraşacak ,sanki başka yerde kaset yok ,çıkmadı da , ancak böyle düşünerek kendinizi rahatlatın ,ülke sorunlarından bihaber bunu bile bu kadar basit algılayın adamı suçlamak için..
adam istese herşeyi yasaklar twitter a mı kaldı ,içinden çıkamadığınız bir girdap bu ,sürekli aynı şeyleri döndürüyorsunuz kafanızda
terörist kavramı pkklılar kadar kaos çıkaranlar için de geçerlidir benim gözümde .
ülkeyi yakıp yık ,milleti galeyana getir sonra da kendine özgürlükçü de ,hakeza o gösterilerde çok fazla sayıda dev-solcu ,yasadışı gruplara mensup kişiler de vardı ..
Bu ülkede herşeyden sorumlu başbakan değil ,bir ülkenin işleyişi vardır ,herşeyi başbakandan biliyorsunuz .. ülkenin yargısı var ,polisi var ,başbakanın başka işi yok sabaha kadar herkese emir veriyor ,orada görev yapan insanların suçudur bunlar , içtiğiniz sudan zehirlenseniz onu da başbakandan bileceksiniz pes yani ..adam süpermanmiş herşeye yetişiyormuş her emri veriyormuş ,hem orada hem burada türkiyenin her yerindeymiş de haberimiz yokmuş .
bu sadece sizin zihniyetlerinizin görmek istediği ,bir başbakan böyle ülkedeki en ufak şeyle uğraşacak ne güce ne zamana sahiptir ,bu bütün hepsi için geçerli ..
,Bu ülkede yargı yasama yürütme organları var ama siz bütün hepsini Başbakanda toplamış herşeyin suçunu ona atıyorsunuz
Sizler böyle kör gözle baktıkça halkın gözünü daha çok açıyorsunuz ve Başbakana olan destek daha da artıyor ,sağolun valla ..
bir de akp yandaşları dediğiniz kim ,Başbakana ana avrat küfredenleri görmüyorsunuz da onları mı görüyorsunuz
Düşünün kendi ülkesinin başbakanına küfreden bir zihniyet var ,akp yandaşı diye bir şey yok ,o o insanların suçudur ,vicdansızlığın partismi olur , o zaman en vicdansızlar chpliler çünkü onlar Başbakanın karısına bile ana avrat sövüyorlar hala ne diyorsunuz siz.

Neden yasakladı o zaman söyler misiniz? insanların duygularını, düşüncelerini yayma ve söyleme özgürlüğü anayasada verilmiş bir haktır sen insanların özgürlüğünü elinden alacaksın da diktatör olmayacaksın.

Bakın yine ezbere konuşuyorsunuz adam kendisi çıktı emri ben verdim dedi yaa tv lerde gösterdi. Kusura bakmayın gezi parkını ve bunun yanında özgürlüklerini savunan gençlerimizin polisin o tomalarla. biber gazı fişekleriylr doğrudan hedef alarak yaptığı saldırıdan sona o gençlerde boş duramazdı.

Siz yüzlerce şehidimizin katili teröristlerle bebek katili apoyla o gençleri aynı kefeye koyuyorsanız size ancak yazıklar olsun derim. Demek ki kaldırım taşıi cam, çerçeve bu ülkede insan canından daha önemli. O katiller elini kolunu sallayarak terör örgütü başının ve o örgütün bayrağını sallayabilir tomalar oraya girmez ama aynı ülkede bu çocuklar cana değil mala zarar verdi diye ölmeyi hak ediyor militan öyle mi. Gerçekten pes size daha hiçbir şey anlatılmaz bir d bize vatan haini dersiniz. Küçük çocuğa gözüyle görmediği halde cebinde patlayıcı vardı da mezarına demir bilyeler atılmasını bile ağzına dolayan 14 yaşında daha siyasi görüşü bile oturmamış bir çocuğu terörist ilan edip annesini yuhalatan birinin din üzerinden siyasetine inanmam ben. Hele bakanının cenazeye gidenlere nekrofili diye hakaret etmesinin dinle alakası yok.

ana avrat biz küfretmiyoruz aynı kefeye koymayın ama siz şu anda aleni neler diyorsunuz bende size cevap veriyorum çünkü bilip bilmeden anlatıyorsunuz Melih Gökçek 9.000 oy arttırdı derken önce sayım yapılmış mı ona bakmanız gerekir. İtiraz ne zaman kabul edilmişte sayım olmuş demez mi insan haberi okuyunca mantık olarak kaldı ki her gazete de yazmadı baktım ben. bir başkan yönettiği halkına hakaret edemez, küçümseyemez çünkü maaşını o halk veriyor hizmet etmesi için hele bana oy vermeyene hizmet yok ne demek yaa öyle bir hakkı yok maalesef o halk vergi veriyor ve karşılığını görmek istiyor. Onu tekelinde değil yani istediğine hizmet verip istediğine vermemek.

