E
EU1
Ziyaretçi
-
- Konu Sahibi EU1
- #1
İlişkileri Zora Sokan Kötü Alışkanlıklar
Kavgadan sonra somurtuyor musunuz? Partneriniz sizi deli ettiğinde onu sessizliğinizle mi cezalandırıyorsunuz? Sinir savaşı mı yapıyorsunuz? Biriyle birlikte olduğunuzda bile ıslah olmaz bir flörtçü müsünüz? Sizce “ilişkiniz açısından en kötü alışkanlığınız” nedir?
Biz size bir ilişkiyi kötü yöne sürükleyecek alışkanlıkları sayalım. Bakalım sizde bunlardan hangileri var?
Kadın ya da erkek bazen rahatsız eden birşey olduğunda, karşı tarafla bu konuda yüzleşmekten kaçınır. Daha kötüsü olacağı korkusu ya da gereksiz alınganlık nedeniyle, rahatsız olduğu konuyu gündeme getirmek yerine oturup somurtur ve mesela bütün bir akşamı mahvetmeyi tercih eder.
Bazen rahatsız eden şeyler yüzünden değil, rahatsız etmesi gerektiği düşünülen şeyler yüzünden kadın ya da erkek sinirli davranır.
Çift ya da eşlerden birisi konuşurken bazen bir konuya takılıp kalır ve o konuyu temcit pilavı gibi devamlı ileriye sürer. Oysa bu ilişkide bıkkınlığa yol açar. Her iki taraf için de..
Kadın ya da erkek bazen eşine çok iyi yaptığı ya da kolaylıkla başa çıkabileceği işleri nasıl yapması gerektiğini anlatır. Ona çocuk gibi davranır. Oysa bu ilişkiyi zehirleyen olaylardan birisidir. Karşı tarafın ya sinirlenmesini ya da gerçekten tüm sorumlulukları üstünden atmasını sağlar.
Özellikle ilişkinin ya da evliliği ileri safhalarında, bazen bir taraf dış görünüşüne özen göstermeyi bırakır. Ama ilişki böyle bir şeydir. Sürmesi ve güzelleşmesi için sürekli özene ihtiyacı vardır.
“Özür dilememek” de bir ilişkide en çok rastlanan kötü alışkanlıklar arasında. Bazen bir taraf, bazen de ikisi birden özür dilemekten hoşlanmayabilir. Ama haksız olduğunda insanların özür dilemesi gerekir. İlişkinin sağlığı açısından önemlidir.
Karşısındakini kızdırmak ya da kırmak istememek için “sürekli onaylamak” da başka bir kötü alışkanlıktır. İlişkinin heyecanını yok eder.
Kin tutmak. Alın işte başka bir kötü alışkanlık. Zaman içinde ilişkiyi törpüleyerek yok eden bir eğe gibidir.Karşısındakini dinlememek. Sözlerine değer vermemek. Hep kendi sözünü geçirmeye çalışmak ya da haklı olduğunu tekrarlamak. Bu saygısızlık ve karşısındakini aşağılamak anlamına gelir. Böyle bir ilişki sizce ne kadar sürer?
Bağımsız takılmak. Çiftin bir ferdi, kendi zevklerini ve kendi başına gerçekleştireceği aktiviteleri, beraberliklerinin önüne alıyorsa, zaten o ilişki için söyleyecek fazla bir söz kalmamış demektir. Henüz sürüyorsa, muhtemelen dışarıya karşı bir gösteridir.
Gördüğünüz gibi, ilişkileri zehirleyen kötü alışkanlıklar pek çok. Ama burada sayamadıklarımız da vardır eminiz. Biz en çok rastlananları size özetledik.
Özetledik ki, eğer ilişkinizde bu kötü alışkanlıklar sizin yada eşinizin yaptığı hareketlerse, farkına varın ve değişin..
Kavgadan sonra somurtuyor musunuz? Partneriniz sizi deli ettiğinde onu sessizliğinizle mi cezalandırıyorsunuz? Sinir savaşı mı yapıyorsunuz? Biriyle birlikte olduğunuzda bile ıslah olmaz bir flörtçü müsünüz? Sizce “ilişkiniz açısından en kötü alışkanlığınız” nedir?
Biz size bir ilişkiyi kötü yöne sürükleyecek alışkanlıkları sayalım. Bakalım sizde bunlardan hangileri var?
Kadın ya da erkek bazen rahatsız eden birşey olduğunda, karşı tarafla bu konuda yüzleşmekten kaçınır. Daha kötüsü olacağı korkusu ya da gereksiz alınganlık nedeniyle, rahatsız olduğu konuyu gündeme getirmek yerine oturup somurtur ve mesela bütün bir akşamı mahvetmeyi tercih eder.
Bazen rahatsız eden şeyler yüzünden değil, rahatsız etmesi gerektiği düşünülen şeyler yüzünden kadın ya da erkek sinirli davranır.
Çift ya da eşlerden birisi konuşurken bazen bir konuya takılıp kalır ve o konuyu temcit pilavı gibi devamlı ileriye sürer. Oysa bu ilişkide bıkkınlığa yol açar. Her iki taraf için de..
Kadın ya da erkek bazen eşine çok iyi yaptığı ya da kolaylıkla başa çıkabileceği işleri nasıl yapması gerektiğini anlatır. Ona çocuk gibi davranır. Oysa bu ilişkiyi zehirleyen olaylardan birisidir. Karşı tarafın ya sinirlenmesini ya da gerçekten tüm sorumlulukları üstünden atmasını sağlar.
Özellikle ilişkinin ya da evliliği ileri safhalarında, bazen bir taraf dış görünüşüne özen göstermeyi bırakır. Ama ilişki böyle bir şeydir. Sürmesi ve güzelleşmesi için sürekli özene ihtiyacı vardır.
“Özür dilememek” de bir ilişkide en çok rastlanan kötü alışkanlıklar arasında. Bazen bir taraf, bazen de ikisi birden özür dilemekten hoşlanmayabilir. Ama haksız olduğunda insanların özür dilemesi gerekir. İlişkinin sağlığı açısından önemlidir.
Karşısındakini kızdırmak ya da kırmak istememek için “sürekli onaylamak” da başka bir kötü alışkanlıktır. İlişkinin heyecanını yok eder.
Kin tutmak. Alın işte başka bir kötü alışkanlık. Zaman içinde ilişkiyi törpüleyerek yok eden bir eğe gibidir.Karşısındakini dinlememek. Sözlerine değer vermemek. Hep kendi sözünü geçirmeye çalışmak ya da haklı olduğunu tekrarlamak. Bu saygısızlık ve karşısındakini aşağılamak anlamına gelir. Böyle bir ilişki sizce ne kadar sürer?
Bağımsız takılmak. Çiftin bir ferdi, kendi zevklerini ve kendi başına gerçekleştireceği aktiviteleri, beraberliklerinin önüne alıyorsa, zaten o ilişki için söyleyecek fazla bir söz kalmamış demektir. Henüz sürüyorsa, muhtemelen dışarıya karşı bir gösteridir.
Gördüğünüz gibi, ilişkileri zehirleyen kötü alışkanlıklar pek çok. Ama burada sayamadıklarımız da vardır eminiz. Biz en çok rastlananları size özetledik.
Özetledik ki, eğer ilişkinizde bu kötü alışkanlıklar sizin yada eşinizin yaptığı hareketlerse, farkına varın ve değişin..