- 16 Ağustos 2010
- 293.024
- 602.886
- 43
Kış Aylarında KOAH'ta Alevlenmeye DİKKAT !
KOAH,"Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı" isminin baş harflerinden oluşan kısaltılmış bir hastalık ismidir. KRONİK kelimesi uzun süredir devam eden anlamındadır. OBSTRÜKTİF kelimesi tıkayıcı anlamındadır ve bu hastalıkta nefes borularının (bronşların) tıkandığını göstermek için kullanılır. O halde KOAH'ı, uzun süredir bronşlarda tıkanmaya neden olan bir hastalıktır şeklinde tarif edebiliriz. Bu hastalığın en kötü yanı, bronşlarda oluşan tıkanmanın bir daha düzelmemesi ve tedavi olunmaz ise hastalığın sinsice ilerlemesidir. Hastalığın en önemli nedeni SİGARA bağımlılığıdır.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Dünya'da 600 milyon KOAH'lı vardır ve yılda 2.3 milyon kişi de KOAH nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Sigara içen her beş, altı kişiden birinde KOAH gelişmektedir. Ülkemizde 20 yaş üstündeki kişilerin en az yarısı sigara bağımlısıdır. Dolayısıyla bizim gibi sigara içme alışkanlığının çok yaygın olduğu ülkelerde KOAH önemli bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde en iyimser tahmin ile 5 milyon KOAH'lı vardır. Fakat bu hastaların sadece az bir kısmı teşhis edilmektedir. Hastaların önemli bir bölümü hastalıklarının farkında olmayıp öksürük, balgam çıkarma ve nefes darlığı gibi şikayetleri çok rahatsız edici olmadıkça doktora gitmemektedirler. Sigara bağımlısı olanların rahatsızlıklarında doktora gitmemelerinin önemli bir nedeni de sigarayı bırakmaları konusunda uyarı almaktan kaçmınmalarıdır.
Sigara dumanı ile nefes borularına ve hava keseciklerine zararlı gazlar ve maddeler dolar. Yıllar geçtikçe bu zararlı gazlar ve maddeler bronşların ve hava keseciklerinin yapısını bozmaya başlar. Bunun sonucunda bronşların hastalanmasıyla TIKAYICI BRONŞİT, hava keseciklerinin harabiyeti ve parçalanması ile AMFİZEM ortaya çıkar. İşte KOAH adı altında bu iki hastalık yer almaktadır. Sigara içimi ile hem bronşlarda tıkayıcı bronşit hem de aynı zamanda amfizem gelişir. Akciğerlerde ortaya çıkan bu tıkanıklıklar ve bozulmalar sonucunda kana oksijen geçişi azalır ve vücudun oksijensiz kalması ile pek çok ciddi rahatsızlıklar doğar. KOAH ilerleyici ve geriye dönüşü olmayan bir hastalık olduğu için, ne kadar erken teşhis edilir ve ne kadar erken tedaviye başlanırsa hastalık o kadar az rahatsızlığa neden olacaktır. Ne yazık ki, KOAH'lı hastalar ilk teşhis edildikleri anda genellikle akciğer kapasitelerinin önemli bir kısmını kaybetmiş olurlar. Bunun nedeni öksürük, balgam ve nefes darlığı şikayetlerini ihmal etmeleridir. Hastalığın hafif dönemde iken teşhis edilmesi ile tedavi kolaylaşacak, hastalar tedaviden daha çok yararlanacak ve hastalığın ilerlemesi durdurulmuş olacaktır. KOAH, teşhisi çok kolay olan hastalıklardan birisidir. Bu hastalığı akla getiren iki önemli özellik vardır. Bunlar;
- Sigara içimi.
- Uzun zamandır ÖKSÜRÜK, BALGAM ve NEFES DARLIĞI şikayetlerinin olması.
KOAH ALEVLENMESİ
KOAH atağı ya da alevlenmesi; KOAH'lı kişinin, öksürük sıklığında artış, balgam renginde koyulaşma, miktarında artma ve nefes darlığında ağırlaşma ile karakterizedir. KOAH alevlenmelerinde en sık neden solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Özellikle solunum yolu enfeksiyonlarının arttığı kış ayları KOAH hastalarının akut atak geçirdikleri mevsim olup, ağır KOAH hastalarında hekime başvurulmakta gecikilirse hayati tehlike söz konusu olabilir. Hastane yatışları ve solunum yetersizliği ile yoğun bakım ünitelerine yatışlar da kış mevsiminde ciddi oranda artmaktadır. Yine KOAH alevlenmelerinde önemli diğer neden hava kirliliğidir. Kış aylarında ülkemizde son yıllarda alınan önlemlerle 20-25 yıl öncesine göre kısmen gerilemiş olsa da, SO2 ve partikül düzeyleri halen uluslar arası standartlar ve son zamanlarda güncellenen Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği'nin belirlediği sınırların üzerinde seyretmektedir. Dolayısıyla kış aylarında KOAH hastalarının akut alevlenmesi dediğimiz, öksürük, balgam nefes darlığı yakınmalarında artış olmasının bir sebebi de hava kirliliğidir.
