İmajıyla Angelina Jolie

  • Konu Sahibi Konu Sahibi EU2
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
bir kadın angelinadan çok güzel olabilir evet ama onun gibi bir duruşa sahip olamaz...
 
antonıo banderasla oynadıgı gunahkar fılmınden sonra anjeline jolıe kımmıs o filmde gordum.gercekten cok dişi ve yeteneklıydı filmde.ve angelınanın en guzel fılmıydı suphesız.ama guzellıgı hakıkatten abartılıyor.Hoş bır kadın lakın benım baktıkca bakasım gelmıyor.zayıfladıkca suratı dıkdortgenlesıyor mumkunse kılo alsın cok beter olmus.Asil dişi durusu bakısı cok farklı ama cok guzel bulamıyorum.kımı fotolarda yandan cekımle hoş duruyor guzel cıkıyor onden cekımle berbat.Yaptıgı yardım severlıkler ıyı hoş ama nede olsa o yuva yıkan bır kadın..
 
dudak kalınlığı hiç aşırı değil burda ve yüzü çok güzel bir insan kendinden ancak bu kadar emin olabilir ve bu kadar etkileyici bakabilir

 
OK Dergisi Röportajı(2006)

-Eskisi kadar çılgın bir hayat yaşamıyorsunuz bunun nedeni gerçek aşkı bulmanız mı?
A.J.:Brad’e söylemeyin ama ben onu çok seviyorum. Hayatımın kesinlikle daha huzurlu bir dönemindeyim. 20 yaşındayken çok saçma şeylere tepki gösterirdim. Şimdi çocuklarım sağlıklıysa ve değer verdiğim birine bir şey olmadıysa hiç bir şey beni yıkamaz.

-Daha fazla çocuk evlat edineceğinizi söylediniz. Madonna’nın evlatlık edinirken yaşadığı problemler sizi ürkütmedi mi?
A.J:Madonna’nın problemlerini aslında medyanın ön plana çıkardığını ve büyüttüğünü düşünüyorum. Madonna yasal yollardan evlat edinmenin mümkün olmadığı bir ülkeden evlat edindiği için alışılmadık bir durumla karşılaştı. Bence o ve Guy evlat edindikleri David’i çok seviyorlar ve kendi öz çocukları gibi büyütecekler. Bence biz negatif haberler yapacağımıza pozitif enerji yollayarak bu konuda onlara destek olmalıyız.

-Brad Pitt’in hayatınızın aşkı olduğunu söylüyorsunuz. Peki evlenmeyi hiç düşünmüyormusunuz?
A.J:Brad’le ilişkimden önce iki kere evlendim. Evlilik gerçekten güzel bir kurum fakat Brad ve ben şu anda gerçekten gerekli bir şey olarak görmüyoruz. Bu konu hakkında Brad ile derinlemesine konuşmadık çünkü biz bir şeyin eksikliğini hissetmiyoruz. İkimizin de önceliği bu çocukları kendi çocuklarımız yapabilmekti. Evlat edinmeniz için de evli olmanız gerekmiyor.

-Çocuk doğurmanız aileniz hakkındaki düşüncelerinizi değiştirdi mi?

A.J:Aslında hayatımda hiç bir şey değişmedi. Kızım Shiloh evlatlık çocuklarımdan daha özel değil benim için. Öz çocuğuma hamile kaldığımda acaba bu durum evlatlık çocuklarıma karşı farklı hissetmeme sebep olur mu diye düşündüm ve endişelendim ama hiç bir fark olmadı. Sezeryanla doğum yaptığım için çabuk ve kolay bir doğum oldu ama herkesin mutlaka bu duyguyu tatması lazım. Mad ve Zahara’yla tanıştığım gün de benim için aynı değeri taşıyor.

