How to install the app on iOS

Aşağıdaki videoyu izleyerek sitemizi ana ekranınıza web uygulaması olarak nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz.

Not: Bu özellik bazı tarayıcılarda mevcut olmayabilir.

Histerik bir şekilde çığlıklar attığım için mekandan atıldım

Yani siz cok saglikli, sinirlarini bilen koruyan bir insansiniz muhtemelen kendine guvenli bir sekilde yetistirildiniz de sanki yurt arkadasinizi kucuk gorur gibi yazmissiniz hos olmamis. Ya da ben alinganim. Yani sahsen bakkalin cakkalin ilgisinden hoslanmiyorum istemli bir sekilde herkes pesimde oh ne cekiciyim diye dusunmuyorum. Oyle olsa daha farkli davranirdim. Bu durumlarin icinde buluyorum kendimi evet bir sorun var tabi ki ama erkeklerin ilgisi icin kafayi yiyen biri degilim bence.

Bir de sirf erkeklere degil de mesela isyerinde onun bunun angaryasini yapma yuklu miktarlarda borc verip geri alamama eskaza arkadas oldugum garip tiplerin evime gelip kalmasi kaziklanma gibi durumlarin da var. Anliyorum aslinda her seyi ama basiretim baglaniyor sinir cizmekte.
Yurt arkadaşımın nikahında şahidi bendim. Kendisini küçük görseydim bunu teklif etmezdi herhalde 😂
 
Kizlar merhabalar. Evet yukarıdaki başlıkta yazdığım şey iki hafta once başıma geldi ve bazen hatirlayip hatirlayip cok kotu hissediyorum kendimi. Sizin dusuncelerinizi merak ediyorum. Biraz uzun olacak katlanabilenler okuyup yorum yapabilirse çok sevinirim.

31 yaşındayım. 2012 senesinde, 24 yaşımdayken, benden 5 yaş büyük bir adamla tanıştım. İnanılmaz ısrar etti hayatıma girmek için. Başından beri bir şeyler yanlıştı biliyordum. Sanki elimi kaptırsam kolumu kurtaramam gibi geliyordu. Ama başlarda o kadar ama o kadar iyi ve aşıktı ki içimdeki o kötü sezgiye aldırış etmedim ve ona bir şans verdim. Mavi sakal öyküsünü bilir misiniz, tıpkı onun gibi işte. 3 sene süren bir ilişki yaşadık, bu sürede duygusal ve son 1 senede dozu gittikçe artan cinsel şiddet gördüm. Sonra beni başka biri için terk etti, iyi ki etti, kurtulmuş oldum. Ondan ayrıldıktan sonra başıma iki kere daha bu şekilde psikopat erkek şiddeti vakası (ölüm tehditleri, numaramı dağıtmalar, bir kere tecavüz olarak adlandırabileceğim bir olay) geldi. Ama atlattım hepsini.

Bu dönemlerden bana kalan bir türlü veremediğim 30 kilo, insülin direnci, aylar süren terapi, hala kullandığım antdepresanlar, ve erkeklere duyulan deriiiiin güvensizlik oldu. Hani bir laf var ya internette "seks yapmıyorum donu" "seks yapmıyorum eşortmanı" ha işte onları ben giyiyorum. Bir zamanlar (yıllar yıllar önce) her görenin "ay sen ne güzel kızsın" dediği bakımlı, ince, fit, genç kadını 30 kiloyla, halamdan kalan kıyafetlerle bakmsızlığımla örttüm. Bazen bundan silkelenmek istiyorum, spor yapıyorum, iyi giyiniyorum, sonra amaaan diyip kabuğuma dönüyorum tekrar.

Daha önceki konularımda anlatmıştım, Doğu Afrika'da bir mülteci kampında ıssız bir köyde cinsel şiddeti önleme programları koordinatörüyüm. Hafta sonları başkente gidiyorum. Burada bir oda kiraladım. Geçenlerde başkentte bir restoranda bir konser verdim ve konseri kayda alan kişiyle, buralı bir adamla tanıştım. Çok nazik, tatlı, sevecen, müzik zevklerimizin uyuştuğu... filan biriydi. Arkadaş olduk, ara sıra görüştük. En son görüşmemizde sarılmaya çalıştı, senden çok hoşlandım dedi, istemediğim halde fiziksel yakınlaşmada ısrar etti. Kendimi çok kötü hissettim ve bir daha buluşma isteklerini hayır da demeden, ya olur denk gelirse, bakarız filan diye geçiştirdim (ki sanırım hatam da buydu, hayır dememek, açık açık rahatsız oldum bir daha görüşmeyelim dememek. Cevap alamadıkça peşimi bırakır sandım).

