İstanbul'da şarbon! Çok sayıda kişi hastanelere başvurdu! Bakan Pakdemirli'den açıklama

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
35.006
30.349
60
İstanbul’da Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine ve Haseki Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırılan çok sayıda kişi, şarbon şüphesi nedeniyle karantina altına alındı. Bakan Pakdemirli'den açıklama geldi. Pakdemirli, "22 kişi şarbon şüphesiyle başvuru yaptı. Bir kısmı taburcu oldu. 3 bin 500 hayvan şarbona karşı aşılanacak" dedi.

5759000-728xauto.jpg

Sivas'ta hasta bir hayvanın kesilmesi sonucu yaşanan ve paniğe neden olan şarbon vakalarından sonra bu kez de İstanbul'da şarbon paniği yaşandı.


ÇOK SAYIDA KİŞİ HASTANELERE BAŞVURDU
İstanbul’da Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine ve Haseki Eğitim Araştırma Hastanesine kaldırılan çok sayıda kişi, şarbon şüphesi nedeniyle araştırma altına alındı. Edinilen bilgiye göre, İstanbul’da yedikleri etten şüphelenip Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesine ve Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesine başvuran çok sayıda kişi şarbon şüphesi nedeniyle araştırma altına alındı. Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan 9 kişinin yapılan tetkikler sonucu karantinaya alınmadığı öğrenilirken, Sadi Konuk Eğitim Araştırma Hastanesinde ise araştırmaların sürdüğü öğrenildi.

BAKAN PAKDEMİRLİ'DEN AÇIKLAMA
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, NTV’de canlı yayınında önemli açıklamalarda bulundu.

"Hastanelere başvuran vatandaşlarımızın tedavileri sürüyor." diyen Pakdemirli, Şarbon vakası görülen hayvanların satın alındığı işletme çevresindeki diğer hayvanlara yarın aşı yapılacağını, aşının hızlı etki gösterdiği için bölgede başka şarbon vakaları görmeyi beklemiyoruz." dedi.

22 KİŞİ BAŞVURDU
Pakdemirli açıklamasında, "22 kişi şarbon şüphesiyle başvuru yaptı. Bir kısmı taburcu oldu. Hastanelere başvuran vatandaşlarımızın tedavileri sürüyor. Etlerin geldiği özel işletme karantina altına alındı. Hayvanımızın alındığı Silivri’deki işletme özel bir işletme. İşletmede 7 hayvan var, diğer hayvanlar sağlıklı. Hayvanlar ithal hayvan değil. Hayvanların satın alındığı işletmenin 10 km etrafındaki 3 bin 500 hayvan yarından itibaren tedbir için aşılanacak. Aşı çok hızlı etki gösterdiği için bölgede başka şarbon vakası görmeyi beklemiyoruz." ifadelerine yer verdi.

https://www.mynet.com/istanbul-da-sarbon-panigi-cok-sayida-kisi-hastanelere-basvurdu-110104367388
 
İlk önce ~ koyduk mu ~ diyen arkadaşları vursun bu şarbon.

Bakan Pakdemirli “vatandaş gönül rahatlığıyla et yesin”demiş..


Eski bakan Cahit Aral’da Çernobilden sonra “Çayda radyasyon yok ben içiyorum sizde için “ demişti..


30 yıl olmuş siyaset hala ucuz,hala 3. Sınıf..:KK14:
 
Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak, hayvan ve hayvansal ürün ithalatının sektör üzerinde yarattığı olumsuz etkiler her dönemde detaylarıyla dile getirilmiştir.

İthalatın, yetiştiriciyi haksız rekabet ortamına iteceği ve sürdürülebilir bir hayvancılık ortamını yok edeceği. Bunun sonucu ülke hayvancılığının üretim kapasitesinin her geçen gün geriye gideceği, gerekçeleri ile izah edilmiş, çözüm önerileri sunulmuş ve ithalatın, ülke hayvancılığını yok edeceği dile getirilmiştir. Diğer taraftan, diğer ülkelerde görülen ancak ülkemizde görülmeyen birçok hastalığın ülkemize taşınabileceği, bunun da, hayvan ve insan sağlığı açısından önemli riskleri olduğu belirtilmiş ve ithalatın çözüm olmadığı aksine, ülke hayvancılığına büyük zararlar vereceği her platformda dile getirilmiştir.