Size bir şey soruyorum hep başka yerlere çekiyorsunuz. Başbakan kanıtlasın yaa montaj olduğunu biz iftira atmıyoruz. Ne zaman iftira olur biliyor musunuz Başbakan çıkıp belgelerle kurum adıyla montaj olduğu ispatlanmıştır der o zaman günahına girmiş iftira atmış oluruz valla biz sorgulayan insanlarınız boş laflara karnımız yok sanki çıkıp evet çaldım diyecektii ancak buna siz inanırsınız işte.

Ha bu arada istese oyları %100 gösterirdi diyen bunu yapabileceklerine inanan akıl tutulması birşeyi yazan birine de bu laflar çok bilee.. Kul hakkı en büyük günahtır öbür dünyada hepsi fitil fitil çıkacak. Ama ben inanıyorum öbür dünyaya da kalmayacak.

Siz bunları yazdıktan sonra size tek kelime yazacak birşeyim yok.
 
Kurallar eskiye dönüyor, hoş dönse de yorumların farklılık göstereceğini sanmıyorum ne yazık ki.
Burda siyaset konuşulmuyor, biri kapak der diğeri çatla patla, bu yorumlar siyaset konuşmaksa bende Marilyn Monroe'yum:ssz:

Kesinlikle dönsün mune yaa bu ne işitmediğimiz hakaret kalmadı bütün konularımız gaspa uğradı. Neler denmedi ki.. Hiç özleyeceğimi düşünmezdim yani eski kuralları. Peki eski sistemin esnetilmiş hali mi olacak aynen eski sistem mi geri dönecek. Bana ikisi de uyar şahsen. Ama biriyle karşılıklı saygı çerçevesinde tartışıyorsam ban almak istemem tabi söz aralarımda hakaret, konu dışı mesaj, aşağılama varsa o ayrı.
 

Ben söyledim ama okuma yeteneğinizi isterseniz birisinden destek alarak geliştin derim :ssz:
ben size yazmadım ve cvbı da sorduğumdan istedim üçüncü kişiye ne düşüyorsa!bence chp yenilgisi sizi akıldan da etmiş yazıık...
 
ben size yazmadım ve cvbı da sorduğumdan istedim üçüncü kişiye ne düşüyorsa!bence chp yenilgisi sizi akıldan da etmiş yazıık...

Chp li olduğumu söyleyen kim ? Ön yargınız müthiş derece de tavan yapmış . Siz bence derin bir uykudasınız.
Lütfen biri ampülleri kapatsın !
 
ben size yazmadım ve cvbı da sorduğumdan istedim üçüncü kişiye ne düşüyorsa!bence chp yenilgisi sizi akıldan da etmiş yazıık...

bu nasıl bir söylevdir Allah aşkına burda kimse hangi partiden olursa olsun bu ekilde konusmanız gercekten hoş görülmeyecek bir davranıstır arkadasım lütfen tavrınız ve konusmanız hoş görülemezz kimse kimseyi düşündükleri hakkında suclayamaz ne zaman anlıcaksınız bunu
 
Chp li olduğumu söyleyen kim ? Ön yargınız müthiş derece de tavan yapmış . Siz bence derin bir uykudasınız.
Lütfen biri ampülleri kapatsın !

istediğin partiden ol kimse sana bu konuda laf söleyemez söylettirmede isteyen herkez istediğini söyleme hakkına sahiptir terbiyesizlik edilip saygısızlık olmadıgı müddetce
 
istediğin partiden ol kimse sana bu konuda laf söleyemez söylettirmede isteyen herkez istediğini söyleme hakkına sahiptir terbiyesizlik edilip saygısızlık olmadıgı müddetce

Canım bel altından vurmayı çok seviyorlar . Boşver kendini boşa yoruyorsun . Çünkü olmuyor .
 
