- 8 Aralık 2006
- 461
- 2
Kediciklerle yaşamak emek ister, sorumluluk ister, çaba ister, en başta da kalbin onlara karşı sevgi ile dolu olması gerekir. En önemlisi de insanın kendinden veya kendi türünden başka bir canlıya aşkı yürek ister. Bilmem daha ötesi varmıdır bu sevginin tarifinin.
"Bende severim ama uzaktan" gibi göstermelik sözcükler bu sevginin yanından bile geçmemiştir. İnsan sevdiğini uzaktan sevmez mümkünse en yakından, daha mümkünse aynı evde, aynı odada görmek ister. Hatta ona dokunarak bu sevgiyi gösterir. Bunun da ötesi yoktur, uzaktan sevenlerin! kulakları çınlasın! :))
İnsan dışında bir canlı sevmenin insana, insan olmasına katkıları yadsınamaz. ama:) bu konuya "hayvan sevmek cennete girmeye vesiledir" hadisi ile dinimizde önemini ve mükafatını belirlemiştir.
Gelgelelim evinizde ev hayvanı, özellikle de kedi, köpek barındırmanın bir takım kişilere göre değişen olumlu yada olumsuz yönleri vardır.
-Önce olumsuz gibi görünen yönlerine bakalım(Bunlar bir kedisever için asla olumsuzluk değildir)
Evinizde bir kediniz var ise aynı evde bir bitkiniz olamaz:))) olsada bitkiye benzemez. Toprakları halıda görebilirsiniz, dilimlenmiş yaprakları ise bir başka hava katar evinize:)
Tatile gitmek sizin için işkence haline dönüşebilir. Tabi yanınızda götürme imkanınız var ise o başka. İmkanınız var olup kediniz buna uyumlu değilse -Tiger gibi- o zaman işiniz zor demektir.
Evinizin her tarafına homojen olarak dağılan tüyler, gelen misafirler açısından sizi bazen mahçup duruma düşürebilir. Ya da gardolabınızda ki her kıyafetinizde muhakkak bir kedi tüyü vardır, kazaklarınız kırçıllı olmadığı halde kırçıllı hale dönüşebilir bir süre sonra. Eee kırçıllılar bazen moda olmuyor mu:):)
Yazın tuvalet kumunu balkona veya bahçenize koysanızda kışın o kum evin içine girecektir. Sık sık değiştirmezseniz davetsiz misafirlere karşı yüzünüz hafif sırıtık bir hal alabilir:)) Her ne kadar da kumun hijyenik, koku çekme özelliği de olsa..
Elleriniz tırmık izi olduğunda bunu görenlerin ayyyy ne fenaaa neden izin veriyorsunuz bunaaa şeklindeki acaip tepkilerine cevap bulmanız zor olabilir.
En kötülerden biri yatılı misafir olayıdır. Hem yatıya gelip hem size kedinizden dolayı gösterdiği tavırlarıyla eziyet çektirenler olacaktır.
Korkan veya korkma taklidi yapan insanların, evinizde bir kaplan besliyormuşsunuzcasına anormal hareketleri can sıkıcıdır.
Aaaa bunun evde ne işi var atın bunu şeklindeki tavırlar tüylerinizi diken diken yapmaya yetecektir. asıl senin burda ne işin var dersiniz ama içinizden:)
Ay bide buna mama mı alıyosunuz yazık ne masraf diyenlere, yahu sen etleri otları löpür löpür götürürken bu minnacık kedinin yediği mi gözüne batıyor, hem sen mi alıyosun der gibi olursunuz ama diyemezsiniz:))
Kedi kılı ciğerine saplanır, hasta olursun gibi batıl inanışlara karşın kedi tüyünün hastalık yapmadığı, aşılamanın önemini, bahsedilen hastalığın riskinin kedilerden çok insanlardan veya başka şeylerden bulaşma riskinin daha fazla olduğunu anlatırsınızda yine döner dolaşır yok yok yinede tüy bu beynine gider der ya işte o zaman gözleriniz döner döner öylece kalakalırsınız.
Erkek arkadaşınızın, sevgilinizin, nişanlınızın ilk tepkisi şu olabilir, "lütfen bak ona dokunmayacaksın, elini sürme, söz ver bana". Ona vereceğiniz tek cevap "yahu sen git önce kendi elini yıka sanki kediden daha temizsin":)). Bir kedi bir erkekten daha temizdir kalıbımı basarım:)))
Aklıma gelen en komiği ise kedinizi şapır şupur öperken, görmez yanınızdan annenizden gelen sağ yada sol kroşe bir darbe ile sarsılabilirsiniz:))))))
Aşı zamanlarında onu taşıma çantasına koymak için fellik fellik kovalayıp çantasına güç bela koyduktan sonra vet hekime götürmek sonrasında aşısını pıhlaya gurlaya tıslaya yaptırmak bir saatte binlerce kalori kaybetmenize neden olabilir.
Kızgınlık döneminde çıkardığı seslerden etrafa duyduğunuz mahcubiyet ise bir başka olur.
Misafir çocuklarının kedinizi rahatsız etmesini istemezsiniz, uyardığınız halde uğraşmaya devam eden çocukların tırmık izi ile annelerine ağlayarak geri dönmelerine mani olamazsınız bazen:)))
Ay bari cins kedi besleseydin bu ne düm düz kedi diyen ırkçılar da çıkacaktır. Yapacağınız tek şey sakin olmaktır:)
Pek tabi ki gülü seven dikenine katlanır. Bazen bir takım olumsuzluklar sizi kedinizle birlikte ıssız bir adada yaşamı tercih etmenizi aklınıza getirebilir. Neyseki, onun yumuşacık tüylerini okşamak bile herşeyi unutturuyor. İyi ki kedim var.
