Bir yavru kedinin annesinden ayrılması için ideal dönem 8 haftalık olduğu zamandır. Anne sütü yavru kedinin gelişimi için hayati önem taşıyan besinlerin yanı sıra, onu ilk haftalarda bulaşıcı hastalıklardan koruyacak olan antikorları da barındırır. Bu nedenle yavruları anneden erken ayırmak, onların pek çok sağlık sorununa karşı savunmasız kalmalarına yol açar. Fakat kimi zaman anne kedi öldüğü, hastalandığı, yavrularını reddettiği ya da bir nedenle onlardan ayrıldığı için yavruların bakımını üstlenmeniz gerekebilir. Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızda neler yapmalısınız? Eğer yavru kedi 4 haftalıktan büyükse bakımı nispeten daha kolaydır. Daha küçük yavrular için mutlaka öncelikle bir süt anne bulmaya çalışmalısınız. Yaşadığınız yerdeki veteriner kliniklerine, barınaklara, tanıdığınız kedi seven insanlara haber bırakın. Pek çok anne kedi, kendisinin olmayan yavruları da kabul edecektir.
Eğer bir süt anne bulamıyorsanız, anne kedinin yerini siz dolduracaksınız demektir. Her ne kadar gerçek bir annenin yerini tutmak imkansız olsa da, iyi bir bakımla yavruya hayatta kalma şansını vermek sizin elinizdedir.
ISINMA
Annesiz bir yavru kediyi bulduğunuz anda yapmanız gereken ilk şey, onu üşümekten kurtarmaktır. Yavru kediler yaklaşık 5 haftalık oluncaya dek kendi vücut ısılarını korumaktan acizdirler. Bu nedenle onu hemen giysilerinizin içine, sizin vücut ısınızı alabileceği bir şekilde koyun ve imkanınız varsa en yakın veteriner kliniğine götürün. Anneden ayrı kaldığı zaman boyunca meydana gelen olumsuzlukları ancak bir veteriner hekim anlayabileceği ve doğru şekilde müdahale edebileceği için, kedi bakımında ne kadar deneyimli olursanız olun bu adımı atlamayın.
Eve döndüğünüzde yavru için evin sakin, hava akımı olmayan bir köşesinde bir yer hazırlayın. Orta büyüklükte bir karton kutunun içine birkaç kat temiz kumaş serin. Naylon, muşamba gibi malzemeler kullanmaktan kaçının. Evinizde varsa bir sıcak su torbası, yoksa bir su şişesinin içine kaynar olmayan sıcak su doldurarak ve şişeyi havluya sararak kutunun içine koyun. Yavruyu havluya sardığınız bu şişenin yanına yerleştirin. Şişenin ağzının kesinlikle su sızdırmamasına ve yavrunun sıcak şişeye doğrudan temas etmemesine özen gösterin. Şişedeki suyu sık sık kontrol edin ve soğudukça yeniden sıcak suyla doldurun. Kutunun altına ya da içine asla elektrikli battaniye gibi ısıtıcılar koymayın.
BESLENME
Yavru henüz kendi kendine yiyemeyecek kadar küçükse, beslenmesi için biberon (petshoplarda ve veteriner kliniklerinde satılan yavru kedi biberonları ya da eczaneden alabileceğiniz en küçük boy biberon) ve veterinerinizden ya da petshoptan alacağınız anne sütünün yerine geçen bir ürün kullanın. Eğer yaşadığınız yerde bunları bulamıyorsanız eczanelerde satılan, yeni doğan bebekler için üretilmiş TAURİNLİ ve LAKTOZU AZALTILMIŞ bir mamayı en küçük boy bebek biberonuyla verebilirsiniz.
Mamayı küçük miktarlar halinde bir seferlik hazırlayın ve artan kısmını yeniden kullanmayın, atın. Mama ne sıcak ne de soğuk olmalı, oda sıcaklığında olmalıdır. Yavru her 3-4 saatte bir beslenmelidir. Eğer insanlar için yapılmış bir biberon kullanıyorsanız, biberonun memesinin üst kısmına küçük bir delik açın; böylelikle hazırladığınız mama rahatça biberonun ağzından geçecektir.
Yavruyu beslemek için kucağınıza bir havlu serin ve yavruyu bu havlunun üzerine karınüstü duracak şekilde koyun. Sırtüstü ya da yan yatırmayın; ensesinden tutarak havaya ya da arka ayakları üzerinde kaldırmayın çünkü bu pozisyonlardayken mamanın nefes borusuna, akciğerlerine kaçması ve yavrunun boğulması tehlikesi vardır. Biberonu ağzına yaklaştırdığınızda kokuyu alıp kendiliğinden memeye yapışmıyorsa parmağınızı hafifçe ön dişleri arasına sokarak, kesinlikle zorlamadan ağzını açın ve biberonun ucunu ağzına yerleştirin. Bunu yaptığınızda emmeye başlamalıdır. Eğer yavru emmiyorsa zorla içirmeye çalışmayın, derhal veterinerinize başvurun. Biberonu yere 45 derece açı yapacak şekilde tutun; bu sayede yavru emerken hava kabarcıkları oluşmaz ve hava yutmaz. İstediği kadar emmesine izin verin, bıraktığında daha fazla emmesi için onu zorlamayın. Karnı doyduğunda göbeği hafifçe şişkin yuvarlak bir şekil alacak ve emmeyi bırakacaktır. Yavruyu omzunuza yaslanacak şekilde tutarak çok hafif bir şekilde sırtına parmağınızla vurarak gazını çıkarmasını sağlayın.