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra ne yapıldı?
Sanıkların yargılanmaları gerekirken, tam tersine yolsuzlukların üstü örtülmeye çalışıldı…
Savcıya ifade vermeye gidilmedi…
Operasyonu yapan polisler ve savcılar darmadağın edildi, yeni savcılar tayin edilip, yeni mahkemeler kuruldu…
Ülke âdeta bölündü. Adalet yok oldu, yargı yerle bir edildi, millet düşman kamplara
ayrıldı…
Peki, tüm bu yapılanlar, yasalara göre suç değil mi?
Elbette ki suç! Ve bunun hesabını vermek zorundalar.
Hesap nasıl verilir?
Yargılanarak!
* * * *
Bunları ben söylemiyorum. Ülkemizin önde gelen hukukçularından olan Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Sami Selçuk söylüyor.
17 Aralık’tan sonra, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, hukuksuzlukları değerlendiren “5 açık mektup” yazan Sami Selçuk, onun ‘yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını’ hükümete karşı bir darbe olarak değerlendirmesini eleştirerek diyor ki:
“Türkiye, askerlerin darbe yapmasına alıştı. Sivillerin darbe yapması bugüne kadar hiç görülmedi. Yolsuzluk soruşturmalarını darbe diye adlandırmak doğru değil.
Darbelerin tanımı yasalarda bellidir. Benim kanaatim ‘A’dan Z’ye kadar safsatadır.
…Hiç kimse bundan kurtulacağını ummasın. Yarın mutlaka göreceksiniz, bunların hakkında kovuşturma yapılacaktır. Suçları da büyük ölçüde sabit olmuştur. Yapılan eylemler bellidir, hepsi de mahkûm olacaktır!”
* * * *
Masumiyetin kabadayılıkla, yasalara aykırı davranışlarla ispat edilemeyeceğini belirten Prof. Sami Selçuk, şöyle devam ediyor:
“Ben masumum diyorsanız yargıya başvuracaksınız!
Suçsuzluğunuzu kanıtlarsanız, haklılığın hem tadını çıkarır, hem güçlenirsiniz. Ama yargıdan kaçarsanız, hakkınızdaki
iddiaları ömür boyu sırtınızda bir kambur gibi taşır, tarihe öyle geçersiniz.”
* * * *
“Hukuk, dedikodu ile uğraşmaz, gevezelik yapmaz. Olayları doğrulayan kanıtlarla uğraşır.
Tek yol, yargıya başvurmaktır!
Yargıya başvurmakla, olayın doğruluğunu benimsemiş olmazsınız. Tam tersine, hem iftirayı, hem de sahteciliği dile getirmiş olursunuz.
‘Bunlar paralel yapı’ v.s. gibi varsayımlarla gülünüp geçilesi yollara lütfen tenezzül etmeyin!
‘Paralel yapı’ şeytanını taşlayıp hiçbir yere varamazsınız. Siz yargıya başvurmuyorsunuz, halka ‘Yalan bunlar’ diyorsunuz.
Bu iddiaların kanıtlama yeri halk değildir. Yüzde 99 oy alsanız bile aklanmış mı olacaksınız? Bu işler yargı önünde olur.
Yargının önünde olaylar, iddialar tartılır, sayılmaz!
Halka başvurduğunuz zaman oylar sayılır, tartılmaz!”
* * * *
Hukuk Profesörü Sami Selçuk Hoca’nın dediği gibi, iddiaların temizlenme yeri sandık değildir, yargıdır, yargı kararıdır!
Deniz Feneri davası gibi bunların da üzerinin örtülmesi, kamu vicdanını daha da yaralayacak, yargıdan yakalarını kurtarsalar bile toplum vicdanında mahkûm olmaktan kurtulamayacaklar!

RAHMİ TURAN
 
Chp li olduğumu söyleyen kim ? Ön yargınız müthiş derece de tavan yapmış . Siz bence derin bir uykudasınız.
Lütfen biri ampülleri kapatsın !
söylemenize ne hacet.o tahammül edemediğiniz ampül avize olmuş canım.ağustosta da güneş olacak.
 
istediğin partiden ol kimse sana bu konuda laf söleyemez söylettirmede isteyen herkez istediğini söyleme hakkına sahiptir terbiyesizlik edilip saygısızlık olmadıgı müddetce
allah aşkına ya tüm yazılanları oyup da yargılayın. o yazdığım kişi ilkin başkasına yazdığım yazıyaya yorum yapıp kendince hakaret edyo.ben kişiye göre konuşuyorum.
 
