Küçükken de derin düşünlere dalardım,hiç bir zaman normal çocuklar gibi geçmedi çocukluğum,büyüdükçe, kendime yolculuğumda daha uzaklara gittim.Artık kendimden o kadar uzaklaştım ki, keşfettiğim yeni benle ise, başa çıkamıyorum.
Her sabah başka bir şeyin farkındalığıyla uyanıyor,derin bir ızdırap duyuyorum.Bu yüzden en yorgun ve mutsuz olduğum zamanlar,sabahın erken saatler.Sevgi varmı? İşte bu sabah ta aklımda bu soruyla uyandım.Beynimin içinde sürekli bu konu vardı ve ben bu arada iki çocuğumu okula hazırlayıp yolladım,Onlar servise biner binmez, eşim bana bağırmaya başladı.Burası esir kampı değil! ona döndüm, elbette değil dedim,Tekar bana döndü, ben senin esirin değilim! dedi. elbette değilsin dedim.Ama sesi her alttan almamda biraz daha yükseliyordu.Biliyormusun dedim, sanırım burası esir kampı ve ben senin esirinim dedim.Daha çok sinirlendi ve ben de artık kendimi tutamayıp söylenmeye başladım.Bu söylenmelerimin arasında sevgi varmı? sorumun cevabını, kendi ağzımdan çıkan bir sözde buldum.Biliyormusun sevgi yok, ya da benim karşıma hep sevgiden anlamayan insanlar çıkıyor dedim.Sanki uyandığımdan itibaren ne düşündüğümü biliyormuş gibi.yüzüme öfkeyle baktı,sevgi yok dedim tekrar.sadece çıkarlar söz konusu.Şayet sevgi olsaydı, insanların zor zamanlarında onları dışlamak yerine, yargılamak yerine onların yardımına koşulurdu.Böyle yalnız bırakılmazdı.Üzgün ve gergin bir insana yardım etmek yerine onu daha da çok kızdırmaya çalışan beklentici, çıkarcı insalar.Eğer karşı taraftan alacakları bir şy yoksa, yalnız bırakılmak baki olan. Ben sevgisiz yaşayamam, madem sevgi ne demek bilmeyen insanlarla yaşayacaktım, o halde ben de bunu bilmemeyi yeğlerdim dedim.
Kendimi inanılmaz yorgun ve bezgin hissediyorum.Çocuklarım benim herşeyim olmasına rağmen, bazen onlardan bile uzaklaşmak istiyorum.Evde hiç bir iş yapasım gelmiyor.Eşimle durmadan tartışmaktan da bıktım.Geçen akşam eşime, bir süre yalnızlığa ihtiyacım var lütfen bana yardım et iyi hissetmiyorum dedim.Tepkisi tam da tahmin ettiğim gibiydi.Bana tuhaf soular yöneltti. canım daha çok yandı ve daha da kötü hissettim.Düşünmem gereken o kadar çok şeyim var ki, cevaplarını bildiğim sorularımda bile hissederek emin olmak istiyorum.benim burda olma aamacım ne? çünkü herşeyin mutlak bir nedeni olduğunu biliyorum.Neden durmadan sabretmek zorundayım?sabrın alışıldıktan sonra baldan tatlı geleceğini de biliyorum.Çocuklarım doğduktan sonra, bu noktaya varabilmek için, tırmandığım kırık dökük basamakları çıkma nedenimin, buraya ulaşmak olduğunu düşünmüştüm.Ama hala hayatımda ki merdivende kırık dökük basamaklar çok.Peki zirveye ulaştığımda beni ne bekliyor? ne ye ulaşmak için bu çaba.
Ya ailem, neden onlara ihtiyacım olduğunda bunu ifade ettiğimde yanımda olmuyorlar.Yoksa benim daha güçlü olmam için mi? ama ne kdar güçlü olunursa olunsun, sevgi ve şefkatsiz bir hayatta, mutlu olunması mümkün mü?Herkes herkesten sürekli bir beklenti içinde. sanki tüm insanlar üzerime geliyor gibi hissediyorum.hep ver, hep verrrrrrrrrr!
Belki de bazı şeyleri zamanından önce yaşamış olmam beni ruh haline sürükledi.Ama artık burdayım şuan burada ve yapmam gerekenlerle ben bir bütünüm.Her şeyin cevabını kısmen biliyorum ama bilmek mutlu olmamı sağlamıyor.Kabullenmek mi gerekir? çok korkuyorum kendimden.Bana yardım edecek insanları bırakın, konuşacak tek bir kimsem yok benim.etrafımdaki insanlar, sadece lay lam lomcu kişiler.ben buraya ait olmadğımı hissediyorum, eşime bunu söyeldğimde bana yardım etmek yerine, gereksiz alınanlık gösterip, kalbimi kırıyor.İşine gelirse ben buradayım, sana kapı açık diyor. akıllı olduğumu düşünürdüm, ama hayatımda taşları yerine oturtmayı bile başaramadım daha.
