köpeğim ve karnımdaki bebeğim

Tüm yazılanları okudum sabırla.. :) Çünkü ciddi bir hayvanseverim, evde balık ve kuşum var, kuş için bile zararlı diyorlar duyduğum kadarıyla.. babamların iki köpeği var.. birisini bebekken ben aldım büyüttüm hatta.. ama evlenince orada bıraktım çünkü çiftlikte daha mutlu.

Bildiğim bir şey var ki vazgeçmek çok zor, o da hayatının önemli bir parçası oluyor sonuçta.. kararında oldukça haklısın,Allah yardımcın olsun.. bu sevgiyi bilmeyene derdini anlatman zor, "he" de geç sana bilmeden konuşanlara.. sonuçta sevgi emektir.
 
genelde burda hep aynı sorunla karsılasıyorum..hamile olunca evde beslenen hayvanlar hemen evden uzaklastırılmaya calısılıyo....farklı dusunenlere ise durumu anlatmak gercekten cok zor..hayvanseverın derdınden ancak bir hayvansever anlıyor ..kararınızdan vazgecmeyın..bırakın ınsanlar konussun sız dostunuza sahıp cıkın..
 
Avrupa ülkelerinde hemen her evde, hem hayvanları hem de çocukları ile birlikte yaşıyorlar.Gerekli aşılama ve bakımları yapılan, veteriner kontrolünde olan hiçbir hayvan çocuğunuza zarar vermez aksine,
ruh sağlığının daha dengeli olmasına yardımcı olur.
Sevgiler.
 
sadece ilk yazdığınızı okudum diğer yorumları okumak istemedim çünkü bu konuda tam bilgisi olmayanların ve çocuk için zararlı olduğunu körü körüne iddia edenlerin yorumlarını bu saatte okursam çok sinirlenip uyuyamayacağım...
köpeğinizin bütün aşılarının tam olduğundan bahsetmişsiniz... bu durumda emin olun o hayvanın ne size ne bebeğinize hiçbir zararı olmayacaktır... lütfen verme kararı almadan önce bu işi gerçekten bilen bir veteriner hekimlede konuşun ayrıca bazı kadın doğum veya çocuk doktorlarıda nedenini anlamadığım şekilde hayvan düşmanı olabiliyor bebeğe zararlı diyip işin içinden çıkıyorlar eğer doktorunuzda böyle bir varsayımda bulunuyorsa lütfen neden bunu söylediğini öğrenin hangi nedenlerle zararlı olduğunu söylüyorsa bu nedenleri köpekte göz önüne almak için veteriner hekiminizle konuşup tartışın hatta onları yanyana getirin ikisi birlikte konuşsun öyle karar verin ...
bu arada anneniz köpeğinizi aldığınızda bunun hatrına inş. bebeğin olur tarzında bir cümle söylemiş ve siz bir ay sonra hamile kalmışsınız bu tarz bu cümle kurmuştunuz sanırım körü körüne inat eden görümce vb. akrabalarınıza böyle bir batıl inanca düştüm veremem gibi bir bahanede sunabilirsiniz...
ilgi kısmına gelince köpeğinşz zaten bebek doğana kadar tuvalet vb. gibi alışkanlıklarını çoktan edinmiş olur..
ama nolur o hayvanı vermeyin...hem evde köpekle büyüyen çocuklar daha çok sorumluluk sahibi olup daha az psikolojik sorun yaşıyormuş bu bilgiyide çoğu internet sitesinde bulabilirsiniz....
neyse umarım karnınızdaki ve yanınızdaki evlatlarınızla ömür boyu mutlu yaşarsınız ...ş.
 
ya arkadaşlar bir de şu hayvan tüyü burnundan girmiş felç olmuş kör olmuş kanser olmuş.. vb. bilgileri artık kulaktan dolma şekilde söylemeyelim bi araştırın bakalım hangi şartlarda hastalık yaparmış vs.. şehir efsanesi gibi yayılıyo sonra bu sözler... ben 25 yıldır büyük ihtimalle her gün tüy yuttum ama şükürler olsun hala çok ssağlıklıyım ne olur biraz dahaa dikkkat....
 
çok çok haklısınız hayvan sevgisini bilmeyenlere dert anlatmak zor büyük ihtimalle bende hergün tüy yutmuşumdur ama sapasağlamım allahıma bin şükür zaten inanıyorum ki rabbim o hayvanların rızkını kat kat bizlere sunuyor kızım zaten evi asla pisletmez sanki insan gibi.ben herseferinde canavarmış gibi bakan insanlara aynen şöyle diyorum hiçbir köpek 3 yaşındaki bir çocuğa tecavüz etmez
hepinizi seviyorum
 
Ertesigün canım;

Benim evime daha 1,5 aylık gelen bir iran kırması kedim var. Şu anda 1.5 yaşında ben onu bebeğim gibi büyüttüm. Hastayken ağladım sabaha kadar bekledim başında. İyiyken eğlendik hopladık zıpladık. Yani aynen BEBEĞİMM gibi baktım farkıda yok zaten.

