- 24 Nisan 2020
- 1.324
- 4.419
- 45
- Konu Sahibi feliscatus
- #1
Merhaba herkes iyidir umarım. Konuyu bakın ben ne iyi insanım demek için açmıyorum kendi halimden hoşnut olmadığım ama değişemediğim için yazıyorum.
Çocukluğumdan beri (44 yaşındayım) hayvanlarla büyüdüm. Evimiz bahçeli ve kedilerimiz, köpeklerimiz olurdu. Daha sonra apartman hayatına geçince de tüm sorumluluğu annemde olan bir kedimiz oldu tam 17 sene. Hayvanları severdim evet ama her gördüğüm kediye yardım etme, edemeyince kahrolma, sürekli bir sahiplendirme derdimin olması beni yormaya başladı.
Sekiz senedir yakın aralıklarla sahiplendiğim üç çocuğum var, pandemide kedi koronası taşıyan ölmek üzere bir yavruya iki ay emek verip sokağa da bırakmaya kıyamayınca dört kedimiz oldu. Sonra tam geçen sene bu zamanlar sadece 80 gr. olan bir bebek buldum, iki saatte bir özel mamasıyla besledim büyüttüm sahiplendirdim. Sonra hastalanan sokak kedileri oldu onları yatırdım, kısırlaştırdım saldım. Kışın karda küçük depo gibi olan odamda kedileri misafir ettim. En son iki gözü de kör olan bir bebeği “ıyyyyy biz elleyemeyiz ama bu da kör “ dedikleri için aldım, bakımını yaptırıp araç tutarak başka bir şehire sahiplendirdim. Hep kendime bu son olsun dedim ama olmadı. Dün kutlamadan döndük kapımızda ort. 2 aylık bir bebe bulduk. Benim beslediğim kedilerin çoğu kısır ve doğuran yok. Muhtemelen sevmek için aldı çocuklar annesinden ya da beni bilen biri bıraktı.
İşte sorun da burada, ben o eşiği geçmişim. Ayy bebiş ne güzel annesi gelir inşallah diyip eve girme, o miyavlama sesini duymama eşiği bitmiş bende ama bu maddiyi geçtim manevi yük. Şimdi bu bebeğe bakım veriyorum ve diyorum ki bir daha bulaşmıycam. Ama gene bulaşıyorum!
Sahiplendirmek de sorumluluk, o süreç de sıkıntılı mesela. Maddi kısmı da var ki ben sokaktakiler de bakıyorum.
Evdeki kedilerime de canımı veririm bu arada çok seviyorum. Sanki onların sevgisini de başkalarıyla paylaşıyorum gibime geliyor bu saçma mı? Kedisi/ köpeği olan arkadaşlardan öneri, destek, fikir ne varsa bekliyorum.
Çocukluğumdan beri (44 yaşındayım) hayvanlarla büyüdüm. Evimiz bahçeli ve kedilerimiz, köpeklerimiz olurdu. Daha sonra apartman hayatına geçince de tüm sorumluluğu annemde olan bir kedimiz oldu tam 17 sene. Hayvanları severdim evet ama her gördüğüm kediye yardım etme, edemeyince kahrolma, sürekli bir sahiplendirme derdimin olması beni yormaya başladı.
Sekiz senedir yakın aralıklarla sahiplendiğim üç çocuğum var, pandemide kedi koronası taşıyan ölmek üzere bir yavruya iki ay emek verip sokağa da bırakmaya kıyamayınca dört kedimiz oldu. Sonra tam geçen sene bu zamanlar sadece 80 gr. olan bir bebek buldum, iki saatte bir özel mamasıyla besledim büyüttüm sahiplendirdim. Sonra hastalanan sokak kedileri oldu onları yatırdım, kısırlaştırdım saldım. Kışın karda küçük depo gibi olan odamda kedileri misafir ettim. En son iki gözü de kör olan bir bebeği “ıyyyyy biz elleyemeyiz ama bu da kör “ dedikleri için aldım, bakımını yaptırıp araç tutarak başka bir şehire sahiplendirdim. Hep kendime bu son olsun dedim ama olmadı. Dün kutlamadan döndük kapımızda ort. 2 aylık bir bebe bulduk. Benim beslediğim kedilerin çoğu kısır ve doğuran yok. Muhtemelen sevmek için aldı çocuklar annesinden ya da beni bilen biri bıraktı.
İşte sorun da burada, ben o eşiği geçmişim. Ayy bebiş ne güzel annesi gelir inşallah diyip eve girme, o miyavlama sesini duymama eşiği bitmiş bende ama bu maddiyi geçtim manevi yük. Şimdi bu bebeğe bakım veriyorum ve diyorum ki bir daha bulaşmıycam. Ama gene bulaşıyorum!
Sahiplendirmek de sorumluluk, o süreç de sıkıntılı mesela. Maddi kısmı da var ki ben sokaktakiler de bakıyorum.
Evdeki kedilerime de canımı veririm bu arada çok seviyorum. Sanki onların sevgisini de başkalarıyla paylaşıyorum gibime geliyor bu saçma mı? Kedisi/ köpeği olan arkadaşlardan öneri, destek, fikir ne varsa bekliyorum.