- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.836
Ailesiyle birlikte Suriye'den gelerek Türkiye'ye yerleşen 13 yaşındaki çocuk BBC'ye nasıl cihatçı olduğunu anlattı. Annesinin de cihat yolunda ölürse çok mutlu olurum dediği çocuk "Türkiye'de saldırı düzenler misin?" sorusuna "Eğer benden Türkiye’de saldırı düzenlememi isterlerse bunu yaparım" yanıtını veriyor
Sitene Ekle
Haberin diğer fotoğrafları için tıklayın
İsmini İslam Devleti olarak değiştiren IŞİD, militan olarak sadece yetişkinleri değil çocukları da saflarına katıyor; onlara hem şeriat kursları hem de askeri eğitim veriyor. "İslam Devleti" çatısı altında büyümüş ve onun kurallarına göre eğitilmiş bir nesil yaratmak istiyor. Bu gizlenen bir gerçek değil. IŞİD sosyal medyada bu çocukların ellerinde silahla ya da eğitim görürken fotoğrafını yayımlıyor.
BBC Hatay'da yaşayan bu çocuklardan biriyle görüştü. Kentin kenar mahallelerinden birinde, annesiyle ara ara misafir olduğu evde görüşülen, adının Ebu Hattab olarak yazılmasını isteyen 13 yaşındaki Suriyeli bu çocuk IŞİD'in yaratmayı hedeflediği yeni nesle dahil olmak isteyenlerden biri.
"İnşallah birkaç gün veya bir hafta içinde İslam Devleti'ne, Rakka'ya gideceğim" diyor. IŞİD ile birlikte, "Allah'ın düşmanlarına karşı" savaşmak istediğini söylüyor. Halihazırda başka bir cihatçı grubun eğitimlerine katılmış. Elinde silahla poz verdiği fotoğrafları var. Fakat IŞİD'e katıldığında yeniden eğitim alacağını söylüyor. IŞİD'in dünyaya yayılmasını ve bu sayede şeriatı da bütün ülkelere yaymasını, hilafetin dünyayı yönetmesini diliyor.
Ebu Hattab, Lazkiye'de deniz kenarında bulunan Cebla kasabasından gelmiş ailesiyle. IŞİD ile önce Facebook ve Twitter üzerinden tanışmış, sayfalarını takip etmiş. Facebook üzerinden mesajlaştığı bir militan ile daha sonra yüz yüze buluşmuşlar. Bu kişi, ona telefonundan resim ve videolar göndermeye devam etmiş. Örgütle ilk ilişkisini böyle kurmuş. Facebook'ta irtibat kurduğu başkaları da var. Onlarla da mesajlaşıyor.
"Yaşımı öğrenince benimle daha çok ilgilendiler"
IŞİD'den konuştuğu kişilerin, onun yaşını bilip bilmediğini sorduğumuzda, "Birkaç gün öncesine kadar bilmiyorlardı" diyor. "Peki öğrendikleri zaman ne yaptılar?" diye soruyoruz bu sefer. "Yaşımı söyledikten sonra daha çok video, daha çok fotoğraf göndermeye ve benimle daha çok ilgilenmeye başladılar" diye yanıtlıyor.
Grubun, çocukların IŞİD'e katılmasını isteyip istemediğini soruyoruz. Bu sırada onunla buluştuğumuz evin kapısının önünde, sokakta oynayan çocukların sesi geliyor. O ise dışarıda muhtemelen akranı olan bu çocukların neşeli seslerini duymadan yanıt veriyor: "Evet, yeni bir nesil yetiştirmek istiyorlar." IŞİD'e neden katılmak istediğini sorduğumuzda ise "Çünkü şeriatı uyguluyorlar. Çünkü Nusayrileri, kafirleri ve mürtedleri [Müslümanlıktan çıkanlar] öldürüyorlar. Allah'ın düşmanlarını öldürüyorlar." diyor.
Türkiye’de saldırı düzenlememi isterlerse bunu yaparım
“Türkiye’de yaşıyorsun, burada ya da İngiltere’de bir saldırı düzenler miydin?” diye sorulması üzerine Hattab, “İngiltere’ye saldırılması gerekir çünkü NATO üyesi ve IŞİD’e karşı. Ama biz sadece hak edenleri öldürüyoruz. Eğer benden Türkiye’de saldırı düzenlememi isterlerse bunu yaparım. Batı yakında bitecek” diyor.
'Allah yolunda ölmeye hazırım'
Peki gerekirse o birisini öldürecek mi? Doğrudan öldürmek kelimesini kullanmadan yanıtlıyor soruyu: "Kafirlerle savaşacağım. Çünkü Allah bunu emrediyor." Savaşmaya hazır olduğu kadar ölmeye de hazır olduğunu söylüyor: "İnşallah Allah'ın yolunda ölmeye hazırım. Ruhum Allah'ın. Hazırım."
