• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İslamofobik bir toplum mu olduk..

USER_USER_USER

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
4 Aralık 2014
22
23
3
38
Selamlar.

Konumuzun bağlığında değindiğim gibi bizlerden bazıları çeşitli kişi ve gruplara bakarak Müslümanız demeye çekinir , bir yabancıya özenir mi olduk. Öyle ise bu doğru değil diyorum, kime neyi ıspatlamak peşindeyiz özümüze dönmeden huzur bulabilecek miyiz?

Kur'an-ı Kerim'de ön güzel söz biz Müslümanlardanız demek olarak izah edilir, gruplara ve mezheplere ayrılmak yasaklanır tek rehbere uymak ve asla O'nun açıklamalarından ve emirlerinden başka kaynağa yönelmemek emredilir bu çokta mantıklıdır aslında nedenini ancak düşünerek farkedebilirsiniz.

Yüce Allah hepimizi ne güzel yarattı Kur'an-ı Kerim söylüyor buna değiniyor. Bizlere tarihten gerçek ibretlik olayları aktarıyor ve bize öğütler veriyor. Bizlerin çoğu bundan haberdar değiliz çünkü Kur'an-ı Kerim'den soyutlanmış yaşayan ve kendilerine göre başka sözler ile hükümler veren, ayrılığa düşmüş insanların ardında saflara dizilerek buna birlik olmak diyoruz.

Farkında olalım Kur'an-ı Kerim bizlere dosdoğru olmamız yönünde uyarıyor. İslâmi olmayan, Kur'an-ı Kerim'in emretmediği Müslümanlık davranışları bizim ibadetimiz ve yaşam biçimimiz olamaz.

Kur'an-ı Kerim Yüce Allah'ın sözüdür. Yüce Allah ile kulun arasına girmeye çalışanlar, Kur'an-ı Kerim Türkçe okunmaz demişlerdir bir şekilde fakat diğer bütün Arapça sözleri çevirmişlerdir ve eklemelerine de devam edilmiştir. Bunu görmek, düşünmek, fark etmek çok önemlidir.

Eğer düşünürsek;

-Oruç tutmak isteyipte, tutamamanız cezasının olmadığını görürdük ve oruç tutanların sayısı artabilirdi. Zekat verenlerin sayısı artabilirdi, her pozitif artışın da bize bir şekilde bir etkisi bir bereketi olurdu.

-Kur'an-ı Kerim'de ismi geçen sadece bir bayan vardır ve anlatılan diğer hikayelerin başka sözler olduğunu Kur'an-ı Kerimden olmadığını bilebilirdik.

-Miraç olmadığını, orada yüksekte görülenin vahiy meleği olduğunu sözkonusu ayetleri sıra ile okumakla görebilirdik.

-Abdest'in Kur'an-ı Kerimde olduğu görebilirdik.

-Süt annelik akrabalığını, akraba evliliğinin yasak edilmesini görebilirdik.

-Güç yetirenlerin, iki yıl anne sütü vermesi ve baba ile anlaşma halinde vebal olmadığını , mehir'i, kocanın kadınına ve bebeğine bakmakla sorumlu olduğunu bilirdik.

-Kadının iddetini bilirdik ve kimin bebeği karmaşası olmazdı.

-Erkeklerin ve kızların/kadınların derilerini kesmenin bir emir olmadığını aksine şeytana uymak, bir gelenek olduğunu görürdük ve getirdiği olumsuzluklardan ibret alabilirdik.

-Kıyametin ne zaman kopacağını Resul'ün bilmediğini fakat bize hakkında verilen bilgileri bilirdik.

ve çok daha fazlası inanlar için var ...

Biliyorum ki bana yapılan itirazlar bana değil hiç bir zaman Kur'an-ı Kerim'edir. Tıpkı Yüce Allah'ın Resul'üne yapıldığı gibi her zaman insanlar tek bir hüküm kaynağını kabul etmediği için ayrılığa düşüyor, Oysa hüküm ancak Yüce Allah'ın dır.

Kur'an-ı Kerim ayetlerinden anladığım kadarı ile sizlere bir konu paylaşmak istedim faydalı olması dileğiyle.
 
