- 15 Aralık 2010
- 1.432
- 434
İnternet'e sansür' maddeleri Meclis'te kabul edildi
TBMM'de bugün kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak bilinen Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri içinde yer alan İnternet'e erişimin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından önlenmesinin de öngörüldüğü madde görüşüldü.
Torba Yasa Teklifi görüşmelerinde internet erişimi ile ilgili 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 82, 93, 94, 95 ve 96. Maddeler görüşülerek kabul edildi. Kabul edilen 93. Madde ile 5651 sayılı Kanunun 9. maddesi başlığıyla birlikte değiştirilirken, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hakimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilecek.
Kabul edilen 94. Madde ile 5651 sayılı Kanunun 9. maddesinden sonra gelmek üzere 9/A maddesi eklendi. Eklenen yeni maddeye göre, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilecek.
SANSÜRDE DEVLER LİGİ
Alternatif Bilişim Derneği'nden Orkut Murat Yılmaz, gazetemize yazdığı yazıda tasarının geçmesi halinde Türkiyenin, artık Kuzey Kore, Suudi Arabistan, İran ve Çin gibi ülkelerle aynı "İnternet özgürlüğü ligi"nde yer alacağını belirtmişti.
Yılmaz, tasarıyla bizi bekleyenleri de şöyle sıralamıştı:
* Ulaştırma Bakanına ve TİB Başkanına doğrudan içerik çıkarma emri verme yetkisi veriliyor. Bugüne dek yalnızca katalog suçlar diye bilinen ....., bahis, kumar vb. konularında yapılan site erişim engellemeleri için mahkeme kararına ihtiyaç duyulmuyordu. Artık böyle bir ayrıştırma yok. Her türlü içerik TİB Başkanı ya da Ulaştırma Bakanından gelen bir emirle çıkarılmak zorunda kalacak.
* TİB çalışanları hakkında soruşturma açmak TİB Başkanının iznine tabi kılınıyor. Tıpkı MİT görevlileri için soruşturma izninin Başbakan tarafından verilmesi gibi bir durum bu. Uzmanlar, bu düzenleme her türden yasadışı telekulak, fişleme, dinleme soruşturmalarının takipsizlikle sonuçlanması için kullanılacak diye korkularını dile getiriyor.
* Yer Sağlayıcılar için kullanıcı ip adreslerini saklama süresi en az 6 aydan en az 1 yıla çıkarılıyor. Bu yasal değişikliğe göre Ekşi Sözlük, Evrensel.net ya da başka birçok kullanıcının içerik ürettiği siteler Yer Sağlayıcı olarak tanımlanıyor. Böylece fişleme işinin yükünü/yükümlülüğünü Yer Sağlayıcılarla bölüşme yoluna gidilmiş oluyor.
* Erişim Sağlayıcıları Birliği diye bir kurum oluşturuluyor. Bu kurum, TTNet, Turkcell, Vodafone, Avea gibi İnternete bağlanma hizmetini aldığımız şirketleri birleştiren bir kurum olacak. İçeriğe Erişimi Engelleme gibi işlerle parasını yine bizzat erişim sağlayıcıların ödediği bu kurum ilgilenecek. Aslen TİBin yetkileri dışında kalan içerik çıkarma işlemlerinin ve altyapısının tamamı da bu birlik üzerine yıkılacak. Bu kurumun masrafları da bizim faturalarımıza yansıyacak.
* IP ve DNS engellemesine ek olarak URL engellemesi getiriliyor. Yani Twitter.coma girebilecek ama bazı etiketleri, tweetleri ya da kullanıcıları göremeyeceğiz. Uygulanan sansürden haberimiz bile olamayacak. Dahası bu tarz bir engellemenin uygulanabilmesi için kullanıcıların İnternet bağlantılarının içeriğini kontrol eden sistemlerin (Deep Packet Inspection / Derin Veri Analizi) kullanılması gerekiyor. Bu türden bir hizmet bir süredir Phorm adlı şirketten alınıyordu (Konuyu enphormasyon.org üzerinden ayrıntılı olarak inceleyebilirsiniz). Ancak kimi usulsüzlükler yüzünden Phorma ceza kesilmişti. Şimdi bu düzenleme ile Phormun yaptığı her şey yasal çerçeveye kavuşmuş olacak. Tüm davranışlarımızı tek tek inceleyen bu sistemle topyekün fişlemeye geçmiş olacağız.
* Kişilik haklarının ihlali gerekçesiyle yapılan içerik çıkarmaları başvuruları birliğe ya da doğrudan mahkemeye yapılabiliyor. İki halde de mahkemeye ulaşan bu başvurular duruşma yapmaksızın karara bağlanıyor ve birliğe uygulatılıyor. Yani eskiden savcılık ihtiyati tedbirine ya da standart bir mahkeme sürecinin kararına bağlı olan içerik çıkarma kararları çok daha rahat bir şekilde, duruşmasız bir şekilde yaklaşık 4 saat içinde uygulamaya konuyor.
