- 26 Aralık 2007
- 22.146
- 12.092
- 498
- Konu Sahibi themis1990
-
- #21
Sevgili okuyucularım, dünyanın dört bir yanından gün geçmiyor ki haberler gelmesin…
-Başkentte alışveriş merkezi çökünce Letonya Başbakanı Valdis Dombrovskis istifa etti. Başbakan “Madem böyle bir olay olmuş ve bazı insanlar can vermiştir, olayın siyasi sorumluluğunu üstleniyor ve istifa ediyorum” dedi.
-Danimarka Kalkınma Bakanı emrindeki fonlardan 360 bin lira fazla ödeme yapmış. Sözleşmenin arka sayfasında bunu yasaklayan maddeleri okumadığını, bunun kendi hatası olduğunu bildirip istifa etti.
-İsveç Ulaştırma Bakanı evinde sigortasız işçi çalıştırmış. İstifa etmek zorunda kaldı.
-Japonya Tarım Bakanı okullara ve huzurevlerine küflü pirinç verildiği için istifa etti. Bu durumdan haberi olmadığını, ancak sorumluluğun kendisine ait olduğunu bildirdi.
-Japonya Adalet Bakanı “Benim işim çok kolay” deyince gaf yapmakla suçlandı ve istifa etmek zorunda kaldı.
-İsrail Dışişleri Bakanı hakkında yolsuzluk iddiaları ortaya atılınca istifa etti. Daha sonra yapılan soruşturmada böyle bir durum olmadığı belgelendi.
-Tren kazasında öğrenciler ölünce Mısır Ulaştırma Bakanı istifa etti.
* * * *
Dünyanın dört bir yanında böyle yüzlerce örnek var. Sonuncular dün medyada yer buldu:
-Güney Kore’de üniversiteye giriş sınavında iki soru hatalı çıktı. Eğitim Bakanı özür diledi. Soruları hazırlayan kurulun başkanı Kim Sun Hoon ise istifa etti.
-Portekiz’de eski başbakan Jose Socrates yolsuzluk yaptığı ve serveti çoğaldığı iddiasıyla dün tutuklandı.
* * * *
Bu ülkeleri yönetenlerle birlikte, görevlerinden durup dururken istifa eden siyasetçi ve bürokratlar da geri zekalı, ahmak ve kerizdir!
Ulan gelin bize bakın da ders alın!..
Bakanlar ve çoçuklarının rüşvet aldığı belgelenir, suçüstü yapılır, bütün rezillik ortaya dökülür ama hiçbir şey olmaz!
Madenlerde bir seferinde 301 işçimiz can verir, iş kazalarında her gün nice fakir fukara insanlarımız canlarını yitirir ama ilgililer umursamaz!
İstifa etmelerini isterseniz size gülerler!
* * * *
Hele şu Güney Kore’deki geri zekalılara bakın siz!
Üniversite sınavında iki soru hatalı çıktı diye Eğitim Bakanı özür diliyor, soruları hazırlayan kurulun başkanı istifa ediyor.
Bizde nice sorular çalındı… Hakimlik sınavlarında bile hile yapıldı, sorular yandaşlaraönceden verildi.
Bırakın sorumluların istifa etmesini bir yana, kim umursadı?
* * * *
Dünya ne yazık ki aptal ve geri zekalı siyasetçi ve bürokratlarla dolu.
A benim salak kardeşlerim bu işin Türkiye’de mektebi var, gelin de işin püf noktalarını burada öğrenin. Gelin de bizimkiler sizi topluca eğitsin…
Mektepte pişkinliği ve yalancılığı öğrenin bitirince gidin ülkelerinize, bir daha da istifayı aklınızdan bile geçirirseniz gelip yüzüme tükürün!
Market çöktü diye başbakan, fonlardan fazla miktarda para harcandı diye bakan istifa eder mi lan!..
Ey Letonya Başbakanı, market çöktüyse sana ne, sen miydin oranın müteahhidi?
Pişkin olacaksınız pişkin!..
Siz topluca gelin de bu işlerin püf noktalarını bizim yüzsüzlerden, işin ustalarından öğrenin!
Makam koltuklarınıza zamkla yapışacak, ne olursa olsun umursamayacak ve bütün kabahati muhalefete, cemaate, polise ve savcılara yükleyeceksiniz!
İşin kolayı varken makamı bırakmanın anlamı nedir yani?
Bir terslik olduğunda hemen istifayı basıp giden sizin gibi geri zekalı salaklara yuh olsun, yuh!
Konuşunuz Muammer Bey!
Sevgili okuyucularım, geçtiğimiz 17 Aralık 2013 sürecinde ortaya çıkan pislikleri ve sonrasını hepimiz biliyoruz. Bugün size o günlerden kalan ve üzerine gidilmeyen bir olayı yeniden anımsatmak istiyorum. Bunu daha önceki yazılarımda da sormuştum ama İçişleri eski Bakanı Muammer Güler’den bir yanıt gelmedi.
Evinde ayakkabı kutuları içerisinde milyonlarca dolar para bulunan Halkbank eski genel müdürü Süleyman Aslan döneminden kalan bir olayı yeniden anımsayalım.
Halkbank Kapalıçarşı şubesinin bazı çalışanları, bazı müşterilerin hesaplarını sahte belgelerle kendi üzerlerine geçiriyor. Müşteriler şikayetçi oluyor, savcılık soruşturma başlatıyor ve iddianame hazırlanıyor.
İddianamede dolandırılan herkesin ismi geçiyor ama bir kişininki gizleniyor:
“M.G.” diye bir müşteri!
Bu şahsın bankada tam 908 bin lirası buharlaşmış.
Üstelik şikayetçi olmamış!
Böyle bir durum hayatın olağan akışına aykırıdır. Birileri senden 908 bin liragötürecek ve tepki vermeyeceksin, olmaz böyle şey.
* * * *
Yolsuzluk iddiaları ortaya çıkınca görevinden ayrılmak zorunda kalan İçişleri BakanıMuammer Güler’e o günlerde üç ayrı yazımda sordum:
“Halkbank’ta paran battı mı? Bu iddianamede ismi M.G. olarak geçen kişi sen misin? Evet mi, hayır mı? Açık ismin yazılmasın diye savcılıktan ricada mı bulundun?
Eğer M.G. sen isen, niçin şikayetçi olmadın? Yoksa Halkbank senin paranı ötekilere çaktırmadan ödedi mi?”
Beyefendi bugüne kadar tıklamadı ama şimdi birkaç satırlık yanıt gönderirse sevinirim, burada sizlere de aynen iletirim.
Amacım sadece bu çok saygın devlet adamını aklamaktır!