Geçen hafta Perşembe günü Şule Hanım ile birlikte Medical Park Fatih’te vajinal doğum yaptım. Allah’a şükür çok güzel bir doğum oldu. Normalde başka bir hastane ve başka bir doktorla gebelik takiplerim yapılıyordu. Fakat sonrasında eşimle birlikte katıldığımız doğum eğitiminin ardından doğal doğum yapmaya ve kendi doğum tercihlerimiz doğrultusunda hareket etmeye karar verdik. Bunun için aynı zamanda mesleği ebelik olan bir doula (doğum destekçisi) ile Ebe Serap Sağır ile çalışmaya başladık. 34. Haftada ise doktorumuzu değiştirerek Dr. Şule Selman ile çalışmaya karar verdik. Kendisinin doğal doğumu desteklediğini ve bu konuda birçok eğitim aldığını araştırarak öğrendim. Onunla doğum yapan birçok arkadaşım vardı ve hepsi çok memnun ayrılmıştı. İlk görüşmemizde doğuma dair bütün tercihlerimizin uyumlu olduğunu fark ettik. Bebeğin doğar doğmaz göğsüme verilmesi, ten tene temasın sağlanması, göbek kordonun kesilmesi için bir süre beklenmesi, doğum destekçimin doğum anında da benimle birlikte olması, lavmana gerek kalmadan vücudumun kendini doğuma hazırlamasına izin verilmesi, doğuma hazırlık sürecinde hareket etmeme müsaade edilmesi, sancıları yatarak ve NST cihazına bağlanarak pasif bir şekilde değil aksine istediğim şekilde yürüyerek karşılamama izin verilmesi, doğum destekçimle ve eşimle rahatlamam için masajlarımın yapılarak beklemem ve daha bir sürü şey…. Eşimle, doğuma dair beklediğimiz ne varsa Şule Hanım’la birlikte zihnimizde netleşmişti ve bu haftadan sonra kontrollerimize birlikte devam ettik.. Şule hanım bebeğimizi gerektiği kadar ultrasonla takip etti, endişeye mahal vermeden ve gerektiğinde beni yazdığı mesajlarıyla rahatlattı.. Tabiki tüm bu süreçte ebe doulamız Serap Sağır da Şule Hanım ile gayet uyumlu çalıştı. Gerek hamilelik gerekse doğumun her anında kendimi çok güvende hissettim.. İstediğim zaman onlara ulaşabiliyor, aklıma takılan konuları sorabiliyordum. Tabi ki Şule Hanım’ın verdiği ev ödevlerini de sıkı sıkıya uyguladım yalan yok :) Günlük yürüyüşler, hamilelik şekerinden dolayı diyet listem, perine masajları, gevşeme egzersizleri, hamile yogası ve pilates çalışmalarını evdeki imkanlarım dahilinde uygulamaya çalıştım ve hepsinin bana olumlu şekilde bir geri dönüşü oldu.. Doğum günümüz ise sayfalarca yazsam yine de bana tam anlatabilirmişim gibi gelmeyecek bir hikaye oldu… Üzerinden 1 hafta geçmiş olmasına rağmen gözümü kapattığım her an, yaşadığım müthiş deneyim gözümün önüne geliyor… Şule Hanım’ın güven verici ve motive edici sözleri, Ebe Serap’ın bir an bile beni yalnız bırakmaması ve hep destek olması, doğumhanedeki ekibin birbiriyle uyumu ve bana sürekli söyledikleri güzel sözler… Ve tabi ki bebeğimin doğduğu o an… Şule Hanım’ın duaları arasında bebeğim dünyaya geldi ve o an çıplak göğsüme verildi hem de tüm sıcaklığı ve bana cin gibi bakan o gözleriyle :) İşte o an tarifi imkansız bir an… Belki her gün bir sürü doğuma giriyor olmalarına rağmen doğumhanedeki herkes mutluluğumuza güzel sözleriyle eşlik etti.. Ve ben kendimi yine çok özel hissettim… Sonrası zaten mutluluk… Özet olarak diyeceğim şu ki, bence iyi doktor diye bir şey yok. Çünkü her doktor ve hasta tıpkı puzzle’ın iki parçası gibi.. Bir araya gelince farklı bir desen ortaya çıkıyor.. Kendi deneyimimden öğrendim ki, hamilelik gibi insanın hayatında çok özel bir dönemde doktor seçimi yapmadan önce aslında insanın eşiyle birlikte doğumuna dair tercihlerini belirlemesi gerekiyor.. Ondan sonrasında zaten her şey kendi doğal akışında gerçekleşiyor.. 34. Haftaya kadar doktor değiştirmeyi “asla” düşünmeyen biz, bir anda doğum tercihlerimiz doğrultusunda doktorun ve hastanenin yıkılmaz bir tabu olmadığını fark ettik ve isteklerimizi gerçekleştirmek üzere Şule Hanım ile yola devam ettik. Ben, eşim, ebemiz ve doktorumuz çok uyumla çalışan bir ekip olduk ve bebeğimizi sağlıkla, huzurla ve güzel anılarla kucağımıza aldık.. Dilerim ki hamilelik deneyimi yaşayan ve yaşayacak olan tüm anne adaylarının anlatacakları güzel doğum hikayeleri olsun…
Sevgilerimle,
Elif’in annesi.