KÜÇÜK KAN DOLAŞIMININ İBNÜN- NEFİS TARAFINDAN BULUNDUĞUNUN ORTAYA ÇIKARILMASI
1553te İspanyalı Michael Servetusun bir dolaşım nazariyesinden bahsedip buna küçük kan dolaşımı veya akÂ.ciğer dolaşımı adını vermeÂ.sinden ve onu takiben İtalyalı Colombo ve Cesalpinonun Galenin başarısız modelinden yaptıkları bazı düzeltmelerden sonra 1616 yılında William Harvey, Galen nazariyesinin hatalarını tamamen gösterdi ve yeni bir akciğer dolaşım teÂ.orisi ortaya koydu. GünümüzÂ.de geçerli akciğer dolaşım sisÂ.temi modelinin ilk defa W. Harvey tarafından keşfedildiği bilgisi, 1924 yılına kadar deÂ.ğişmeden kaldı.
1924 yılında Freiburg Tıp Fakültesinde ilim tarihinin çehresini değiştirecek bir hâÂ.dise oldu. Muhyiddin Tantavi adlı Mısırlı genç bir MüslüÂ.man, Almanca bir doktora teÂ.zi hazırladı. Bu genç doktorun tezi, bazı Alman profesörlerin dikkatini çekti. Çünkü, tezde, ilk defa, küçük kan dolaşımıÂ.nın İbnün-Nefîs adında bir Müslüman ilim adamı tarafından bulunduğundan bahsediliyordu. Profesörler buna bir türlü inanamıyorlardı. Onlara göre bu mümkün değildi. Bunun üzerine tezin bir kopyası, o sıralarda Kahirede buÂ.lunan Alman doktor Mayerhofa gönderildi. Dr. Mayerhof, Tantaviyi doğrulamakla kalmayıp daha sonra yazdığı makalede bunları açıkladı. Evet, akciğer dolaşımını ilk buÂ.lan İbnün-Nefîsti. 1553te Servetus, 1559da Colombo, 1628de Harvey kan dolaşımı hakkında tek söz etmeden asırlar önce İbnün-Nefîs akciÂ.ğer dolaşımını keşfetmişti.
Bugün M. Servetusun Îbnün-Nefîsten haberdâr ve Colombonun, Servetusun kitabından bilgi sahibi olduğu, hattâ Îbnün-Nefîsin kitaplarının tercümesi ile uğraşan bir kişi ile temas ettiği anlaşılÂ.maktadır. Colombo kalp doÂ.laşımı konusunda önemli katÂ.kıları olan bir araştırıcıdır. İtalÂ.yan anatomi okulunun diğer meşhur hocaları Fallopius ve Fabricius da Paduada çalışmışlar ve bunlardan sonuncuÂ.su tıp eğitimini İtalyadaki Padua Üniversitesinde yapan W. Harveyin en çok istifade ettiği kişi olmuştur. Bu üniÂ.versitede Kuzey Afrika Müslümanlarının tesirinin fazla olÂ.duğu da bilinmektedir.
İbnüs-Sina, tıp başta olÂ.mak üzere 29 ayrı konudaki keşifleriyle Avrupalı ilim adamlarına öncülük yapmış, Zehravî, cerrahlığı bağımsız bir ilim haline getirmiş. 200 kadar ameliyat aletinin resimÂ.lerini çizmiş; Razi çiçek ve kıÂ.zamık hastalıklarını keşfetmiş ve bu konuda ilk eser veren ilim adamı olmuştur. Akşemseddin mikrobu keşfetmiş: İbnür-Rüşd retina tabakasının fonksiyonundan ilk bahseden kişi olmuş; Ali ibn Abbas çaÂ.ğımızın modern ameliyatlarına uygun bir tarzda kanser ameÂ.liyatı yapmış, İbn Cezzar cüzzamın sebep ve tedavilerini göstermiştir.
