- 8 Aralık 2011
- 43.997
- 153.433
IĞDIR YEMEK KÜLTÜRÜ
Iğdır'ın adı; 24 Oğuz boyundan 21ncisi sayılan İç-Oğuzlar-Üç-Ok kolunun ve Oğuz Han'ın altı oğlundan biri olan Cengiz Alp'in en büyük oğlu olan "Iğdır Beğ" den gelmektedir. Bu boyun ilk başbuğu Iğdır Beğ'dir. Iğdır'ın kelime olarak manası "iyi, büyük, yiğit başkan, ünlü ve sahip" gibi anlamlara, Yazıcıoğlu ve Resid-Üd-Din'e göre ise "iyi, ulu, bahadır" manalarına gelmektedir.
Prehistorik (Tarih Öncesi), çağlardan bu tarafa önemli bir yerleşim merkezi olmuş Iğdır ve çevresindeki yerleşmelerin ne zaman başladığı kesin olarak bilinmemekle birlikte, yapılan ilmi çalışmaların büyük çoğunluğu Orta Asya'dan geldikleri kabul edilen Hurriler'in bölgenin ilk sakinleri olduklarını göstermektedir.( M.Ö. 5000-4000 )Daha sonra Urartular, Persler ve M.S. 2. asırda bölge Roma İmparatorluğunun hâkimiyetine girdi. M.S. 395te Roma ikiye bölününce, bu bölge de bütün Anadolu gibi Bizans İmparatorluğunun payına düştü. Sultan Alparslan Iğdırı fethederek Türk topraklarına kattı. Daha sonra bir süre Gürcülerin elinde kalan Iğdır, 13. asırda Moğol istilâsına uğradı. Moğollardan sonra bölgeye Karakoyunlular, Akkoyunlular ve Safevîler hâkim oldu. Kânûnî Sultan Süleyman devrinde Osmanlı topraklarına katıldı. Bölge 19. asra kadar birkaç defa İran saldırıları neticesinde el değiştirdi. 1878de Rusların eline geçen Iğdır, 1918e kadar 40 sene boyunca işgal altında kaldı. Ermeniler tarafından 1919da işgal edilen Iğdır, 13 Kasım 1920de kurtarıldı. Kars iline bağlı iken 27 Mayıs 1992de yeni düzenlemeyle il oldu.
Iğdır hemen, hemen her türden tarım ve hayvancılık etkinliğinin merkezi konumundadır. Topraklardaki verimin yanı sıra yaylaları ve Türkiyenin en yüksek noktası olan Ağrı Dağı, şehrin yeryüzü zenginliğini perçinler. Bölgede, Türklerin Ergenekon dan çıkış bayramı olarak ta bilinen Nevruzda birbirinden güzel ve görkemli etkinlikler düzenlenir.
Iğdır mutfağında et özellikle kırmızı et önemli yer tutuyor. Yemeklerin çeşitliliği ise göz kamaştırıcı. Yalnız etli yemekler değil, çorbalar, sebze yemekleri, tahıllar-erişteler, ekmekler, tatlılar, kurubaklagiller, Reçeller oldukça çeşitli olarak tüketiliyor. Katık aşı,bozbaş, kelecoş, hörre, helise, perzana, taş köfte, cızdık tadılması gereken yerel lezzetler arasında sayılabilir.
Iğdır Yöresel Yemekleri
Çorbalar
QATIĞAŞI ( Pirinç ve lepe ile yapılır ) - KELECOŞ ( Patates,bulgur ve lepe ile yapılır ) - AYRANAŞI ( Bulgur, çeşitli ot, ayran ile yapılır ) HÖRRE ( bir nevi un çorbasıdır ) - SÜT HÖRRESİ ( Hörrenin süt ilave hali ) - SABAHAŞI ( Olmamış buğdayın dövülmüş hali " çiğden " yapılır. Çorbanın özelliğinin başında tandırda pişmesi gelir. Ayrıca diğer bir özelliği ise çok kaynamasıdır. O kadar kaynar ki malzemeler tanınmaz hale gelir.)- HELİSE ( tavuk veya hindiden sabahaşı gibi yapılır tek farkı iyice pişirilir. Malzemeler tanınmayacak hale gelir.) - PERZANA ( pirinç, et suyu, ve kuru erik ile yapılır. Yumurtalı yoğurt ile piştikten sonra terbiye edilir.)
