• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

İlker Başbuğ'dan ezber bozan açıklama

  • Konu Sahibi Konu Sahibi weiss
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
bence de bi çizgisi olmalı insanın.

"ben bopun eş başkanıyım" dedikten sonra "ben öyle bişey demedim, söyleyenler şerefsizdir" minvalinden açıklama yapmamalıdır.

"biz pkkyla görüşmedik, anlaşma yapmadık" dedikten sonra, "devlet görüştü, sonrasında "hakan fidan benim adıma görüştü" dememelidir.

"hırsızlık babadan oğula geçer, oğlum yapsa evlatlıktan reddederim" dedikten sonra "bunların hepsi montaj" dememelidir.

işine gelen tapeleri kabul edip, işine gelmeyenleri reddetmemelidir.

"bunlar darbeci, cuntacı" dedikleri adamlara bugün "orduya kumpas kurdular" dememelidir.

dün elini eteğini öptüğü, çok sevdiği, din alimi-büyüğü olarak gördüğü, devlette kadrolaşmasına izin verdiği adama bugün "vatan haini, paralel devlet, çetecibaşı" dememelidir. böyle olduğunu bildiği halde, ona yardım ve yataklık ettiyse, aynı sıfatlara kendisinin de mahir olduğunu kabul etmelidir.

bir muhalefet partisi liderinin çıkan kasetleri hakkında, ortalıkta atıp tuttuktan sonra, bugün kendileriyle ilgili kasetlere "bunlar özel, afişe edilmemeli vs." dememelidir. o zaman atıp tuttuğu genel başkana bugün "ona da kumpas kurdular" dememelidir.

israille ilgili mavi marmarayla gövde gösterisi yapmaya çalışıp da, sonra gidip yahudilerden üstün hizmet madalyası almamalıdır.

güleni eleştirmek için çıkıp da "onlar papayla çok samimi" minvalinden açıklamalar yapıp, kendisinin de papayla samimi pozları olduğunu unutmamalıdır.

müslümanlıktan sürekli dem vuran bir adamın, vanın akdamar ilçesindeki, zamanında türk kadınlarına yapılan tecavüzlerden ötürü tecavüz adası olarak da bilinen adadaki, ermeni kilisesini milyon dolarlar verip restore ettirmemeli, orda ayin yapılmasına da izin vermemelidir.

kendisi zamanında pik yapan kilise evlere her türlü müsamahayı gösterdiği halde, kendi dininden olan müslümanları suni-alevi diye ayırmamalıdır.


doğru, bir çizgisi olmalıdır insanın... bir öyle bir böyle olmamalıdır!!!....
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Yanlis anlasilmasin diye eklemek isterim: "Kesinlikle paylasimimi kisilerin Ahmet Hakan üzerindeki görüsünü ögrenmek icin ya da Ahmet Hakan`in yazarligini gazeteciligini tartismaya acsin amaciyla yapmadim. Olur da Ahmet Hakan üzerine polemiklere girilmeye baslanirsa, ilk paylasan olarak, sorumlusu olmadigimi ifade etmek isterim."

Ahmet Hakan yazisini Sumuz`un alintilama yaptigim sorularina yönelik paylastim, Sumuz`u tanidigim icin de okumak isteyebilecegini düsündüm. Yani muhattap aldigim kisi direk olarak Sumuz.

Sevgiler.
 
Ahmet Hakan? :))))

Ahmet Hakan, Nazli Ilicak, Yilmaz Özdil

Dün yazdiklari ile bugün yazdiklari degismeyen ( hic degismez hic) gercek! gazeteciler:))))

Hicbir zaman okumadigim, ne yazdigi ne söyledigi hic umrumda olmayan insanlar!

Bir cizgisi olmali insanin, her durumda koruyabilecegi!

değişim. insanlar değişim yaşarlar her zaman. hayatta elzemdir bu. kendilerini yenilerler.
dün bazı görüşleri vardır. o görüşlerindeki insanları savunurlar..
ama bugün o görüşlerini beğendikleri insanların yanlışlarınıda görürler. ve bu yanlışları dile getirirler.
çünkü atgözlüğüyle bakmak insanı yanlışa götürür. değişim güzeldir. doğruya götürür insanı. dün hata yapan hatasını görebilir yada dün doğru olarak gördüğü insanlar bir bakar yanlışa doğru gidiyorlar. işte o an ses verirler. gördüklerini dile getirirler.
ben bu insanları takdir ederim. yanlışa sadece ideolojilerine uyuyor diye doğru demeyenleri. yanlışı görüp evet yanlışsın arkadaş diyenleri.
 