"Bende severim ama uzaktan" gibi göstermelik sözcükler bu sevginin yanından bile geçmemiştir. İnsan sevdiğini uzaktan sevmez mümkünse en yakından, daha mümkünse aynı evde, aynı odada görmek ister. Hatta ona dokunarak bu sevgiyi gösterir. Bunun da ötesi yoktur, uzaktan sevenlerin! kulakları çınlasın! :))
İnsan dışında bir canlı sevmenin insana, insan olmasına katkıları yadsınamaz. ama:) bu konuya "hayvan sevmek cennete girmeye vesiledir" hadisi ile dinimizde önemini ve mükafatını belirlemiştir.
Gelgelelim evinizde ev hayvanı, özellikle de kedi, köpek barındırmanın bir takım kişilere göre değişen olumlu yada olumsuz yönleri vardır.
-Önce olumsuz gibi görünen yönlerine bakalım(Bunlar bir kedisever için asla olumsuzluk değildir)
Evinizde bir kediniz var ise aynı evde bir bitkiniz olamaz:))) olsada bitkiye benzemez. Toprakları halıda görebilirsiniz, dilimlenmiş yaprakları ise bir başka hava katar evinize:)
Tatile gitmek sizin için işkence haline dönüşebilir. Tabi yanınızda götürme imkanınız var ise o başka. İmkanınız var olup kediniz buna uyumlu değilse -Tiger gibi- o zaman işiniz zor demektir.
Evinizin her tarafına homojen olarak dağılan tüyler, gelen misafirler açısından sizi bazen mahçup duruma düşürebilir. Ya da gardolabınızda ki her kıyafetinizde muhakkak bir kedi tüyü vardır, kazaklarınız kırçıllı olmadığı halde kırçıllı hale dönüşebilir bir süre sonra. Eee kırçıllılar bazen moda olmuyor mu:):)
Yazın tuvalet kumunu balkona veya bahçenize koysanızda kışın o kum evin içine girecektir. Sık sık değiştirmezseniz davetsiz misafirlere karşı yüzünüz hafif sırıtık bir hal alabilir:)) Her ne kadar da kumun hijyenik, koku çekme özelliği de olsa..
Elleriniz tırmık izi olduğunda bunu görenlerin ayyyy ne fenaaa neden izin veriyorsunuz bunaaa şeklindeki acaip tepkilerine cevap bulmanız zor olabilir.
En kötülerden biri yatılı misafir olayıdır. Hem yatıya gelip hem size kedinizden dolayı gösterdiği tavırlarıyla eziyet çektirenler olacaktır.
Korkan veya korkma taklidi yapan insanların, evinizde bir kaplan besliyormuşsunuzcasına anormal hareketleri can sıkıcıdır.
Aaaa bunun evde ne işi var atın bunu şeklindeki tavırlar tüylerinizi diken diken yapmaya yetecektir. asıl senin burda ne işin var dersiniz ama içinizden:)
Ay bide buna mama mı alıyosunuz yazık ne masraf diyenlere, yahu sen etleri otları löpür löpür götürürken bu minnacık kedinin yediği mi gözüne batıyor, hem sen mi alıyosun der gibi olursunuz ama diyemezsiniz:))
Kedi kılı ciğerine saplanır, hasta olursun gibi batıl inanışlara karşın kedi tüyünün hastalık yapmadığı, aşılamanın önemini, bahsedilen hastalığın riskinin kedilerden çok insanlardan veya başka şeylerden bulaşma riskinin daha fazla olduğunu anlatırsınızda yine döner dolaşır yok yok yinede tüy bu beynine gider der ya işte o zaman gözleriniz döner döner öylece kalakalırsınız.
Erkek arkadaşınızın, sevgilinizin, nişanlınızın ilk tepkisi şu olabilir, "lütfen bak ona dokunmayacaksın, elini sürme, söz ver bana". Ona vereceğiniz tek cevap "yahu sen git önce kendi elini yıka sanki kediden daha temizsin":)). Bir kedi bir erkekten daha temizdir kalıbımı basarım:)))
Aklıma gelen en komiği ise kedinizi şapır şupur öperken, görmez yanınızdan annenizden gelen sağ yada sol kroşe bir darbe ile sarsılabilirsiniz:))))))
Aşı zamanlarında onu taşıma çantasına koymak için fellik fellik kovalayıp çantasına güç bela koyduktan sonra vet hekime götürmek sonrasında aşısını pıhlaya gurlaya tıslaya yaptırmak bir saatte binlerce kalori kaybetmenize neden olabilir.
Kızgınlık döneminde çıkardığı seslerden etrafa duyduğunuz mahcubiyet ise bir başka olur.
Misafir çocuklarının kedinizi rahatsız etmesini istemezsiniz, uyardığınız halde uğraşmaya devam eden çocukların tırmık izi ile annelerine ağlayarak geri dönmelerine mani olamazsınız bazen:)))
Ay bari cins kedi besleseydin bu ne düm düz kedi diyen ırkçılar da çıkacaktır. Yapacağınız tek şey sakin olmaktır:)
Pek tabi ki gülü seven dikenine katlanır. Bazen bir takım olumsuzluklar sizi kedinizle birlikte ıssız bir adada yaşamı tercih etmenizi aklınıza getirebilir. Neyseki, onun yumuşacık tüylerini okşamak bile herşeyi unutturuyor. İyi ki kedim var.
Son düzenleyen: Moderatör: