- 30 Ocak 2013
- 29.371
- 43.873
- 798
- Konu Sahibi yazarhanim35
-
- #1
Merhaba :)
Kazanamayacağımı bile bile bende katılmak istedim. Kolay ama lezzetli bir çorbayı tercih ettim ben. Hatta umarım ben ekleyene kadar kimse eklememiştir ezogelin çorbasını diye düşündüm. Önce size hikayesini anlatacağım.
Gaziantep iline bağlı, Oğuzeli kasabası Dokuzyol köyünde güzelliği ile yöreye nam salmış bir kız yaşarmış. İsmi de kendi kadar güzel ve etkileyici olan Zöhre kız, daha sonra ismi kısaltılarak Ezo Gelin diye anılır, ağabeyinin evlendiği kıza bedel olarakdeğiştirme (hala yörede geçerli olan berdel) usulü ile karşı aileden Şıda Hanifi ile evlendirirlir. Zöhre kız bu evliliği istemez ama töreye uymaktan başka çaresi de yoktur, isteği dışında gerçekleşen bu mutsuz evlilik çok sürmez, çünkü kocasınınkuma getirmek istemesi üzerine Zöhre gelin evini terk edip babasının evine döner. Uzun yıllar kendisine bir çok evlenme teklifleri olmasına rağmen yaptığı mutsuz evlilikten dolayı evlenmek istemez. Ancak yine töre ağır basar, abisinin yeniden evlenmek istemesi üzerine teyzesinin oğlu Memey (Mehmet) e berdel usulü ile verilir. Ezo gelin be evliliğe de karşı çıkmaya çalışır, bu kez kendisini rahatsız eden şey Memey in Suriyede yaşıyor olmasıdır. Oraya gelin gider de bir daha ülkesine dönemezse! diye korkusu vardır. Araya akraba kadınları girer ve Ezo gelini ikna ederler. İkinci kez evlenen Ezo gelin Suriye ye Kozbaş köyüne götürülür, burada düğün dernek yapılmaz, çünkü töre böyledir. Dul kadına düğün yapılmaz! İmam nikahı yapılır ve evlilik gerçekleşince kocası Memey de bacısı Selvi yi Ezo gelinin kardeşine verir ve berdel gerçekleştirilir. Ezo gelinin bu evlilikten altı kız çocuğu olur. Bir yandan zor yaşam şartları, yoksulluk ve bir yandan da memleket özlemi Ezo gelini bitkin düşürmüştür. Zira Türkiye-Suriye sınırına kaçakçılığı önlemek için mayın döşenmiştir ve artık geçiş imkansızdır. Yakalandığı ince hastalık –verem- Ezo gelini bitirir ve 1952 yılı Mart ayında tek odalı kerpiç evinde bir daha yataktan kalkamaz. Sağlığında köyünden Türkiye ye doğru bakar ağlarmış ve eşine,ölünce vatanını görecek yere gömülmesini vasiyet edermiş. Vasiyeti yerine getirilir ve cenazesi yaşadığıköyünden alınıp Bözhöyük köyündeki höyüğün üzerine gömülür. Ezo gelinin mezarı Türkiye nin sınıra yakın köylerinden beyaz bir benek gibi görünür. Mezarının Türkiye ye getirilmesi için girişimler oldu ama henüz getirilip getirilmediğini bilmiyorum.
Ezo gelin tüm bu yaşadıklarını yaptığı çorbasında ifade etmiştir. Yoksul ortamında bulabildikleri ile bir başka yapardı çorbayı, içerisine acı içindeki yaşamını, yoksulluğunu, vatan ve yakınlarının özlemini, kaygılarını, umudunu, olabilmişse mutluluğunu katardı. Hemen hepimizin severek yediği bu çorbayı kaşıklarken Ezo gelini ve öyküsünü hatırlamanız dileğiyle!