Son düzenleme:
Bence Başbakanın son olaylarından sonra çizgim filan demesin kimse. Özeleştiri yapmışmış. Bu olaylar olduysa bunu sadece onlar yapmadı belli kuralları vardır askeriyenin.

Ben Yılmaz Özdil filan okumam diyorsunuz keşke okusanız biraz kendi gördüğünüz dünyanın dışına çıksanız.

Montaj, dış mihraklar, faiz lobisi başbakan ne derse inananlar için, onun dediğinden başkasına kulaklarını tıkayanlar için söylenmiş süslü sözlerden başkası değil.

Madem yolsuzluklar olmadı Başbakan önce bakanlarımı yedirtmem derken sonra neden istifalarını istedi?

Madem istifa ettiler yani kabul ettiler, savcıların polislerin neden görev yeri değişti, o paralar onların evinden çıktı kim o kadar parayı evinde tutuyor bu zamanda neden ayakkabı kutularında saklanıyor tamam bahane bol ama o paralar neyin nesi hani doğru düzgün açıklama?

Bilal Erdoğan hakkında yakalama ve soruşturma kararı varken bunu görevden alınan savcı açıklamışken neden örtbas edildi? O kadar savcı polis alınmada önce Bilal neden ifadeye gitmedi de hepsi temizlendikten sonra ifadeye hazırım dedi.

Montaj dediğiniz kayıtların gerçekten montaj olduğu çok kolay şekilde kanıtlanabilecekken o teknoloji varken neden kanıtlanamadı, yurtdışında yaptırttık montajmış dediler direkt yalanlama geldi hem de internette duyurdular biz rapor vermedik diye hatta dava açacaklar. Hiçbir kuruma gönderip analiz ettiremediler yazılı sözlü hiçbir açıklama yok montaj olduğuna dair. Öyle olsa Erdoğan oğul alınacak korkusuyla savcıları polisleri işinden etmezdi.

Polis gezide destan yazmıştı, gencecik fidanları sırf eylem yapıyorlar diye iki kaldırım taşı sökmüşler diye canından ettiler ama kolları onlara uzanınca paralel yapı mı oldu aynı polis? O gençlerin ne suçu vardı. Yüzlerce şehidimizin katili besleniyor İmralı da ondan daha mı suçluydu o gençler ölümü mü haketmişlerdi. Bu gençler hakkında ne bir özür geld ne bir utanç başbakana göre haketmişlerdi. Çünkü ona başkaldırmışlar. Bu ülkede idam yok ama o gençler göz göre göre öldürüldü görüntüleri bile var ama hiçbirşey yapılmadı ateş düştüğü yeri yakar. Şimdi hani karşıt hiçbir medyayı okumuyorum başbakan ne yaparsa doğrudur diyorsunuz ya adam çaldım evet ne var dese vay be ne dürüst adam der yine de toz kondurmazsınız yaa acaba ölen gençlerin içinde kendi çocuğunuz olsaydı benim oğlum kızım hatalı gitmeseydi özgürlüğün savunmasaydı banane diyebilir miydiniz. O çocuklar üniversite okuyordu cahil sokak çocuğu değildi hiçbiri.

Ergenekon davalarında askerler sabahın köründe alındı evlerinden, aramalar yapıldı, şimdi bu aramalara tepki verenler o zaman haklı buluyordu. Polis istediği saatte arar deniyordu o zaman çıkan kararlara kimsenin itirazı olmadı ama cemaatle araları bozulunca mı askerler masum oldu mahkemeden kararlar çıktığında Erdoğan neredeydi. Cemaat ne istedi de vermedik diye işbirliği itiraf eden Başbakan için cemaat şimdi mi kötü oldu.

Yandaş medyada karşısında onun istediği gibi soru soran insanlara konuşmak kolay! çıksın karşıt medyaya karşına onun kışkırtmaları, benim yüzde ellim demeleri, onun fişeklemeleri yüzünden ölen gençlerin ailelerinin karşısına çıksın konuşsun, hala yoğun bakımda olan Berkin'in annesinin gözünün içine baksın konuşsun, çıkan paraları açıklasın, montaj olduğunu o kanallardan birinde ispat etsin bende alnından öpeyim. Hala bu kadar olaya başbakanım canım benim yok artık yaaa yok artık!...
 
Son düzenleme:
Back