Çocukluğuyla ilgili sorduğumuz her soruyu geçiştiriyor. Yaşıtlarının bambaşka şeyler yaptığını hatırlattığımızda, "Allah bize öbür dünya için çalışmayı ve savaşmayı emrediyor, bu dünya için değil. Bu dünya fani, cennete ulaşmak için öbür dünya için savaşmalıyız" diye yanıtlıyor.
Suriye'deki savaştan önceki en güzel hatırasını sorduğumda bile bir çocuk gibi yanıtlamıyor soruyu ama belki de en güzel anılarından birinin ipucunu veriyor: "Devrimden önce, denize girer, parka giderdik. Devrimden sonra yaptığımızın yanlış olduğunu anladım. Şimdi doğru yolu bulduk."
'Onu cihatçı olması için eğitime gönderdim'
Bulduğu yolda kendini yalnız hissettiğini söylemek ise zor. Annesi, oğlu 18 yaşından küçük olduğu için sorumluluk duyduğunu söylese de onun IŞİD'e katılmasına verdiği desteği gizlemiyor. Sohbetimizin başında, "IŞİD'in yanında veya karşısında olmadığını" söylüyor ancak oğlunun bir cihatçı olmasını istiyor ve "derinde İslam Devleti'ni sevdiğimiz gerçeğini gizleyemem" diyor. Aslında pek gizliyor da sayılmaz. Çünkü Facebook sayfasının profil fotoğrafı olarak IŞİD ile birlikte savaşırken "şehit olan" birinin fotoğrafını kullanıyor.
Adını Fatima olarak yazmamızı istiyor. Aslında Arapça öğretmeni, 53 yaşında. Bundan sekiz ay önce okul dönemi bittikten sonra oğlunu, adının "Şam İslam" olduğunu söylediği bir cihatçı grubun yanına askeri eğitim ve şeriat kursları alması için göndermiş.
"Biz cihat dediğimiz zaman, savaşmaktan bahsediyoruz. Onu eğitime cihatçı olması için gönderdim ve onu destekledim." diyor.
'Ölürse çok mutlu olurum'
Oğlunun Rakka'ya gidip IŞİD'e katılmak istemesiyle ilgili ne düşündüğünü sorduğumuzda, "Onu durduramam. Savaş yüzünden çocuklar hızlı büyüdü. Çocuğumu artık 13 yaşındaymış gibi değil, 20 yaşında gibi görüyorum. Askeri eğitim aldı, asker gibi savaşabiliyor. Seçme hakkı var." diyor.
"Peki orada savaşırken ölürse?" diye soruyoruz. Yanıtı kısa oluyor "Çok mutlu olurum" diyor ve ağlıyor... Diğer iki oğlunun Suriye'de sivil aktivistler olarak çalışmalarından "utandığını" anlatıyor bize ve "Onlar da silah almalı ellerine." diye ekliyor. 13 yaşındaki oğlu Ebu Hattab'ın ise gelecekte bir "emir" olmasını istiyor. Sadece IŞİD'in Suriye halkı için savaştığını düşünüyor. "Bir yanda rejim bir yanda Şiiler. IŞİD'den başka seçeneğimiz yok." diyor. Aynı çatının altında böyle düşünen tek yetişkin Fatima değil.
194 ölü
Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütlerine göre Suriye'de IŞİD ve diğer cihatçı gruplar ile birlikte, bu grupların amaçları için savaşan veya savaşmayı öğrenen pek çok çocuk var. Ancak sayıları henüz bilinmiyor. Suriye merkezli İhlalleri Belgeleme Merkezi isimli izleme grubu geçen Mayıs ayında yayımladığı raporda 2011 Eylül ayından bu yana "sivil olmayan" 194 erkek çocuğun hayatını kaybettiğini açıkladı.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin Ağustos ayındaki raporunda ise Suriye'de pek çok grubun yanı sıra IŞİD'in de çocukları militan haline getirdiği, bunun için eğitimler verdiği belirtiliyor.
Raporda IŞİD'in çocuklara eğitim verdiği kurulu kampların olmasının "örgütün çocukların eğitimi için sistematik olarak silah sağladığına" işaret ettiği söylenirken, çocukların askeri operasyonlarda aktif olarak, hatta intihar bombacısı olarak görevlendirildikleri belirtiliyor.