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra ne yapıldı?
Sanıkların yargılanmaları gerekirken, tam tersine yolsuzlukların üstü örtülmeye çalışıldı…
Savcıya ifade vermeye gidilmedi…
Operasyonu yapan polisler ve savcılar darmadağın edildi, yeni savcılar tayin edilip, yeni mahkemeler kuruldu…
Ülke âdeta bölündü. Adalet yok oldu, yargı yerle bir edildi, millet düşman kamplara
ayrıldı…
Peki, tüm bu yapılanlar, yasalara göre suç değil mi?
Elbette ki suç! Ve bunun hesabını vermek zorundalar.
Hesap nasıl verilir?
Yargılanarak!
* * * *
Bunları ben söylemiyorum. Ülkemizin önde gelen hukukçularından olan Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Sami Selçuk söylüyor.
17 Aralık’tan sonra, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, hukuksuzlukları değerlendiren “5 açık mektup” yazan Sami Selçuk, onun ‘yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını’ hükümete karşı bir darbe olarak değerlendirmesini eleştirerek diyor ki:
“Türkiye, askerlerin darbe yapmasına alıştı. Sivillerin darbe yapması bugüne kadar hiç görülmedi. Yolsuzluk soruşturmalarını darbe diye adlandırmak doğru değil.
Darbelerin tanımı yasalarda bellidir. Benim kanaatim ‘A’dan Z’ye kadar safsatadır.
…Hiç kimse bundan kurtulacağını ummasın. Yarın mutlaka göreceksiniz, bunların hakkında kovuşturma yapılacaktır. Suçları da büyük ölçüde sabit olmuştur. Yapılan eylemler bellidir, hepsi de mahkûm olacaktır!”
* * * *
Masumiyetin kabadayılıkla, yasalara aykırı davranışlarla ispat edilemeyeceğini belirten Prof. Sami Selçuk, şöyle devam ediyor:
“Ben masumum diyorsanız yargıya başvuracaksınız!
Suçsuzluğunuzu kanıtlarsanız, haklılığın hem tadını çıkarır, hem güçlenirsiniz. Ama yargıdan kaçarsanız, hakkınızdaki
iddiaları ömür boyu sırtınızda bir kambur gibi taşır, tarihe öyle geçersiniz.”
* * * *
“Hukuk, dedikodu ile uğraşmaz, gevezelik yapmaz. Olayları doğrulayan kanıtlarla uğraşır.
Tek yol, yargıya başvurmaktır!
Yargıya başvurmakla, olayın doğruluğunu benimsemiş olmazsınız. Tam tersine, hem iftirayı, hem de sahteciliği dile getirmiş olursunuz.
‘Bunlar paralel yapı’ v.s. gibi varsayımlarla gülünüp geçilesi yollara lütfen tenezzül etmeyin!
‘Paralel yapı’ şeytanını taşlayıp hiçbir yere varamazsınız. Siz yargıya başvurmuyorsunuz, halka ‘Yalan bunlar’ diyorsunuz.
Bu iddiaların kanıtlama yeri halk değildir. Yüzde 99 oy alsanız bile aklanmış mı olacaksınız? Bu işler yargı önünde olur.
Yargının önünde olaylar, iddialar tartılır, sayılmaz!
Halka başvurduğunuz zaman oylar sayılır, tartılmaz!”
* * * *
Hukuk Profesörü Sami Selçuk Hoca’nın dediği gibi, iddiaların temizlenme yeri sandık değildir, yargıdır, yargı kararıdır!
Deniz Feneri davası gibi bunların da üzerinin örtülmesi, kamu vicdanını daha da yaralayacak, yargıdan yakalarını kurtarsalar bile toplum vicdanında mahkûm olmaktan kurtulamayacaklar!

RAHMİ TURAN

Rahmi Turan burada aylardir soylediklerime tercuman olmus. Aklin yolu bir. Sirtlarinda bu kamburla hic bir yere gidemezler. Ya yargida aklanacaklar, ya da bu ulke cok daha kotu gunlere gebe.. Bariscil Gezi protestosunu mumla arariz diye korkuyorum..:20:
 
yorgan gitti kavga bitti :))
seçimler bitti , melih bey mazbatasını aldı , artık neyi tartışıyoruz ki :)
zaman geri alınmaz , önümüze bakalım :51:
 
