Kalıbının Adamı olmak !

buraya geleli 6 ay oldu ve çok sevdim burayı. gerçek hayattaki arkadaşlarımla paylaşmadığım şeyleri burada paylaştım. çok iyi dostluklar kurdum, çok sevdiğim arkadaşlar edindim.ancak lentenin dediği gibi insanların %1 ihtimalde olsa kötü olabileceğini düşünemedim. heleki burdaki arkadaşlardan zarar gelebileceğini hiç aklımın ucuna bile getirmedim. ancak yaşadığım çok kötü bir tecrübe aklımı başıma getirdi. insanlar nerde olursa olsun eğerki içinde bir nebzede olsa kötülük tohumları varsa bunu bir şekilde serpiştiriyor sanada. bir musibet bin nasihattan iyidir derler ya benimde aklımın başıma gelmesi için bunu yaşamam gerekiyormuş demekki. neyse çokda önemli değil onu vicdanı ile başbaşa bırakıyorum.
dik durma söylediklerinin arkasında durma konusuna gelince; bu güne kadar doğru bildiklerimden asla vazgeçmedim ve sonuna kadar savundum.bu demek değilki sabit fikirliyim . hayır, aklıma mantığıma uyan şeyleri büyük bir olgunlukla kabulde edebilirim. bundanda hiç bir şekilde gocunmam.
 
valla itiraf edyim, ben işyerimde farklıyım, mesala işyerimde ne güründüğüm gibi olabiliyorum, nede olduğum gibi görünüyorum, orası çok farlı, resmi olmak zorundayım herzaman, ama aile içinde ve arkadaş çevremde hep dobralığımla ön plana çıkmışımdır, bu yüzdende bazen kendime çok kızarım, ve bu yüzden bana çok kızanlar olur, hani atalarımız demişya delisi dışında olandan korkmayın diye, işte bende delisi dışında bir insanım galiba, o yüzden kimsenin arkasından konuşmam direk yüzüne söylerim hatasını, banada öyle davranılmasından isterim, bir hatam varsa gelip delikanlı gibi söylesinler, ben hatamı düzeltmesinide bilirm, hatasız kul olmaz değilmi????
 
kalıbının adamı olmak zor değil kolaydır. kadın erkek fark etmez
kolaydırda,adam o kalıptamı,değilse işte o zaman düşün kara kara.
kalıbada sokamazsın uğraş dur artık.
uğraşmaya değermi değmezmi bilemem ben..
hainlerden korkacaksın,riyakardan uzak duracaksın..
anlıyacaksı kim haset kim dost.
tanrının verdiği tüm duyuları kullanacaksın
ama onların ne olduğunu öğrenip yüzleşmeyi göze alacaksın
adam gibi adamsa o bize eş de olur dostta
benden bu kadar
 
kalıbının adamı olmak zor değil kolaydır. kadın erkek fark etmez
kolaydırda,adam o kalıptamı,değilse işte o zaman düşün kara kara.
kalıbada sokamazsın uğraş dur artık.
uğraşmaya değermi değmezmi bilemem ben..
hainlerden korkacaksın,riyakardan uzak duracaksın..
anlıyacaksı kim haset kim dost.
tanrının verdiği tüm duyuları kullanacaksın
ama onların ne olduğunu öğrenip yüzleşmeyi göze alacaksın
adam gibi adamsa o bize eş de olur dostta
benden bu kadar



çok güzel yazmışın yeşilimmm her cümlesine katılıyorum


kalıbının adamı olmak....
zor olmasa gerek hani uğraşmadan olunanları bulmak zor aslında
kalıbımın adamı olıyım aman şöyle olsun aman böyle olsun diyenlerde var
burda böyle davranırsam iyi olur falan .....
şimdi düşündüm de acaba ben kalıbımın adamıyım mı acaba diye geçirdim içimden bunu kim bilebilir hani bana sorarsanız ben kalıbımın adamıyım peki ya etrafımdakilere göre ?

peki ya kalıbımın adamı sözünden ne anlıyorum ben ? nasıl bişeydir ki bu kalıbının adamı olmak ....
herkese göre değişirse o zaman nasıl anlıcaz kim kalıbının adamı

anlatmak istediklerimi anlatabildim mi bilmiyorum ama neyse :))

bugün pek bi karışık gördüm kendimi :)
 
arzuzu inan bakınca görüyorsun yeterki bakmayı bilelim
biraz daha büyüyüp olgunlaşınca deme şimdiden bakmayı öğren sevgiyle kal canım.
 
