QUOTE=sevde_;35023457]
Ben ilçede acilde çalıştım önce.
Burda aciller çok yoğun oluyor.Gerçekten acil bir elin parmaklarını geçmez.Boş vakitlerinde acile geliyorlardı gibi birşey.
Bol serum takılıyordu.
Hastalar uzun tutuluyordu.
Gözlem odası çok küçüktü.
O,nlara yer ayarlamak,muayane kabinlerindne hasta kaldırıp yer ayarlamak
Özellikle akşamları tıklım tıklım olması....
..Dinlenme molalarımıza idarenin karışması..
Yoruculuk.....
Acil zevkli bir bölüm de çok yorucu,agresif insanlara karşı yorulmuşken sakin kalabilmek çok zor.
.Hasta haklarını çok önemsiyor idare,hizmet verdiğimiz kesim d ebunu biliyor,bol şikayet....
..bol idare baskısı..sürekli toplantı..En ufak şeyin idareye gitmesi.
.ekip ruhunun ve birliğin olmaması..
birkaç ay fazla mesai(gün aşırı 24 saat nöbet) .
.daraldığım vakit yıllık izin alamama,
yıllık izinde ,uyarı yapmada vs adam kayırma....
.Benim de özelı sıkıntılarımın olduğu dönemdi.Ayrılık acısı.
Acil becerisinde iyi olmama rağmen maddi manevi çok yıpranmıştım..
sonra birkaç ay ortopedi servisi..Burayı çok sevmiştim..,
Yoruculuğu az..sorumluluğu acile göre fazla ama olsun...gece dinlenebilme..iki hemşire..
Ama iş arkadaşlarım gazabına uğradım..iyi niyetle sevinerek gitim ama ortma meğer kötüymüş..
.Nedenini bilmediğim bir biçimde ordan alındım..konularım arasında var....
,Diş polikliniğine verildim...Burdaki işi de kısa sürede kaptım..Rutin rahat bir iş ..
Kendi odam var ,ekip işi yok,karışan yok...oh miss..
.Gidesim yok da...
Yalnız yaşamak beni sıkmaya başladı...
Sallantılı bir ilşkim var,ilgisiz bir sevgili..Belirsiz bir gelecek..Benim sevgi ihtiyacım..
Boş kaldıkça onu çok düşünüyorum..
Merkeze birbuçuk saat uzak ilçe.Ailem merkezde.
Ailemin yanına gidersem yalnız kalmam,canım sıkılmaz diye düşünüyorum.
.
Nisbeten yoğunluğu az denilen(kötünün iyisi) bir şehir hastanesine becayiş(değiştokuş) düşünüyorum..
Ama şehir hastaneleri yoğun'' olur deniyor..
Benim kamuda ilk atamam ilçe oldu..Ondan öncesi özel kurumlardı..Özel kurumların yoğunluğu az oluyordu..Ara ara da çalışmadım..Bir de gençtim ozamanlar,kafam dinçti..20li yaşlar:)Keşke o dönemlerde kamuya başlasaymışım.
Yeni bir iş yeri kulağa hoş gözüyor..Değişikliği severim.. Ancak..
İşte ''yoğun'' denildiği için tırsıyorum..
.20 yataklı ve 40 yataklı olmak üzere..20 yataklıda bir hemşire...40 yataklıda hafta içi 1 hemşire hafta sonu 2 hemşire..
hafta içi 16 saat hafta sonu 24 saat..ortalama fazla mesai ayda 24 saat gibi..
yoğunbakımda ve acilde 24 saat yok galiba.
.Biizm ilçede hepsi 24 saatti..yatakların tamamı dolmuyormuş..
35 hastanın üzerine çıkmıyormuş mesela..
Bir hemşire yetiştirebliyormu bilmiyorum,servisine göre değişir işte..
Ve..1 hemşire olunca gece ne kadar dinlenir onu çok merak ediyorum..
Gece, of..gece..
Gece yatışı az olan bölümler daha rahat olur..Hangilerinin gece yatışı az olur ki..
Ve hastaları stabil olan bölümler gece rahat olur..
Hiç bu şekilde çalışmadığım için ,öğrenilir ondan endişem yok ama yorgunluk açısından ,gece açısıından başedebileceğimden tırsıyorum şuan..
Seninki yoğun bakım..Ben de istemem yoğunbakımı..Becerisi çok güzel ama stresli...Ben zaten öyle bir işe uygun değilim..
Benim babam da yoğunbakımlık ve yatalak bir hastaydı,onla çok ilgilendim..Vücudunun nasıl iflas ettiğine şahit oldum..Sevdiğim insanı o halde görmek ,ilgilenmek,beni çok yormuştu ozamanlar(üstelik boşanma yaşadığım zamanlar kötüleşmişti)..Yoğunbakımda çalışsam hep onu hatırlarım..
Cerrahi,dahiliye,çocuk da yoğun ve yorucuymuş..Öyle diyorlar..
Şimdi araya tandıık koymaya çalışacam,olur mu bilmiyorum..Yoğun servisler haricinde servisleri isteyeceğim..
.En iyisi gündüzlü de,oralara girmek öyle zor ki..
Yeni geleni zor ve yorucu servislere yollama gibi bir alışkanlıkları var..