- 20 Kasım 2006
- 1.098
- 26
Çiftler hangi koşullar altında bir araya gelirse gelsin önemli olan birlikteliğin nasıl devam ettirileceğidirSon günlerin en tartışılan konularından biri evlilik. Bir televizyon kanalının yayınladığı programda gençler hayat arkadaşlarını arıyorlar. Yarışmanın amacı eve giren bireylerin arasından evleneceğiniz kişiyi bulmak. Raytingler çok yüksek. Herkes bu yarışmayı konuşuyor ve bu yarışmanın nedens bu kadar izlendiğini soruyor? Bizim kültürümüzde evliliğin yeri çok önemli.
Belirli bir yaşa gelen insanların evlenip yuva kurması ve bu yuvayı bir çocukla süslemeleri gelenek ve göreneklerimiz tarafından desteklenen bir durum. Bir televizyon programında aşkı bulmak ve bir evlilik yapmak çok garip karşılanmamalı diye düşünüyorum. Önemli olan evliliğin kalitesidir ve bu kaliteyi evlilik üzerine kültürümüzün de çokça desteklediği bazı inançlar yakından etkiler. Aile kurumu ve evlilik biz insanlar tarafından yaratılmış olgulardır. Daha sağlıklı toplumsal ilişkiler amacıyla ihtiyaç duyulduğu için ortaya çıkan bu olgular doğal süreçler değildir. Doğal olan, özümüzde varolan şey, üreme içgüdüsüdür.
Cinsel ihtiyaçlarımızın bile temelinde öncelikle üreme yatar. Tek eşlilik doğada rastlanabilen bir özellik olmakla birlikte insan gibi sosyal bir varlığın tek eşliliği korumak adına evliliği icat etmiş olması son derece anlamlı ve normaldir. Ancak evlilik hayatın olmazsa olmazlarından biri değildir. Herkes aile kurmak zorunda değildir. Böyle bir mecburiyet ile yetiştirilen insanların evliliği bir mecburiyet olarak görmesi evlilik ilişkisinin kalitesini hem olumlu hem de olumsuz açılardan etkiler. Evlilik aşkı öldürür mü? Bu soru iki farklı şeyden bahsettiği için cevaplanması çok zor bir soru. Evlilik iki insanın birlikteliğinin resmi sınırlar içine oturtulmasıdır. Oysa aşk tamamen duygusal temellidir.
Aşık iki insanın birlikteliği resmi bir ilişkiye çevirmesi çok iyi bir başlangıçtır. Böyle bir başlangıç evliliğin kalitesini olumlu yönde etkiler. Evlilik iki kişi arasındaki ilişkiyi bazı kurallarla kontrol altına aldığı için zamanla evlilik öncesi yaşanan yoğun duyguların değişmesi mümkündür.
YÜRÜMEZSE BİTEBİLİR
Önemli olan bireylerin yaşadıkları yoğun duygusal ilişkiyi sürdürmek için çaba gösterip göstermedikleridir. Evliliğin sıkıcı tekrarlarına sığınıp ilişkilerinin duygusal boyutunu unutan insanlar evliliğin aşkı öldürdüğünü iddia ederler ki bu çok yanlış bir görüştür. Aşk başka şeydir, evlilik başka şey. İkisinin kalitesini ve nasıl ilerlediğini bireyler belirler başka hiçbir şey değil. Evlilik bir kez yapıldı mı sonsuza kadar sürecek diye bir kural yoktur. İnsanlar bir araya geliyorlarsa, ayrılıp ilişkiyi biterebilirler de. Boşanmak çoğu açıdan olumsuz değerlendirilmekle birlikte geçerli nedenlerle gerçekleştirilen bir boşanma bireylerin ruhsal açıdan daha sağlıklı olmaları için çok önemlidir.
Ozanser Uğurlu
Belirli bir yaşa gelen insanların evlenip yuva kurması ve bu yuvayı bir çocukla süslemeleri gelenek ve göreneklerimiz tarafından desteklenen bir durum. Bir televizyon programında aşkı bulmak ve bir evlilik yapmak çok garip karşılanmamalı diye düşünüyorum. Önemli olan evliliğin kalitesidir ve bu kaliteyi evlilik üzerine kültürümüzün de çokça desteklediği bazı inançlar yakından etkiler. Aile kurumu ve evlilik biz insanlar tarafından yaratılmış olgulardır. Daha sağlıklı toplumsal ilişkiler amacıyla ihtiyaç duyulduğu için ortaya çıkan bu olgular doğal süreçler değildir. Doğal olan, özümüzde varolan şey, üreme içgüdüsüdür.
Cinsel ihtiyaçlarımızın bile temelinde öncelikle üreme yatar. Tek eşlilik doğada rastlanabilen bir özellik olmakla birlikte insan gibi sosyal bir varlığın tek eşliliği korumak adına evliliği icat etmiş olması son derece anlamlı ve normaldir. Ancak evlilik hayatın olmazsa olmazlarından biri değildir. Herkes aile kurmak zorunda değildir. Böyle bir mecburiyet ile yetiştirilen insanların evliliği bir mecburiyet olarak görmesi evlilik ilişkisinin kalitesini hem olumlu hem de olumsuz açılardan etkiler. Evlilik aşkı öldürür mü? Bu soru iki farklı şeyden bahsettiği için cevaplanması çok zor bir soru. Evlilik iki insanın birlikteliğinin resmi sınırlar içine oturtulmasıdır. Oysa aşk tamamen duygusal temellidir.
Aşık iki insanın birlikteliği resmi bir ilişkiye çevirmesi çok iyi bir başlangıçtır. Böyle bir başlangıç evliliğin kalitesini olumlu yönde etkiler. Evlilik iki kişi arasındaki ilişkiyi bazı kurallarla kontrol altına aldığı için zamanla evlilik öncesi yaşanan yoğun duyguların değişmesi mümkündür.
YÜRÜMEZSE BİTEBİLİR
Önemli olan bireylerin yaşadıkları yoğun duygusal ilişkiyi sürdürmek için çaba gösterip göstermedikleridir. Evliliğin sıkıcı tekrarlarına sığınıp ilişkilerinin duygusal boyutunu unutan insanlar evliliğin aşkı öldürdüğünü iddia ederler ki bu çok yanlış bir görüştür. Aşk başka şeydir, evlilik başka şey. İkisinin kalitesini ve nasıl ilerlediğini bireyler belirler başka hiçbir şey değil. Evlilik bir kez yapıldı mı sonsuza kadar sürecek diye bir kural yoktur. İnsanlar bir araya geliyorlarsa, ayrılıp ilişkiyi biterebilirler de. Boşanmak çoğu açıdan olumsuz değerlendirilmekle birlikte geçerli nedenlerle gerçekleştirilen bir boşanma bireylerin ruhsal açıdan daha sağlıklı olmaları için çok önemlidir.
Ozanser Uğurlu