17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra ne yapıldı?
Sanıkların yargılanmaları gerekirken, tam tersine yolsuzlukların üstü örtülmeye çalışıldı…
Savcıya ifade vermeye gidilmedi…
Operasyonu yapan polisler ve savcılar darmadağın edildi, yeni savcılar tayin edilip, yeni mahkemeler kuruldu…
Ülke âdeta bölündü. Adalet yok oldu, yargı yerle bir edildi, millet düşman kamplara
ayrıldı…
Peki, tüm bu yapılanlar, yasalara göre suç değil mi?
Elbette ki suç! Ve bunun hesabını vermek zorundalar.
Hesap nasıl verilir?
Yargılanarak!
* * * *
Bunları ben söylemiyorum. Ülkemizin önde gelen hukukçularından olan Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Sami Selçuk söylüyor.
17 Aralık’tan sonra, Başbakan Tayyip Erdoğan’a, hukuksuzlukları değerlendiren “5 açık mektup” yazan Sami Selçuk, onun ‘yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını’ hükümete karşı bir darbe olarak değerlendirmesini eleştirerek diyor ki:
“Türkiye, askerlerin darbe yapmasına alıştı. Sivillerin darbe yapması bugüne kadar hiç görülmedi. Yolsuzluk soruşturmalarını darbe diye adlandırmak doğru değil.
Darbelerin tanımı yasalarda bellidir. Benim kanaatim ‘A’dan Z’ye kadar safsatadır.
…Hiç kimse bundan kurtulacağını ummasın. Yarın mutlaka göreceksiniz, bunların hakkında kovuşturma yapılacaktır. Suçları da büyük ölçüde sabit olmuştur. Yapılan eylemler bellidir, hepsi de mahkûm olacaktır!”
* * * *
Masumiyetin kabadayılıkla, yasalara aykırı davranışlarla ispat edilemeyeceğini belirten Prof. Sami Selçuk, şöyle devam ediyor:
“Ben masumum diyorsanız yargıya başvuracaksınız!
Suçsuzluğunuzu kanıtlarsanız, haklılığın hem tadını çıkarır, hem güçlenirsiniz. Ama yargıdan kaçarsanız, hakkınızdaki
iddiaları ömür boyu sırtınızda bir kambur gibi taşır, tarihe öyle geçersiniz.”
* * * *
“Hukuk, dedikodu ile uğraşmaz, gevezelik yapmaz. Olayları doğrulayan kanıtlarla uğraşır.
Tek yol, yargıya başvurmaktır!
Yargıya başvurmakla, olayın doğruluğunu benimsemiş olmazsınız. Tam tersine, hem iftirayı, hem de sahteciliği dile getirmiş olursunuz.
‘Bunlar paralel yapı’ v.s. gibi varsayımlarla gülünüp geçilesi yollara lütfen tenezzül etmeyin!

‘Paralel yapı’ şeytanını taşlayıp hiçbir yere varamazsınız. Siz yargıya başvurmuyorsunuz, halka ‘Yalan bunlar’ diyorsunuz.
Bu iddiaların kanıtlama yeri halk değildir. Yüzde 99 oy alsanız bile aklanmış mı olacaksınız? Bu işler yargı önünde olur.
Yargının önünde olaylar, iddialar tartılır, sayılmaz!
Halka başvurduğunuz zaman oylar sayılır, tartılmaz!”
* * * *
Hukuk Profesörü Sami Selçuk Hoca’nın dediği gibi, iddiaların temizlenme yeri sandık değildir, yargıdır, yargı kararıdır!
Deniz Feneri davası gibi bunların da üzerinin örtülmesi, kamu vicdanını daha da yaralayacak, yargıdan yakalarını kurtarsalar bile toplum vicdanında mahkûm olmaktan kurtulamayacaklar!

RAHMİ TURAN

Ne güzel demiş yahu..

Zaten yargıda aklanamayacaklarını bildikleri için, paralel yapıyı dolamıyorlar mı dillerine?
Hangi birinden aklanacaklar?

Haklarında zibilyon tane dosya var.
 
Son düzenleme:
Idsalari çurutmek için yargıya basvursa ve aklansa nolcak inanmak istemeyen hayalperestler dicekki e hepsi kendi adami zaten hepsi satılmış akladilar hemen derler.Ayrica bi insan masumsa masumiyetini ispatlamak zorunda değil. Suçlu olduğunu öne surenler bunu yargı da ispatlasin.Iddialarin temizlenme yeri sandık degil yargidir diyen Rahmi Turan iddialar iddiada kaliyorsa yargıya gitmek çok gereksiz çünkü milletin iddiası bitmez.Biri biter biri başlar. Durmadan kendini aklamaya çalışacak değil heralde.Boş gezenin boş kalfası değil Başbakan iddia aklama pesinde kosacak degil.

Kadınlar Kulübü Mobil uygulaması kullanılarak gönderilmiştir.
 
Back