Lütfen Özel-Evlilik Hayatımıza Müdahale Etmeyin!

vicdan

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
20 Kasım 2006
1.098
26
Her kayınvalide aynı zamanda bir annedir. Bazı anneler kayınvalide rollerinden ziyade annelik rollerinin gereği olan içgüdüleri ile yaklaşıp çocukları için iyiyi yapmak isterken hatalar yapabiliyor. Hatta çocuklarının aile huzurunu “zedeleyebiliyorlar”. “Aman çocuğum üzülmesin” veya “O ne anlar, benim ona öğretmem lazım!” gibi gerekçelerle müdahalelerin yapıldığı görülüyor. Yani meselenin özünde annelerin çocuklarının evli olduğunu, bir yuvalarının olduğunu ve büyüdüklerini kabul edememeleri yatıyor. Yapılan müdahaleler, evlilik yaşantılarının sağlam zemin ile kurulmasını engeller. Daha doğrusu özerk bir ailenin oluşumunu engeller. Çünkü ortada büyüklerden bağımsız bir aile varmış gibi görünse bile aslında içten içe kayınvalideye bağlı ve onun onayı ile hareket eden ailelerin varolduğu görülür. Bu durum hem kız anneleri ve hem de erkek anneleri içinde geçerlidir.
Hanımların annelerinin en büyük kaygıları “kızım ezilmesin, el üstünde tutulsun “olurken; erkek anneleri ise “evlatlarını ‘başka’ bir hanıma kaptırma korkusu yaşarlar. Bu yüzden kadınların anneleri kızlarına birtakım önerilerde bulunurlar. Fakat bu öneriler verilirken ev içi ortam ve ev içi psikoloji gözden kaçabilir. Öneri mantıklı görülse bile o aile için sakınca doğurabilir. Erkek annelerinin yaşadığı korku ise aslında bilinç altına gizlenmiş bir korkudur. Bu duygular kayınvalideleri hatalı davranışlara yöneltebilir.”Sakın yüz verme, tartıştığınız zaman şöyle davran” tarzı öneriler veya “kim dedi? ne oldu? Bir yere mi gideceksiniz?’’ Tarzı merak içerikli sorular sıklıkla aktarıldığı takdirde evli çiftin bağımsız hareketleri engellenmiş demektir.
Bunun dışında bir kayınvalidenin gelinini veya damadını, onların gıyabında kendi çocuğuna negatif anlatması hem adab-ı muaşerete, hem inançlara aykırıdır. Bir anne çocuğunu seviyorsa onun mutluluğunu istemelidir. Ve bu mutluluğu kurmuş olduğu yeni ailesi ile yaşaması için elinden geleni yapmalıdır. Aile kendi içinde birtakım mahremiyetleri olması gereken ve bir kavramdır. Bu mahremiyetler dışında elbetteki büyüklere danışmak, zaman zaman onlarla hareket etmek güzel ve istifadelidir. Ama büyüklerin hususiyle kayınvalidelerin, aile içi olayda etkin olma gayreti, aile içindeki bireylerin fikirlerine saygı göstermeme hali evliliği negatif olarak etkiler.
 
Kanaatimizce, Türk aile hayatının bir numaralı sorunu, üçüncü şahısların evliliğe müdahalesidir. Aslında sorun müdahale değil, evli çiftin beceri eksikliğidir. Çiftler istese aile içi konulara kimseyi karıştırmayabilirler. Ancak yeterince bağımsızlaşamamış çiftler bu konuda epeyce zorlanır. Eğitim sistemimiz ve yetişme tarzımız bağımsız olmanın önündeki en büyük engellerdir. Sözün özü, birey olmayı engelleyen sistemlerin olduğu böyle bir ülkede, bu tür sorunların yaşanması gayet doğaldır. Yönetilmeye ve yönlendirilmeye alışmış çiftlerimiz, aile olmanın yarattığı sorumlulukların altında ezilmektedir.

Evlilik öncesi danışmanlığın en önemli ve geniş konusu olan üçüncü kişilerin müdahalesi, evlilikleri cehenneme çevirebilmektedir. Merkezimizde verilecek eğitim ve terapi çalışmalarının amacı, sınırlarını koruyan aile ortamının sağlanmasıdır. Evlilik dışı müdahaleler görünürde tamamen iyi niyetli olabilir. Ancak verdiği zararlardan dolayı evlilikler çatırdamaktadır. Bu noktada hem kız, hem erkek tarafının sağduyulu olmaları ve evliliğin sorumluluğunu çocuklarına bırakmaları gerekir.

Evlenen gençler, anne babaya saygı ile kendilerini yaşayabilmek arasında sıkışarak, bunalabilmektedir. Gençler, aile büyüklerinin itaat ve saygı konusunda bitmek bilmez isteklerini doyurmakta zorlanırlar. Bazı aile büyükleri, saygı konusunu, gençlerin üstünde psikolojik baskı aracı olarak kullanabilmektedir. Din ve milli değerler bile böyle bir konu için araç olarak kullanılabilmektedir.

Müdahale çeşitleri (saymakla bitmez ama birkaçını sayalım)

-aile bütçesine
-evin eşyasına
-çiftlerin giyecekleri kıyafetlere
-çocukların eğitimine
-yenecek yemeklere
-gidilecek tatile
-oturulacak semte ve eve
ve daha bir sürü şeye müdahale...