Etli Yemekler
TAŞ KÖFTE ( Et dövme taşında tokmakla dövülür.) - TAVUK ŞORVA ( Öncelikle tavuk parçalara ayrılarak bir tencereye konulur. Lepe ve su eklenerek ateş üzerine alınır. İnce ince kıyılmış soğan ve tuz, hazırlanan karışım içine konarak tencerenin kapağı kapatılır. Lepenin pişmesi beklenir. Lepe pişince rendelenmiş domates, halkalar halinde doğranmış biber ve patates eklenerek bir süre kaynatılır. Daha sonra yağı konularak, üzerine sarıkök serpiştirilir. Patatesler ve tavuk pişince ateşten alınır.) - TANDIR ŞİŞ ( Şişe dizilen et ve sebzeler tandıra sarkıtılarak pişirilir ) - EKŞİLİ ( 1 orta boy kuru soğan veya yarım demet sebzi Yöresel bir ot Et kuşbaşından biraz büyük parçalara ayrılıp tencereye konulur. Lepe ve su eklenerek ateş üzerine alınır. Diğer yanda yağ ile bütün bir soğan kavrulur. (Eğer sebzi varsa soğan kullanılmaz sebzi 2 cm büyüklüğünde doğranır ve yağla kavrulur.) Kavrulan limontuzu konularak tencereye boşaltılır. Daha sonra salça veya rendelenmiş domates, sarıkök, tuz eklenerek iyice pişirilir. Lepeler pişince ateşten alınır.) - İŞKEMBE KAVURMA - CIZDIK ( Koyunun kuyruğu iyice temizlenir. Küçük küçük parçalara kesilip bir tencereye konulur. Ateş üzerine alınarak kavrulur. Tuzu ekledikten sonra rengi pembeleşmeye başlayınca ateşten alınır. Ya sıcak tüketilir ya da çeşitli yemeklerde kullanılır. ) - PAÇA
Kurubaklagiller
BOZBAŞ
Sebze Yemekleri
YAĞ ŞORVASI ( Öncelikle tencerede yağ ve salça biraz kavrulur. Eğer domates varsa kabuğu soyulup küçük küçük doğranır. Yağla kavrulur, su eklenerek kaynatılır. Temizlenmiş pirinç ve dörde bölünmüş patatesler eklenerek biraz daha pişirilir. Tuz ilave edilir. Patatesler pişince ateşten alınır. ) - ETLİ SARMA - CILVIR ( Yabani bitki yemeğidir. Öncelikle kazayağları ve pirinçler ayıklanıp yıkanır. Kazayağları ince ince kıyılır. Sonra bunlar bir tencereye konulur. Tencere ateş üzerine alınır. Biraz pişirildikten sonra üstüne yumurtalar kırılır. Tuzu, margarini eklenerek karıştırılır. Üzerini örtecek kadar su ilave edilir. Kapağı kapatıp, pişmeye bırakılır. Pişince ateşten alınır.) - SALMANCA ( Yabani bitki yemeğidir.Salmancalar temizlenip küçük küçük kıyılır. Tencereye su ve kıyılmış salmancalar konularak pişirilir. Pişen salmanca sıkılarak suyu çıkarılır. Daha sonra tavaya yağ konulur. Salmancalar kavrulduktan sonra üzerine yumurta kırılarak tuzu eklenir.) - OMACAŞI ( Yabani bitki yemeğidir.Evelikler temizlenip yıkanır. İnce ince doğranır. Doğranmış evelik börülce, margarin, salça, tuz ve üzerini iki parmak kapatacak kadar su ile beraber düdüklü tenereye konarak pişirilir. )
Tahıllar
EKŞİLİ PİLAV - KURU ÜZÜMLÜ PİLAV - KEKLİK ETLİ LEPELİ PİLAV - SÜTLÜ PİLAV - BÖRÜLCELİ BULGUR - EVELİKLİ BULGUR
Erişteler
TEREYAĞLI ERİŞTE (Tencereye su konur. Kaynayınca tuz eklenerek erişteler ilave edilir. Pişen eriştenin yüzünde ara ara oluşan köpükler bir kaşıkla alınır. Suyu iyice çekince ateşten alınır. Üstüne eritilmiş tereyağı gezdirilir. Bir süre dinlendirerek servis yapılır.)
Ekmekler
TAPAN ( Hamur lavaşta olduğu gibi hazırlanır. Fakat tapan yaparken genellikle süt kullanılır. Hazırlanan hamur mayalandırılıp lavaşla aynı büyüklükte bezelere ayrılır. Bezeler 78 mm inceliğinde 2530 cm büyüklüğünde açılarak tandıra yapıştırılır. Kızarınca alınır. )
Tatlılar
FETİR ( Öncelikle ½ bardak sütte maya ezilir. 6 bardak una tuz maya eklenerek geri kalan sütle kulak memesinden yumuşak hamur hazırlanır ve mayalanmaya bırakılır. Diğer tarafta içi için yağ eritilir. Eritilen yağa un ilave edilip kavrulur. Pembeleşince şeker eklenir çok az su dökülerek yumuşak bir hamur haline getirilir. İçi bir tarafta soğutulurken, mayalanan hamur yumruk büyüklüğünde bezelere ayrılır. Ayrılan bezeler elle biraz açıldıktan sonra hazırlanan iç konulup tekrar beze haline getirilir. Tekrar elle 1 cm kalınlığında 15 cm çapında açılarak üstüne önceden hazırlanmış yoğurt yumurta sarısı karışımı sürülür. Tandıra yapıştırılır. Kızarınca alınır. )- KUYMAK ( Tavaya yağ konularak eritilir. Eritilen yağa sarıkök ilave edilir. Diğer tarafta bir kap içerisinde hazırlanmış su, un, tuz karışımı erimiş yağın içine yavaş yavaş dökülüp hızlı hızlı karıştırılır. Pişince ateşten alınıp üstüne kepleme dökülür. kepleme: Nabat şekeri, tarçın, akkök, muğek ve karabiberden oluşan, İrandan gelen bir karışımdır. )
Reçeller
PATLICAN REÇELİ ( Patlıcan bir gece önceden sönmemiş kireç suyuna yatırılır. Ertesi gün kireçli sudan alınır. Birkaç yerinden delinerek zey konmuş suda kaynatılır. Tam pişmeden alınır. Sonra süzgece konularak biraz soğutulur. Soğutulan patlıcanlar ele alınarak hafifçe sıkılır ve siyah suyu çıkarılır. Diğer tarafta şekerle su kaynatılır. Sıkılan patlıcanlar şekerli suya atılır. Limon suyu sıkılıp bir süre kaynatılır. Patlıcanlar şeffaflaşınca tırnak üzerine bir damla şurup dökülür, akmazsa ateşten alınır. Sıcak sıcak kavanozlara doldurulur. )
Alıntıdır...