ABD'nin Eylül ayından beri Irak ve Suriye'de hava saldırılarıyla hedef aldığı ve "terörist" olarak nitelediği IŞİD, henüz sayıları bilinmese de bugüne kadar Suriye'nin içinden ve dışından çocuklara ulaşmayı başardı ve görünen o ki, "Allah yolunda şehit olma" ve "hilafet" rüyasına onları sadece destekçileri olarak değil, askerleri olarak da dahil etti. milliyet
Sitene Ekle
Haberin diğer fotoğrafları için tıklayın
İsmini İslam Devleti olarak değiştiren IŞİD, militan olarak sadece yetişkinleri değil çocukları da saflarına katıyor; onlara hem şeriat kursları hem de askeri eğitim veriyor. "İslam Devleti" çatısı altında büyümüş ve onun kurallarına göre eğitilmiş bir nesil yaratmak istiyor. Bu gizlenen bir gerçek değil. IŞİD sosyal medyada bu çocukların ellerinde silahla ya da eğitim görürken fotoğrafını yayımlıyor.
BBC Hatay'da yaşayan bu çocuklardan biriyle görüştü. Kentin kenar mahallelerinden birinde, annesiyle ara ara misafir olduğu evde görüşülen, adının Ebu Hattab olarak yazılmasını isteyen 13 yaşındaki Suriyeli bu çocuk IŞİD'in yaratmayı hedeflediği yeni nesle dahil olmak isteyenlerden biri.
"İnşallah birkaç gün veya bir hafta içinde İslam Devleti'ne, Rakka'ya gideceğim" diyor. IŞİD ile birlikte, "Allah'ın düşmanlarına karşı" savaşmak istediğini söylüyor. Halihazırda başka bir cihatçı grubun eğitimlerine katılmış. Elinde silahla poz verdiği fotoğrafları var. Fakat IŞİD'e katıldığında yeniden eğitim alacağını söylüyor. IŞİD'in dünyaya yayılmasını ve bu sayede şeriatı da bütün ülkelere yaymasını, hilafetin dünyayı yönetmesini diliyor.
Ebu Hattab, Lazkiye'de deniz kenarında bulunan Cebla kasabasından gelmiş ailesiyle. IŞİD ile önce Facebook ve Twitter üzerinden tanışmış, sayfalarını takip etmiş. Facebook üzerinden mesajlaştığı bir militan ile daha sonra yüz yüze buluşmuşlar. Bu kişi, ona telefonundan resim ve videolar göndermeye devam etmiş. Örgütle ilk ilişkisini böyle kurmuş. Facebook'ta irtibat kurduğu başkaları da var. Onlarla da mesajlaşıyor.
"Yaşımı öğrenince benimle daha çok ilgilendiler"
IŞİD'den konuştuğu kişilerin, onun yaşını bilip bilmediğini sorduğumuzda, "Birkaç gün öncesine kadar bilmiyorlardı" diyor. "Peki öğrendikleri zaman ne yaptılar?" diye soruyoruz bu sefer. "Yaşımı söyledikten sonra daha çok video, daha çok fotoğraf göndermeye ve benimle daha çok ilgilenmeye başladılar" diye yanıtlıyor.
Grubun, çocukların IŞİD'e katılmasını isteyip istemediğini soruyoruz. Bu sırada onunla buluştuğumuz evin kapısının önünde, sokakta oynayan çocukların sesi geliyor. O ise dışarıda muhtemelen akranı olan bu çocukların neşeli seslerini duymadan yanıt veriyor: "Evet, yeni bir nesil yetiştirmek istiyorlar." IŞİD'e neden katılmak istediğini sorduğumuzda ise "Çünkü şeriatı uyguluyorlar. Çünkü Nusayrileri, kafirleri ve mürtedleri [Müslümanlıktan çıkanlar] öldürüyorlar. Allah'ın düşmanlarını öldürüyorlar." diyor.
Türkiye’de saldırı düzenlememi isterlerse bunu yaparım
“Türkiye’de yaşıyorsun, burada ya da İngiltere’de bir saldırı düzenler miydin?” diye sorulması üzerine Hattab, “İngiltere’ye saldırılması gerekir çünkü NATO üyesi ve IŞİD’e karşı. Ama biz sadece hak edenleri öldürüyoruz. Eğer benden Türkiye’de saldırı düzenlememi isterlerse bunu yaparım. Batı yakında bitecek” diyor.
'Allah yolunda ölmeye hazırım'
Peki gerekirse o birisini öldürecek mi? Doğrudan öldürmek kelimesini kullanmadan yanıtlıyor soruyu: "Kafirlerle savaşacağım. Çünkü Allah bunu emrediyor." Savaşmaya hazır olduğu kadar ölmeye de hazır olduğunu söylüyor: "İnşallah Allah'ın yolunda ölmeye hazırım. Ruhum Allah'ın. Hazırım."
