Hamileliğimin 39. haftasını tamamlamama sadece 2 gün vardı. 9 ay boyunca herşey son derece normal ilerlemişti. Henüz hiç sancım olmadığından kızımın 40 haftayı doldurmasından emindim nerdeyse.
Doktorum tatildeydi ve beni başka bir doktora emanet etmişti.
30 Temmuz perşembe akşamına yeni doktordan randevu almıştım.
Ancak 30 Temmuz sabah saat 3 te bir ıslaklık hissedip banyoya koştum. Nişan da denilen hafif kanlı rahim tıkacı gelmişti. Çok heyecanlandım. Gidip yatağıma baktım, yatağımda yaklaşık 10cm çapında bir ıslaklık vardı. Acaba suyum da geliyor muydu yoksa bu tıkaç denilen şeyin az miktardaki suyu muydu bu?
Nişanın gelişinden sonra 1-2 gün içinde doğumun olacağını okumuştum. Bir yandan eşimi uyandırmak istiyordum ama diğer yandan en azından birimiz uykusunu almış olsun diyordum.
En iyisi ben duşa girip son hazırlıklarımı yapayım dedim. Duştan sonra hastane çantalarımızı kontrol ettim.
Bu arada hafif hafif sancı hissediyordum. Yaklaşık 10- 15 dkda bir geliyordu sancı. Eşimin yanına uzandım. Saat 6 gibi eşim uyandı. Aşkım bugün veya yarın kızımız geliyor dedim
Ne yapmamız lazım şimdi dedi. Hastaneyi aradım acile gelelim mi yoksa saat 9u bekleyip doktorumuza muayene mi olalım dedim. Eğer çok miktarda suyunuz gelmediyse bekleyin dediler.
Saat 9 da hastaneye gittik. Sancılarım yine ayn sıklıkta ve çok hafifti. Doktor 1-2 cm açılman var, saat 12 de gelin yatış yapalım dedi. Bense sancılarının sıklığı 5 dkya düşünce gel demesini bekliyordum. Hatta bu arada evi temizletmeyi bile planlamıştım.
Eve dönüp eşimle güzel bir kahvaltı yaptık. Saat 12 de tekrar hastaneye döndük.
Sabah seçtiğimiz odaya çıktık güle oynaya. Kendimi hiç doğum yapacakmışım gibi hissetmiyordum.
Üzerime hastane kıyafetleri giydirilip, lavman yapıldı. Damar yolu açılıp serum verilmeye başlandı.Bu arada suni sancı da veriliyormuş. Niye diye sordum doktora, suni sancı hakkında iyi şeyler duymamıştım. Çok az veriyorum sancılarını hafif arttırmak için dedi.
Aradan 1-2 saat geçti, sancılarımda değişen birşey olmamıştı hala aynıydı. Açılmam da aynıydı; 1-2 cm.
Suni sancının dozu arttırıldı. Sancılarım biraz daha artmış ve sıklaşmıştı. Yine 1-2 saat sonra doktor tekrar muayene etti açılma ilerlememişti.
Saat yaklaşık 18 gibi açılmam 3 cmdi ve epidural takıldı. Doktorum bu kadar saatte daha fazla açılması gerekirdi, böyle devam ederse sezeryan yapacağız dedi.
Kapıda bekleyen eşim doktora yaklaşmış durumu öğrenmek için, eşiniz size bilgi verecek demesi üzerine eşim çok sinirlendi. Zaten hemen suni sancı verilmesinden de huylanmıştı. Evde beklesek belki de yarın olacaktı doğum diyordu. Kuzenini aradı, hastanedeki başka bir doktor gelip muayene etti. 4cm açılma var, herşey normal dedi.
Doktorumuz saat 20 gibi geldiğinde bu kadar saatte daha fazla açılma olmalıydı, bebeğin başı da bayağı yukarda dedi. Çok uzun süren kasılmalar bebeğe zarar verebilir, biraz daha bekleyip olmazsa sezeryana alacağız dedi.Rahim inceltici iğne yapıldı açılmayı çabuklaştırmak için.Koridorda yürümeye başladım.
2. kez lavman yapılmak istendi ama bu defaki başarısız olmuştu.
Lavabodan çıktığımda sedye beni bekliyordu. Çok şaşırdım, doktor son kez açılmama bakmadan sezeryana almaya karar vermişti. Böyle pat diye sedyeyi odaya getirdikleri için eşim yine kızmıştı. Çok endişeli görünüyordu. Bense artık nasıl olursa olsun kızıma kavuşmayı düşlüyordum.
Epidural sezeryandan korkuyordum biraz. Ya hissedersem diye.