Veeee mutlu haber hamileleğimi öğrendim. Ama ardından bin tane kötü ses. At onu at onu diye. Eve daha aldığımızda o evden gitmezse biz gelmeyiz diyen insanlar hamile olmadan önce mıncık mıncık kedimi seviyorlardı. (Ne oldu hani zararlıydı hani gelmezdiniz) Hiçbirine kulak asmadım dinlemedim bile.

Ardından ilk doktor görüşmemizzzzz. Doktoruma daha evde kedim var dememe kalmadan "SAKIN HAYVANCAĞIZI SOKAĞA FALAN ATMAYIN" dedi. (Görüşmenin detaylarını anlatsam bile hayvan sevmeyen insanların kafasına girmeyeceğini bildiğim için hiç detaya girmiyorum.) Sadece kedim olur da dışarı kaçıp geri gelirse temizledikten sonra ellerimi bol su ve sabunla yıkamamı söyledi ki zaten kedim ev kedisi ve hiç dışarı çıkmaz.

Ayrıca daha sonra veterinerimize gittik hamile olduğumu öğrenince kist haplarını 3 aydan 2 aya indirerek vermemi istedi yani daha sık içicek kedim haplarını.

Kısa olarak kist hapını anlatmam gerekirse; herkes farketmeden günde birkaç tane de olsa tüğ kıl vs yutuyor. Bunları bir şekilde vücuttan atıyoruz. Hayvanlar ise sürekli yalanarak ölmüş tüylerini yutuyorlar ve onlarda bir şekilde bunu vücutlarından atıyorlar. Kıl yutmakla insanda kist oluşmaz. Eğer kıl köklerinde veya kıllarda yaşayan bakteri vs. canlılar varsa bunlar yutulduğu anda kist yapmaya başlar. Ama tekrar ediyorum kıl kist yapmaz.

Hadi oldu da yaptı diyelim arkadaş günlerce kist hapı var bütün aşıları tamam diyor. Kist hapı hem hayvanın tüylerini yuttuğunda kendi bakterilerinden korunmasına yardımcı oluyor hemde biz yani insanlar yuttuğunda hayvandan gecen bakterilerden korunmaya yardımcı oluyor.

Kıssadan hisse. Yani eğer hayvanın bulunduğu yerde hamile veya bebek olmaz derseniz bütün veteriner hekim camiasını karşınıza alır ve başta kedimin veterineri Ece hanım olmak üzere hiçbir hanım hekimin hamile kalmaması veya işini yapmaması gerekir gibi bir görüş söylemiş olursunuz ki bu ÇOK YANLIŞŞŞ.
 
Tüm yorumları okumadım vaktim yok..bi ara tek tek okıuyacagım ama sakın sakın köpeginden vazgeçme..evde beslenen kedi yada köpegin bebegine hiç bir zararı yok..tabi aşıları vs. tamsa doktoruna söyle bi test var onu yaptır..
bu konuyla ilgili bi yazı vardı şimdi aramaya başlıyorum bulup ekliyecem buraya..
nolur köpegin günahına grme hayvan alışmıştır...köpekler kedilerden daha fazla sahiplerine düşkündür yavrucagın tüm psikolojisini mahvedersiniz..
 
yazıyı buldum...alıntılar yaparak buraya kopyalayacagım...

Pek çok kişi, hayvanlardan kaçınır. Ya tüyü kist yapar, hamilelikte düşüğe sebep olur düşüncesiyle, ya da ısırır, zarar verir korkusuyla. Bu yanlış inanışlar, gerçek bir bilgi ve bilinç eksiği nedeniyle gelişmiştir. Bu yanlışlar da maalesef pek çok hayvanın önce sahiplenilip, daha sonra sokağa bırakılmasına neden olmuştur.

Bu yanlış inanışların bazılarını bilimsel açıdan değerlendirmekte fayda var.
Kedi köpeğin tüyü asla kist yapmaz. Onların tüylerinin, biz insanların saçlarından hiçbir farkı yoktur.