En son iki hafta önce şehre gelip gelmediğimi sordu, ben de evet ama meşgulüm yazdım. Çok sinirlendi ve benimle konuşmayı kesti, umursamadım. Aynı akşam ev arkadaşım bir parti verdi, zil zurna sarhoş oldum, bir gece kulübüne gittik. Zaten bu şehirde gece külübü sayısı çok az olduğu için bir de baktım karşımda tip tip bana bakıyor. Sonra kolumdan tuttu ve konuşmamız lazım diyerek o sarhoş halimde 20 dakika boyunca ne kadar kaba olduğumu, şehre gelince onu aramaya söz verdiğimi (vermedim), görüşmek istemiyorsam, rahatsız olduysam neden söylemediğimi vs saatlerce anlattı. En sonunda sabrımı taşıran şu lafları etti:

Sen beyazsın tabi hayat sana güzel. Tam bir beyaz gibi davrandın. Beyazsın çünkü. Ayrıcalıklısın.

Bu adamın anne babası soykırımda ölmüş, çocukluğunu mülteci olarak geçirmiş. Buralıların çoğu öyle. O yüzden her beyazı (Suriyeliyi, Afganı, Iraklıyı filan da) ayrıcalıklı, zengin, şanslı, şımarık görüyorlar ve sokaklarda "white man! give me money" (beyaz adam bana para ver) diye bağırıyorlar. Zaten 2 senedir bu tavırdan çok bıktım. Hem de bana ırkçılık kartını oynayarak eski sevgilim gibi suçluluk hissettirerek manipüle ederek ilişki dilenmesi o kadar ama o kadar sinirimi bozdu ki, bir anda, o sarhoşlukla ne olduğunu anlamadan çılgın gibi, histerik gibi, avaz avaz bağırmaya başladım:

Sen benim nereden geldiğimi biliyor musun?

Benim arkadaşlarım hapiste gerizekalı sen ne beyazlığından bahsediyorsun? (doğru bu arada bu arkadaşlarım, akademisyen olanlar filan hapisteydi, beraat ettiler)

Sonra da çıldırmış gibi şu cümleyi bağırarak tekrar ettim mekanın ortasında:

Ben tecavüze uğradım. Ben tecavüze uğradım gerizekalı. Ben tecavüze uğradım.

Bir yandan da çocuğa birkaç tokat attım. (Asla bundan gurur duymuyorum).

Bunları yaparken sanki ben ben değildim. Bedenimin dışına çıkmış gibi benliğim, dışardan, tepeden, bağırarak çığlıklar atarak tokat atan kadını izliyor öyle. Sanki bir yabancıyı izliyor gibi, hafifçe gülerek. "Ne yapıyor lan bu?" diyerek. Çok tuhaftı. Hayatımda hiç böyle bir şey yaşamadım. Bir daha da yaşamam galiba.

Neyse mekandaki garsonlar çok kibar bir şekilde dışarı çıkardı beni. Sendeleye sendeleye, içim boşalmış gibi evime yürüyorum, bir baktım arkamdan geliyor.

Bana vurdun hem de 4 5 kere, farkında mısın? dedi.

İnanılmaz sakin bir şekilde: "Evet, özür dilerim" dedim.

"Şu an beni seni taciz etti sanıyorlar, beni bir daha mekana almayacaklar, geri gelir misin benimle?" diye sordu.

Yine aşırı sakin bir şekilde: "Alırlar mı ki geri?" dedim.

Sonra gerçekten gittim adamla tekrar içeri girdim, yarım saat öyle sakince oturduk, sonra çıktım.

Ertesi sabah midem bu yaşanan olaylardan (ve içtiğim cinlerden, votkalardan) o kadar bulanıyordu ki adamı engelledim.

Bir yandan kendime "sen şiddete karşı birisin, bir insana nasıl vurursun?" diyordum, acaba bende şiddet eğilimi mi var, normal değil miyim, diyordum, aşırı utanıyordum.

Bir yanım ise, "Aman o da hak etti, engelle geç, durma üzerinde, unut gitsin, kadının tokadı ile erkeğinki aynı acıtmaz" diyordu.

Sonrasında bu düşüncemden de utanıyordum, şiddetin kadını erkeği olmaz diye. Sonra aklıma öncesinde beni taciz ettiği geliyordu. Sonra yine kendime sinirleniyordum neden açık açık hayır demedim diye.

Yani bütün manipülatör erkekleri kendime çekiyor olamam. Neden hep bu hikayeler benim başıma geliyor? Ya birinden çok hoşlanıyorum ve yüz bulamıyorum ya da bendeki zayıflığın kokusunu alan erkekler gelip suçlu hissettirerek bir şeyler koparmaya çalışıyor (para veya seks).