Sevdiklerimle vedalaşma vakti gelmişti. Gözyaşlarımı tutamıyordum. Eşime onu çok sevdiğimi söyledim. Kardeşlerim ve kayınvalidem mecburiyetten yanımızda değildi, hep onların da hastanede bizimle olmalarını hayal etmiştim. Bu beni daha da duygulandırıyordu.
Gözyaşları içinde ameliyathaneye götürüldüm. Eşim de kapıya kadar bizimle geldi, yüzündeki endişeyi hala okuyordum.
Ameliyathanede sakinleştirici yapıldı. Ne tür müzik dinlemek istesin dediler, hareketli birşeyler çalsın dedim. Kıraç'ın bir şarkısı çalıyordu ama hangisiydi hatırlayamıyorum.
Birkaç test yaptılar uyuşukluğu belirlemek için. Kısa bir süre sonra kızımın ağlayışı duyuldu.
Benim kızımın sesi mi diyordum bu duyduğum. artık müzik çalmasanız da olur kızımın sesini duymak istiyordum dedim. Kızımı yakınıma getirip öptürdüler. Gözlerim kamaşmıştı çok net göremiyordum.Biraz daha uzaktan tutun da görebileyim dedim. Çok güzel bir bebekti. Çok teşekkür ettim ameliyathanedeki herkese. Kızım iyi mi diye sorup duruyordum, çok iyi demişlerdi.
Kızım gittikten sonra zaman geçmek bilmedi. Karnıma tonlarca yük bindiriyorlar gibi hissediyordum.
Neyse ki dikiş atıldı ve sezeryan sona erdi. Biran önce kızımı ve eşimi görmek istiyorum.Odamda kızım ve eşim beni bekliyordu. Canlarım benim...
Gerçekten çok güzeldi kızım, nazar değmesinden korkuyordum. Her gören ne tatlı bir bebek böyle diyordu.
Aylardır hasretle beklediğimiz kızımız artık bizimle.Dilerim uzun, sağlıklı ve mutlu bir hayatı olur.
Dilerim tüm hamileler sağlıkla yavrularını kucaklarına alırlar.
Şimdi kızım 1 haftalık. Çok şükür ikimiz de iyiyiz. Hastaneden çıktığımdan beri hep ayaktayım. Kızımla ilgilenme işini kimseye bırakmak istemiyorum, zevkle yapıyorum.
Eşim de ilk görüşte aşık oldu kızına. Benim pabucum damda artık.
Çok uzun anlattım, dilerim sıkılmazsınız.
Doktorum tatildeydi ve beni başka bir doktora emanet etmişti.
30 Temmuz perşembe akşamına yeni doktordan randevu almıştım.
Ancak 30 Temmuz sabah saat 3 te bir ıslaklık hissedip banyoya koştum. Nişan da denilen hafif kanlı rahim tıkacı gelmişti. Çok heyecanlandım. Gidip yatağıma baktım, yatağımda yaklaşık 10cm çapında bir ıslaklık vardı. Acaba suyum da geliyor muydu yoksa bu tıkaç denilen şeyin az miktardaki suyu muydu bu?
Nişanın gelişinden sonra 1-2 gün içinde doğumun olacağını okumuştum. Bir yandan eşimi uyandırmak istiyordum ama diğer yandan en azından birimiz uykusunu almış olsun diyordum.
En iyisi ben duşa girip son hazırlıklarımı yapayım dedim. Duştan sonra hastane çantalarımızı kontrol ettim.
Bu arada hafif hafif sancı hissediyordum. Yaklaşık 10- 15 dkda bir geliyordu sancı. Eşimin yanına uzandım. Saat 6 gibi eşim uyandı. Aşkım bugün veya yarın kızımız geliyor dedim
Ne yapmamız lazım şimdi dedi. Hastaneyi aradım acile gelelim mi yoksa saat 9u bekleyip doktorumuza muayene mi olalım dedim. Eğer çok miktarda suyunuz gelmediyse bekleyin dediler.
Saat 9 da hastaneye gittik. Sancılarım yine ayn sıklıkta ve çok hafifti. Doktor 1-2 cm açılman var, saat 12 de gelin yatış yapalım dedi. Bense sancılarının sıklığı 5 dkya düşünce gel demesini bekliyordum. Hatta bu arada evi temizletmeyi bile planlamıştım.
Eve dönüp eşimle güzel bir kahvaltı yaptık. Saat 12 de tekrar hastaneye döndük.
Sabah seçtiğimiz odaya çıktık güle oynaya. Kendimi hiç doğum yapacakmışım gibi hissetmiyordum.
