- 14 Ağustos 2009
- 53.296
- 42.837
- 898
Pedagog Sevil Yavuz, çocuklara erken yaşta verilen yanlış bir eğitimin çocuğu dinden soğutabileceğini belirtirken, Eğitim Fakültesi Dekanı Mustafa Özcan, “Bu alanda ders verecek yeterli sayıda öğretmen yok” dedi
Sitene Ekle
Aysel Bozan Yılmaz
Antalya’da düzenlenen 19. Milli eğitim Şûrası’nda, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin 1, 2 ve 3. sınıflarda da zorunlu olması yönünde tavsiye kararı çıktı.
Bu karar, şuranın en çok tartışılan konularından biriydi. Peki, bu yaştaki çocuklara din eğitimi verilmesinin etkileri ne olur? Türkiye’de bu sınıflara eğitim verecek, yeterli nitelikte ve sayıda öğretmen var mı? Bu soruları Çocuk, Ergen ve Aile Psikolojisi Uzmanı Sevil Yavuz ile MEF Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Özcan’a sorduk.
Soyut düşünce düzeyinde algılanması gereken konuların, ilkokul çağında verilmesinin sakıncalı olduğuna dikkat çeken Sevil Yavuz şunları söyledi: “Soyut kavramları anlayabilecek yaşta olmayan bu çocukların dini bir öğretiyi algılayabilmesi, hazmetmesiyle ilgili sıkıntılar doğabilir. Çocuklar bu yaşta, dinin mantığını öğrenebilecek, soyut kavramları anlayabilecek, hazmedebilecek yaşta değiller.”
‘Paranoyak tepki verebilirler’
Soyut düşünce döneminin 11-12 yaşlarda başladığını, bu dönemden önce çocuğa din eğitimini, çocuk psikolojisinden anlamayan insanlar tarafından yanlış şekilde verilmesinin onları dinden soğutabileceğini, hatta korkutabileceğinin belirten Yavuz şöyle devam etti: “Çocuklar, özellikle kaygı düzeyi yüksek olanlar, sevap-günah konusunda ‘Allah beni izliyor mu?’ gibi paranoyak tepkiler verebilirler. Soyut düşünce dönemine geçmeden ağır din dersinin pedagojik formasyon sahibi olmayan insanlar tarafından verilmesi, çocukların kaygı düzeyini artırabilir. Din, kafasında bir korku unsuru gibi yerleşebilir.”
‘Yeterli öğretmen yok’
Prof. Dr. Mustafa Özcan ise konunun gelişmiş ülkelerde de tartışıldığını belirtti ve örneğin, Amerika’da 1960’da Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bir karara göre dinin kültür olarak okutulabildiğini, başka türlü okutulamadığını söyledi.
Türkiye’de şuanda bu sınıflara ders verecek sayıda formasyon almış öğretmen olmadığının altını çizen Özcan, “Sonuç olarak ilkokul çocuklarına zorunlu din dersi verilmesi yanlış bir karardır. Bu karar şuanda tavsiye niteliğinde. Bakanlığın bu kararı uygulayacağını düşünmüyorum” dedi. milliyet
Sitene Ekle
Aysel Bozan Yılmaz
Antalya’da düzenlenen 19. Milli eğitim Şûrası’nda, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin 1, 2 ve 3. sınıflarda da zorunlu olması yönünde tavsiye kararı çıktı.
Bu karar, şuranın en çok tartışılan konularından biriydi. Peki, bu yaştaki çocuklara din eğitimi verilmesinin etkileri ne olur? Türkiye’de bu sınıflara eğitim verecek, yeterli nitelikte ve sayıda öğretmen var mı? Bu soruları Çocuk, Ergen ve Aile Psikolojisi Uzmanı Sevil Yavuz ile MEF Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Özcan’a sorduk.
Soyut düşünce düzeyinde algılanması gereken konuların, ilkokul çağında verilmesinin sakıncalı olduğuna dikkat çeken Sevil Yavuz şunları söyledi: “Soyut kavramları anlayabilecek yaşta olmayan bu çocukların dini bir öğretiyi algılayabilmesi, hazmetmesiyle ilgili sıkıntılar doğabilir. Çocuklar bu yaşta, dinin mantığını öğrenebilecek, soyut kavramları anlayabilecek, hazmedebilecek yaşta değiller.”
‘Paranoyak tepki verebilirler’
Soyut düşünce döneminin 11-12 yaşlarda başladığını, bu dönemden önce çocuğa din eğitimini, çocuk psikolojisinden anlamayan insanlar tarafından yanlış şekilde verilmesinin onları dinden soğutabileceğini, hatta korkutabileceğinin belirten Yavuz şöyle devam etti: “Çocuklar, özellikle kaygı düzeyi yüksek olanlar, sevap-günah konusunda ‘Allah beni izliyor mu?’ gibi paranoyak tepkiler verebilirler. Soyut düşünce dönemine geçmeden ağır din dersinin pedagojik formasyon sahibi olmayan insanlar tarafından verilmesi, çocukların kaygı düzeyini artırabilir. Din, kafasında bir korku unsuru gibi yerleşebilir.”
‘Yeterli öğretmen yok’
Prof. Dr. Mustafa Özcan ise konunun gelişmiş ülkelerde de tartışıldığını belirtti ve örneğin, Amerika’da 1960’da Anayasa Mahkemesi’nin verdiği bir karara göre dinin kültür olarak okutulabildiğini, başka türlü okutulamadığını söyledi.
Türkiye’de şuanda bu sınıflara ders verecek sayıda formasyon almış öğretmen olmadığının altını çizen Özcan, “Sonuç olarak ilkokul çocuklarına zorunlu din dersi verilmesi yanlış bir karardır. Bu karar şuanda tavsiye niteliğinde. Bakanlığın bu kararı uygulayacağını düşünmüyorum” dedi. milliyet