Link Silinmiştir. Dünya için ne kadar çok şey söylenir. Milyonlarca insanın paylaştığı, tek şeydir o. Kimine hızlı döner, kimine yavaş, kimi dursun ister, kimi daha hızlı dönsün.. Kimi için dünya yalandır, kimi içinse tek gerçek....

Bir de sanal alem çıktı değil mi? Ne kadar da hayatımızın içinde. İlerde onsuz olamayacağız...O zaman bize çivisi çıkamamış olanından gerek...
Sanal ortam insana benliğini unutturur, sen unutkansan... Ortam sanal diye sanlallaşırsın sende... Bazı sanallar: Kalıbının adamı olmayanlar, bir boşlukta en cesur en delikanlısı olurlar alemin. Kendilerini öyle bir hale sokarlar ki,
gerçek hayatta yaptıklarına cesaret bile edemeyecekleri, yıkılmaz, yenilmez bir kahaman büyütürler içlerinde.

Doğru insansa heryerde doğrudur. Doğrusuna her daim sahip çıkar. Onlardan korkulmaz olanı biteni olduğu gibi gören gözlüksüz çakmak gözleri, mangal gibi yürekleri vardır. Dert, sanal alemin içindeki sanal kahramanlarla...

Onlar bu ülkeye zararlar, insanlığa, dünyaya zararlar.. Güzel erdemli fikirleri rozet gibi yakalarına takarlar ve bunları yakalarından hiç çıkarmazlar. Ama marifet yakaya takmak değildir, kalbinde tutarsın davranışlarında görünür..

En parlak hali davranışlarında görünen halidir. Bu sanalların umutları vardır. Hiç tükenmezler.. Günün birinde herkesin bildiği kişiler olamaya yeminli gibilerdir. Bunu haketmiş olmanın önemi yok. Çünkü ortam sanal... Gerçek hayatta davranışlara dikkat etmezler.Çünkü önemi yok rozet yakada olduğu sürece sanal alemde kimse yakıştırmaz zaten.Hatalar övgülerin içinde görünmez noktacıktırlar.

Sanal alem rem uyksu gibidir. Rem uykusunda hem dinlenir insan, hem de rüya görebildiği tek zaman dilimidir bu. Ama gerçek hayatta varlığınla sesinle, bedeninle, varsın.. Görünmez adam olmayı bilmediğine göre, böyle birşeyi bilmek mümkün olmadığına göre, rem uykusundan mutlaka uyanacaksın: Bu sanallar rem uykusundan uyandıklarında tokatım yüzlerine....... Sizin bu dünyayı sanal olmaya mahkum etmeye gücünüz yetmez! Sanal duygular, sanal aşklar, sanal dosluklar, sanal insanlık hiçbniryere sığmaz!

Ortam sanalasa yazan ellerin gerçektir, "Rem Uykusu" kısa sürer..
Link Silinmiştir.
 
Buraya yazan arkadaslardan bazilarinin ne demek istemedigini anlamayan bir tek ben miyim ?:çok üzgünüm:
Bir de cano var sanirim .:)
YAziyi okuyorum hatta donup bir kez daha okuyorum , karsi ciktiginin ne desteklediginin ne oldugunu anlayamiyorum .Cunki ilk paragrafta yazdigi ile bir sonraki paragrafta yazdigi celisen yazilar var :sm_confused:
Biraz daha net ve dar cercevelerde yazamaz miyiz?
Neyi onaylayip neyi onaylamadigimizi , burada bizi rahatsiz edenin aslinda ne oldugunu daha net soylesek , sinirlarimizi daha belirgin cizsek .
''Kizim sana soyluyorm , gelinim sen anla '' tarzi yazilar sanirim bir sonuc getirmez gibi geliyor bana .

lente üzgünüm ama ben ''sana söylüyorum kızım sen anla gelinim'' tarzı yazdım biraz. çünkü sende biliyorsun bahsettiğim konuyu neden açık açık yazmadığımı. anlaması gereken anlamıştır zaten.
 