Üzerime hastane kıyafetleri giydirilip, lavman yapıldı. Damar yolu açılıp serum verilmeye başlandı.Bu arada suni sancı da veriliyormuş. Niye diye sordum doktora, suni sancı hakkında iyi şeyler duymamıştım. Çok az veriyorum sancılarını hafif arttırmak için dedi.
Aradan 1-2 saat geçti, sancılarımda değişen birşey olmamıştı hala aynıydı. Açılmam da aynıydı; 1-2 cm.
Suni sancının dozu arttırıldı. Sancılarım biraz daha artmış ve sıklaşmıştı. Yine 1-2 saat sonra doktor tekrar muayene etti açılma ilerlememişti.
Saat yaklaşık 18 gibi açılmam 3 cmdi ve epidural takıldı. Doktorum bu kadar saatte daha fazla açılması gerekirdi, böyle devam ederse sezeryan yapacağız dedi.
Kapıda bekleyen eşim doktora yaklaşmış durumu öğrenmek için, eşiniz size bilgi verecek demesi üzerine eşim çok sinirlendi. Zaten hemen suni sancı verilmesinden de huylanmıştı. Evde beklesek belki de yarın olacaktı doğum diyordu. Kuzenini aradı, hastanedeki başka bir doktor gelip muayene etti. 4cm açılma var, herşey normal dedi.
Doktorumuz saat 20 gibi geldiğinde bu kadar saatte daha fazla açılma olmalıydı, bebeğin başı da bayağı yukarda dedi. Çok uzun süren kasılmalar bebeğe zarar verebilir, biraz daha bekleyip olmazsa sezeryana alacağız dedi.Rahim inceltici iğne yapıldı açılmayı çabuklaştırmak için.Koridorda yürümeye başladım.
2. kez lavman yapılmak istendi ama bu defaki başarısız olmuştu.
Lavabodan çıktığımda sedye beni bekliyordu. Çok şaşırdım, doktor son kez açılmama bakmadan sezeryana almaya karar vermişti. Böyle pat diye sedyeyi odaya getirdikleri için eşim yine kızmıştı. Çok endişeli görünüyordu. Bense artık nasıl olursa olsun kızıma kavuşmayı düşlüyordum.
Epidural sezeryandan korkuyordum biraz. Ya hissedersem diye.
Sevdiklerimle vedalaşma vakti gelmişti. Gözyaşlarımı tutamıyordum. Eşime onu çok sevdiğimi söyledim. Kardeşlerim ve kayınvalidem mecburiyetten yanımızda değildi, hep onların da hastanede bizimle olmalarını hayal etmiştim. Bu beni daha da duygulandırıyordu.
Gözyaşları içinde ameliyathaneye götürüldüm. Eşim de kapıya kadar bizimle geldi, yüzündeki endişeyi hala okuyordum.
Ameliyathanede sakinleştirici yapıldı. Ne tür müzik dinlemek istesin dediler, hareketli birşeyler çalsın dedim. Kıraç'ın bir şarkısı çalıyordu ama hangisiydi hatırlayamıyorum.
Birkaç test yaptılar uyuşukluğu belirlemek için. Kısa bir süre sonra kızımın ağlayışı duyuldu.
Benim kızımın sesi mi diyordum bu duyduğum. artık müzik çalmasanız da olur kızımın sesini duymak istiyordum dedim. Kızımı yakınıma getirip öptürdüler. Gözlerim kamaşmıştı çok net göremiyordum.Biraz daha uzaktan tutun da görebileyim dedim. Çok güzel bir bebekti. Çok teşekkür ettim ameliyathanedeki herkese. Kızım iyi mi diye sorup duruyordum, çok iyi demişlerdi.
Kızım gittikten sonra zaman geçmek bilmedi. Karnıma tonlarca yük bindiriyorlar gibi hissediyordum.
Neyse ki dikiş atıldı ve sezeryan sona erdi. Biran önce kızımı ve eşimi görmek istiyorum.Odamda kızım ve eşim beni bekliyordu. Canlarım benim...
Gerçekten çok güzeldi kızım, nazar değmesinden korkuyordum. Her gören ne tatlı bir bebek böyle diyordu.
Aylardır hasretle beklediğimiz kızımız artık bizimle.Dilerim uzun, sağlıklı ve mutlu bir hayatı olur.
Dilerim tüm hamileler sağlıkla yavrularını kucaklarına alırlar.
Şimdi kızım 1 haftalık. Çok şükür ikimiz de iyiyiz. Hastaneden çıktığımdan beri hep ayaktayım. Kızımla ilgilenme işini kimseye bırakmak istemiyorum, zevkle yapıyorum.
Eşim de ilk görüşte aşık oldu kızına. Benim pabucum damda artık.
Çok uzun anlattım, dilerim sıkılmazsınız.