İETT MACERALARI
Hani su IETT’nin yesil otobüsleri var ya; çevreci ve ABS frenli olanlar .Abi gayet güzel bir gün herkes kendi kivaminda ve tadinda yolculuk ederken birden bir telefon sesiyle irkildik. Gazman’inki gibi çaliyodu.Neyse adam çalan telefonu açti ve konusmaya basladi. Biraz argosu rahatsiz ediyordu çevreyi ama, asil rahatsizlik veren kapali olmasi gereken telefonun açik ve kullanilir vaziyette olmasiydi. Tabi çok geçmeden IETT söförünün ikaz sesi duyuldu;
-Beyfendi cep telefonuyla bu otobüste konusmaniz yasak!
Adam hiç iplemeden konusmaya devam etti. Söför tekrar uyardi;
-Beyfendi kime diyorum, cep telefonuyla konusmaniz yasak, aaaa!
Adam hala konusuyor valla hiç tinmiyor. Söför daha fazla dayanamadi bir hisimla el frenini çektigi gibi, caaaart diye durdurdu otobüsü ve herifin tepesine dikildi.
- Kardesim ne laf anlamaz adamsin sen yaaaaa! Bu otobüste cep telefonuyla konusamazssiiiin. Yasak yaaa yasaaaaak!
Söförün bu hiddetli haraketinin ardindan telefonla konusan adam bir an duraksadi ve telefonda konustugu kisiye dönerek;
- Aloo, Hilmi abi benim bu otobüste cep telefonuyla konusmam yasakmis abi. Naapalim abi, tamam sen konus ben sadece dinliyorum aabiii. Cümleten apıştık kaldık billa..
SU KAYNAĞI
Anne dışarıda alış-verişteydi. İki buçuk yaşındaki bebeğe babası gözkulak oluyordu.
Aslında bu pek de zor bir şey değildi. Yavrucak halının üzerinde çay seti oyuncağıyla oynarken baba da koltuğunda gazetesini okuyor, ara sıra da bebeğinin kendisine -çay seti oyuncağının minik plastik fincanlarıyla- ikram ettiği suları çay niyetine içerek oyuna iştirak ediyordu.
Derken anne eve geldi. Baba anneye sus işareti yapıp, bebeği izlemesini istedi. Bu çok şirin hareketini annenin de görmesini istiyordu.
Anne, bebeğin elinde çay fincanıyla salondan çıkıp, biraz sonra içi su dolu olarak babasına getirmesini ve babanın da onu çaymış gibi içmesini seyretti.
Sonra gayet sakin bir tavırla elindekilerle mutfağa geçerken eşine seslendi:
Uzanabildiği tek su kaynağının klozet olduğunu biliyorsun, değil mi?