Amerikali Edwin Land 1943"te sahilde kücük kizinin fotografini cektigi zaman kizi sabirsizlikla "Baba!nicin resmi hemen simdi göremiyorum"diye sormus,bu soru baba"yi düsünmeye sevk etti.Düsünmesinin semeresini ise ona ün kazandiran Polaroid makineyi gelistirerek gördü.Bu arada kücük kiz,o güne kadar düsünülmemis veya hayata gecirilememis bir olay icin babasina ilham kaynagi olmustur.Yeni kesif ve icadlara zemin hazirlayan müessir yollardan biride beyin firtinasidir..........Beyin firtinasi calismalari sag beyni uyarir...
 
Bakalım kimler alınacak. Kalıbının adamı olmak sözlerinin arkasında durmak zor sanattır. Elini kolunu sallayanlara değil sözlerim, onlara elini kolunu sallayan diyenleredir. Farkında olmadan hakaret ettiklerini aslında hakaretlerinin kendilerine olduğunu anlayacak kapasiteleri yoktur.

Bir yenilik geldiği zaman bu yeniliği bastırabilirlerse iyi bastıramazlarsa kötü. Bastıramadıkları zamanda bu yenilik olur size elini kolunu sallayan. Oysa elini kolunu sallayan kendileridir, dik duramayışları, zayıflıkları güçlü karşısında eziklikleridir. Kalitesiz dedidiniz de kalitesiz bu çorbada bir zamanlar kalitenin siz olduğunuzu bu hale getirenin kendisi olduğunu da unutmasıdır.

Delikanlı kelimesi erkekler için neden kullanılıyor şimdi daha iyi anlıyorum. Keşke kalıbının adamı olsa herkez diyorum...

kalın sağlıcaklar
iyi haftalar....

Ne demişler ya sev ya dolap çevirme ; )

Ezikler out....

Bu söz ki son zamanlarda devamli duydugum "ya sev ya terk et",ayrica sunu söylemem lazim ki bence bu "dolap cevirme" daha güzel oturmus...mesaj kime gitti bilinmez ama saniyorum cogunluk yaptiginiz yoruma ya anlam veremedi,yada üzerine alinan gercekten yok...
 
Buraya yazan arkadaslardan bazilarinin ne demek istemedigini anlamayan bir tek ben miyim ?:çok üzgünüm:
Bir de cano var sanirim .:)
YAziyi okuyorum hatta donup bir kez daha okuyorum , karsi ciktiginin ne desteklediginin ne oldugunu anlayamiyorum .Cunki ilk paragrafta yazdigi ile bir sonraki paragrafta yazdigi celisen yazilar var :sm_confused:
Biraz daha net ve dar cercevelerde yazamaz miyiz?
Neyi onaylayip neyi onaylamadigimizi , burada bizi rahatsiz edenin aslinda ne oldugunu daha net soylesek , sinirlarimizi daha belirgin cizsek .
''Kizim sana soyluyorm , gelinim sen anla '' tarzi yazilar sanirim bir sonuc getirmez gibi geliyor bana .


Lente'm canim sen ben ve cano biraz yesil kaldik sanirim..Bende sendenim :1yes2: :1yes2: :1yes2:
:sm_confused: :sm_confused:
 
Adam Olmak

Adam, bizde adı çok geçen ama pek az bulunan bir nesnedir. Ne yenilir ne içilir; tatlı dili, derler. Oysa çoğu zaman tersi olur hep. Mülk gibi alınıp satılır adamlar, yoksulluk yüzünden yük olur can gövdeye. Anneler babalar çocuklarının adam olması için çilelere katlanırlar ama ünlü fıkrada olduğu gibi, evlat doktor olur, mühendis olur ama bir türlü adam olamaz nedense.