-Çocuklarınızla niye bu kadar yolculuk yapıyorsunuz?
A.J:Çocukların yetimhanelerde büyüdüğü ülkelere yolculuk yapma gereği duyuyorum çünkü ben çocuklarımla o ülkelerde karşılaştım. Çocuklarıma bu konuda örnek olmak zorundayım, çünkü onlar artık çok farklı konumdalar. Ben onların Hollywood’ta büyümelerini istemiyorum.Tehlike lerle karşı karşıya olmadığımız sürece çocuklarımın başka kültürler hakkında bilgi sahibi olmalarını istiyorum.

-Bugünlerde nereye “evim’’ diyorsunuz?
A.J:Buckinghamshire’da artık bir evimiz olmamasına rağmen Avrupa’ya taşınmayı düşünüyoruz. Eşyalarımızın büyük bir çoğunluğu Los Angelas’taki evimizde duruyor fakat oraya tam olarak evim diyemem. Gerçekten bir evim yok ve ben bunun böyle olmasını seviyorum. Brad ile bir gün gerçekten aile olabileceğimiz, çocuklarımızı yetiştirebileceğimiz bir evimizin olmasını istiyoruz. Rahat bir yer düşlüyoruz. Üç tane çocukla otel odalarında veya kiralık evlerde koşuşturmak hiç kolay bir şey değil. Geçtiğimiz günlerde birisi bizim dağınık bavullarımızı gördüğünde dört aydır aynı dört bavuldaki eşyaları kullandığımızı açıklamak zorunda kaldım.

-Fakir ülkelere gittiğinizde niye beş yıldızlı lüks otellerde kalıyorsunuz?
A.J:Ne yazık ki paparazziler peşimizi bırakmadığı için böyle olması gerekiyor... Mesela Kamboçya’ya gittiğimizde ormanın ortasındaki tek odalı bir kulübede kaldık çünkü bizi takip eden kimse yoktu. Ayrıca daha altı aylık bir bebeğiniz varsa temiz suyu olan, rahatlıkla bebek maması bulabileceğiniz bir yerde kalmanız gerekiyor. Otelde kalmanın daha kolay olduğu bir gerçek...

-Çok yolculuk yaptığınız için jet-lag problemi yaşamıyormusunuz?

A.J:Evet, bütün çocukların farklı jet-lag problemleri oluyor fakat bununla yaşamayı öğrendik. Bazen ‘’Çocuklar saat sabahın üçü daha ama hepiniz uyanın’’ demek zorunda kalıyorum, ama çocuklarımla yolculuk etmek benim için büyük bir keyif. Bazen küçük rüşvetlerle onları uyandırmaya ya da ayakta tutmaya çalıştığım oluyor tabii. Bazen ayakta duramayacak kadar yorgun oluyorlar ama herşeyi çok olumlu karşılamayı biliyorlar. Saplantılı bir şekilde programlı yaşayan ya da yaşamaya çalışan bir insanım, bu yüzden bazen etrafımdaki insanları çılgına çevirebiliyorum.

-Yaptığınız yolculuklardan şimdiye kadar neler öğrendiniz?

A.Jünyanın çok büyük ve farklı kültürleri bir arada barındıran, çok güzel bir yer olduğunu düşünüyorum. Kendi hakları için ya da adalet için savaşan çok insan var. Olanlardan haberdar olup doğrular için şavaşanları sonuna kadar desteklemeliyiz. Ben kendi çocuklarımla da bizimkinden tümüyle farklı bir dünyada karşılaştım. Onlar benim hayatımdaki en önemli varlıklar. Ben değişik kültürlere sahip insanlar sayesinde bugünkü insan oldum.

-Sizin için mükemmel bir günün tanımı nedir?
A.J:Başka bir ülkeye adım atmayı çok seviyorum. Geçenlerde Maddox’u Kamboçya’ya götürdüm ve o ilk defa o dünyayı anladı. Kamboçya’dayken gecenin bir yarısı Maddox’u bir restorana götürdük ve hayatında ilk defa cırcırböceği yeme deneyimini yaşadı. Bende denedim ama Maddox bütün tabağını bitirdi. Brad çocukları alarak şehri ‘’tuktuk’’ ile gezdi, çok eğlenceliydi.