Çocukluğuyla ilgili sorduğumuz her soruyu geçiştiriyor. Yaşıtlarının bambaşka şeyler yaptığını hatırlattığımızda, "Allah bize öbür dünya için çalışmayı ve savaşmayı emrediyor, bu dünya için değil. Bu dünya fani, cennete ulaşmak için öbür dünya için savaşmalıyız" diye yanıtlıyor.
Suriye'deki savaştan önceki en güzel hatırasını sorduğumda bile bir çocuk gibi yanıtlamıyor soruyu ama belki de en güzel anılarından birinin ipucunu veriyor: "Devrimden önce, denize girer, parka giderdik. Devrimden sonra yaptığımızın yanlış olduğunu anladım. Şimdi doğru yolu bulduk."
'Onu cihatçı olması için eğitime gönderdim'
Bulduğu yolda kendini yalnız hissettiğini söylemek ise zor. Annesi, oğlu 18 yaşından küçük olduğu için sorumluluk duyduğunu söylese de onun IŞİD'e katılmasına verdiği desteği gizlemiyor. Sohbetimizin başında, "IŞİD'in yanında veya karşısında olmadığını" söylüyor ancak oğlunun bir cihatçı olmasını istiyor ve "derinde İslam Devleti'ni sevdiğimiz gerçeğini gizleyemem" diyor. Aslında pek gizliyor da sayılmaz. Çünkü Facebook sayfasının profil fotoğrafı olarak IŞİD ile birlikte savaşırken "şehit olan" birinin fotoğrafını kullanıyor.
Adını Fatima olarak yazmamızı istiyor. Aslında Arapça öğretmeni, 53 yaşında. Bundan sekiz ay önce okul dönemi bittikten sonra oğlunu, adının "Şam İslam" olduğunu söylediği bir cihatçı grubun yanına askeri eğitim ve şeriat kursları alması için göndermiş.
"Biz cihat dediğimiz zaman, savaşmaktan bahsediyoruz. Onu eğitime cihatçı olması için gönderdim ve onu destekledim." diyor.
'Ölürse çok mutlu olurum'
Oğlunun Rakka'ya gidip IŞİD'e katılmak istemesiyle ilgili ne düşündüğünü sorduğumuzda, "Onu durduramam. Savaş yüzünden çocuklar hızlı büyüdü. Çocuğumu artık 13 yaşındaymış gibi değil, 20 yaşında gibi görüyorum. Askeri eğitim aldı, asker gibi savaşabiliyor. Seçme hakkı var." diyor.
"Peki orada savaşırken ölürse?" diye soruyoruz. Yanıtı kısa oluyor "Çok mutlu olurum" diyor ve ağlıyor... Diğer iki oğlunun Suriye'de sivil aktivistler olarak çalışmalarından "utandığını" anlatıyor bize ve "Onlar da silah almalı ellerine." diye ekliyor. 13 yaşındaki oğlu Ebu Hattab'ın ise gelecekte bir "emir" olmasını istiyor. Sadece IŞİD'in Suriye halkı için savaştığını düşünüyor. "Bir yanda rejim bir yanda Şiiler. IŞİD'den başka seçeneğimiz yok." diyor. Aynı çatının altında böyle düşünen tek yetişkin Fatima değil.
194 ölü
Birleşmiş Milletler ve insan hakları örgütlerine göre Suriye'de IŞİD ve diğer cihatçı gruplar ile birlikte, bu grupların amaçları için savaşan veya savaşmayı öğrenen pek çok çocuk var. Ancak sayıları henüz bilinmiyor. Suriye merkezli İhlalleri Belgeleme Merkezi isimli izleme grubu geçen Mayıs ayında yayımladığı raporda 2011 Eylül ayından bu yana "sivil olmayan" 194 erkek çocuğun hayatını kaybettiğini açıkladı.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nin Ağustos ayındaki raporunda ise Suriye'de pek çok grubun yanı sıra IŞİD'in de çocukları militan haline getirdiği, bunun için eğitimler verdiği belirtiliyor.
Raporda IŞİD'in çocuklara eğitim verdiği kurulu kampların olmasının "örgütün çocukların eğitimi için sistematik olarak silah sağladığına" işaret ettiği söylenirken, çocukların askeri operasyonlarda aktif olarak, hatta intihar bombacısı olarak görevlendirildikleri belirtiliyor.
ABD'nin Eylül ayından beri Irak ve Suriye'de hava saldırılarıyla hedef aldığı ve "terörist" olarak nitelediği IŞİD, henüz sayıları bilinmese de bugüne kadar Suriye'nin içinden ve dışından çocuklara ulaşmayı başardı ve görünen o ki, "Allah yolunda şehit olma" ve "hilafet" rüyasına onları sadece destekçileri olarak değil, askerleri olarak da dahil etti. milliyet