Altı senedir yalnızım. O heriften hemen sonra çok daha iyi kalpli, kendim gibi yengeç burcu bir erkekle çıktım. O da 16 yaşında tecavüze uğramıştı. Hala arkadaşız. Geçenlerde Türkiye'ye gittiğimde buluştuk.

Sonsuza kadar yalnız kalmaktan korkuyorum, dedim ona.

Bence yalnızlıktan korkma, yanlış insanlarla beraber olmaktan kork, yalnız da kalmayacaksın, takma kafana bunları dedi.

Bazen diyorum ki yalnız olmak, bir ilişki içerisinde olmamak en iyisi şu an belki de. Kendime dönmek, kendi yaralarımı sarmak. Altı yıl mı artık neyse, belki bir altı yıl daha sürsün, ne olacak ki, diyorum, sen kendine dön, kendini sev diyorum. Haklıyım da bence.

Neden anlattım bunları bilmiyorum. Ama içimi dökmek iyi geldi. İyi ki varsın KK.
Başlığa cevap,zorun neydio_O
Kutadgu bilig'e rakip mi ciktin nasıl konu o:olamaz:
 
Vay evlendi demek umarim mutludur simdi :)

Muhtemelen Ben biraz yanlis anladim sizi.
Buraya dan dan yaZınca okuyana itici gelmiştir belki ama aramızda lakabı bile vardı bu hızlılığıyla ilgili, takılıp gülerdik ona kızmazdı. Lakabı deşifre olmayım diye yazmıyorum belki tanıyan çıkar malum yurt kalabalık ortam. Evet evli ve bir oğlu var hep mutlu olsun inşallah
 
Aslinda ne kadar güçlü bir kadinsin... ve yaşadığın kötü şeyleri bu şekildeki insanlara yarar saglayacak bir yerde calisarak yararli bişeye dönüştürmüssun. Kesinlikle takdir edilecek cok seyin var.
Ama bu konuda bence yardim alman lazim.
Benim bir ev arkadaşım vardi. Oyle guzel bir kiz da değildi ama enerjisi resmen "takil peşime" diyordu. En basitinden yasadigimiz yerdeki firinci, bindigi otobusun şoförü... defter almak icin gittigi yer "depodan cikartayim" der,defterin icine not ve numarasini yazardi, kontur doldurdugu yerdeki adam numarasini alir arardi, benim 5 gun boyunca durup gayet nezih nezih takildigim bir yardim standi vardi. Oraya beni almaya 5 dkligina gelmisti ve o ortamdaki birisi sonradan pesine takılmışti... emlakcisi kantincisi... 4 sene o sehirde yasadim bir kisiden olumsuz bir bakis bile gormemistim. Ama bu kizla gittigimiz bir konser dönüşü bir araba laf atip bizi takip etmisti,hatta biz karsi kaldirima gecmistik kurtulmak icin ters yol olmasina ragmen oraya da gelmislerdi.
Erkekler bazi seylerin kokusunu aliyor bence. Ben ev arkadasim olarak düşünürsem kizin buyuk bir ozguven sorunu vardi. Lise yillarinda yasadigi bir cinsel istismar da vardi. Ilgi bagimlisiydi. Cok severdi "su bana bakti bu bana yazdi" diye anlatmayi. Insanlara da , otobus soforu amca bile olsa net bir sekilde HAYIR LAN NE MUNASEBET demezdi... erkekler de kokusunu almis gibi ille de sansini denerdi...
Sizin durumunuzda da bütün manipülator erkekleri kendinize cekiyorsunuz. Belki de boyle bir çekiminiz vardir. Gecen instagramda bir reklam gormustum psikolojik terapi grubuna aitti sanirim. "Hep ayni tarz iliskiler mi yasiyorsunuz? " gibi bir cumle kurmuştu. Kisinin bakisacisini degistirip yasadigi iliskilerin degistirebilecegine iliskin birseydin sanirim. Keske daha iyi hatırlasaydim :KK43: belki de bu tarz hizmet veren bir yere gitseniz bazi seylere yarari olabilir... bilemedim ki 🙄

Bana yıllar önce tanıştığım bi kadını hatırlattı bu bahsettiğiniz kız.. Defalarca farklı kişiler tarafından tacize uğrayan bi kadın tanıdım,bi keresinde hatta tecavüze uğramasına ramak kala kurtarışmıştı. İnanılmaz cilveli bi kızdı,uzun göz temasları kurup saatlerce dinlerdi insanı,fazlasıyla hümanistti her insanın içinde iyi bi çocuk olduğuna inanırdı,onun bu halleri çok sinirlendirirdi beni kendimce bunun tam tersi bi kadın olmalıyım yoksa tacize maruz kalırım diye korkmuştum sanırım. Lütfen terapiden geçin mutlaka kırın şu döngüyü. Ben çok üzülüyorum konusahibi size ve o arkadaşıma da.. @En buyuk kk
 
