Anket İstiklal Marşı'nın en çok hangi kıtasında duygulanıyorsunuz?

İstiklal Marşı'nın en çok hangi kıtasında duygulanıyorsunuz?


  • Ankete Katılan
    66
evet seçim yapmak çok zor
her bir satırı çok şey anlatıyor
ve oğlum 3 buçuk yaşında olmasına rağmen
İstiklal Marşını ilk dörtlüğünü ezberlettim arkadaşlar
istiyorum ki hepsini öğrensin..
vatan aşkının ne demek olduğunu aşılıyorum ki
vatanının değerini bilsin,vatanına hayırlı bir evlat olsun
 
ben istiklal marşını her okuduğumda yada dinlediğimde gözyaşlarım tutamıyorum bu nasıl bir güç bu nasıl bir iman dır bu nasıl bir ilhamdırki yıllardır milyonlarca insanı peşinden sürüklemistir.helal olsun sana MEHMET AKİF ERSOY.atalarımızın içinde senin gibi insan olduğunu bilmek insana gurur veriyor.NE MUTLU TÜRKÜM DİYE...
 
İSTİKLAL MARŞIMIZIN her kıtası duygulandırıyor,nasıl bi duyguyla yazılmış ki her kıtası çok anlamlar ifade ediyor.MEHMET AKİF ERSOY MİLLİ ŞAİRİMİZ NUR İÇİNDE YATSIN.ALLAHIM BİZLERE BAŞKA İSTİKLAL MARŞI GÖSTERMESİN.
 
ben bütün olarak her kıtasını seviyorum allah bir daha bu vatana istiklal marşı yazdırmasın kıyamete kadar
 
hepsi muhteşem inanki tüylerim diken diken oldu okurken
ama birini seçmem gerekirse 3.kıta
 
Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.


Sözün bittiği yerdir benim için....:çok üzgünüm:
 
Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı

Biraz da bugünlerimizi görür gibi olmuş şair...
 
Ayrım yapmam mümkün değil.Ben İstiklal Marşı'ının biir ruhu olduğuna inanıyorum ve değil kıtası bir satırını duymam tüylerimin diken diken olmasına gözlerimin dolmasına yetiyor.Mehmet Akif ruhun şad olsun.......3.kıtayı seçtim tek seçme hakkım olduğu için ve özgürlük=hayat olduğu için..
 
Son düzenleme:
bastigin yerleri toprak diyerek gecme tani,
dusun altinda binlerce kefensiz yatani.....
ne zaman aklima gelse yere basmaktan korkuyorum ``allahim acaba hangi sehidin uzerine basiyorum ``diye,,,,,a.s.
 
Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı

 
istiklal marşının on kıtasıda tabiiki ayrım yapmak mümkün değil
ama ençok som kıtası beni duygulandırır
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl
 
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda
 
Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı

Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda



Birilerinin bu mısraları hatırlaması lazım artık ....
 
ELBETTE BÜTÜN KITALARI ÇOK GÜZEL VE ANLAMLI AMA BENDE 6.KITADA ÇOK DUYGULANIYORUM
Bastığın yerleri"toprak"!diyerek geçme,tanı;
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun incitme,yazıktır,atanı;
Verme,dünyaları alsan da,bu cennet vatanı.
 
nette dolaşırken bir yazı okudum ve bu konu ile alakalı olduğunu düşünerek sizlerle paylaşmak istedim
İstiklâl Marşı’mızın besteleniş hikayesi


Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin de bir milli marşı olmalıydı. Daha Cumhuriyet kurulmadan İstiklâl Savaşı sırasında, Garp Cephesi Komutanlığı’ndan bu arzu doğmuştu. Durum, sonradan Maârif Vekili olan Hamdullah Suphi’ye havale edildi. Böylece Türk milli marşı olarak "İstiklâl Marşı" adı ile yaptırılacak marşın hazırlıklarına girildi. Beste ve güfte için beşer yüz lira armağan kararlaştırılarak genelge ve mektuplarla bütün yurda duyuruldu.

Önce şiir seçilip sonra beste yarışması açılacaktı. Şiir yarışmasına yurdun dört bir yanından tam 724 şiir gönderildi. Komisyon bunlardan yedisini seçerek bastırdı ve meclis üyelerine dağıttı.

Atatürk’ün başkanlığında TBMM’nin 12.03.1921 günkü celsesinde Mehmet Akif Ersoy’un şiiri defalarca okutturularak alkışlar arasında milli marş olarak bestelenmek üzere seçildi.

Beste yarışması ise güfte kadar ilgi görmedi. Bu da memleketin o zamanki musiki durumunu yansıtmaktadır. Beste yarışmasına ancak 24 besteci katılmıştı. Bunlardan bazıları şunlardır:

Ahmet Cemalettin Çinkılıç, Ahmet Yekta Madran, Ali Rifat Çağatay, Asım Bey, Bedri Zabaç, Hasan Basri Çantay, H. Saadettin Arel, İsmail Hakkı Bey, İsmail Zühdü, Kazım Uz, Lemi Atlı, Mehmet Baha Pars, Mustafa Sunar, Rauf Yekta, Saadettin Kaynak, Zati Arca, Zeki Üngör.

Güfte yarışması sonuçlandırıldıktan sonra Anadolu’daki savaş iyice kızıştığı sıralarda beste yarışması ilgisini tabii olarak kaybetmiştir. Buna rağmen muhiti olan bestekârlar faaliyetten geri durmamışlar ve kendi bestelerini yaymaya uğraşmışlardır.

O sıralarda Edirne’de müzik öğretmeni bulunan Ahmet Yekta Madran, kendi marşını Edirne ve havalisinde yaymaya ve söyletmeye başlamıştır. İzmir’de müzik öğretmeni bulunan İsmail Zühdü de kendi marşını İzmir ve havalisi ile Eskişehir’de yaymakta idi. Ankara’da da Zeki Üngör’ün marşı söylenmekte olup İstanbul’da ise iki marş söylenip yayınlanmaktaydı. Bunlar da İstanbul tarafında bir çok mekteplerde öğretmenlik yapan Zati Arca’nın, Kadıköy tarafında ise Ali Rifat Çağatay’ın bestesi söylenmekteydi.

Bu durum birkaç yıl böylece devam etmiş ve 1924’te Ankara’da maârif vekaletinde toplanan bir kurul, Ali Rifat Çağatay’ın marşını resmi marş olarak kabul ederek ilgili kurullar ile bütün okullara bildirmiştir. Bu marş, 1924’ten 1930 yıllarına kadar söylenip çalındıktan sonra 1930 sıralarında yeni bir emirle Riyaseti Cumhur Orkestrası şefi Zeki Üngör’ün bestesi milli marş bestesi olarak kabul edilmiştir.

alıntıdır
 
3., 6., ve 10...
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk’a tapan, milletimin istiklâl
 
Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı
 
Bastığın yerleri “toprak!” diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Herbir kıtası çok anlamlı ama en çok bu kıtadaki sözler beni duygulandırıyor.
 
X