Dr. Sigrid Hunkenin şu sözleri zikredilmeye değer:
Tantavinin bu buluşu gösterdi ki, İslâm âlimleri teÂ.orilere uygunluk dereceleÂ.rine ve önce vukua gelip gelÂ.mediklerine bakmadan, kriÂ.tik deneme, titiz gözlem ve peşin hükümsüz araştırmaya gayret gösterme hususunda Orta Çağdaki Hristiyan mesÂ.lektaşlarına göre daha azimÂ.li ve daha kararlıydılar.
Arthur Pellegrinin şu sözleri ile bahsimize son veÂ.relim:
Bütün Orta Çağ boÂ.yunca Müslümanlar bilhassa tıp sahasında inkârına imÂ.kân olmayan bir üstünlük göstermişlerdir. Hakikî ilim adamları olan Müslüman heÂ.kimler hastalıkların kaynağı ile seyrini, klinik gözlemler ve belki de otopsilerle derinden derine tetkik etmişÂ.lerdi.
Sızıntı
Bende artik ezbere tarihten, bize kendi yazdiklari tarihi okutmalarindan biktim artik Cadum.
Artik gercekleri ögrenmeli insanlar.
Fuat Sezgini okumani tavsiye ederim.
Okuduklarin seni hem cok sasirtacak, hemde gerckelerin isinda ufkunu acacak.
bazı şeyler çok tevafuki gelişyo, bi kaç gündür bu konuya takılmış durumdayım. cahil aklımla , keşke Üniversitelerde Kuran-ı Kerim bir bilim kitabı olarak öğretilse diye geçiriyorum. bugün şehir efsanesi gibi gelse de ünlü bilim adamlarının en önemli kaynaklarından biridir Kuranı Kerim. biz neden ondan uzak kalalım.
Kuranı Kerimin eksiksiz, muazzam bir bilim kitabı olduğu düşüncesindeyim ben de. Çözülememiş haliyle nelere işaret ediyor, bir de çözülebildiğini düşünemiyorum.
Keşke küflü beyinler kuranı kendilerine yontup kitabı linç etmese de, bu kutsal kitaptan bu şekilde yaralanabilsek.
bazı şeyler çok tevafuki gelişyo, bi kaç gündür bu konuya takılmış durumdayım. cahil aklımla , keşke Üniversitelerde Kuran-ı Kerim bir bilim kitabı olarak öğretilse diye geçiriyorum. bugün şehir efsanesi gibi gelse de ünlü bilim adamlarının en önemli kaynaklarından biridir Kuranı Kerim. biz neden ondan uzak kalalım.
Haklısın, bu fikrine katılmamam mümkün değil, Kur'an içinde yaratılanlar için emirlerin bulunduğu bir kutsal kitaptan çok fazlası.
Bir zamanlar belgesellerini hayranlıkla seyrettiğim Jacques-Yves Cousteau kitabımızı okumuş, kendisine birçok araştırmasında kitabımızı rehber edinmiş biridir.
Hangi boğazdaydı hatırlamıyorum ama Kızıldeniz'le Hint Okyanusu'nun birbirine karışmadığını görünce araştırmalar yapmış ve cevabı Kur'an'da bulmuştu.
Haklısın, bu fikrine katılmamam mümkün değil, Kur'an içinde yaratılanlar için emirlerin bulunduğu bir kutsal kitaptan çok fazlası.
Bir zamanlar belgesellerini hayranlıkla seyrettiğim Jacques-Yves Cousteau kitabımızı okumuş, kendisine birçok araştırmasında kitabımızı rehber edinmiş biridir.
Hangi boğazdaydı hatırlamıyorum ama Kızıldeniz'le Hint Okyanusu'nun birbirine karışmadığını görünce araştırmalar yapmış ve cevabı Kur'an'da bulmuştu.
Bundan binlere yil önce vayh edilmis bir kitap ama okundugunda ana rahminde bir bebegin nasil olustugunun anlatilmasi ne kadar mükemmel. Nekadar essiz.