Adamdan sayılmak, adam yerine konulmak hepimizin hoşuna gider. Sürücüler birdenbire önlerine çıkıveren yayalara kızarlar, “Çiğnendiğine yanmam, seni adamdan sayarlar da benden hesap sorarlar, ona yanarım” diye bağırırlar. Seçmenler dört beş yılda bir olsa da adam yerine konuldukları için çok sevinirler, ne kadar kızarlarsa kızsınlar, politikacılara oy verirler, onları koltuk sahibi ederler.
Bir türküde, âşık, sevdiğine, “Kaçma güzel kaçma, ben adam yemem” diye sesleniyor ama bir tenhada yakalasa onu, karnım tok da demez hani...

O kadar adam canlısıyız ki, hiçbir işimizi adamsız yapamaz, her işin bir adamı olduğuna inanır, adamını bulmaya çalışırız. Herkes her şeyi yapamaz, her işin bir adamı vardır. Olmaz olmaz deme, adamını buldun muydu akan sular bile durur! Birisinin dostumuz ya da çıkar ortağımız olduğunu belirtmek için, “O benim adamımdır” diye övünür, caka satar, adamlık taslarız. “Adamım” sözcüğünü kimi kadınlar kocaları için kullanırlar.

Anneler babalar çocuklarını azarlarken, “Koca adam oldun. Bu yaptığın sana yakışır mı?” derler ama adamlığa yakışmayan işler yapmakta onları bastırırlar. Birisinin iyi bir kişi olduğunu “adam evladı” diyerek belirtiriz. “Adamın yüzüne şöyle bir baktım mıydı, onun nasıl bir adam olduğunu hemen anlarım” diyerek adam sarrafı geçiniriz.

Bizi hayal kırıklığına uğratanlara, “Kalıbına bakıp da adam sanmıştım seni” der, kızdığımız kişilere, “Sen de adamım diye geziyor musun, adamlık nerde sen nerde!” diye sesleniriz. Adam olmayı kolay sanan küçüklere, “Senin adam olman için kırk fırın ekmek yemen lazım” diyerek hadlerini bildiririz. “Adam olacak çocuk ...den bellidir” diye bir söz vardır ama bence geçersizdir, kimin ne olacağı önceden pek belli olmaz. Zaten adamlık anlayışımız başka başkadır. Kimi kaynağı ne olurda olsun, çok para kazanmayı adamlık sayar, böylelerini büyük adam sananlar vardır. Kiminin adamlığı torpille, dayıyla yüksek mevkilere çıkmak, caka satmaktır. Kiminin adamlığı herkese tepeden bakmaktır, kiminin adamlığı ona buna çamur atmaktır. Adamdan sayılmayan küçük adamlar bütün yükü çekerler de gık bile demezler, büyük adamlar gibi hazırdan yemezler, onun bunun sırtından geçinmezler. Asıl adam gibi adam olanlar bunlardır ama ne yazık ki değerleri bilinmez.

Adam var adamcık var yani! Adam tutarken, adam seçerken adamakıllı düşünmeli. Rodin’in “düşünen adam” heykeli ünlüdür. Buradaki adam ne düşünüyor acaba? Sakın, ne olacak bu insanların hali demiş olmasın! Kimi Özde kimi sözde adamdır.

buda güzel bir şiir anlayana:

“Kişiliği çember: Dönüyor[/COLOR]/Merhameti komada: Ölüyor/İlgisi saman alevi: Sönüyor/Ağlayan var şurada: Gülüyor[/COLOR]/Çevreyi durmadan kirletiyor/ Adama bak adama/ Yaşıyor(!)”

Bir fıkrayla limana götürelim peynir gemimizi.

Adamın biri Karadenizli dostunun konuğu olmuş. Ev sahibi onu gezdirirken yolları mezarlığa düşmüş. Mezar taşlarının üstünde yazı yerine dikey yatay çizgiler varmış. Adam bunların ne olduğunu merak etmiş. Şöyle demiş bizimki: “Şeref işaretidir bunlar. Şu üç dikey, bir yatay çizgi çok şerefli adamımızı belirtir. Vurdi vurdi vurdi, vuruldi demektir. Yanındaki de şereflidir: Vurmiş vurmiş vurulmiştir. Onun yanındaki de şerefli sayılır; vurmiş vurulmiştir.” Adam başka bir mezarın önünden geçerken hiçbir işaret görmez, “Peki bu kim?” diye sorar. Karadenizli yüzünü buruşturur; “Geçelim oni” der. “Ne vurmiş nede vurulmiştir o, eceliyle öldü, adam değildir.”

