Kelimelerden şiir şarkı veya özlü sözler bulalım:)

Dün çoktan döndü buralarda
Ve ben simsiyah bir gecenin koynunda yapayalnız bekliyorum
Duyuyorum, görüyorum bir gün gelecek dönence biliyorum

Simsiyah gecenin koynundayım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor
Biliyorum dönence
Kupkuru bir ağacın dalıyım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde bir şeyler kök salıyor
Görüyorum dönence
Çatlamış dudağımda ne bir ses ne bir nefes
Uzaklarda bir yerlerde türküler söyleniyor
Duyuyorum,görüyorum,biliyorum

Simsiyah gecenin koynundayım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde güneşler doğuyor
dönence
Kupkuru bir ağacın dalıyım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde bir şeyler kök salıyor
dönence
çatlamış dudağımda ne bir ses ne bir nefes
uzaklarda bir yerlerde türküler söyleniyor
dönence
Duyuyorum biliyorum görüyorum dönence
Dönence gün dönende dönence
Bir gün gelecek dönence biliyorum





melek
 
biliyorum
sen bir meleksin
bana yardım için gönderildin

biliyorum
sen bir meleksin
zor günlerimde çıkageldin

fedakarlık...
 
herseyi birakip sana geldim,
canim isterdin, sana verdim,
aradigimda neredeydin,
sen fedakar degilsin, sen fedakar degilsin..




hüzün
 
yastığımda kalmış yüzün biraz ayrılık biraz hüzün say ne kadar zaman oldu...

kelebek...
 
Son düzenleme:
beni mi çağırdın bitanemm

Açar mı kanatların bir gün yine?
Kelebek kaç gün var geriye?
Kısacık ömür yeter mi onca hayale?
Gücenme dünya hali böyle..


dünya...
 
evet bitanem seni çağırdım

Hadi durma ağla,ağla
Yaşlar kurur zamanla,ağla
Böyle kahpedir dünya
Son bulur kollarında

meltem...
 
Son düzenleme:
Meltem denilince Can Cündarımın Bahar gelme üstüme dışında aklıma ne gelebilir ki başka.

Al git serçelerini sabahlarımdan, çağlalarına, kokularına hakim ol. Meltemlerine söyle, deli gibi ıslık çalıp sokağa çağırmasınlar beni .



Beyinsiz ?
 
Son düzenleme:
kanka hakaret gibi olmuş bu

uğraştım ama buldumm

Beyinli,beyinsizlere şimdi biz ne diyelim,bilmem ki?

M.Levent ÖZGEÇ

pırlanta...
 
sağ eller havayaaaa
pırlantalar buraya
tek taşımı kendim aldım
tek başıma kendim taktım
girmesinler havayaaaa

dağ?
 
dağlar dağlar kurban olam yol ver geçem sevdiğimi son bir kez olsun yakından göremm((

melodiii
 
son melodi
susmuyor
buz içimiz
erimiyor
çal güneşi
bulutlar örtüyor
son melodi içimizde...

vakit?
 

dönülmez akşamın ufkundayız Vakit çok geç Bu son fasıldır ey ömrüm Nasıl geçersen geç ..

Hamsi :)
 
Yokluğun bir melodi gibi kulağımda çınlarken beni sensiz bırakma .(Yazan liv akılma birşey gelmedi canlar üzgünüm )

Üye ?
 
Son düzenleme:
bir üye bir üyeye bre üye bu üye kelimesi biraz kazık olmadımı demiş:97:
 
Napayım aşkitonun hamsisini gördükten sonra bende işler değişti =)

Erkek olsun o zaman ne dersin
 
oh bee
bana bunlarla gell:13:

erkeklerde yanaaar
hemde nasıl yanarr
yanmak mühim degil
bizi nikah paklar:97:
 
Hayat denilince Can dündarın hayat ve ben yazısı dışında aklıma başka ne gelebilirrr ki

Yazının tamamını paylamaşmak istiyorum =) napayım çokkkkk seviyorum işte =)