-Maddox’un İngiliz Futbol’u hayranı olduğu doğru mu?
A.J:Liverpool’ a hayran. Liverpool için bağırıyor...

-Brad Pitt mi siz mi daha iyi bir pilotsunuz?

A.J:Ben ondan daha uzun süredir uçak kullanıyorum ama onun teknik açıdan üstünlüğü söz konusu. Kontrol ve detaylardan Brad daha iyi anlar. Ani kararlar verirken de ben daha başarılıyım. Uçak kullanırken her zaman korkutucu bir an yaşarsınız fakat genede biz birlikte çok güzel uçuyoruz. Çocuklarımız olduğu için kötü havalarda uçmamaya dikkat ediyoruz.

-Kariyerinizle anneliği nasıl bir arada yürütüyorsunuz?
A.J:Çok iyi bir eşim var... Birbirimize her konuda yardım ediyoruz ve dönüşümlü olarak çocuklarımızla ilgileniyoruz. Birimiz sabah ilgileniyorsak diğerimiz gece bu görevi üstleniyor. Ben zaten çok az çalışıyorum artık. Son iki yılda sadece iki ay çalıştım.

-Görüntünüz geçen yıllar içinde çok değişti buna bilinçli bir şekilde mi karar verdiniz?
A.J:Çok değiştim evet... Benim kadar diğer insanlar da değişti yıllar içinde, tek farkımız benim göz önünde olmam. Çocuklarım olduğundan beri ayaklarım yere daha sağlam basıyor. Hayatımda farklı bir dönemdeyim ama ben hala aynı insanım.

-Son zamanlarda başka dövme yatırdınız mı?

A.J.aha bir çok dövmem var. Dövmelerim artmaya devam ediyor. Her çocuğum için bir tane dövme yaptırdım. Onlarla tanıştığım yerlerin enlem ve boylamlarını dövme olarak vücüduma yaptırdım.
 
[video]http://www.vidivodo.com/video/acun-ilicali-angelina-jolie-ve-johnny-depp-roportaji-/486749[/video]


 
Merhaba, nasılsınız?

- İyiyim, teşekkür ederim.

Söyleşimizden önce size bir hediye vermek istiyorum. Türkiye'den, Anadolu'dan getirdim. El yapımı ve ülkemiz için çok değerli bir parça...


- Çok güzelmiş, çok teşekkür ederim. Bu nerede yapıldı?

Türkiye'nin Kütahya şehrinde...


- Brad (Pitt) bu hediyeye bayılacak! Türkiye'nin tarihi özelliklerinden bahsediyordu. Bildiğim kadarıyla birçok açıdan zengin bir ülkeniz var.

Şimdiye kadar ülkemize hiç gelmediniz ama Türkiye'deki hayranlarınız sizi görmek için can atıyor.

- Aslında gelmeyi planlıyoruz.

Gerçekten mi?

- Evet, orada görülmesi gereken birçok güzel yer olduğunu biliyoruz. Brad'in mimari eserlere karşı ilgisi var ve bu konuları öğrenmeye çok hevesli. Bir de Türkiye'de bisiklet turu yapılabilecek birçok rota olduğunu öğrendik.

AMERİKA'DAKİ BİRÇOK İNSAN DÜNYADAN BİHABER YAŞIYOR


Dünya çapında pek çok önemli projede yer aldınız. Yaptığınız işlerle hayırsever bir sembol haline geldiniz. Küçükken, kendinizi ileride bü tür projelerde yer alacak biri olarak görür müydünüz, yoksa olaylar kendiliğinden gelişti ve siz bunları yapmaya mı karar verdiniz?