KOAH NASIL TEDAVİ EDİLİR?
KOAH tedavisinde başarılı olabilmek için uyulması gereken kurallar;
- Sigaranın bırakılması,
- Tozlu ve dumanlı ortamlarda çalışmamak, bulunmamak ve
- Düzenli ilaç tedavisidir
Solunum yoluyla kullanılan ilaçlar lokal etkili olduklarından (çok az bir kısmı kana karıştığından) yan etkileri yok denecek kadar azdır. Solunum yoluyla kullanılan ilaçlar alışkanlık yapmazlar, dişlere ve akciğerlere herhangi bir zarar vermezler. Hekimin önerdiği şekilde kullanılmaları uygundur.
Oksijen tedavisi
Çok ağır KOAH'lı hastalar sürekli olarak günde en az 15 saat oksijen kullanma zorundadırlar. Kanda oksijen seviyesi tehlike sınırının altına inmiş olan hastaların uzun süreli oksijen tedavileri hem şikayetlerini azaltacaktır hem de yaşam kalitelerini artıracaktır. Çünkü KOAH'da ortaya çıkan sorunların önemli bir bölümü vücudun yeterince oksijen almamasından kaynaklanır. KOAH alevlenmesinde ayrıca uygun dozda antibiyotik balgam yumuşatıcı ilaçlar ve ağır KOAH olgularında hekim gerekli görürse hastaneye yatarak tedavi uygun olabilir.
Tedavide Yardımcı Tedbirler Nelerdir?
- Yapılabilecek kadar egzersiz yapılmalıdır. Sürekli oturmak ve egzersizden kaçınmak kasları güçsüzleştirir ve nefes darlığını artırır. Ağır egzersizlerden (ağır yük taşımak, bahçede çalışmak gibi) kaçınılmalıdır.
- Soğuk ve hava kirliliğinin fazla olduğu saatlerde dışarıya çıkılmamalıdır.
- Sık aralıklarla ve her öğünde az miktarda yeme alışkanlığı kazanılmalıdır.
- Yiyecekler daha çok sulu gıdalardan (çorba, sulu sebze yemekleri) oluşmalıdır. Katı ve ağır yemekler sonrasında nefes darlığı artmaktadır.
- Hazımsızlığa ve gaz şikayetlerine neden olabilecek yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
- Bol sıvı (su, asitsiz meyve suları, bitkisel çaylar) tüketilmelidir.
- Kilosu fazla olan hastaların şikayetleri de o kadar çok artacaktır. Kilolu hastaların fazla kilolarını azaltmak için çaba göstermeleri gerekir. Bunun için yağlı, tatlı ve unlu yiyeceklerden uzak durulmalıdır.
- Her yıl sonbaharda grip aşısı yaptırılmalıdır. Grip salgınları döneminde kalabalık yerlerde bulunulmamalıdır. Enfeksiyon hastalıklarından korunmak için yanaktan öpüşme alışkanlığı terk edilmelidir. Grip ile birlikte hastalık bir anda şiddetlenir, şikayetler ağırlaşır ve genellikle hastaların hastanede yatırılarak tedavileri gerekir.
- Solunum egzersizleri yapılması uygundur.
Bronşektazi, nefes borusundan akciğerlere havayı ileten bronşların dallarında (2mm'den geniş çaplı olan bronşların) duvar harabiyeti nedeni ile geri dönüşümsüz genişleme olarak tanımlanır.
Buna yol açan genellikle geçirilmiş akciğer enfeksiyonlarıdır. Özellikle çocukluk çağında ağır geçirilen kızamık, boğmaca; bunun dışında geçirilen zatürre, akciğer tüberkülozu sonrasında akciğerlerin o bölümünde bronşlarda genişleme, bronş duvarında bozulma, harabiyet olur. Enfeksiyon hastalıkları dışında bronşlarda daralma veya tıkanmaya neden olan her türlü hastalık, tıkanan bölümün arkasında yine enfeksiyona yol açarak bronşektazi gelişimine zemin hazırlar. Örneğin çocuklarda yabancı cisimlerin soluk borusuna kaçırılması, daha çok erişkinlerde bronş içi tümörler, bronş içi tüberküloz hastalığı bronşlarda tıkanmaya yol açarak hastalığın ortaya çıkmasına neden olurlar. Bunların dışında daha az oranda da doğumsal bir hastalık olarak da bronşektazi görülebilir.