Otuzbeşime bastım geçen hafta...
İlk yarı bitti : Hayat:1 - Ben:0...!!!...
Ama belliydi böyle olacağı
Nicedir başlamıştı belirtiler:
Yolda çocuklar "Amca şu topu atıversene" diye seslendiklerinde
kuşkulanmıştım ilkin...
Sonra saçlarımdaki beyaz teller tescilledi yarı yolun ufukta göründüğünü,
Baktım; lise fotoğraflarım sararmış, sınıf arkadaşlarım yaşlanmış. Eş dost
sohbetlerinde sağlık ve çocuk konuşulur olmuş, seyahat ve aşk yerine...
Gök gibi gürlemeye alışkın müzik setimin ses düğmesini kısar olmuşum,
içimdeki uçurtmanın ipini çekercesine...
Bizim zamanımızda diye başlayan nutuklar atmaya başlamışım mezuniyet
törenlerinde,
-Hayret daha dün değil miydi benimkisi?-
Yıllar yılı dudak büktüğüm "ölümden sonra hayat" masallarına kulak
kabartmaya başlamışım gizliden gizliye...
İple çektiğim Haziranlara sırt çevirmişim.
Yaşamın orta sahasına girmişim, irkilmişim...
Ruhumun ikizleri yine çekiştiriyorlar kollarımdan;
Biri, "daha ne gördün ki" diyor yüzünde papatyalarla, asıl şimdi başlıyor
hayat!... Bundan sonrası rahat!"
Lakin "Buydu görüp göreceğin" diye efkarlanıyor öteki... ikinci yarı geçer
hızla, yaşlanırsın zamanla...
Yaşı genç olanlar 35'e uzak durduklarını sanarak "Sahi oldu mu o kadar?
Hiç göstermiyorsun" tesellisindeler.
35'le çoktan tanış olanlarsa "Hayata hoşgeldin" pankartlarıyla
karşılamadalar...
İlk yarı sadece bir ısınmaymış meğer: asıl ikinci yarıda anlaşılırmış
tadı, hayatın... kavganın... aşkın...
Bense şaşkın... devre arası bilançolarındayım.
Son dönemde kimbilir kaç kez eski anıları yaralı ele geçirdim, belleğimin
derinliklerinde?...
Kimbilir kaç kez kendime yakalandım, kendimden kaçarken?...
Ve sustum vicdan sorgularında...
Aksi sedamla bile dertleşmedim. Meğer ne yaman serüvenmiş hayat? Bazen
yediveren gülleri gibi bereketli...
Sanki hayat değil, Körfez Krizi mübarek: Bir koyup, beş alıyorsun...
Yaşıyor, seviyor ve seviliyorsun... Bazense kıtlıktan kırılıyor ortalık,
şaşıp kalıyorsun...
Oysa -herkes bilmezden gelse de- skoru belli oyunun:
30'larda dedeni ve nineni kaybediyorsun, 40'larda anneni ve babanı... Ve
70'lerde kendini...
Şimdi devre arası, yolun yarısı...
Bugüne dek ancak tanıştık hayatla... Ben ona kendimi tanıttım, O bana
kendini...
Göğsüme madalya gibi dizdim hatalarımı...
Zaferlerim onlar benim, olgunluğumun yapıtaşları...
Ve derin bir yara gibi sakladım başarılarımı...
Asansör çıkarken yukarı, dönüp bakmadım bile aşağı...
Dönmesin diye başım...
Ben istikballe arkadaşım...
Ne var ki herşey yarım...
Hayat da yarım, sevdalar da...
Daha diyeti ödenmedi sevinçlerin...
İhanetlerin hesabı sorulmadı...
Nazım'ın dedidği gibi "Kopardım portakalı dalından ama, kabuğu soyulmadı,
sevdalara doyulmadı..."
"Doydum diyen görmedim ki ben zaten..."
Lakin gel de zamana anlat bunu...
Sahi nedir bu telaş, bu kin? Sanki ölüye can yetiştireceksin...
Baktım ikinci yarı kapıda... ve hayatın ceza sahası yakın...
Doldurdum bir kara kutuya 35 yılın hesabını.
Acılar, sancılar bir çekmecede sevdalar diğerinde...
Bir yerde hüzünler ve korkular, bir üstte sevinçler ve zaferler... Kat
kat, dizi dizi dizdim kullanılmıştakvimlerimi,
Sabırla kapattım kutuyu, sevgiyle mühürledim ağzını...
İlk yarı bilançom o benim: Yangında ilk kurtarılacak... Kazada ilk
açılacak...
Yarımlar tam olduğunda kara kutuyu açıp bakanlar teşhis koyacaklar
halime... "Çok mutlu olmuş, fazla yüksekten uçmuş zavallı" diyecekler
Ya da,
"Sebepsiz alçalmış... Bile bile vurmuş kendini dağlara!..."
Fakat kara kutu ancak bir kısmını söyleyecek hikayenin...
Kalanı benimle gelecek...
Dağların yamaçlarına savuracağım en mahrem hatalarımı...
Reyhanlar saklayacak sırlarımı...
Skoru birtek Ege'nin suları bilecek...
Denize kavuşabilirse eğer içimdeki nehir...
HAYAT : 0 - BEN : 1



Doğal ?
 
Son düzenleme:
Doğum günün bana geldiğin gündür, gönlümdeki özlem ateşi söndü
Ağlayan gözlerim seninle güldü, ben doğdum doğalı şimdi mutluyum..

eller..?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…