İthal edilecek hayvanlar, 6 ay öncesine kadar, ihracatçı ülkede Bakanlık çalışanı veteriner hekimlerin kontrolünden geçmekteydi. İthal edilecek hayvan damızlık amaçlı ise bu kontrollerde bir de zooteknist ziraat mühendisi de yer almaktaydı. İthalat aşamasında yapılan kontrol ve denetimler, hiçbir zaman % 100 sağlık garantisi sağlamaz. Hastalıklarda klinik belirtilerin henüz ortaya çıkmadığı inkubasyon evresi vardır, subklinik (klinik belirti göstermeden) seyreden hastalıklar vardır. Laboratuvar sonuçlarında hata payı vardır. Bu nedenle, yapılan kontrol ve denetimlerden %100 emin olunamaz. Bu nedenle, veteriner hekim kontrolüne ilave olarak, sınır bölgesinde 21 günlük karantina uygulaması ve yeniden laboratuvar tetkikleri yapılmaktadır.

Yabancı hastalıkların ülkemize taşınmasındaki en önemli etken; Hayvanların laboratuvar sonuçları tamamlanmadan ülkeye sokulması ve 21 günlük karantina işlemlerinin, yurtiçindeki hayvancılık işletmelerinde yapılmış olmasıdır. Bu uygulama ile hayvanlarda şayet hastalık varsa? zaten ülkeye sokulmuş olmaktadır.

Bakanlığın uyguladığı bu kadar büyük hatalar varken, tüm suçun, 5 yıldızlı otellerde kalıyorlar diye veteriner hekimlere yüklenmesi insafsızlıktır. Hayvan seçimlerinde veteriner hekim görevlendirilmemesi ithalat lobisinin talebiydi. Haberde yer alan sözler de ithalat lobisinin söylemini hatırlatmaktadır. İthalat lobisi talebini uygulamaya sokturmuştur. Ve 6 aydır hayvan seçimlerinde, Bakanlık veteriner hekim görevlendirmemektedir. Hayvan seçimleri ithalatçı firma tarafından yapılmaktadır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

http://tvhb.org.tr/haber/kamuoyuna_ve_meslektaslarimiza_duyuru

:KK14:
 
hani piyasaya sürülmemişti diyecek olan var mı diyeceğim de komik olacak :)
bu hastalik şüphesi olan kisiler tüketici mi acaba yoksa üretici çiflik sahibi falan mı
Hayvanla temas etmiş olabilirler mi temaslarda bulaşıyor sanirim
 
bu hastalik şüphesi olan kisiler tüketici mi acaba yoksa üretici çiflik sahibi falan mı
Hayvanla temas etmiş olabilirler mi temaslarda bulaşıyor sanirim

üreticidir üretici, mesela şu ekteki çocuk ve kardeşleri üreticilik yapıyordur kesin Metanol :)

https://twitter.com/yozgathaberler/status/1036186587992936448

hayır yani birden bire pıtırcık gibi ülkenin 4 tarafından gelen haberlerin hepsi üretimden kaynaklı ise biz neden ithal et alıyoruz ki? maşallah ülkedeki hayvancılık dünyayı geçmiş..
 
bu hastalik şüphesi olan kisiler tüketici mi acaba yoksa üretici çiflik sahibi falan mı
Hayvanla temas etmiş olabilirler mi temaslarda bulaşıyor sanirim

Üretici ya da tüketici olsa ne farkeder? bulaşıcı bir sey netice de. Hayvandan hayvana hayvandan insana bile geçiyor.
 