Her sabah başka bir şeyin farkındalığıyla uyanıyor,derin bir ızdırap duyuyorum.Bu yüzden en yorgun ve mutsuz olduğum zamanlar,sabahın erken saatler.Sevgi varmı? İşte bu sabah ta aklımda bu soruyla uyandım.Beynimin içinde sürekli bu konu vardı ve ben bu arada iki çocuğumu okula hazırlayıp yolladım,Onlar servise biner binmez, eşim bana bağırmaya başladı.Burası esir kampı değil! ona döndüm, elbette değil dedim,Tekar bana döndü, ben senin esirin değilim! dedi. elbette değilsin dedim.Ama sesi her alttan almamda biraz daha yükseliyordu.Biliyormusun dedim, sanırım burası esir kampı ve ben senin esirinim dedim.Daha çok sinirlendi ve ben de artık kendimi tutamayıp söylenmeye başladım.Bu söylenmelerimin arasında sevgi varmı? sorumun cevabını, kendi ağzımdan çıkan bir sözde buldum.Biliyormusun sevgi yok, ya da benim karşıma hep sevgiden anlamayan insanlar çıkıyor dedim.Sanki uyandığımdan itibaren ne düşündüğümü biliyormuş gibi.yüzüme öfkeyle baktı,sevgi yok dedim tekrar.sadece çıkarlar söz konusu.Şayet sevgi olsaydı, insanların zor zamanlarında onları dışlamak yerine, yargılamak yerine onların yardımına koşulurdu.Böyle yalnız bırakılmazdı.Üzgün ve gergin bir insana yardım etmek yerine onu daha da çok kızdırmaya çalışan beklentici, çıkarcı insalar.Eğer karşı taraftan alacakları bir şy yoksa, yalnız bırakılmak baki olan. Ben sevgisiz yaşayamam, madem sevgi ne demek bilmeyen insanlarla yaşayacaktım, o halde ben de bunu bilmemeyi yeğlerdim dedim.
Kendimi inanılmaz yorgun ve bezgin hissediyorum.Çocuklarım benim herşeyim olmasına rağmen, bazen onlardan bile uzaklaşmak istiyorum.Evde hiç bir iş yapasım gelmiyor.Eşimle durmadan tartışmaktan da bıktım.Geçen akşam eşime, bir süre yalnızlığa ihtiyacım var lütfen bana yardım et iyi hissetmiyorum dedim.Tepkisi tam da tahmin ettiğim gibiydi.Bana tuhaf soular yöneltti. canım daha çok yandı ve daha da kötü hissettim.Düşünmem gereken o kadar çok şeyim var ki, cevaplarını bildiğim sorularımda bile hissederek emin olmak istiyorum.benim burda olma aamacım ne? çünkü herşeyin mutlak bir nedeni olduğunu biliyorum.Neden durmadan sabretmek zorundayım?sabrın alışıldıktan sonra baldan tatlı geleceğini de biliyorum.Çocuklarım doğduktan sonra, bu noktaya varabilmek için, tırmandığım kırık dökük basamakları çıkma nedenimin, buraya ulaşmak olduğunu düşünmüştüm.Ama hala hayatımda ki merdivende kırık dökük basamaklar çok.Peki zirveye ulaştığımda beni ne bekliyor? ne ye ulaşmak için bu çaba.
Ya ailem, neden onlara ihtiyacım olduğunda bunu ifade ettiğimde yanımda olmuyorlar.Yoksa benim daha güçlü olmam için mi? ama ne kdar güçlü olunursa olunsun, sevgi ve şefkatsiz bir hayatta, mutlu olunması mümkün mü?Herkes herkesten sürekli bir beklenti içinde. sanki tüm insanlar üzerime geliyor gibi hissediyorum.hep ver, hep verrrrrrrrrr!
Belki de bazı şeyleri zamanından önce yaşamış olmam beni ruh haline sürükledi.Ama artık burdayım şuan burada ve yapmam gerekenlerle ben bir bütünüm.Her şeyin cevabını kısmen biliyorum ama bilmek mutlu olmamı sağlamıyor.Kabullenmek mi gerekir? çok korkuyorum kendimden.Bana yardım edecek insanları bırakın, konuşacak tek bir kimsem yok benim.etrafımdaki insanlar, sadece lay lam lomcu kişiler.ben buraya ait olmadğımı hissediyorum, eşime bunu söyeldğimde bana yardım etmek yerine, gereksiz alınanlık gösterip, kalbimi kırıyor.İşine gelirse ben buradayım, sana kapı açık diyor. akıllı olduğumu düşünürdüm, ama hayatımda taşları yerine oturtmayı bile başaramadım daha.