TUVALET
Anne kedi yavrularını emzirdikten sonra onların karnını ve genital bölgelerini yalayarak tuvaletlerini yaptırır. Siz de her beslenmeden sonra aynı işlemi yapmalısınız. Bu işlem için yavruyu bir kağıt havlu üzerine sırtüstü kucağınıza yatırın. Ilık suyla hafifçe ıslatılmış bir pamukla karnından aşağıya doğru bastırmadan, yumuşak hareketlerle masaj yapın. Yavru tuvaletini yaptığında yine hafifçe ıslatılmış bir pamukla temizleyin ve güzelce kurulayın. Eğer yavruda ishal ya da kabızlık oluştuysa hiç vakit kaybetmeden veterinerinize başvurun.
PİRELER
Annesiz bir yavru kediyi en kısa zamanda bir veterinere götürmenin bir başka önemi de, yavruyu bir an önce pirelerden arındırmak gerekliliğidir. Pireler bir yavru kedi için son derece tehlikeli olan kansızlığa yol açmalarının yanı sıra, yine hayati tehlike anlamına gelen iç parazitleri de taşırlar. Veteriner hekiminize danışmadan yavruya HİÇBİR dış parazit ilacı uygulamayın. Yanlış ürünü kullanmanız, ya da doğru ürünü yanlış doz veya şekilde kullanmanız yavrunun zehirlenmesine yol açabilir.
GELİŞİM EVRELERİ
Yavru kediler birinci haftanın sonunda doğum ağırlığının iki katına ulaşırlar. Doğduklarında kapalı olan gözleri 8-12. günde açılır. Başlangıçta mavi olan gözleri iki hafta sonra renk değiştirmeye başlayacak, esas göz rengi 3. ayda belli olacaktır. İki haftalık olduklarında yapışık olan kulakları açılır ve seslere tepki vermeye başlarlar. Üç haftalık olduklarında yürüme girişimleri başlayacak, 4 haftalık olduklarındaysa süt dişleri çıkmaya ve oyun oynamaya başlayacaklardır. Sağlıklı bir yavru kedi iştahlıdır, uyuduğu saatler dışında hareketlidir ve düzenli olarak tuvaletini yapar. Yavru kedinizin iştahında, hareketliliğinde olağan dışı bir durum gözlemlediğinizde (gözlerde çapaklanma, göz veya burunda akıntı, ishal ya da kabızlık, karnın içeri çökük durması, derisini tutup bıraktığınızda hemen eski haline gelmemesi, halsizlik, soluk alıp vermede güçlük gibi) vakit kaybetmeksizin veterinerinize başvurun.
YARI KATI GIDAYA GEÇİŞ
Yavru 4 haftayı doldurduğunda biberonla beslemenin yanı sıra sulandırılmış konserve yavru kedi mamasını ya da veterinerinizin tavsiyesiyle evde hazırlayacağınız bir mamayı ona verebilirsiniz. Başlangıçta biberonla beslemeye düzenli olarak devam edin fakat gün içinde ona ılık suyla karıştırdığınız mamayı da bir tabakta verin. Mamayla ilgilenmiyorsa zorlamayın. Yavru mamayı yemeye başladığında gitgide biberon öğünlerini azaltın ve bunun yerine mamasını verin. Bu dönemde yavrunun dışkısını dikkatle gözlemleyin. İshal ya da kabızlık şekillenmesi durumunda vakit kaybetmeden veterinerinize başvurun. 5. haftadan itibaren mamadaki su miktarını azaltarak doğrudan konserve mamayı vermeye başlayabilirsiniz. Konserve mamanın yanı sıra ılık yoğurt, haşlanmış ve kemikleri ayıklanmış, küçük parçalar halinde doğranmış ya da blenderdan geçirilmiş et, tuzsuz lor peyniri, haftada bir kez haşlanmış yumurta sarısı gibi gıdalar da verebilirsiniz.
AŞI VE PARAZİT UYGULAMALARI
Yavru kedinin iç ve dış parazit uygulamaları için 3. haftadan itibaren veteriniz en uygun programı belirleyecektir. Genellikle parazit uygulamasını takiben bulaşıcı hastalıklara karşı koruyucu aşı programına geçilir. Kedinizin sağlıklı bir hayat sürebilmesi aşılarını düzenli olarak yaptırmalısınız.
evcilmen.blogcu.com dan alıntıdır.