Şimdi malzemelerimize gelelim
2 Yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı salça
4 su bardağı sıcak su
2 su bardağı tavuk suyu
2 yemek kaşığı orkide margarin
1/2 fincan bulgur
1/2 fincan kırmızı mercimek
1/2 fincan pirinç
Tuz
Üzeri için
2 yemek kaşığı tereyağ
3 yemek kaşığı orkide margarin
2.5 tatlı kaşığı kaşığı kuru nane
1 tatlı kaşığının ucu ile pul biber
-Tavaya unumuzu alıyoruz
-Yağ eklemeden rengi dönene kadar kavuruyoruz
Kavrulunca altını kapatıyoruz.
-Tenceremize margarinimizi ekliyoruz
-Ardından içine salçayı koyuyoruz
-Salçamızı iyice kavuruyoruz
-Ardından kavrulan salçamızın üzerine sıcak suyumuzu ekliyoruz
-Tavamızdaki unumuzu 1.5 su bardağı soğuk su ile boza kıvamına getiriyoruz.
-Ardından unumuzu salçamızın içine ekliyoruz.
-Üzerine tavuk suyumuzu koyuyoruz.
-Tuzunu da atıp kaynamaya bırakıyoruz
O kaynayana kadar bulaşıkları yıkayıp bir çay molası veriyoruz :))
-Ardından çorbamız kaynıyor
-İçine bulgurumuzu,pirincimizi,mercimeğimizi ekliyoruz
Ve karıştırıp bakliyatları pişmeye bırakıyoruz.
-Bakliyatlarımız pişince tavamıza tereyağ ve margarini alıyoruz.
-Yağımız eriyor
-Yağımız eriyince içine pulbiberi ekliyoruz
-bir kaç saniye yağla özleşiyor pul biberimiz.
-Ardından nanemizi ekliyoruz
-nane de kokusunu salıp yağımızla özleşiyor
Ve yağımızı çorbamız ile buluşturuyoruz
-2-3 dakika nane ile kaynadıktan sonra çorbamız hazır
Ve Afiyet Olsun :)
Kazanamayacağımı bile bile bende katılmak istedim. Kolay ama lezzetli bir çorbayı tercih ettim ben. Hatta umarım ben ekleyene kadar kimse eklememiştir ezogelin çorbasını diye düşündüm. Önce size hikayesini anlatacağım.
Gaziantep iline bağlı, Oğuzeli kasabası Dokuzyol köyünde güzelliği ile yöreye nam salmış bir kız yaşarmış. İsmi de kendi kadar güzel ve etkileyici olan Zöhre kız, daha sonra ismi kısaltılarak Ezo Gelin diye anılır, ağabeyinin evlendiği kıza bedel olarakdeğiştirme (hala yörede geçerli olan berdel) usulü ile karşı aileden Şıda Hanifi ile evlendirirlir. Zöhre kız bu evliliği istemez ama töreye uymaktan başka çaresi de yoktur, isteği dışında gerçekleşen bu mutsuz evlilik çok sürmez, çünkü kocasınınkuma getirmek istemesi üzerine Zöhre gelin evini terk edip babasının evine döner. Uzun yıllar kendisine bir çok evlenme teklifleri olmasına rağmen yaptığı mutsuz evlilikten dolayı evlenmek istemez. Ancak yine töre ağır basar, abisinin yeniden evlenmek istemesi üzerine teyzesinin oğlu Memey (Mehmet) e berdel usulü ile verilir. Ezo gelin be evliliğe de karşı çıkmaya çalışır, bu kez kendisini rahatsız eden şey Memey in Suriyede yaşıyor olmasıdır. Oraya gelin gider de bir daha ülkesine dönemezse! diye korkusu vardır. Araya akraba kadınları girer ve Ezo gelini ikna ederler. İkinci kez evlenen Ezo gelin Suriye ye Kozbaş köyüne götürülür, burada