isabel

Kuzey Ege
Yönetici
Super Moderator
Anneler Kulübü
6 Mart 2012
17.767
28.149
798
49


İleri gebelik oluşturma teknikleri ya da ART (Assisted Reproductive Technologies), tüp bebek tekniğinin geliştirilmesiyle başlayan, laboratuarda kullanılan yöntemlerin geliştirilmesiyle olgunlaşan ve günümüzde ICSI (mikroenjeksiyon) adı verilen yöntemin geliştirilmesiyle doruğa ulaşan yöntemlerdir.

İleri gebelik oluşturma teknikleri ya da ART (Assisted Reproductive Technologies), tüp bebek tekniğinin geliştirilmesiyle başlayan, laboratuarda kullanılan yöntemlerin geliştirilmesiyle olgunlaşan ve günümüzde ICSI (mikroenjeksiyon) adı verilen yöntemin geliştirilmesiyle doruğa ulaşan yöntemlerdir. Moleküler biyoloji, immunoloji, genetik gibi bilim dallarındaki ilerlemelerle bundan 10-15 yıl öncesine kadar gebe kalmasına imkansız gözüyle bakılan kadınlarda günümüzde rahatlıkla gebelik oluşturulabilmektedir.


IVF: İnVitro Fertilizasyon (tüp bebek)

IVF, Dr. Patrick Steptoe ve Dr. Robert Edwards tarafından geliştirilen bir yöntemdir. 1978 yılında ilk tüp bebek Louise Brown adlı kız İngiltere’de dünyaya gelmiştir.
Bu uygulamada kadında ovulasyon induksiyonu (“yumurtlamayı sağlayan ilaçlar verilmesi”) ile yumurtalıklarda olgun yumurta hücreleri (foliküller) oluşturulur. Daha sonra bu olgun foliküller çeşitli yöntemlerle kadın vücudundan alınır. Bu işleme OPU, yani ovum pickup=yumurta toplanması adı veilir. Toplanan yumurtalar laboratuar ortamında erkekten masturbasyon yoluyla alınan spermlerle yanyana getirilir. Belli bir süre sonra spermlerden biri oositi (yumurta hücresini) döller. Buna konvansiyonel (geleneksel) IVF adı verilir.

Günümüzde spermlerle yumurta hücresinin yanyana getirilerek döllenme oluşumunun beklenmesi yerine çoğu durumda mikroenjeksiyon (=ICSI (IntraCytoplasmic Sperm Injection) tercih edilir. Mikroenjeksiyon yönteminde embriyolog her bir yumurta hücresinin zarına açtığı delikten içeriye bir adet sperm hücresini verir (“mikroskop altında enjekte eder”, bu nedenle mikroenjeksiyon adı verilmiştir).

Döllenen yumurtalardan bir kısmı özel bir kanül yardımıyla rahim içine verilir (ET yani embriyo transferi) ve bu verilen embriyonun kendi kendine rahim içinde yerleşerek gebeliği başlatması beklenir. Geri kalan embriyolar dondurularak daha sonra kullanılmak üzere saklanabilir.

Aynı seansta birden fazla sayıda embriyo transferi yapıldığından IVF’de çoğul gebelik oluşma olasılığı ileri derecede artar. Günümüzde çoğul gebelikleri önlemek amacıyla bir seansta rahim içine verilebilecek embriyo sayısı yasalarla kısıtlanmıştır.
Mikroenjeksiyon yöntemi özellikle erkek infertilitesinin tedavisinde oldukça etkili bir yöntemdir. Erkekte çok az sayıda sperm olsa bile gebelik oluşturulabilir.
Hatta menide tıkanıklık nedeniyle hiç bir sperm bulunamadığı durumlarda TESE ve MESA-PESA adı verilen özel yöntemlerle testis içinden (TESE) veya epididim adı verilen sperm deposundan (MESA-PESA) sperm hücreleri bulunarak işlem gerçekleştirilebilir.


IUI (İntraUterin İnseminasyon) – Aşılama (suni dölleme)

Çok uzun zamandan beri kullanılmasına ve ileri bir teknik olmamasına karşın laboratuar çalışması gerektiğinden bu konu başlığı altında anlatılmıştır.
Bu yöntemde ovulasyon induksiyonu ile olgun yumurta hücreleri oluşup çatlamaya hazır hale geldiğinde erkekten alınan sperm bazı ön işlemlerden geçirilerek (yıkama, yüzdürme, Percoll gradyenti gibi) bir enjektörde toplanır.
Anne adayına oluşan folikülü çatlatmak amacıyla HCG enjeksiyonu yapıldıktan belli bir süre sonra enjektör içindeki spermler rahimağzı kanalından rahim içine yerleştirilen bir inseminasyon kanülü yardımıyla direkt içeri verilir. Spermlerin tüplere ulaşması ve tüplere atılan yumurta hücreleriyle birleşerek döllenmeyi gerçekleştirmesi beklenir.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…