- Katılım
- 31 Mart 2012
- Mesajlar
- 10.869
- Emoji Skoru
- 7.480
- Puanlar
- 448
- Konu Sahibi askitotomsu
- #1
İki komşu ülkenin hükümdarları birbirleriyle savaşmazlar, ama her fırsatta birbirlerini rahatsız ederlerdi Doğum günleri, bayramlar da ilginç armağanlar göndererek birbirlerine zekâ gösterisi yaparlardı
Hükümdarlardan biri, günün birinde ülkesinin en önemli heykeltıraşını huzuruna çağırdı İstediği, birer karış yüksekliğinde, altından, birbirinin tıpatıp aynisi üç insan heykeli yapmasıydı Aralarında bir fark olacak ama bu farkı sadece ikisi bilecekti
Heykeller hazırlandı ve doğum gününde komsu ülke hükümdarına gönderildi. Heykellerin yanına bir de mektup konmuştu. Şöyle diyordu heykelleri yaptıran hükümdar:
-Doğum gününü bu üç altın heykelle kutluyorum Bu üç heykel birbirinin tıpatıp aynisi gibi görünebilir Ama içlerinden biri diğer ikisinden çok daha değerlidir O heykeli bulunca bana haber ver
Hediyeyi alan hükümdar önce heykelleri tarttırdı.Üç altın heykel gramına kadar eşitti.Ülkesinde sanattan anlayan ne kadar insan varsa çağırttı
Hepsi de heykelleri büyük bir dikkatle incelediler ama aralarında bir fark göremediler
Günler geçti.Sonunda, hükümdarın fazla isyankâr olduğu için zindana attırdığı bir genç haber gönderdi.İyi okumuş, akıllı ve zeki olan bu genç,
hükümdarın bazı isteklerine karşı çıktığı için zindana atılmıştı
Başka çaresi olmayan hükümdar bu genci çağırttı Genç önce heykelleri sıkı sıkıya inceledi, sonra çok ince bir tel getirilmesini istedi
Teli birinci heykelciğin kulağından soktu, tel heykelin ağzından çıktı
İkinci heykele de ayni işlemi yaptı Tel bu kez diğer kulaktan çıktı
Üçüncü heykelde tel kulaktan girdi ama bir yerden dışarı çıkmadı Ancak telin sığabileceği bir kanal kalp hizasına kadar iniyor, oradan öteye gitmiyordu
Hükümdar heykelleri gönderen komşu hükümdara cevabı yazdı:
"Kulağından gireni ağzından çıkartan insan makbul değildir
Bir kulağından giren diğer kulağından çıkıyorsa, o insan da makbul değildir
En değerli insan, kulağından gireni yüreğine gömen insandır
Bu değerli hediyen için çok teşekkür ederim"
Hükümdarlardan biri, günün birinde ülkesinin en önemli heykeltıraşını huzuruna çağırdı İstediği, birer karış yüksekliğinde, altından, birbirinin tıpatıp aynisi üç insan heykeli yapmasıydı Aralarında bir fark olacak ama bu farkı sadece ikisi bilecekti
Heykeller hazırlandı ve doğum gününde komsu ülke hükümdarına gönderildi. Heykellerin yanına bir de mektup konmuştu. Şöyle diyordu heykelleri yaptıran hükümdar:
-Doğum gününü bu üç altın heykelle kutluyorum Bu üç heykel birbirinin tıpatıp aynisi gibi görünebilir Ama içlerinden biri diğer ikisinden çok daha değerlidir O heykeli bulunca bana haber ver
Hediyeyi alan hükümdar önce heykelleri tarttırdı.Üç altın heykel gramına kadar eşitti.Ülkesinde sanattan anlayan ne kadar insan varsa çağırttı
Hepsi de heykelleri büyük bir dikkatle incelediler ama aralarında bir fark göremediler
Günler geçti.Sonunda, hükümdarın fazla isyankâr olduğu için zindana attırdığı bir genç haber gönderdi.İyi okumuş, akıllı ve zeki olan bu genç,
hükümdarın bazı isteklerine karşı çıktığı için zindana atılmıştı
Başka çaresi olmayan hükümdar bu genci çağırttı Genç önce heykelleri sıkı sıkıya inceledi, sonra çok ince bir tel getirilmesini istedi
Teli birinci heykelciğin kulağından soktu, tel heykelin ağzından çıktı
İkinci heykele de ayni işlemi yaptı Tel bu kez diğer kulaktan çıktı
Üçüncü heykelde tel kulaktan girdi ama bir yerden dışarı çıkmadı Ancak telin sığabileceği bir kanal kalp hizasına kadar iniyor, oradan öteye gitmiyordu
Hükümdar heykelleri gönderen komşu hükümdara cevabı yazdı:
"Kulağından gireni ağzından çıkartan insan makbul değildir
Bir kulağından giren diğer kulağından çıkıyorsa, o insan da makbul değildir
En değerli insan, kulağından gireni yüreğine gömen insandır
Bu değerli hediyen için çok teşekkür ederim"