Ben de 31 temmuz sabahı sezaryenle doğum yaptım. Arkadaşlarım bilir, hepsi nst sonuçlarımı gördü. Sancılarım 3 gün önce başladı. 3 gün evde doğum sancısı çektim. Ama 5 dakikada 1 'e düşmediği için gitmedim hastaneye. Normal doğum yapacağımı düşünerek o ana hazırlandım. Bu konu ile ilgili videolar izledim, yazılar okudum. Hatta nefes egzersizleri ile hamile yogası bile yapmaya başladım.
31 temmuz sabaha karşı sancılarımın şiddeti arttı ve birkaç saat sonra hastaneye gittik. Acilde normal doğum olacağını söylediler. Sancı odasında doktor çatı muayenesi yaptı, ultrasona baktı ve çatı darlığından acil olarak genel anestezi altında sezaryene alındım. Doktorumdan hiç şikayetim yok, hastanenin en iyi doktoruydu çünkü. Ben sezaryenden hoşnut değilim. Öncelikle daha gitmeden, narkozdan önce, o sancıyla bir güzel sonda taktılar, hiç unutmayacağım acısını. Gözümü kapadım, açtım 15dk geçmişti. Sanki kılıçla doğranmış gibi acı çektim. Hemşireden ağrı kesici yapmasını istedim de akıllarına geldi bana iğne yapmak. Sondadan çok canım yandı, ayaklarımı kıpırdatamadım. Sabah 10 buçuktan akşam 7'ye yedi şişe serum yedim. Oysa 2. gün gelen sezaryenli hanım 3 şişeyle kurtardı. Saat 7 buçukta sondayı çekerek çıkardılar, acısından perişan oldum. Heryer kan içinde kaldı. İçeriye ne hasar verdiyse 45 gün kanamam oldu ön taraftan. Akşam 7 buçukta yürüttüler. Çok canım yanmadı. Sadece çok kanamam oldu. Ben ilk gece perişan durumdayken yanımda yatan ve normal doğum yapmış kadın tırıs tırıs geziyordu. Karnımda olduğu gibi kaldı. Gelen giden "içeride bir tane daha mı var" diye dalga geçti. Pek hoşlanmadım sizin anlayacağınız.