Son zamanlarda her yerde gördüğüm "birbirinden kopamayan ve intikam kokan" patolojik ilişkilere yonelik karalamalar.
Buyrun okuyalım...
"Bu ne biçim erkeklik, ayıp değil mi bu yaptığı, hiç kadına bu yapılır mı?" gibi eften püften yorumlarla geçiştirilecek bir konu değil, ilişkiler bitikten sonra patolojik olarak devam etmeleri ve sonsuz intikamlarla sürdürülmeleri...
Son zamanlarda neredeyse biten bütün ilişkilerde bu patolojik durumla karşılaşıyorum ve ya erkek ya da kadın, "yenildiğini hissettiği ilişkinin bitmeyen intikamını almak için" sonsuz ve sınırsız kötülükler yapıyor...
Kadın ve erkek ilişkilerinde "İlişkiyi kafasında ve kalbinde bitiremeyen taraf ötekinden korkunç intikamlar" almayı planlıyor...
Ego yaralanması, karşı tarafa verilen müthiş zararlarla örtülmeye çalışılıyor...
Erkek ilişkisinden yenik çıktığı kadını, "hafif meşrep, aldatan, onla bunla yatmaya müsait" diye göstermeye çalışarak, ya da sallama bir mail adresiyle sapkınca mailler yollayarak taciz ederek yaralayacağı kadının üzerinden yaralanmış egosunu doyurmaya çalışıyor...
Yaralanan ego bir türlü doymak bilmiyor ve her kötülük yeni bir kötülüğü çağırıyor...
Patolojik, takıntılı (obsesif) kadın ya da erkek intikamları "karşı taraf ne kadar rezil olursa o kadar mutlu oluyor..."
Durum aşk zannedilse de, esasen egonun ilişki esnasında karşı tarafa yenik düştüğünün hissedilmesi ve o yenilginin bitmek bilmez şekilde hesabının görülmesi...
Çok zor ve muhatabını çaresizlik içinde bırakacak bir durum gibi gözükse de, esasen bu patolojik intikamlar iyi incelendiğinde içinde mutlaka ikili bir delilik barındırdığı görülür...
Erkeğin patolojik intikamı çok rezil bir şeydir...
Sezen Aksu'nun "Ben senden gitmem, gidemem" sözlerinin patolojik halidir bahsettiğim durum...
Bir başka insandan gitmemek, gidememek pasif bir durumdur ve üzüntüsü kendinedir...
Ancak karşı taraf çok kötü ve belden aşağı oynayarak ya da iyice nispet yaparak durumu tetikliyorsa, pasif üzüntü aktif bir intikam haline dönüşür...
Üstelik muhatap olan kadın ve erkek bu tacizi ve intikamı kaale alıyorsa, tacizci tacizlerini artırarak sürdürür...
Çünkü amacı zaten yenilmiş egosunu karşı tarafa zarar vererek tamir etmektir...
Şu veya bu şekilde alacağı cevap onu ruhsal olarak tatmin edecek ve yeni saldırılar için hareketlendirecektir...
"Ben senden gitmem, gidemem" sendromu, yenilgi hallerinde görülür ve o yenilgi bazen yaşam boyu sürer...
O yenilgiyi hayatlarında birkaç kez yaşayanlar, kesinlikle kötü olurlar ve artık sadece eski sevgiliye değil, en yakınlarına, tanıdıklarına bile zaman zaman kötülük yapmaktan zevk alırlar...
Zannedilir ki "patolojik sapıklarla" fazla uğraşmazsanız bir gün saldırmaktan vazgeçecektir...
Tam tersine...
Tahmin edilenen aksine, patolojik sapıklar içlerinde müthiş korkular yaşarlar ve kendilerinin zarar göreceğini anladıkları anda tırsarlar, kacarlar, ya da ara ara kaybolurlar......
Aşkın zaman içinde "patolojik sapkın" bir durum halini alması acıdır, ama en büyük kötülüklerin bir zamanlar en yakınında olanlardan gelmesi hazindir...