Ben ithal ette sıkıntı olmadığını falan idaa etmedim tamamen bilmediğim bir konu hakkında savunan taraf falan olamayacağım eğer bu olay mandiralarda değilde market veya kasaplar alınan etten bulaşıyor ise tehlike daha büyük olur sadece sesli düsündüm..:)
il tarım múdürdügünde çalışan bir yakınım en kötü ihtimal kesim hanede fark edileceğini ve piyasaya sürülmesi ihtimalini cok cok düşük oldugunu idaa etti bu onun idaasınır onu baglarbbende duyduğumu söyledim her veteriner farklı birşey söylüyor zaten...
Bu arada haberi henüz okumadım birazdan bakicagim haberde ki kişilerde Allah acil şifa versin
 
Bulunduğum yerde nette sıkıntı var @ Office alıntı yapamadim
Gidip geliyor haberinde acmadi
 
Ben ithal ette sıkıntı olmadığını falan idaa etmedim tamamen bilmediğim bir konu hakkında savunan taraf falan olamayacağım eğer bu olay mandiralarda değilde market veya kasaplar alınan etten bulaşıyor ise tehlike daha büyük olur sadece sesli düsündüm..:)
il tarım múdürdügünde çalışan bir yakınım en kötü ihtimal kesim hanede fark edileceğini ve piyasaya sürülmesi ihtimalini cok cok düşük oldugunu idaa etti bu onun idaasınır onu baglarbbende duyduğumu söyledim her veteriner farklı birşey söylüyor zaten...
Bu arada haberi henüz okumadım birazdan bakicagim haberde ki kişilerde Allah acil şifa versin

merak ettim piyasaya sürülme olasılığı neden çok çok düşük? hayvanlar geldiğinde kontrol eden veterinerlerin bile olmadığı bir ülkede kim karar verecek piyasaya sürülüp sürülmemesine? arkadaşın gelişmiş ülkelerde olabilecek bir şeyi yazmış, zaten o ülkelerde o hayvanlar baştan alınmazdı.. en son şarbon kapan ailenin etleri buzdolabıyla birlikte gömüldü, o haber açılmıyorsa zibilyon tane haber ve görsel var Twitter da.. ayrıca sen inanıyor musun sadece 23 vaka olduğuna? havuzun 23 dediği vaka gerçekte kaçtır kim bilir? düşün işte devlet büyüklerimiz eğlenirken bile, "Etler iyi pişmiş, şarbon olmadığına garanti veririm" diyor, valimiz; halkımız da biraz bilinçlensin artık diyor, başka biri çıkıp kasabınıza et sağlıklı mı değil mi sorun diyor :)
 
Ankara İstanbul Yozgat... Farkli illerde ortaya çıkıyor.
Ben Türkiye'de denetim asamalarina guvenen insanlari da anlamiyorum. Hasta hayvanlari denetlemeden ulkeye soktuktan sonra neyine guvenelim biz?
Hem sıkıntı sadece ette de değilmiş
Yuksek ihtimal tuketiciler hastalaniyor.

işte diyorum ya karanfil, kedi buradaysa et nerede, et buradaysa kedi nerede? o boğazına kadar dışkıya bulanmış hayvanlar nerede? 90 larda kuş gribi salgını vardı hatırlarsın, bütün tavuklar itlaf edilmişti.. tv lerde boy boy gösteriyordu itlaf edilirken de.. bu inekler nerede? kaç tanesi itlaf edildi? kaçı kurbanda halka satıldı? bir yerde etler piyasaya sürülmeyecek dendi, sonra halkımız bilinçli olsuna geldi olay.. nasıl bir güven, imreniyorum aslında..
 
bak mesela taze bir haber:

https://twitter.com/HaytapOfficial/status/1037615019792523265

şimdi bu hayvanlar kesilmeyecek ise neden geliyor ülkeye? gerçekten denize atılıyor ise ayrı bir kaos, atılmıyor ise ayrı bir kaos, sineklerden yayılacak olan hastalıklar ayrı bir kaos.. haber yalansa 20 gündür bir tane açıklama yapılmış mı? ya da 20 gündür o şekilde kapalı alanda sağlıklı hayvan olabilme ihtimali nedir?
 