Şaka bir yana, adam gibi ölmesini bilmek de iyidir ama en önemlisi adam gibi yaşamak, adamlığına leke sürdürmemek, ne olursa olsun, adam olmaktan vazgeçmemektir.
 
ne güzel kimse üstüne alınmamış : ) zaten üstünüze alınılası bir kelime grubu değildi. Demiştim ya amaç beyin fırtınası, diğer bir adı ile bekarlara koca bulma sanatı....
kalın sağlıcakla...
 
ne güzel kimse üstüne alınmamış : ) zaten üstünüze alınılası bir kelime grubu değildi. Demiştim ya amaç beyin fırtınası, diğer bir adı ile bekarlara koca bulma sanatı....
kalın sağlıcakla...

aslında bence çok güzel bir konu açmışsın ama bu son yorumun biraz nasıl söylesem dalga gçmek gibi olmuş.eğer senin amacın birilerine bir şeyleri anlatmaksa amaç süper ama "bekarlara koca" gibi sözlerle işi alaya almaksa hoş olmamış.

herkes biraz olsun şikayetlerini anlattı,kişilere söylemek istediklerini isim vermeden anlamalarını sağlamaya çalıştı.ama bakıyorum da şu son yorumuna hani pek d hoş kaçmadı!!!
 
arkadaşlar çoğuunuzun yazdığını izin almadan kopyaladım çünkü yazdıklarınız unutulası şeyler değil.. lente ,yaren şu an aklıma gelen kopya çektiğim kişiler..

duygularınız ve yazış şekliniz beni çok etkiledi her ne kadar olayı tam kavrayamasamda yani noldu neden birileri birilerine kızıyor yoksa sitede kırgınlık mı var yoksa sadece kazenin dediği gibi beyin fırtınası anlayamasamda yazılanların çoğu çookk güzel..

düşünceleriniz takdire şayan keşke gerçek hayatta sizin gibi dostlarım olsa..
 
NE GÜZEL Bİ ANLATIMDIR BU YA ÜSTÜNE ALINMASI GEREKENLER MUTLAKA BİŞİLER ALACAKTIR TABİ O YETENEĞE SAHİPLERSE?!

ANLAŞILAN O Kİ SAHİP OLDUĞUMUZ ŞEYLERİ HEM SEVİP HEM DÖVÜYORUZ ZAMAN ZAMAN AMA ARADA KALMAK EN KÖTÜSÜ!(DENİLDİĞİ GİBİ YA SEV YA TERK ET! SEVİYORSAN EĞER HERŞEYİYLE KABUL ETTİĞİN KIYMETLİNDİR!)
SEVDİĞİNLE KONUŞ SEVMEDİĞİNE SELAM BİLE VERME BIRAK KİM NE DÜŞÜNÜRSE DÜŞÜNSÜN! SEN SEN OLMAKTAN ÇIKTIĞINDA SEVDİKLERİN DE YOK OLMAYA BAŞLAR!

YAKLAŞIK 6 AYDIR BURADAYIM YAŞANAN DEĞİŞİMLER OLAN OLAYLAR BİR KERE BİLE ETKİLEMEDİ BENİ ÇÜNKÜ İSTEDİĞİMİ OKUYORUM İSTEDİĞİM KİŞİYLE KONUŞUYORUM İSTEMEDİKLERİME SELAM BİLE VERMİYORUM AMA OLAN BU KÖTÜ ŞEYLER BURAYA OLAN SEVGİMDEN HİÇBİRŞEY GÖTÜRMÜYOR.
ÇÜNKÜ BURASI HERKESE AÇIK YAŞANTIMIZDA GÖRDÜĞÜMÜZ KÖTÜ ŞEYLERİN BURADA DA OLMASI GAYET NORMAL!

O ZAMAN DÜŞÜNÜYORUM DA BEN BURAYA KÜSERSEM BURAYI KÖTÜLERSEM HAYATA DA KÜSMEM GEREKMEZ Mİ?! HAYATI DA YOK SAYMAM YA DAA KIZIPP GİTMEMM!!

