Selam Günlük...................
Bu gün sabah sabah nöbetim geldi...
onu çok özledim demeye dilim varamıyor günlük.2 gündür bir tuhafım ben.keşke o bana mubah
olsaydıda aşk acımı içimdeki fırtınaları anlatabılseydım herkese.
Bugun benım FIRTINANIN KIZININ doğuşunun 1 yılı biliyormusun günlük..
tam bır yıl öncesinde FIRTINANINKIZINI yarattım...
herkes soruyordu bana neden fırtınanınkızısın diye..
herkesin vardır ya bir hikayesi benımde var hikayem...
Hep kıyılarda başlar fırtınalar bilirsin. çok şiddetlidir herşeyi yıkar geçer. ama ama kimse sormaz ona
neden şiddetlisin diye.....
Bende kıyılardan kurtulacağım dineceğim günlere özlemle bekledim o
günü hep... ama kurtulamamışım hiç...
şimdi ise elimi yüreğime koyup geldım kıyılara dönüyorum.. çok yoruldum hemde çok..
FIRTINNANINKIZI DİNLENİR DİNLENİR DÖNER KIYILARA.......
Kırılmaktan, parçalanmaktan öylesine korkuyordu ki artık. O kadar çok kırılmış öylesine parçalanmıştı ki bu kalp ve bu ruh, yorgun düşmüştü dağılan parçalarını toplamaktan… Ya gene aynısı olursa diye içten içe endişelenip kendine bile çaktırmazken bunu, korktuğu başına geldi yine. Hafif bir rüzgarla başladı fırtına. Fırtına ile savrulup gitmedi belki ama kendine bile itiraf etmediği o korku çıktı su yüzüne. Sebep belki kendiydi, belki buldum dediği en büyük parçası bu yüreğin, belki de ikisi birden kim bilebilir ki ya da bilmek neyi değiştirir.
İşte bu fırtınanın ardından ağlayarak geçen bir geceden sonra yola düştü bu yürek sessizce…En başa gidiyordu, en büyük en değerli parçasına merhaba dediği yere… Amaç ise basitti aslında umutsuz bir zamanda bulmuşken onu, rüzgarlar, fırtınalar ve korkular yüzünden kaybetmemek ve bir daha kırılmamak adına, içine gömecek, sonra da ilk merhabanın dillendiği yerde hoşça kal diyecekti. Bu düşüncelerle uyku beklenmişti dün gece, yaşlı gözlerle ve yine bu düşüncelerle yola çıkılmıştı bugün, yolda bu düşüncelerle göz doldurulmuş ve merhabanın sesi aranmıştı, belki yükselir bir yerden diye.
Denizle güneşin birleştiği noktada verilecekti bu sınav ve öyle de olmalıydı. Bir acı kahve ve bir de kesik atılmış çakmakla yakılmış sigara eşlik edecekti bu vedaya. Olabildiğince sessiz ve gözyaşsız yapmak için söz vermişti kendine ama mümkün müydü bu? Mümkün de olamadı zaten. İstenen ama beklenmeyen merhaba sesi yükseldi her yerden. Hoşça kal demek için çıkılan yolda daha büyük bir merhaba karşıladı bu yüreği ve en değerli parçasını gömeceğine derinine,
ona sarılmış ağlarken hoşçakalını gömdü.
FIRTINANINKIZI HOŞÇAKALLARINI GÖMMÜŞTÜ. O BİLE DUYMADAN..