* Yer Sağlayıcılar için şikayetlere 4 saat içinde yanıt verme zorunluluğu getiriliyor.
* Daha önce DNS değiştirerek sansürün etrafından dolaşmak mümkünken, yeni uygulamayla (Phorm sayesinde) artık mümkün olmuyor.
* Erişim ve Yer Sağlayıcıların içeriği vaktinde kaldırmama ve şikayetlere vakitli yanıt vermeme halinde gelen ceza hapis cezasından idari para cezasına çevrilmiş. IP bilgisi vermeme gibi durumlarda halen hapis cezası yerinde duruyor.
* Bakanlığa siber suçlarla savaşma yetkisi veriliyor. Bunun için kurulacak özel timlere, örtülü ödenekle yapılacak her türlü operasyona kendimizi hazırlamamız gerekiyor.
MADDEDE NELER VAR?
"5651 sayılı Kanunun 9'ncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 9/A maddesi eklenmiştir; Özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi,
MADDE 9/A
(1) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Başkanlığa doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilir.
(2) Yapılan bu istekte; hakkın ihlâline neden olan yayının tam adresi (URL), hangi açılardan hakkın ihlâl edildiğine ilişkin açıklama ve kimlik bilgilerini ispatlayacak bilgilere yer verilir. Bu bilgilerde eksiklik olması halinde talep işleme konulmaz.
(3) Başkanlık, kendisine gelen bu talebi uygulanmak üzere derhal Birliğe bildirir, erişim sağlayıcılar bu tedbir talebini derhal, en geç dört saat içinde yerine getirir.
(4) Erişimin engellenmesi, özel hayatın gizliliğinin ihlal eden yayın, kısım, bölüm, resim, video ile ilgili olarak (URL şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla uygulanır.
(5) Erişimin engellenmesini talep eden kişiler, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğinden bahisle erişimin engellenmesi talebini talepte bulunduğu saatten itibaren 24 saat içinde sulh ceza hâkiminin kararına sunar. Hâkim, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edilip edilmediğini değerlendirerek vereceği kararını en geç kırk sekiz saat içinde açıklar ve doğrudan Başkanlığa gönderir; aksi halde, erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkar.
(6) Hakim tarafından verilen bu karara karşı Başkanlık tarafından 5271 sayılı Kanun hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.
(7) Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hâkim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.
(8) Özel hayatın gizliliğinin ihlâline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde doğrudan Başkanın emri üzerine erişim engellenmesi Başkanlık tarafından yapılır. Bu karara karşı sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilir." (ANKARA)
TBMM'de bugün kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak bilinen Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri içinde yer alan İnternet'e erişimin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından önlenmesinin de öngörüldüğü madde görüşüldü.
Torba Yasa Teklifi görüşmelerinde internet erişimi ile ilgili 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 82, 93, 94, 95 ve 96. Maddeler görüşülerek kabul edildi. Kabul edilen 93. Madde ile 5651 sayılı Kanunun 9. maddesi başlığıyla birlikte değiştirilirken, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hakimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de isteyebilecek.
Kabul edilen 94. Madde ile 5651 sayılı Kanunun 9. maddesinden sonra gelmek üzere 9/A maddesi eklendi. Eklenen yeni maddeye göre, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilecek.
SANSÜRDE DEVLER LİGİ
Alternatif Bilişim Derneği'nden Orkut Murat Yılmaz, gazetemize yazdığı yazıda tasarının geçmesi halinde Türkiyenin, artık Kuzey Kore, Suudi Arabistan, İran ve Çin gibi ülkelerle aynı "İnternet özgürlüğü ligi"nde yer alacağını belirtmişti.
Yılmaz, tasarıyla bizi bekleyenleri de şöyle sıralamıştı:
* Ulaştırma Bakanına ve TİB Başkanına doğrudan içerik çıkarma emri verme yetkisi veriliyor. Bugüne dek yalnızca katalog suçlar diye bilinen ....., bahis, kumar vb. konularında yapılan site erişim engellemeleri için mahkeme kararına ihtiyaç duyulmuyordu. Artık böyle bir ayrıştırma yok. Her türlü içerik TİB Başkanı ya da Ulaştırma Bakanından gelen bir emirle çıkarılmak zorunda kalacak.
* TİB çalışanları hakkında soruşturma açmak TİB Başkanının iznine tabi kılınıyor. Tıpkı MİT görevlileri için soruşturma izninin Başbakan tarafından verilmesi gibi bir durum bu. Uzmanlar, bu düzenleme her türden yasadışı telekulak, fişleme, dinleme soruşturmalarının takipsizlikle sonuçlanması için kullanılacak diye korkularını dile getiriyor.
* Yer Sağlayıcılar için kullanıcı ip adreslerini saklama süresi en az 6 aydan en az 1 yıla çıkarılıyor. Bu yasal değişikliğe göre Ekşi Sözlük, Evrensel.net ya da başka birçok kullanıcının içerik ürettiği siteler Yer Sağlayıcı olarak tanımlanıyor. Böylece fişleme işinin yükünü/yükümlülüğünü Yer Sağlayıcılarla bölüşme yoluna gidilmiş oluyor.