düğün dernek yapılmaz, çünkü töre böyledir. Dul kadına düğün yapılmaz! İmam nikahı yapılır ve evlilik gerçekleşince kocası Memey de bacısı Selvi yi Ezo gelinin kardeşine verir ve berdel gerçekleştirilir. Ezo gelinin bu evlilikten altı kız çocuğu olur. Bir yandan zor yaşam şartları, yoksulluk ve bir yandan da memleket özlemi Ezo gelini bitkin düşürmüştür. Zira Türkiye-Suriye sınırına kaçakçılığı önlemek için mayın döşenmiştir ve artık geçiş imkansızdır. Yakalandığı ince hastalık –verem- Ezo gelini bitirir ve 1952 yılı Mart ayında tek odalı kerpiç evinde bir daha yataktan kalkamaz. Sağlığında köyünden Türkiye ye doğru bakar ağlarmış ve eşine,ölünce vatanını görecek yere gömülmesini vasiyet edermiş. Vasiyeti yerine getirilir ve cenazesi yaşadığıköyünden alınıp Bözhöyük köyündeki höyüğün üzerine gömülür. Ezo gelinin mezarı Türkiye nin sınıra yakın köylerinden beyaz bir benek gibi görünür. Mezarının Türkiye ye getirilmesi için girişimler oldu ama henüz getirilip getirilmediğini bilmiyorum.
Ezo gelin tüm bu yaşadıklarını yaptığı çorbasında ifade etmiştir. Yoksul ortamında bulabildikleri ile bir başka yapardı çorbayı, içerisine acı içindeki yaşamını, yoksulluğunu, vatan ve yakınlarının özlemini, kaygılarını, umudunu, olabilmişse mutluluğunu katardı. Hemen hepimizin severek yediği bu çorbayı kaşıklarken Ezo gelini ve öyküsünü hatırlamanız dileğiyle!
Şimdi malzemelerimize gelelim
2 Yemek kaşığı un
2 yemek kaşığı salça
4 su bardağı sıcak su
2 su bardağı tavuk suyu
2 yemek kaşığı orkide margarin
1/2 fincan bulgur
1/2 fincan kırmızı mercimek
1/2 fincan pirinç
Tuz
Üzeri için
2 yemek kaşığı tereyağ
3 yemek kaşığı orkide margarin
2.5 tatlı kaşığı kaşığı kuru nane
1 tatlı kaşığının ucu ile pul biber
-Tavaya unumuzu alıyoruz
-Yağ eklemeden rengi dönene kadar kavuruyoruz
Kavrulunca altını kapatıyoruz.
-Tenceremize margarinimizi ekliyoruz
-Ardından içine salçayı koyuyoruz
-Salçamızı iyice kavuruyoruz
-Ardından kavrulan salçamızın üzerine sıcak suyumuzu ekliyoruz
-Tavamızdaki unumuzu 1.5 su bardağı soğuk su ile boza kıvamına getiriyoruz.
-Ardından unumuzu salçamızın içine ekliyoruz.
-Üzerine tavuk suyumuzu koyuyoruz.
-Tuzunu da atıp kaynamaya bırakıyoruz
O kaynayana kadar bulaşıkları yıkayıp bir çay molası veriyoruz :))
-Ardından çorbamız kaynıyor
-İçine bulgurumuzu,pirincimizi,mercimeğimizi ekliyoruz
Ve karıştırıp bakliyatları pişmeye bırakıyoruz.
-Bakliyatlarımız pişince tavamıza tereyağ ve margarini alıyoruz.
-Yağımız eriyor
-Yağımız eriyince içine pulbiberi ekliyoruz
-bir kaç saniye yağla özleşiyor pul biberimiz.
-Ardından nanemizi ekliyoruz
-nane de kokusunu salıp yağımızla özleşiyor
Ve yağımızı çorbamız ile buluşturuyoruz
-2-3 dakika nane ile kaynadıktan sonra çorbamız hazır
Ve Afiyet Olsun :)
Son düzenleme: