• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Mehmet çetin şiirleri sevenler buraya

mlkhkn

Nirvana
Kayıtlı Üye
10 Aralık 2007
297
14
643
42
İstanbul
Farkında mısın ?
Bize ait cümleler kurmaktan,
Ne kadar da aciz kaldık son günlerde,
Bırak,seni seviyorum demeyi,
Bir günaydını bile çok görür olduk birbirimize,
Tükenen,tükenen sevgimiz mi,
Yoksa,yoksa dilimiz mi varmıyor ?
Ne sen bana iyi misin,diyorsun,
Ne ben sana bir günaydın.
Bıçak açmıyor ağzımızı,farkında mısın ?

Yavan kelimelere başvurmamız sebepsiz değil,
Saçlarını bile taramıyorsun eskisi gibi,
Benimse içimden gelmiyor tıraş olmak,
Eskiden,daha zili çalmadan açardın kapıyı,
Kokunu ta aşağılardan duydum,derdin,
Özledim derdim,
Kısar gözlerini ya sen,ya sen,dedin,
Öylece sarılıp kalırdık kapı eşiğinde,
Of,off.
Kaç gecedir koltuğun bir kenarında uyuyup kalıyorum,
Romatizmalarım da öyle arttı ki üstelik,
Adeta kar yağıyor sol omzuma,
Sana ilaçlarımın yerini korkudan soramıyorum,
Ya cevap vermezsen,
Ya git kendin al dersen,
Korkuyorum işte,sevginin tükendiğini bilmekten korkuyorum.
Dün ilk defa kahvaltı etmişsin beni kaldırmadan,
İlk defa çayı dün,soğuk ve şekersiz içtim,
Kaç zamandır adımla seslenmiyorsun bana,
Adım ürkütüyor seni,
Sen ayrı odadan kalkıyorsun,
Ben ta uçtaki odadan
Bir suçlu gibi öne eğip başımızı
Öylece geçiyoruz birbirimizin yanından,
Bir tabloyu oluşturan iki unsur gibiyiz,
Senin vurdumduymazlığını,
Benim aksiliğim tamanlıyor,
Yok,yok bu böyle olmayacak,
Ya sen aç kıza telefon, ya ben,
Bu böyle olmayacak,
İstersen oğlanları sen ara,seni onlar daha bir severler,
Kısaca,kısaca ya ben gideceğim,ya sen,
Belki de bir zaman ayrı kalırsak,
Kim bilir,belki de özleriz birbirimizi,
Bugünleri hiç düşünmeden;
O hoyrat,o pervasız harcadığımız
Aşkımıza nasıl muhtacım nasıl,bilemezsin,
Olsun bi müddet yemeği dışarıda yerim,
İlaçlarımı masanın üstüne geceden dizerim,
Parmağıma ip bağlarım falan,
Ya da istersen ben gideyim, gideyim de nereye ?
Of,off,
Galiba yaşlanmamalı insan,
Yoksa,yoksa suç erkek olmakta mı?
Ne yaparım bi başıma ben,
Yok,yok sen git kıza istersen.
Dün o filmi seyrederken ağladığını gördüm,
Sanma ki fark etmedim,
Sanki ikimizin son dönemi,
Ne kadar açığa vursak ta öfkemizi,
Gem vuramazsak da alışkanlıklarımıza,
Demek ki bazı şeylerin çok geç anlaşılıyormuş önemi,
Bir ara gözüm takıldı,saçlarına karışmış aklara,
Benim ise kış çoktan oturmuştu şu çökük şakaklara,
Hatırlar mısın?
İlk yemeğe çıktığımız günü?
Nasıl da elim ayağıma dolaşmıştı hani,
Hatırlar mısın?
Bu berbat halime bimecal kalırcasına güldüğünü,
Şimdi ise bak,yüreğimiz bimecal,
Dağbaşı yalnızlıklarına mahküm ettik birbirimizi,
Ne zaman biter bu suskunluğumuz,bilmem,
Ya, bir ölüm anı çığlılığıyla,,
Sahi,sahi ben ölürsem ağlar mısın?
Bana,bana hiç sorma,
Düşünmek bile acıtıyor içimi,
Cam kesiği ağrılara gark oluyorum,
Hem benim bildiğim galiba,
Galiba ‘önce erkekler ölür”,
O zaman da sen kalacaksın yapayalnız,
Ne yapar ne edersin bu koca şehirde?
Kim getirir her sabah o çok sevdiğin fırın ekmeğini,
Kim sular bahçeyi,
Kim budar yediverenleri
Ve kim bırakır,
Sen daha uyanmadan yastığına en güzel gülleri?
Zor değil mi?
Yaşamın en zor tarafı işte,
Kolay değil alışkanlıklardan bir an için vazgeçmek,
Zaten,zaten benim tek alışkanlığım da sensin,
Yok,yok senden vazgeçemem,
Zaten benim bildiğim; ”ilk erkekler özür diler”,
Daha bir yakışıyor gibi seni seviyorum demek erkeğe,
Yok,yok bu sabah kalkınca,
İlk işim sana sarılıp ve hiç yüksünmeden
Ve kırılganlığı bir yana atıp,
Seni seviyorum demeliyim,
Seni seviyorum,
Seni seviyorum,
Günaydın,günaydın,
Günaydın birtanem.
hihoyyyt
 
Hatırlamaz olur muyum hiç,
Bırak adını,
Okul numaran bile hala aklımda,
514 Songül,
Hayret değil mi?
Seni hiç unutmadım ki.

Sen, sen hayallerimin başrol kadını,
Aynı vapurla giderdik okula,
Sıralarımız bile yan yanaydı,
Hatta aynı mahallede,aynı sokakta otururduk da
Seni sevdiğimi hiç,ama hiç söyleyemedim yüzüne,
Mahcuptum,utangaçtım;hatırlar mısın?
Sen inadına diktiğinde gözlerini gözlerime,
Karşında ufaldıkça ufalır,
Başımı öne eğer,öylece kalırdım.

Sonra,sonra ayrı okullar,
Arada bir görüşmeler,
Aynı vapuru beklemeler,
Sadece pazarları,sadece arkadaşça üç beş laf
Hatırlar mısın,bir gün,
Emrivaki yapıp,
Süreyya sineması”na iki biletim var demiş,,
Ömer Şerif sırf bana benziyor diye,
Dr.Jivago”ya gitmiştik,
nasıl yaptım bilmiyorum,
bir an elini tutmuştum ne tuhaf,
Öylece kalmıştık film bitimine,
Aslında ikimizde birbirimizi sevmiştik,
Ama seni sevdiğimi,hiç ama hiç söyleyememiştim,
Hırsımı ya önüme kattığım teneke kutulardan alırdım,
Ya da ıslık çalardım gökyüzüne.

Sonra,sonra ne oldu,inan ki hiç hatırlamıyorum,
Ama bildiğim bir şey var ki;seni hiç unutmadım.
Evlendiğini duymuştum da arkadaşlardan,
Güya umursamaz davranmıştım,
Kaç gece bimecal düşmüştüm ağlamaktan,
O gün bu gün bi daha hiçaçılmadı,
Size bakan odamın perdesi,
Hep başım önde çıktım bahçe kapımdan,
Gece yarıları dönüşüm yıllar yılı sürdü,
İkinizi Son kez dolmuş beklerken görmüştüm,
Son kez göz göze gelişimizdi hatırlar mısın?
Ve sana bir şey söyleyeyim mi?
Hala içimde ukdedir,o zamanlar da anlamış değildim niyetini,
Evet,514 Songül,
Ben 181,yani o zamanların suskun Çetin”i,
Bu günlerde ise yarım buçuk şair,
Ne zaman şiir yazmak gelse içimden,
Kırık bir aşka dair,
Seni düşlerim ilk,
Bırak adını,
Numaran bile hala aklımda,514 Songül,
Yani,yani,
Hayallerimin başrol kadını.
 
KOCA REİS

Hey gidi koca reis,
Gidiyorsun ha,
Sen adam gibi yaşamanın bedelini,
Biz senin bedenini vurup sırtımıza,
Gidiyorsun ha,
Ne diyeyim şimdi;iyi mi ettin diyeyim,
Kalan,,,,kalan yok be reis,
Hani,birkaç küçük anı,birkaç hatıra,
İçimde tuhaf bir his,
Sana geldi diyor belki de şimdi sıra,

Pekala,baş üstüne,
Ölüm çoktan kabulüm,
Nasıl olsa çocuklar büyüdü,
Üç buçuk emekli aylığımda geçinir gider karım,
Lakin,lakin benim korkum;
Şiirlerim kalır diye yarım,
Satılır diye bir mahalle bakkalına kitaplarım,
Zeytin sarılır,helva sarılır,
Kalırsa duvarda bir resmim kalır,
Belki kapı zilinde bir müddet ismim,
Sonra,sonra unutulur gider cismim dahi,
Hey gidi koca reis,
Gidiyor musun sahi ?
Hatırlar mısın ?aynı yıl bitirmiştik okulu,
Senin tayının Anadolu”ya çıkmıştı da,
Giderim ulan demiştin,güle oynaya giderim,
Bizi vatan haini ilan edip;
Ve güle oynaya gitmiştin,bir akşam treniyle,
Gerçi sık,sık mektuplaşır,
Oraları anlatırdın bizlere,
Değişmeli derdin,değişmeli buraların makus talihi,
Oralardan yine öğretmenle evlenmiştin,
Çağırmıştın da gelememiştik be koca reis,
İş güç işte birazda bahane,
Kızmıştın,hatırlar mısın,ulan demiştin;
Siz benim cenazeme de gelmezsiniz,
Geldik,geldik be koca reis,geldik,
Sen adam gibi yaşamanın bedelini,
Biz senin bedenini vurup sırtımıza,
Gidiyor musun sahi?

Ne hikmetse en çokta bana kızardın,
Bırak derdin,şu aşk meşk şiirlerini,
Yazacaksan ulan,memleket meselelerini yaz,
Öyle Erenköy”de oturup,
Köylü geldim,köylü gideceğim hikayelerini kimse yemez,
Buralar yok yoksul,buralarda akşamlar ayaz,
Buralara ne kimse geliyor,ne yaz,
Tutturmuşsunuz,varsa yoksa bizim kuşak,
İnsan insanlarına olmalı,taşına toprağına olmalı,
İnsan vatanına olmalı uşak,
Gelmeyin ulan,gelmeyin derdin,ölümümde dahi,
Geldik be koca reis,geldik,
Sen adam gibi yaşamanın bedelini,
Biz senin bedenini vurup sırtımıza,
Gidiyor musun sahi?
Kalan,kalan yok be reis,
Satılır palton bir eskiciye,
Kömürlüğe atılır haftasına masan,
Kalırsa duvarda bir resmin kalır,
Belki,belki kapı zilinde bir müddet ismin.
 
SALİH

Bana kalsa değil bir satırı,
Yazmazdım ya sana tek kelime,
Yaz diyor, bende yazıyorum işte,
Annen,yani makbule teyzenin hatırı,

Aslında küfür kafir gelse de dilime ,
Bilirsin ;ta okul yıllarından sevmemiştik birbirimizi,
Kırgınım sana,hani şimdi tutup,
Nereden çıktı demeyesin bu mektup,
Selam kelam etmemişsem sebebi malumundur,
Ha,sonra biz senin kadar mürekkep yalamadık hani,
Lafa nerede başlanır.nerede biter,
Bırak mektupta,biz sevdiğimize bile süslü laflar edemedik hiç,
Neyse,bilmem haberin var mı ?
Memduh amcayı,yani babanı kaybettik,
Ne vakit hal hatır sormaya gittiysem size,
Hep kapı önünde bulurdum,
Karşı yola doğru dururdu öylece solgun yüzü,
Gelmez diyordu,gelmez bu dürzü,
Senin anlayacağın gözleri açık gitti rahmetlik.

