küçük araştırmalarımın sonucunda elde ettiğim bilgiler aşağıdadır.:1closedeyes:
Kadı sicillerine göre 17. yüzyılda Kayseri'deki bağ sayısı Ankara'dan daha fazla, daha büyük ve pahalıdır. Ankara'daki bağların büyüklükleri en fazla 15 ırgatlıktır. Kayseri'de ise 25-30 ırgatlık bağlar vardır. Ankara'da bağların çoğunluğu 8-10 ırgatlık, Kayseri'de 10-15 ırgatlıktır. Kayseri'de bir ırgatlık bağın ortalama değeri 3-5 Esedi kuruşu, Ankara'da 2-3 Esedi kuruşudur. Buna göre Kayseri'de ortalama bağ fiyatı Ankara'dakinin iki katıdır. Kayıtlara göre, 17. yüzyılda en ucuz bağlar Belbaşı Mevkiinde, en pahalıları ise Çay Bağlarındadır.(24)
Kayseri'de bağların Ankara'dan daha pahalı olmasının birinci sebebi 0 tarihte Kayseri'nin daha büyük bir şehir olmasıdır. 17. yüzyılda Ankara'nın 25 bin. Kayserinin ise 35 bin nüfusu vardı. Bu nüfusla Kayseri. Anadolu'da Osmanlı'nın Bursa'dan sonraki en büyük vilayetiydi. O dönemde 25 bin nüfuslu bir yerleşim, sadece Anadolu'da değil, tüm Akdeniz Bölgesindeki şehirler arasında bile azdı.
Bağların Kayseri'de Ankara'dan pahalı olmasının diğer sebepleri ise, Sarımsaklı Ovası ve çevresinde tarıma elverişli toprağın sınırlı olması ve bağların şehrin ekonomik ve sosyal hayatındaki rolünün fazla olmasıdır. Bağ sahibi olmak, neredeyse şehirli olmanın şartlarından biridir. Bu nedenle ekonomik imkanları uygun olan aileler bir bağ sahibi olmanın yolunu aramıştır. 11. Mahmut döneminde yapılan vergi reformu gereği, kazanç vergisine tabi olan mülklerin kaydedildiği 1834 tarihli Temettuat Defteri'ne göre. Kayseri'de vergiye tabi mülkü olan 4749 haneden 2326' sının bağı bulunmakladır.(25) Buna göre, 19. yüzyılın başlarında Kayseri'de yaşayan her iki aileden birinin bağı vardı.