Bronşektazi'nin Belirtileri
Öksürük ve balgam çıkarma en sık görülen bulgudur. Öksürüğün şiddeti ve balgamın miktarı bronşektazinin yaygınlığına (akciğerin ne kadarını tuttuğuna) ve bronşektazinin tipine göre değişir.
Genişlemiş ve yapısal özelliklerini kaybetmiş bronşlar akciğerin savunma sistemini zayıflatarak sık sık enfeksiyonlara neden olurlar. Bu bozuk alana mikropların yerleşmesi kolay olacağından bronşektazisi olan kişiler akciğer enfeksiyonlarına sık yakalanırlar. Özellikle sonbahar ve kış aylarında diğer insanlarda basit üst solunum yolu enfeksiyonlarına yol açan virus ya da bakteriler, bronşektazi hastalarında akciğer enfeksiyonlarına sebep olur.
Bronşektazi ne kadar yaygınsa hasta o kadar sık rahatsızlanır Enfeksiyon dönemlerinde ateş, balgam miktarında artma, balgamın iltihaplı sarı-yeşil görünüm kazanması, kötü kokulu soluk ve kan tükürme gibi belirtiler ortaya çıkar. Önlem alınmadığı taktirde sürekli tekrarlayan enfeksiyonlar akciğerlerdeki harabiyeti arttırarak hastalığın ilerlemesine neden olabilir. Yaygın hastalığı olanlarda nefes darlığı yakınması sıktır. Bu hastalarda parmaklarda çomaklaşma görülebilir. Bronşektazide akciğer grafisi bazı hastalarda hiç bir bulgu vermez. Bronşektazinin kesin tanısı ince kesit bilgisayarlı tomografi ile konulur ve tomografi bulgularına göre hastalığın tedavisi planlanır.
Bronşektazi'nin Tedavisi
Bilgisayarlı tomografide bronşektazik değişiklikler her iki akciğerde yaygın olarak görülüyorsa, ilaç tedavisi ve akciğerleri korumaya yönelik tedbirler uygulanır. Bu hastalarda enfeksiyon ataklarının olduğu dönemlerde antibiyotikler mutlaka kullanılmalıdır. Bunun dışında balgamı sulandırıcı ve rahat balgam çıkarılmasını sağlayan şuruplar, balgamla kanama varsa istirahat ve kanamaya yönelik tedaviler uygulanmalıdır.
Öksürükle kanama olduğunda hasta sıcak bir şey yiyip içmekten kaçınmalıdır. Ciddi kanaması olan ve hastalık yaygınlığı nedeniyle cerrahi girişim düşünülmeyen olgularda kanamanın durdurulmasına yönelik olarak kanayan damarın tıkanmasına yönelik (bronşial arter embolizasyonu gibi) radyolojik girişimsel tedavi yöntemleri uygulanır. Bu yöntemde bilgisayarlı tomografi cihazı rehberliğinde kanayan bronşun atardamarına bir kateter ile girilerek buraya atardamarın tıkanmasına neden olan bir madde enjekte edilir.
Belirli bir bölgede sınırlı bronşektazide ise; ciddi ve hayatı tehdit eden kanama, sürekli bol miktarda balgam çıkarma, sık tekrarlayan enfeksiyonlar söz konusu ise; yani hastanın hayati tehlikesi varsa ya da yaşam kalitesi bozulmuş ise cerrahi girişim uygulanır, ameliyatla bronşektazili bölge çıkarılır. Ancak fazla yakınmaya neden olmayan sınırlı bronşektazilerde, yaygın bronşektazide olduğu gibi ilaçla tedavi yöntemleri tercih edilebilir. Ayrıca ilaç tedavisi uygulanan hastalara, genişlemiş bronşlar içersinde biriken balgamı çıkartılabilmeleri için uygun postüral drenaj (pozisyona bağlı drenaj=balgam çıkarma teknikleri) öğretilmelidir.
Bronşektazi hastalarının takibi çok önemlidir. Kalıcı bir hastalık olmasına rağmen, iyi bir tedavi ile enfeksiyon atakları azaltılabilir ve ilerlemesi engellenebilir; ayrıca hastanın yaşam kalitesinin düşmemesi çok önemlidir. Hastanın Göğüs Hastalıkları Uzmanı Hekim takibinde olması, sigara içmemesi, grip aşılarını ve zatürree aşılarını düzenli yaptırması gereklidir.
ALINTIDIR..