Annen sakın duymasın diyorsa da ,Salih,
Benden söylemesi,annen geçenlerde evi tefeci tahir”e sattı
Babanın birikmiş borçlarını öylece kapattı,
Hani;doktor,hastahane,ilaç falan,
Olsa olsa şimdi kefen parasıdır elinde kalan,
Bi ara, bi sor ulan,
Bu nasıl bir nefret ki hala bitmedi,
Ulan Salih,ulan Salih,
Yoksa ciğerini oralarda itler mi yedi,
Bir mektup yaz,bir şeyler karala,
İstersen kız bağır,binbir küfür sırala,
Ne dersen de işte,
Zannedersem,annenin de gözleri açık gidecek bu gidişle.
Adresini Sarı Tijen”den aldım,
Önceleri yok,mok dedi,yemin billah,
Neyse imana geldi,
Bakma sen sarıdır,marıdır,yine de iyidir.
Bak Salih,lafı fazla uzatmayacağım,
Geçenlerde sahilde ki bizim kahvede,
Adaşın Salih,kirkor amca,kasap Nedim,
Dört kol pişti atıyorduk ki;
Mahalleden bir ufaklık,nefes nefese;
Makbule teyze,Makbule teyze,
Bir koşu vardık ki,
Çoktan Çapa”ya kaldırmış Sarı Tijen,
İlaç,serum,oksijen,
Korkma,mahalleli aramızda toplayıp masrafları ödedik,
Helali hoş olsun,
Makbule teyzenin az mı su böreğini yedik.
Bir ara doktor dışarı çıkıp,
Başını iki yana sallayıp,haber verin dedi,
Kimi,kimsesi yok mu ?
Hep bir ağızdan var dedik, var biziz kimi kimsesi,,
Ulan Salih,ulan Salih ciğerini yoksa oralarda itler mi yedi.

Dün gece sıra bendeydi,bendim başında bekleyen,
Bir ara gözlerini açtı,
Elini tuttum,gözlerine takılıp kalmış yaşları usulca sildim,
Yastığın altından küçük bir torba çıkarıp;
Al sende kalsın yavrum,kefen param,
Hani,yarın emri hak olursa dedi,
Öyle bir sıkmışım ki yumruklarımı,
Öyle bir vurmuşum ki duvara,
Küfürün adına günah demişler ha,tövbe.tövbe,
Ulan Salih,ulan Salih,hani bir elime geçsen kazara.

Kış diyor mevsim,gelmeye kalkmasın,
Hele bir gelsin bahar yaz,
Sen yine de iyi olduğumu yaz,
Nasıl da tevekkel,nasıl da teslim kaderine,
O an var ya,o an sanki kör bıçaklar soktular en derine,
Yüzünü cama döndü,
Biliyordum ki ağlıyordu,
Elinin tersiyle yüzünü silerken,
Dağlar başına oğul,
Gelen yaşıma oğul,
Sana umud olanın,
Toprak başına oğul,
Kış diyor mevsim,gelmeye kalkmasın,
Hele bir gelsin bahar yaz,
Sen yinede iyi olduğumu yaz,
Son kez gözlerini aralayıp,
Salih”im dedi,Salih”im,
Annen sana Salih”im dedi de,
Sen,bi daha anne diyebilecek misin?
Anne ben geldim kapıyı aç,
Anne karnım aç,
Başım kaşınıyor anne,
Başımı kaşı,
Anlat diyebilecek misin masal anne,
Hani yarım kalmıştı ya dünkü;
Yok Salih yok,
Sen,sen bi daha hiç anne diyemeyeceksin !
Annen,annen ÇÜNKÜ….
 
İKİ FİLM BİRDEN

Mektubunda,gözümde tütüyor demişsin şimdi,
Bir ucu denize uzanan dar sokağımızın,
Arnavut kaldırımları bile,
Hatta,hacı İsmail efendinin tahta kepenkli dükkanı,