Tüm bunlar evli çiftlerin huzurunu kaçırmaktadır. Tabii, müdahaleciler de bu durumdan kazançlı çıkmamaktadır. Çiftler bir süre sonra 3. şahıslarla aralarına duygusal mesafe koyup kendilerini bu kişilerden soyutlayabilmektedir.
 

Evlenen gençler, anne babaya saygı ile kendilerini yaşayabilmek arasında sıkışarak, bunalabilmektedir. Gençler, aile büyüklerinin itaat ve saygı konusunda bitmek bilmez isteklerini doyurmakta zorlanırlar. Bazı aile büyükleri, saygı konusunu, gençlerin üstünde psikolojik baskı aracı olarak kullanabilmektedir. Din ve milli değerler bile böyle bir konu için araç olarak kullanılabilmektedir.

Çiftler bir süre sonra 3. şahıslarla aralarına duygusal mesafe koyup kendilerini bu kişilerden soyutlayabilmektedir.

Ebeveyne bağımlılığı aşıp önce birey sonra eş olabilmeli bir erkek.En yakınından bile koruyabilmeli yuvasını,huzurunu.Adil olabilmeli!Saygı ilkesini ne çiğnemeli ne de çiğnetmeli!
 

cok uzun süredir görüşmeyen iki ahbap muhabbet etmekteydi..

biri diğerine sordu:

senin oğlan evlenmişti.nasıl gelinle mutlularmı?

adam cevap verir:

sorma arkadasım oğlum mahvoldu. nasıl bir geline düştü sorma cok üzülüyoruz. gelin elini sıcak sudan soğuk suya sokmaz.. herişi oglan yapar evişlerine yardım eder. yorgun argın işten gelir, gelin yemek yapmamıstır alır dısarı götürür karısı yorulmasın diye bişey demez , sabahları kalkar kahvaltıyı hazırlar.. ahh ah sorma cok kötü oglanın hali..

senin kız da yeni evlenmişti dimi o nasıl??

adam cevap verir :

kız cok mutlu allaha sükür. damat cok iyi cok anlayıslı..kızımın elini sıcak sudan soguk suya sokturmaz.evde her işe yardım eder.. kızımı hiç yormaz .alır aksamları dısarı yemege götürür sağolsun. sabahları kızıma kahvaltı hazırlar. maşallah kızım cok mutlu..


aklıma bu hikaye geldi arkadaslar..
 
Yine çok güzel konulara değinmişsin Vicdancım..:1hug:
Ne yapsak etsek de karışmaya devam ediyorlar işte..:dilcikar:
Kadın ve erkek birlikte paylaşacak sırlarını, beraber hareket edecek. Biri ak derse diğeri kara demeyecek 3.tekil şahısların bitmek bilmeyen sorularına. Böylece erkek ve kadın da bir aile olmuş olacak.:asigim:
Çok zor biliyorum. Ama ne demişler; sabrın meyvası tatlıdır..yerimseniben
 
kızıyorum müdahalelere ama düşünmekten kendimi alamıyorum;acaba bendemi müdahele ederim çocuğuma
 

cok uzun süredir görüşmeyen iki ahbap muhabbet etmekteydi..

biri diğerine sordu:

senin oğlan evlenmişti.nasıl gelinle mutlularmı?

adam cevap verir:

sorma arkadasım oğlum mahvoldu. nasıl bir geline düştü sorma cok üzülüyoruz. gelin elini sıcak sudan soğuk suya sokmaz.. herişi oglan yapar evişlerine yardım eder. yorgun argın işten gelir, gelin yemek yapmamıstır alır dısarı götürür karısı yorulmasın diye bişey demez , sabahları kalkar kahvaltıyı hazırlar.. ahh ah sorma cok kötü oglanın hali..

senin kız da yeni evlenmişti dimi o nasıl??

adam cevap verir :

kız cok mutlu allaha sükür. damat cok iyi cok anlayıslı..kızımın elini sıcak sudan soguk suya sokturmaz.evde her işe yardım eder.. kızımı hiç yormaz .alır aksamları dısarı yemege götürür sağolsun. sabahları kızıma kahvaltı hazırlar. maşallah kızım cok mutlu..


aklıma bu hikaye geldi arkadaslar..

Fazlası var,eksiği yok aynısını yaşıyorum:roflol:
 
Çok güzel bir paylaşımdı eline sağlık gerçekten çok doğru tespitler. Ama malesef engel olamıyoruz her şeyimize karışmalarına, bütün hayatımızı, düzenimizi alt üst etselerde ses çıkartamıyoruz. İşte bu çok kötü bir durum.
 
Şimdi kızıyoruz yada sıkılıyoruz ama acaba bizlerde çocuklarımıza karışacakmıyız?Müdahele yerine eğer fikrimiz sorulursa söylemekten ama en sonunda "siz bilirsiniz yavrum,sizin hayatınız..Tecrübeler yaşandıkça öğrenilir en güzel"cümlesini ekleyebilecekmiyiz?Kendi adıma böyle yapmayı düşünüyorum.Allah yavrularımızı hayırlı insanlarla karşılaştırır inşallahta bizde onların mutluluklarına şahit oluruz,karışmayız.
 
X