Son düzenleme:
Hassas ve tartışmaların, banların havada uçuşabileceği bir konu, ucu siyasete dokunacak bir şekilde çünkü. Din kavramının, olması gerektiği gibi yaşanması durumunda hem çok güzel hem de çok gerekli bir şey olduğunu düşünüyorum.
Ancak, dinin oyuncak edilmesi, kötü şeylere alet edilmesi, dini kullanarak insanlara neler yaptırılabildiğine bakılınca ise, cahil birisi için aynı zamanda dinin çok tehlikeli de olduğunu görüyoruz ne yazık ki. Dünyada din yüzünden öldürülen kişi sayısına bakınca, açıkça görülüyor bu. Bu konuda biraz irite olduğumuzu düşünüyorum.
Bir diğer konu için, Sizinle yaşadığım bir şeyi paylaşayım, oturduğum apartmanda, kara çarşaf kullanan bir kaç aile var. Bunlardan bir tanesine, ben ısrarla selam vermeme rağmen bir türlü Allah'ın selamına karşılık alamıyorum. Sebebi muhtemelen benim açık olmam çünkü çok dikkat ettim ve gördüm ki bu hanımefendi sadece başı kapalı olan kişilerle konuşuyor.
Apartman kapısını sert şekilde yüzüme kapaması, ısrarla selamımı almaması beni rencide ediyor, gönlümü kırıyor. Peki bizim dinimizin temeli hoşgörü değil mi? Yaratanı yaratandan dolayı sevmek değil mi? O kişi mi daha yakın Allah'a yoksa ben mi bilmiyorum. Ama artık her gördüğümde yere batsın senin inanışın diyorum içimden, sonra da karşılığını alamayacağım selamımı veriyorum. Olsun... Bu bir örnek sadece ama, sürekli bu tip şeyler yaşayan insanların bir süre sonra kendi içlerinde tepki duyacaklarını düşünüyorum.

Benim açımdan durum bu, dini en güzel şekilde yaşayabilmek için çok daha fazla hoşgörüye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum, umuyorum bir gün halk olarak o seviyeye erişir ve birbirimizi kucaklarız TEKRAR.
 
Cevapladığınız için memnun oldum. Hassasiyetinize sevindim, hayır kimse haddini aşmadıkça engellenecek değildir diye düşünüyorum. Kur'an-ı Kerim'in anlattığı ve emrettiği İslâm ile diğer sözlerin ve bu sözlerin yorumlanması ile varılacak sonuçlar çok farklıdır bu sebepledir ki Kur'an-ı Kerim'e uymak içerisindeki biz tamamladık, açıkladık dediği kitabın dışına çıkılmaz ise kötü davranışların hiç birisi kabul görmeyecek ve insanlar bir üzerine toplanabilecektir.

Ancak Kur'an-ı Kerim'in dediği insanların çoğuna uymamaktır aynı zamanda. Kur'an-ı Kerim'e göre zaten insanların çoğunluğu zaten dosdoğru olup Kur'an-ı Kerim'e uymayacaktır da diyebiliriz. Sizin selam vermeniz güzeldir ve Kur'an-ı Kerim selama aynı ve ya daha güzel bir şekilde karşılık verilmesini emreder. O kişilerin bunu işitmemeleri kendilerinedir belki de o kişi sağırdır Yüce Allah bilir. Herkesin bir seçim hakkı vardır Kur'an-ı Kerim bu sebeple de dinde zorlamayı ön görmez, her zaman güzel sözü emreder, zan etmeyi yasaklar demek istediğim Kur'an-ı Kerim'im emirlerini bir emrettiği üzere bir bütün olarak düşündüğümüzde yaşananların bizlere ne kadar gerçekçi bir şekilde aktarıldığını görebiliyoruz.

Size tavsiyem kişilerin hoşlanmadığı şeyleri tekrar etmemenizdir, güzel söz söyleyiniz üzerlerine gitmeyiniz. Çünkü bu bize emredilmiş olandır. Elbette ki kişiler inandıkları bilgiler doğrultusunda davranış edinirler.

Ben sadece istiyorum ki, Kur'an-ı Kerim okunsun çünkü hak geldi batıl yok oldu diyen Kur'an-ı Kerimdir. Ve O'na uyulsun içerdiği mesajlar yanlış yorumlanmasın ve bu yanlış yorumları ve sözleri insanlar hüküm zan etmesinler. Çünkü hüküm ancak Yüce Allah'ındır İslâmiyet anlayışında. İçerisinde ne yazdığını bilmedikleri, okumadıkları kitaba inandığımızı zan etmek yanlış olur ve türlü istismarlara sebebiyet verir.
 
Son düzenleme:
Back