* Erişim Sağlayıcıları Birliği diye bir kurum oluşturuluyor. Bu kurum, TTNet, Turkcell, Vodafone, Avea gibi İnternete bağlanma hizmetini aldığımız şirketleri birleştiren bir kurum olacak. İçeriğe Erişimi Engelleme gibi işlerle parasını yine bizzat erişim sağlayıcıların ödediği bu kurum ilgilenecek. Aslen TİBin yetkileri dışında kalan içerik çıkarma işlemlerinin ve altyapısının tamamı da bu birlik üzerine yıkılacak. Bu kurumun masrafları da bizim faturalarımıza yansıyacak.
* IP ve DNS engellemesine ek olarak URL engellemesi getiriliyor. Yani Twitter.coma girebilecek ama bazı etiketleri, tweetleri ya da kullanıcıları göremeyeceğiz. Uygulanan sansürden haberimiz bile olamayacak. Dahası bu tarz bir engellemenin uygulanabilmesi için kullanıcıların İnternet bağlantılarının içeriğini kontrol eden sistemlerin (Deep Packet Inspection / Derin Veri Analizi) kullanılması gerekiyor. Bu türden bir hizmet bir süredir Phorm adlı şirketten alınıyordu (Konuyu enphormasyon.org üzerinden ayrıntılı olarak inceleyebilirsiniz). Ancak kimi usulsüzlükler yüzünden Phorma ceza kesilmişti. Şimdi bu düzenleme ile Phormun yaptığı her şey yasal çerçeveye kavuşmuş olacak. Tüm davranışlarımızı tek tek inceleyen bu sistemle topyekün fişlemeye geçmiş olacağız.
* Kişilik haklarının ihlali gerekçesiyle yapılan içerik çıkarmaları başvuruları birliğe ya da doğrudan mahkemeye yapılabiliyor. İki halde de mahkemeye ulaşan bu başvurular duruşma yapmaksızın karara bağlanıyor ve birliğe uygulatılıyor. Yani eskiden savcılık ihtiyati tedbirine ya da standart bir mahkeme sürecinin kararına bağlı olan içerik çıkarma kararları çok daha rahat bir şekilde, duruşmasız bir şekilde yaklaşık 4 saat içinde uygulamaya konuyor.
* Yer Sağlayıcılar için şikayetlere 4 saat içinde yanıt verme zorunluluğu getiriliyor.
* Daha önce DNS değiştirerek sansürün etrafından dolaşmak mümkünken, yeni uygulamayla (Phorm sayesinde) artık mümkün olmuyor.
* Erişim ve Yer Sağlayıcıların içeriği vaktinde kaldırmama ve şikayetlere vakitli yanıt vermeme halinde gelen ceza hapis cezasından idari para cezasına çevrilmiş. IP bilgisi vermeme gibi durumlarda halen hapis cezası yerinde duruyor.
* Bakanlığa siber suçlarla savaşma yetkisi veriliyor. Bunun için kurulacak özel timlere, örtülü ödenekle yapılacak her türlü operasyona kendimizi hazırlamamız gerekiyor.
MADDEDE NELER VAR?
"5651 sayılı Kanunun 9'ncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 9/A maddesi eklenmiştir; Özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi,
MADDE 9/A
(1) İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini iddia eden kişiler, Başkanlığa doğrudan başvurarak içeriğe erişimin engellenmesi tedbirinin uygulanmasını isteyebilir.
(2) Yapılan bu istekte; hakkın ihlâline neden olan yayının tam adresi (URL), hangi açılardan hakkın ihlâl edildiğine ilişkin açıklama ve kimlik bilgilerini ispatlayacak bilgilere yer verilir. Bu bilgilerde eksiklik olması halinde talep işleme konulmaz.
(3) Başkanlık, kendisine gelen bu talebi uygulanmak üzere derhal Birliğe bildirir, erişim sağlayıcılar bu tedbir talebini derhal, en geç dört saat içinde yerine getirir.
(4) Erişimin engellenmesi, özel hayatın gizliliğinin ihlal eden yayın, kısım, bölüm, resim, video ile ilgili olarak (URL şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla uygulanır.
(5) Erişimin engellenmesini talep eden kişiler, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğinden bahisle erişimin engellenmesi talebini talepte bulunduğu saatten itibaren 24 saat içinde sulh ceza hâkiminin kararına sunar. Hâkim, internet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ihlal edilip edilmediğini değerlendirerek vereceği kararını en geç kırk sekiz saat içinde açıklar ve doğrudan Başkanlığa gönderir; aksi halde, erişimin engellenmesi tedbiri kendiliğinden kalkar.
(6) Hakim tarafından verilen bu karara karşı Başkanlık tarafından 5271 sayılı Kanun hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.
(7) Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hâkim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.
(8) Özel hayatın gizliliğinin ihlâline bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde doğrudan Başkanın emri üzerine erişim engellenmesi Başkanlık tarafından yapılır. Bu karara karşı sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilir." (ANKARA)