- Sevilen bir annem vardı ve beni çevresinde yaşanan olayların farkında olan biri olarak yetiştirdi. Genç yaşta seyahat edebilme fırsatını yakaladım ve gittiğim bazı ülkelerde şahit olduğum olaylar, bu konulara karşı daha ilgili olmamı sağladı. Bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum.

Şanslı derken?

- Amerika'da dünyadan bihaber yaşayan o kadar çok kişi var ki, onları düşündükçe doğru işler yaptığıma inanıyorum. Amerika'nın gündeminde hiçbir zaman Pakistan'daki sel felaketi yer almaz. Kendisine çok konsantre yaşayan bir ülkedir Amerika. O nedenle annemin bana verdiği bu bilinç, her zaman gurur kaynağım olmuştur.

DÜNYADAKİ EN OLAĞANÜSTÜ İNSANLAR MÜLTECİLER


Dünyada birçok sorun yaşanıyor ve siz bu sorunlara el atan sayılı isimlerden birisiniz. Peki hangi ülkeye gideceğinize nasıl karar veriyorsunuz? Önceden plan yaparak mı hareket ediyorsunuz, yoksa her şeye bir anda mı karar veriyorsunuz?


- Kimi zaman planlayarak, kimi zaman da bir anda hareket ediyorum. Ben 10 yıldır mültecilerle birlikte çalışıyorum. Zamanında bu konu derinlemesine tartışılmıyordu, bense konuşulması gerektiğine inanıyordum. Mülteci sorununa baktığınız zaman, var olan diğer problemlerle bağlantılı olduğunu göreceksiniz. Mülteci sorunu, kadınların ve çocukların yaşadığı sorunları, eğitim, sağlık alanında yaşadıkları eksiklikleri bir çatı altında topluyor. Mültecilerle birlikte yaklaşık 100 ülkede faaliyet gerçekleştiriyoruz. Ve bu şekilde birçok farklı sorunla yakından ilgilenebiliyoruz. Ayrıca onlar benim için dünyadaki en olağanüstü insanlar. Hayatta kalma savaşı veriyorlar ve inanın çok güçlüler.

Son olarak Türk hayranlarınıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?

- Türk insanıyla tanışmayı ve Türkiye'ye gelmeyi çok istiyorum. Brad ve ben ülkenizi ziyaret etmeyi planlıyoruz ve bu da bizi çok heyecanlandırıyor.

Biz de sizin güzel ailenizle tanışmayı çok istiyoruz. Eminim ülkemizde geçireceğiniz günler, sizin için de çok güzel bir hatıra olacak.

- Çok teşekkür ederim.

DAHA AZ AMERİKALI OLMAYI ÖĞRENDİM

Yeni filminiz “The Tourist”in çekimleri Avrupa'da yapıldı. Avrupa'da çekilen bir filmde yer almak sizin için nasıl bir deneyimdi?

- Harika! “The Tourist”te Avrupa kendi karakterini ortaya koyuyor. Film bir taraftan Avrupai özellikler taşıyor. Avrupalı bir yönetmeni olduğu için Avrupalı bir film hissi veriyor. John (Johnny Depp) ve ben, ama özellikle ben daha az Amerikalı olmayı öğrendim ve Paris'te aynı zamanda Venedik'te olmamız buna büyük katkı sağladı.

Rol aldığınız birçok film Amerika'da çekildi, o nedenle “The Tourist” sizin için farklı bir tecrübe oldu, değil mi?


- Evet, çok keyif aldım. Tabii ki her filmden çekim sırasında aynı zevki almıyorsunuz. Avrupa'da film çekmek her Amerikalı oyuncu için büyük değişiklik. Birçok Amerikalı'nın gezmek için para harcadığı yerlerde biz film çektik ve gerçekten güzel oldu.
 
Son düzenleme:
burda hoş geldi gözüme sarı saçı yakıştırmamıştım halbuki ama bu güzel

 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…