Hangi zat-ı muhtereme ait olduğunu pek bilmediğimiz,
Önünden her geçtiğimizde,o küçücük avuçlarımızı açıp,
Dualar ettiğimiz türbe,
Arka mahallenin çocuklarına,
Paçalı güvercinler sattığımız o günler,
En sevdiğimiz oyundu hatırlar mısın körebe,
Demek ki,demirci Rüstem”in oğluna verdiler sonunda şükran”ı,
Hala oynuyor mu demişsin iki film birden,
Birinde Ayhan Işık başröllerde,
Birinde Eşref Kolçak,Pervin Par,
Küçük,yeşil şişeli gazozlarını özledim demişsin,
Yazlık sinemaların,
Her akşam eve sarhoş dönen bıçkın Rıfat”ı,
Ayşe teyze hala kızıyor mu,
Bahçesinden erik çalan çocuklara,
Saçları biryantinli delikanlılar yine toplanıyor mu ?
Önünde Erenköy kız lisesinin,
Yine bizim mahallede mi oturuyor papazı,
Surp Ağopyan kilisesinin,
Devam ediyor mu hala radyoda,
Yurtlan sesler korosu,
Hatırlar mısın demişsin,Muzaffer Sarısözen”i,Şemsi Yastıman”ı,
Nasılda gülerdik,Orhan Boran”ın Yukisine,
Ya Piraye hanım,yine akşamları ud çalıyor mu verandasında,
Öyle özledim ki bilemezsin,Haliç”e buğday taşıyan,
Mavnaların yanaştığı kırık dökük tahta limanı,
Yaşıyor mu hala,o güleç yüzlü,
Cumalara gidiyoruz diye elimize akide şekeri tutuşturan,
Mahallemizin imamı,
Ha sahi,Zehra teyzenin evlendi mi ortanca kızı,
Kaç çocuğu var,
Sebebi yok vallahi,öylesine aklıma geldi işte,
Galiba siyahtı saçları,
Gözleri çöl ahusu gibi,
Hani yağmurda toprak kokusu gibi,
Ne kadar,ne kadar güzeldi,
Hatırlar mısın demişsin mektubunda,
Ah ,Salih kardeşim Ah,
Bunca zamandır sana mektup yazamamın sebeb-i mahsusu,
Bir yok oluşu sana nasıl anlatırım korkusu,
Ne yazlık sinemalar kaldı buralarda,
Ne hacı İsmail efendinin tahta kepenkli dükkanı,
Son günlerde ne Bıçkın Rıfat”ı gördüm,ne de Şükran”ı,
Kime ait olduğunu bilmediğimiz türbenin yeri şimdi banka,
Eskiyi hatırlatan bir sizin ev kaldı,senin anlayacağın,
Ayhan Işık çoktan öldü,
Pervin Par”ı bilmem amma,
Neyse ki yaşıyor Eşref Kolçak hala,
Bak,duyuyor musun?,
Bu gece mehtap sinemasında diye bağıran
Ve gittikçe uzaklaşan bir çocuğun cılız sesini,
İki film birden,iki film birden,bu gece,
Mehtap sinemasında iki film birden,
Sahi sende duyuyor musun ?
 
BAYRAMDI GEÇEN HAFTA

Oğul,oğul,
İşte yazmasına yazdımda sana bir mektup,
Günler varki koynumda tutup,
Ne elim vardi pullamaya,
Ne gönlüm yollamaya,
Aslında içimden geldiği gibi ne varsa anlattım,
Sanmaki içine yalan palan kattım,
İşte halimiz bu,
Yani halimiz isottan acı,
Babanı sorarsan,
Baban ha var,ha yok,
Artık bu dünyada kiracı,
Aklı fikri hala karşı yollarda,
Of,of,hele bir de iç çekmesi yok mu,ardarda,
Gelir diyor,senin için gelir,elbet birgün,
Senin anlayacağın aklıda gitti büsbütün.

İneğin tekini Abiş gillere sattık,
Bu yüzden alt tarlayı süremedik iki yıldır,
Sen tanımazsın,verdik işte birilrine icara,
Belkim duymuşsundur,
Buralar kurak gitti bıldır,
Ne olacak babana ancak iki paket cıgara,
İki arşın çul,
Evlenmesine evlendi de,hakikatli kızmış Hatçe,
Arada bir uğrar,üşenmez sağar ineği,
Tımar eder ahırda tosunu,
Ne zaman adın geçse,başı önüne düşer,
Yüzü alaz alaz yanar,kızarır,
Ülen Salih,ülen Salih tövbe tövbe.

Geçen hafta bayramdı,
Hani,olura gelir melir dedim,
Çıkar bi yerlerden,elinde bi kutu lahati
Namaz vaktine kurdum,
Ha bire kalkıp kalkıp saati,
Hani sen seversin,
Bi tepsi baklava açtım,
Bi tandırda cevizli kete,
Ya,ya,..bıldırda gelmedin,
Bu yılda gelmedin,
Baklavanın sonunu dün yedirdim,
Adaşın,yani Salih”in oğlu Şevkete
Bayramdı geçen hafta,
Baban ağladı bi tarafta,
Ben ağladım bi tarafta,
Öyleya,öyleya bayramdı geçen hafta,
Bayramdı geçen hafta.
 