SEVGİLİ KAZENE!:))

ÜYELERDEN BİRİ İLK DEFA BEĞENDİĞİ BİR MAİLİ ARKADAŞLARINA GÖNDERİP ONLARLA PAYLAŞMAK İSTEMİŞ TOPLU MAİL DAVALARINI BİLMEDEN ŞU OLUR BU OLUR DİYE DÜŞÜNMEDEN TAMAMEN İYİ NİYETLE YANİİ( SAF VE MASUM KIZIM BEN YAAA:))))

NEYSE SİTE YÖNETİCİSİ DE BU ÜYEYİ MAİLLE DEŞİFRE EDİP TOPLU MAİL TOPİĞİNİN DE İÇİNDE BULUNDUĞU BİR MAİLLE HERKESE GÖNDERMİŞŞ:Roflol:
VAH GARİP BEN YAAA
BEN ŞİMDİ SANA KIZIP NE YAPSAM KAZENN:Roflol: :sm_cool:
 
adam gibi adam olamanın koca bulmayla lakası nedir anlamadım ben :uhm: bence insanların su dünyada en kolay yaptıkları sey adam gibi görünüpte bi türlü adam olamamak o kalıba kimse koyamıyor kendini dıştan bakınca adam görünen cok ama içine girdinmi kişiliği daha oturmamıs cok insan var ne yazık :çok üzgünüm:
 
konu kaliteli çorbaysa :
ben sevdiğim çorba diycem, mercimek çorbasını severim, hep arardım çoçukluğumdaki tadı, annemede derdim sen bunu eskisi kadar güzel yapamıyorsun diye, oda derdi çorba aynı çorba senin ağzının tadı değişmiş diye,
sonra yemek yapmaya başlayınca çorbamdan vazgeçemezdim ya aramaya koyuldum o eski tadı, sordum soruşturdum, denedim, herkesin yöntemini öğrendim ve kendi çorbamı buldum, sevdiğim mercimekse onu aldım sadace eklentilerini baharatlarını sevdiğim oranda içine katıştırdım, vazgeçmedim, eski tad yok diye. konu çorba ise anlatacığım bu..

konu yenilikse :

her yenilik ve büyüme avantajlarını ve dezavantajlarını birlikte getirir, bilen insan yol kesmez yön verir,



konu kalıbının adamı olmaksa delikanlılıksa:

kalıplar değişir değiştirilir zorunda bırakılır yaşarken ama özü korumak önemlidir "İnsan" adına layık olmaktır, korumaktır insanlığımızı

konu dolap çevirmeyse:
sütçü beygirini tanımıyorum. dolabı en iyi onlar çevirirler diye biliyorum yanlış bilmiyorsam..

fırtanadaki tozum benimde budur sevgiler...


 
kalıbının adamı olmaktan ziyade;adam olmak,insan olmakla alakalı birşeyler söylemek istiyorum:)
özellikle bazen beni çok rahatsız eden,kızmaktan ziyade "bir insan nasıl olurda başka bir insana karşı bu kadar acımasız olur?" diye beni üzen şeyler bunlar:)
her ne kadar fikirler uyuşmasada karşımızdakine haklı olduğunda hak verebilmek bir erdemdir mesela..."evet ben senin fikirlerini onaylamıyorum ama bu konuda haklısın" arkadaş diyebilmektir insan olmak.yorum yaparken dobra olmak adına patavatsız olmamaktır.bir şey söylerken karşındakini kırabileceğini hesap etmektir.bile bile canını acıtmak için söz söylememektir.birine kızınca konuyu alakasız bir yere götürmemektir.(geçen gün arkadaşın biri verecek cevap bulamayınca kocana acıyorum demişti mesela bana:))))ne alakası varsa:)
at gözlüğüyle bakmamaktır bazı şeylere....mesela eşten dayak yemek bana göre çok aşağılık bir durumsa ve sitede bildiğim böyle insanlar varsa sırf onları üzmemek için daha yumuşak yorumlar yapmaktır insan olmak...
sırf o üzülmesin diye...
 
Valla Kalibinin Adami Olma Konusunda Yazacak Bisey Kalmamis Hersey Yazilmi Bende Kalibinin Adami Olmayanlarin Adam Olmasini Diliyorum Yazacak Bulamadim Cunku
 
Back