Kisti yapan (Hydatid cyst), genellikle erişkin köpeklerde görülen bir parazitin (helmint) (Echinococcus granulosus) yumurtasıdır. Ve bu parazitin yumurtası, bulaştığı nesnelerle veya solunum yoluyla dahi insanları, inekleri ve pek çok canliyı enfekte edebilmektedir. Yani, iyi yıkamadan yenen yapraklı sebze ve meyvelerle, içtiğimiz suyla dahi olabilmektedir bulaşma. Bunu önlemek, hijyene dikkat etmekle olur. Köpeklerin korunması ise, onlara çiğ et yedirmemekle olmalıdır öncelikle. Rutin aralıklarla köpeklere yapılan antiparaziter tedavi de bu korunmanın bir parçasıdır.
Hamilelik öncesi toxoplasması pozitif çıkan biri, bağışıklığı kazanmış demektir ve asla korkmaması gerekir. A0ma negatif ise toxoplasma antikoru, o zaman daha temkinli ve dikkatli davranmak durumundadır.

Kedi bulunan evlerde, her şey çok güzel giderken, evin sahibi, annesi, birden hamile kalıverir ve ilk iş, ya etraftan söylenenler ya da hayvan sevmeyen ve bazı bilimsel gerçekleri biraz gözardı ediveren doktoru nedeniyle kedisinden vazgeçer. Sebep? Toxoplasma gondii adı verilen bir protozoon (parazit) dur. Fakat bu insanlar, hamile kalan bayana ilk iş olarak çiğ et yememesi, çiğ ete dokunmaması gerektiğini nedense söylemezler. Evet, daha öncesinde, yani hamilelik öncesinde Toxoplasma yönünden negatif olan bir bayanın, hamileliği sırasında bazı noktalara çok dikkat etmesi gerekir. Çiğ et ve ürünleri yememenin, dokunmamanın yanısıra, daha önce bahsedilen, yapraklı sebze ve meyvelere de çok dikkat etmelidir. Evde kedisi varsa, o (kediyle ilgili yapılması gerekenler) aslında işin belki de en kolay kısmı…

Sadece kedisinin dışkısını günlük olarak uzaklaştıracak ve bu işi yaparken eldiven kullanacak. Kedisinin tüm kontrolleri yapılmışsa ve kedisi çiğ et yemiyorsa, hiç ama hiç korkulacak bir durum bulunmamaktadır.

Aslında, korktuğumuz ve sağlığımızı tehdit ettiğini sandığımız kedi ve köpeğimizin, bizden çok daha sağlıklı ve çok daha kontrollü olduğunu acaba hiç düşündük mü?

Hangimiz rutin olarak parazit muayenesi yaptırıyoruz? Pek çok insan salam, sucuk, sosis, çiğ köfte yer ve herhangi bir antiparaziter tedavi veya rutin kontrol yaptırmak aklına dahi gelmez…

İnsanlar, dışarıdaki risk faktörleriyle sürekli iç içedir.

Aslında, evimizdeki kedi köpeğimizin bize değil, bizim onlara tehlike taşıdığımızı biliyor muydunuz?

Örneğin, Entamoeba histolytica adında bir protozoon (amipli dizanteri etkeni), insan ve maymun gibi pek çok canlıda enfeksiyon oluştururken, köpeklere de bu enfeksiyon insanlardan bulaşabilmektedir. Ama enfekte olan köpeğin, insana bulaştırabilmesi söz konusu değildir.

İnsanın enfeksiyonu nasıl mı olur? (bu protozoonun bulaşması, dışkıyla atılan kistleriyle olmaktadır)

İyi yıkanmadan yenen sebze ve meyvelerle bu kistleri ağız yoluyla alabiliriz, enfekte olan kişinin dışkısının bulaştığı her şeyle, enfeksiyon yayılabilir. Buna, iyi yapılmayan tuvalet temizliği de dahildir!!!

Kim, kimden daha tehlikeli?

Bilinçlenmek ve farkındalık, olması gereken en önemli unsurdur.

Tüm sevgilerde olduğu gibi hayvan sevgisinde ve havyan bakımında da…

Evdeki ve dışarıdaki dostlarımıza sahip çıkabilmenin yolu, bilinçli ve iyi eğitilmiş, konusunda uzman olan hekimlerle işbirliği yapmaktan geçer.

Onlardan öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki yitirmiş olduğumuz değerlerimizden…

Katıksiz sevgi, affedicilik, dinginlik, sorumluluk duygusu ve daha pek çoğu...

Çocuklarımız bizden öğrenecekler paylaşmayı, sahip çıkmayı. Canlıların katledildiği bir dünyada bizler çocuklarımıza canlı sevgisini aşılamalıyız ki gelecek nesil vahşeti, şiddeti değil sevgiyi yaşayabilsin.

bilmediğini bilmeyenden kaçmak gerekirmiş.

bilmediğini bilene ise öğretmek...

Almak isteyene her zaman verecek sevgimiz, bilgimiz vardır. hayvan sever değil- canlı sever insanlar olarak...

Herkese sevgiler

Yazar: Dr. Meltem Ulutaş Esatgil,
 
bence dr la konuş bize evde evcil hayvanınız varsa (kedi köpek )kesinlikle uzaklaştırın demişti .
 
Merhaba ertesigün, yazını okudum, ona verilen cevapları çok fazla okumadım, ilk sayfayla son sayfayı okudum sadece.Şu anda ne yaptığını bilmiyorum, herhangi bir açıklama yapmamışsın.

Canım, sana şunu söyleyeyim, kızın ( kızın diyorum, kendi çocuğundan ayıramazsın şu anda onu) senin için önemli olmak zorunda, nasıl bir çocuğun doğmasına biz neden oluyorsak, bizim istediğimiz için doğuyorsa ve bize bağımlı yaşadığı için onu hiç bir zaman için terketmeyi dahi düşünemiyorsak, beslediğimiz hayvanlarımızı da sonuçta biz alıyoruz küçücükten, onalrı kendimize bağımlı yapıyoruz.
Daha sonra en ufak bir sorun çıktığında biz besleyemiyoruz, verelim bir yerlere demek bence acımasızlıktan başka bir şey değil. İnsan kendi çocuğunu verebilir mi_?

Benim 2 tane bir dişi bir erkek köpeğim var.Birisi 5 yaşında diğeri 1,5.Şu anda da 5,5 aylık hamileyim.İlk köpeğimi 25 günlükken almıştım, oğlum çok istiyor diye, o zaman orta okul 1 sınıfa geçmişti.Onunla beraber büyüdüler.Hiç bir sorun yaşamadı oğlumda, köpeğimde. Eğitimini verdiğin sürece, aşılarını zamanında yaptırdığın sürece hiç bir sorun yaşamazsın.
Aşıları zamanında yapılıyor, iç- dış parazitlerini 2 ayda bir veriyorum.Evet tüy olayı sorun, ama o da benim sorunum.
Bazı dr.ların kesinlikle evden gitmesi lazım dediğini yazmış, bazı arkadaşlar.Onlar bence hayvan sevgisi olmayan dr.lar.Niye atılması lazım geldiğinde sorsanız cevabını veremezler.
Benim için doğumdan sonra gerçekten çok zor bir dönem olacak, 2 köpeğe bakmak, bebişle ilgilenmek, (büyük oğlum liseye gidiyor artık, o çok büyük sorun olmayacak ama yine de, yemek kahvaltı olayları olacak), evle ilgilenmek.Çok yorulacağım, ama onların gelip sizi yalaması, eve gittiğinizde çevrenizde hoşgeldin demeleri herşeye değer.
Nasıl bebeğimin bana sarılması, öpmesi benim için özelse, köpekleriminde çevremde dolaşması, yanıma gelip sevgi gösterilerinde bulunmaları da çok özeldir. Hiç kimse için ailemizin ferdi olan canlıları terkedemem.

Biraz uzun yazdım canım, ama hayvan sever dostlarımız, daha önce evinde bir canlıya bakmış olan arkadaşlarımız beni anlayacaktır. Dğerleri için ise diyeceğim çok fazla bir şey yok. Herkes kendi yaşantısı ile mutlu olsun.
Bir de aklıma gelen bir olayı anlatayım, bir arkadaşım hamileliğinde kediye, köpeğe hiç dokunmadığı halde, toksoplazma bulundu kanında, bebeğin beyni etkilenmişti.4-5 aylıkken bebeği almak zorunda kaldılar, beyninde ödem oluştuğu için.Bunun sebei ise, hamileliğinde ve daha önceleri yediği çiğ salam, sosis,sucuk, hardal, mayonez, vb ürünler.Demek ki illaki kedi köpek beslendi diye bu hastlığın mikrobunu almıyoruz.
 
arkadaşlar uzun zamandır konuma bakmamıştım ama desteğiniz için hepinize çok çok teşekkür ederim gerçektende sevip sevmemekle alakalı birşey herhalde bazı insanlar aman eve melekler girmezmiş pislik yuvasıymış günahmış diye çok üzerime geldi ama hangibirimiz bilebilirki hangi eve meleğin gireceğini ki ben zaten kızımın bir melek olduğuna inanıyorum çünkü çok saf tertemiz bir kalbi var tüm hayvanlar ve hayvanseverler benim için böyle hiçkimse için kocam için bile olsa kızımdan vazgeçmeyi düşünmüyorum ve yine söylüyorum ALLAHIM bana onun hediyesi olarak bir bebek verdi ve çok dua ettim nolur ikisinide benden ayırma allahım diye şimdi çok mutluyum onlar benim mucizem
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…