Bir ıstanbul kızısın…
Yaşadığın şehre benziyorsun aslında…
Sen biraz o musun, nedir?
Bazen Ayasofya aksediyor yüzüne…
Onun gibi her şeye Amenna diyor,
Başını önüne eğip, susuyorsun…
Bir ıstanbul kızısın…
Görür görmez anlamıştım bunu…
Gözlerin birer ıSTANBUL GECESı olmuş
Bakışlarında geziyorum…
An oluyor sîmanı benzetiyorum ona;
Bazen uykularda yüzdüğü bir an oluyorsun Kandilli’nin….
Mahmur gözlerle bakıyorsun
Biraz esneyip gülümsüyorsun ardından.
Bir yandan da mehtabı sürüklüyorsun
Yangınınla…
Bir ıstanbul kızısın…
ınsanın içini ferahlatıyor sözlerin…
ınanır mısın bilmem,
Kanlıca’nın yoğurduna dahi benzetiyorum seni…
Yüzün beyazlıyor hayalimde…
Gülümsüyorum bu sefer ben…
Anlamıyor, lakin karşılık veriyorsun
Başınla..
Bir ıstanbul kızısın…
Seni gördüğüm ilk an esiyor aklıma da;
Bir pınarın çağlarken
Etrafına saçtığı buselerdi bakışların…
O halinle Kızkulesi düşüyor yadıma
Her gece o boğaz esintili bakışlarla
Kaç delikanlıya göz kırpıyordur
Kim bilir?..
Bir ıstanbul kızısın…
Sinirlenip, ağlıyorsun ya bazen…
ışte o an bir Marmara oluyor gözlerin…
Marmara gibi doluyor…
Sonsuzluğa erişiyorum gözyaşlarınla…
Gözlerim açık…
Bir ıstanbul kızısın..
Gülümsemen o..
Ağlaman..Hüzünlenmen…
Sana bakıyorum;
Her nefesin ayrı bir semt oluyor gözlerimde..
Geziyorum ıstanbul’un dört bir yanını
Sana bakarken.
Kayboluyorum onda
Seni her görüşümde..
Şunu bil ki;
Bulmak istemiyorum kendimi