Birzamanlar insanlar okuyor, anliyor ve kesfediyordu.
Ama o kesifler simdi baskalarinin buluslari olarak sunuluyor dünyaya.
Istanbulda da vardi sanirim Islam bilimi müzesi ama Frankfurt takini görmelisiniz!
Insan hem cok gurur duyuyor hemde derin bir üzüntü!
Muhakak,Beni en çok etkileyenlerin arasında yer alır bahsettiğiniz.
Ayrıca kuranda seçilen her bir kelime özeldir yani kalkıp yerine başka kelime koyarsan eş anlamlı dahi olsa o kelimenin yerini alamaz.
Ve arapça öyle bir dil ki bir harf değişritmeye kalksan o kelime orada sırıtır ve binlerce düşmanı olan kitap hale değişmeden günümüzde ve dipdiri!!
Ve birde insanları kafir ve mümin değil bir de münafık olarak üçe ayırıyor rabbim ne güzel tanıyor yarattığı kullarını.
cebeli tarık boğazıydı sanırım. Kuranı Kerimin mucizesi tahrip edilmeyişidir. peki nedne böyle bir garanti veriyor Yaradan. Bence bu çok önemli bir kanıt. bugün yalnız ölülerin arkasından okunan, ezber yapılarak dilek ve temenniler için , kısır bir alana hapseidlen bu Yüce Kitap kimbilir içinde ne mucizeler barındırıyor.
Muhakak,
Allah onların kalplerinde ne var, ne yok pekiyi biliyor. (Nisâ, 63)
O bütün kalplerin künhünü (hakikatini) bilir. (Hadîd, 6)
ancak bize böyle bir bilgiyi edinme hakkı vermediği gibi bu konuda yorum yapmayıda yasaklıyor.
Ey iman edenler, zandan çok kaçının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli yönlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allaha karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.(Hucurat, 49/12)
Bir ara kitabımızı ayet ayet araştıranların katıldığı programları çok seyrediyordum, hala öyle programlar olsa seyrederim ki şimdilerde yapılmaması büyük kayıp.
Düşünebiliyor musun? Arının kromozom sayısına varana kadar herşey var kitabımızda, yabancı bilim adamları okumasın da ne yapsın.
Dünya'daki en kıymetli araştırma kitabı daha ne olsun.
Bir ara kitabımızı ayet ayet araştıranların katıldığı programları çok seyrediyordum, hala öyle programlar olsa seyrederim ki şimdilerde yapılmaması büyük kayıp.
Düşünebiliyor musun? Arının kromozom sayısına varana kadar herşey var kitabımızda, yabancı bilim adamları okumasın da ne yapsın.
Dünya'daki en kıymetli araştırma kitabı daha ne olsun.
aletleri yapan insnalar içerisine mutlaka kullanma kılavuzu ekliyor Mune alemleri yaratan Rabbin kılavuzu da Kuranı Kerim.
Mune onu da birak ne var biliyor musun?
Astrono mi?
Bundan binlerce yil önce insanlar daha dünyanin yuvarlak oldugunu bile bilmezken.
Kuran astronominin en ince ayrintisina kadar anlatir.
Hatta günes patlamalarina kadar.
Ben atronomiden bahsedilen ayetleri okudugumda soke olmustum
Insanlar nasil bunlari görmez anlamaz diye.
Ama görmüsler, kesfetmisler ama bugün bunlar bizlerin degil, yabancilarin kesfi gibi sunuluyor cok icim aciyor cok!
Ay cadum günün cümlesini kurdun gercekten:)
Yani klavuzu okusak herseyi biz yapacagiz, biz ortaya koyacagiz ama elimizde ki klavuzu biz arastirmayi birak, okumuyoruz bile, üstelik yabancilarin okuyup buldugu seyleri agzimiz acik izliyoruz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?