Hiç unutulmaz!!!
Buyrun okuyalım...
"Bu ne biçim erkeklik, ayıp değil mi bu yaptığı, hiç kadına bu yapılır mı?" gibi eften püften yorumlarla geçiştirilecek bir konu değil, ilişkiler bitikten sonra patolojik olarak devam etmeleri ve sonsuz intikamlarla sürdürülmeleri...
Son zamanlarda neredeyse biten bütün ilişkilerde bu patolojik durumla karşılaşıyorum ve ya erkek ya da kadın, "yenildiğini hissettiği ilişkinin bitmeyen intikamını almak için" sonsuz ve sınırsız kötülükler yapıyor...
Kadın ve erkek ilişkilerinde "İlişkiyi kafasında ve kalbinde bitiremeyen taraf ötekinden korkunç intikamlar" almayı planlıyor...
Ego yaralanması, karşı tarafa verilen müthiş zararlarla örtülmeye çalışılıyor...
Erkek ilişkisinden yenik çıktığı kadını, "hafif meşrep, aldatan, onla bunla yatmaya müsait" diye göstermeye çalışarak, ya da sallama bir mail adresiyle sapkınca mailler yollayarak taciz ederek yaralayacağı kadının üzerinden yaralanmış egosunu doyurmaya çalışıyor...
Yaralanan ego bir türlü doymak bilmiyor ve her kötülük yeni bir kötülüğü çağırıyor...
Patolojik, takıntılı (obsesif) kadın ya da erkek intikamları "karşı taraf ne kadar rezil olursa o kadar mutlu oluyor..."
Durum aşk zannedilse de, esasen egonun ilişki esnasında karşı tarafa yenik düştüğünün hissedilmesi ve o yenilginin bitmek bilmez şekilde hesabının görülmesi...
Çok zor ve muhatabını çaresizlik içinde bırakacak bir durum gibi gözükse de, esasen bu patolojik intikamlar iyi incelendiğinde içinde mutlaka ikili bir delilik barındırdığı görülür...
Erkeğin patolojik intikamı çok rezil bir şeydir...
Sezen Aksu'nun "Ben senden gitmem, gidemem" sözlerinin patolojik halidir bahsettiğim durum...
Bir başka insandan gitmemek, gidememek pasif bir durumdur ve üzüntüsü kendinedir...
Ancak karşı taraf çok kötü ve belden aşağı oynayarak ya da iyice nispet yaparak durumu tetikliyorsa, pasif üzüntü aktif bir intikam haline dönüşür...
Üstelik muhatap olan kadın ve erkek bu tacizi ve intikamı kaale alıyorsa, tacizci tacizlerini artırarak sürdürür...
Çünkü amacı zaten yenilmiş egosunu karşı tarafa zarar vererek tamir etmektir...
Şu veya bu şekilde alacağı cevap onu ruhsal olarak tatmin edecek ve yeni saldırılar için hareketlendirecektir...
"Ben senden gitmem, gidemem" sendromu, yenilgi hallerinde görülür ve o yenilgi bazen yaşam boyu sürer...
O yenilgiyi hayatlarında birkaç kez yaşayanlar, kesinlikle kötü olurlar ve artık sadece eski sevgiliye değil, en yakınlarına, tanıdıklarına bile zaman zaman kötülük yapmaktan zevk alırlar...
Zannedilir ki "patolojik sapıklarla" fazla uğraşmazsanız bir gün saldırmaktan vazgeçecektir...
Tam tersine...
Tahmin edilenen aksine, patolojik sapıklar içlerinde müthiş korkular yaşarlar ve kendilerinin zarar göreceğini anladıkları anda tırsarlar, kacarlar, ya da ara ara kaybolurlar......
Aşkın zaman içinde "patolojik sapkın" bir durum halini alması acıdır, ama en büyük kötülüklerin bir zamanlar en yakınında olanlardan gelmesi hazindir...
Hiç unutulmaz!!!