merak ettim piyasaya sürülme olasılığı neden çok çok düşük? hayvanlar geldiğinde kontrol eden veterinerlerin bile olmadığı bir ülkede kim karar verecek piyasaya sürülüp sürülmemesine? arkadaşın gelişmiş ülkelerde olabilecek bir şeyi yazmış, zaten o ülkelerde o hayvanlar baştan alınmazdı.. en son şarbon kapan ailenin etleri buzdolabıyla birlikte gömüldü, o haber açılmıyorsa zibilyon tane haber ve görsel var Twitter da.. ayrıca sen inanıyor musun sadece 23 vaka olduğuna? havuzun 23 dediği vaka gerçekte kaçtır kim bilir? düşün işte devlet büyüklerimiz eğlenirken bile, "Etler iyi pişmiş, şarbon olmadığına garanti veririm" diyor, valimiz; halkımız da biraz bilinçlensin artık diyor, başka biri çıkıp kasabınıza et sağlıklı mı değil mi sorun diyor :)
Yaşanan olaylar çok üzücü haklısınız fakat
Bu sorularının muhatabı ben değilim sadece merak ettim sordum ve aldığım cevabı yazdım herkes farklı birşey söylüyor ,ben kendi açımdan ne kadar tedbir alabilirim dışarda yemek yememek yada marketten et,süt peynir almamak fazla abartılımı olur ben bu muhasebe deneyim ve bu mihvalde soru sorduğum ve güvendiğim bir veteriner akrabamın cevabı budur fikir onun inanıp inanmamak beni baglar sadece aldığım bilgiyi paylaştım ...
Ben burada yada kapanan diğer konuda iktidar sahibi karar mevkiindekileri ne eleştirdim ne övdüm ,ne yerdim nede bilmem ne bu olayın o kısmı tamamen ayrı bir konu belki biraz araştırma yapmak lazım Belliki ihmal var ama ne boyutta bir ihmal bu falan filan vss..
Neyse uzatmaya gerek yok
Size iyi günler
 
Yaşanan olaylar çok üzücü haklısınız fakat
Bu sorularının muhatabı ben değilim sadece merak ettim sordum ve aldığım cevabı yazdım herkes farklı birşey söylüyor ,ben kendi açımdan ne kadar tedbir alabilirim dışarda yemek yememek yada marketten et,süt peynir almamak fazla abartılımı olur ben bu muhasebe deneyim ve bu mihvalde soru sorduğum ve güvendiğim bir veteriner akrabamın cevabı budur fikir onun inanıp inanmamak beni baglar sadece aldığım bilgiyi paylaştım ...
Ben burada yada kapanan diğer konuda iktidar sahibi karar mevkiindekileri ne eleştirdim ne övdüm ,ne yerdim nede bilmem ne bu olayın o kısmı tamamen ayrı bir konu belki biraz araştırma yapmak lazım Belliki ihmal var ama ne boyutta bir ihmal bu falan filan vss..
Neyse uzatmaya gerek yok
Size iyi günler

valla bu soruların muhatabı yok Metanol, biliyorsun böyle soru sorunca fetö ağzı oluyor anında ortada sorun kalmıyor :) ha sen ne kadar tedbir alabilirsine gelince alamazsın, zira şarbon savaşlarda biyolojik silah olarak kullanılır, havadan bile yayılır.. o bilgisine güvendiğin arkadaşına sorsan o da söyler zaten.. tıpkı diğer konularda olduğu gibi bu konuda da iktidarı övmek veya yermek de seni bağlıyor Metanol, bu saatten sonra ikisi de bir çözüm değil.. ortadaki olaya da ihmal deyip minimalize edebilir miyiz o da çok ayrı bir konu bak.. kaldırımlara engelli rampası yapmamak, su borularını değiştirmemek, çöpleri almamak ihmaldir evet, hastalıklı eti piyasa sürmek ihmal midir? bunu kendi canımız yanmadan değerlendirmek imkansız olacak belli ki..
 
X