ŞİKAYETNAME

Hiç olmazsa eskiden arada bir uğrar,
Hal hatır sorarlardı,
Hani yasak savmak kabilinden diyelim,
Senden sonra evin yolunu unuttu çocuklar,
Geçenlerde ışığı açık görmüş,
Kapıdan şöyle bir göründü küçük oğlun,
Bir sitem,bir sitem,

Uğraşamam diyor,üç bucuk emekli aylığınla senin,
Banka kuyruklarında Bu iş güç arası,
O gitti,oturup bir güzel ağladım,
Hani,sana da kızmıyor değilim ara sıra,
Benden önce gittin de sanki,
Sultan mı ettiler seni Mısır”a.

Büyük oğlan desen,bana hala dargın,
Getirdiği müteahhit”e vermemişim diye evi,
Ha bire söylenip duruyormuş,
Yok babamızın anıları varmış,
Yok elleriyle dikmişmiş bahçedeki sardunyaları,
Bıraksın diyormuş,
Bıraksın o eski hülyaları,
Ne babamdan,ne ondan anı kalır,
Bilsin ki,öldüğü gün o ev satılır,
Bu çocuklar kime çekti bilmiyorum ki canım,
Son günlerde dalıp,dalıp gidiyorum,
Canım sıkılıyor,canım.

Kız daha kırkın çıkmamıştı ki,evlendi,
İki çocuklu,o paragöz adamla,
Geçenlerde yak üstü şöyle bir uğradılar,
Adam hem saygısız,hem de aşırı şişman,
Sana bir şey söyleyeyim mi canım,
Kız pek mutlu değil,yani bin pişman,
Hani dokunsan ağlayacak,
Ayrılırken elimi öptü,
Bu kış havalar soğuk geçecekmiş,
Aman kendine iyi bak,sakın hastalanma bu yaşında,
Sabah akşam mutlaka al o ilacı,
Biliyorsun dedi,babamda yok artık başında,
O gitti oturup bir güzel ağladım,
Artık ne telefonum çalıyor,ne de kapım,
Mektup desen kimden gelecek be canım,
Son günlerde zaten,
Karşı kaldırımlardan dolaşıyor postacı,

Yok,yok sakın aklından geçireyim deme,
İnan ki kırgın değilim,
Biraz burukluk işte,biraz hüzün,
Hüzün bilirsin benim en doğal halimdir,
Hani birde kahve yapmak zor gelmese,
Taşırmasam hani her defasında,
Şişşt,kimse duymasın,
İlaç, milaç ta almıyorum artık,
Kokunu öyle özledim ki canım,
Dün gece kahverengi paltona sarılıp uydum,
Hayalimde okşadım o güzel saçlarını ben,
Hani,sana da kızmıyor değilim ara sıra,
Benden önce gittin de sanki,
Sultan mı ettiler seni Mısır”a.
 
DUVAR DİBİ

Son gördüğümde çökmüştü
Bir duvar dibine,
Ayağının tekinde var,
Ötekinde yoktu ayakkabısı
Ve elinde İstanbul"un tapusu,
Ne gelip geçen gemiler,
Ne martılar umurunda,
Yüzünden sineklerin biri kalkıp
Biri konuyordu,
O mecalsiz bakışlarında
Sitemler okunuyordu
Sordum mir"im bu ne hal diye,
Benden öteye çevirip başını,
Hadi başka kapıyı çal diye
Elinin tersi ile beni kovuyordu,
işte o an tutamayıp göz yaşını,
Islata, ıslata Üsküdar"ın her bir
Kaldırım taşını,
İşte üstadın bu hali bana
Fena halde dokunuyordu,
Sen kalk bunca şiir, kitap yaz
Sonunda bir kış gecesi ayaz.....
Ve belediyenin üç adamı,
Onu alıp giderken
Üsküdar"da sabah ezanı okunuyordu.
 
Back