Daha önce de defalarca farklı konularda yazdım aslında. Bu sefer biraz daha farklı bir durumdan bahsedeceğim.
29 yaşındayım, yaklaşık 5 yıldır kendi işimin sahibiyim. Başlangıçta ortağım olduğu için tek başımaydım ama ortağım ayrıldıktan sonra yardım amaçlı annem gelmeye başladı, sonra babam da emekli olunca bize katıldı. Başlarda iyi bir fikir gibiydi; herkes aaa ne güzel aile işletmesi diye imreniyordu ama bir bilseler içimizi… Ben kendimi bildim bileli zehir zemberek bir aile içindeyim; aile içi şiddet de gördüm, annem yıllardır bunaldıkça bana anlatır, annem anlattıkça ben bunalırım. Şimdi birarada oldukça (evli değilim, aile evinde kalıyorum) sorunlarımız hat safhaya çıktı. Annemle babam sürekli kavga ediyor, bu işyerine de yansıyor. Bana yemek, temizlik, kasa gibi işlerde yardım ediyorlar; maddi olarak da destek oluyorlar ama günden güne psikolojik ve bedensel sağlığım eriyip gidiyor. Artık tahammülsüz bir insan oldum; sinir krizi geçirip etrafı dağıtan kıran ve duygusal olarak da olmayacak kişilere bağımlı olan bir insana dönüştüm. Babama siz artık gelmeyin desem anneme gidip “bak senin yüzünden bizi istemiyor” diye kıyametleri koparıp eziyet eder. Annem de bu huzursuzluktan okb hastası oldu, yıllardır antidepresan kullanıyor. Babamla bu iş durumuna kadar ilişkimiz hep çok iyiydi ama artık bu kadar birarada olmaktan dolayı bizim de ilişkimiz inanılmaz bozuldu…
Annemle babamı ayrı ayrı çok seviyorum, Allah başımdan eksik etmesin, hastalıklarını yokluklarını göstermesin. Ama artık tahammül edemiyorum. Çocukluğumdan beri sürekli kavga eden, birbirinden nefret eden ebeveynlere sahip biri olarak tırnaklarımla kazıya kazıya kurduğum bugünlere zorlukla getirdiğim işyerinde huzurum kalmadı. Kredi borçlarım olduğu için yardımcı personele kaynak ayıramıyorum. Ama bu şekilde de gitmiyor. Artık delirmek üzereyim. İğrenç bir insana dönüştüm; sinirliyim, gerginim, dikkatim dağınık, tahammülsüzüm. İşimle ilgili buralara getirmek için çok çalıştım, sosyal çevremi sosyalliğimi ihmal ettim, bir tane doğru düzgün arkadaşım da kalmadı. Olanlar da uzakta, evlendikten sonra şehir de aynı olmayınca ipler kopuyor. Artık aklımı kaçırmaktan korkuyorum, siz olsanız ne yapardınız? Ağlamaktan bitap düştüm…