İNANMIYORUM SİZE. Gerçekten MC (kuzey ay düğümü- 10. ev) balık burcunda. Mars da balık burcunda haritamda. İnsani yardım alanında çalışır bu kişiler denmişti bir kere bir astrolog demişti bana, ki gerçekten şu an o işi yapıyorum.
Eğer doğum tarihiniz 3 aralık 1987-22 mayıs 1989 arasındaysa şu linke bir göz atın bu sizin burcunuz

 
Ay naparsın da üzersin allah aşkına çok merak ettim :)) sanal alemdeki bu seni üzerim, kalbini kırarım, canını sıkarım tarzı yorumlar beni çok güldürüyor
Bos ver sunu canim cevap vermedim burda.. arayip bulup eski bir konuma yorum bile yapmis, benle ugrasacakmis 😂 yazik kuyruguna bastim cani cok acidi demekki:))
 
birincisi yurt disindan dön guzle bi tedavini ol.o sure zarfi icinde erkek sinege bile yaklasma.tedavin bitsin hayatina bi sayfa ac ve eskileri dusunme.orda kalmak sana hic iyi gelmeyecek
 
Kk sen çok donanımlı ve cesur bir kadınsın, ne güzel mesleki tecrübelerin var yerinde olmayı isterdim hep merak ederim normalin dışındaki yaşantıları, plazada ofiste çalışsan bu kadar anlatacak hikayen olmazdı. Birçok insan da afrikaya çalışmaya gidecek kadar gözü kara değildir mesela. Kendine bir dışarıdan bak ne güzel özelliklerin olduğunu bir gör. Sorunlarının temelinin de farkındasın üstelik, geriye bunların üstesinden gelmek kalıyor. Hepimiz hayatta öyle ya da böyle zorlandık imtihanlar geçirdik, senin payına da bunlar düşmüş aş artık da kapat bu meseleleri, hayatını ve ruhunu kişiliğini güzelleştirmeye bak. Orada yalnız kalmışsın çok onun da etkisi vardır bu sorgulamalarında.
 
Bos ver sunu canim cevap vermedim burda.. arayip bulup eski bir konuma yorum bile yapmis, benle ugrasacakmis 😂 yazik kuyruguna bastim cani cok acidi demekki:))
Hayır yani ciddi ciddi üzebileceğini mi düşünüyor meraktan sordum :KK30: Başka yorumlarda da görüyorum bazen kalbini kırarımlar falan. Böyle tripler komik değil mi ya ne kadar ciddiye alıyorlar bazıları kendilerini. Sen bana kötü yorum yazdan ne yazmasan ne yastığıma kapanıp ağlayacak mıyım sanki, neyse dağıtmayım güzelim konuyu
 
çocukluktaki hiperaktivite büyüyünce yerimi bağımlılığa bırakıyor malesef...hiz bağımlılığı, alkol gibi... çok iyi psikologa ihtiyacınız var

O dediğiniz çocukluktan itibaren Ritalin vb. İlaçları kullananların ileride bağımlılığa daha meyilli olması. Bazı kimyasal sebeplerden + adhd ilaçlarının bilinçsiz reçete edilmesinden kaynaklı. Ve adhdli kadınlarda %13 erkeklerde %27 bağımlılık oranı gibi birşey var. Hiperaktif çocuklar büyüyünce bağımlı olur gibi birşey kesinlikle yok.

Bi de karakteriyle ilgili şikayet ettiği kendini suçlu hissetme, itiraz edememe gibi konular otoriter anne figürüyle ya da konu sahibinin bahsettiği uzun süreli ilişkisinde yaşadığı duygusal istismarla ilgili olabilir. Ya da bambaşka birşeyle de alakalı olabilir.

Son olarak aklıma gelmişken konu sahibine yazayım. Geçenlerde bm gönüllüleri arasında sıkça cinsel istismar vakaları yaşandığı ve konunun genelde hasıraltı edildiğiyle ilgili bir makale okumuştum. Azınlıkta kalan ve kendi destek çemberini arkada bırakıp bilmediği bir kültüre adapte olmaya çalışan bir kadının daha savunmasız bir konumda olması da, sosyal etkileşimlerde hedeflediği sınırları çizememesi de anormal değil. Sen kendindeki eksiklikleri, hataları önden değerlendirip önümüze döktüğün için biz bunların üzerinden yorum yapıyoruz ama kendini yargılama konusunda aşırı eleştirel olmaktan kaçın bence. Kalkıp Afrikanın bir köyünde sıfırdan hayat kurmak her yiğidin harcı değil.
 
Tekrar tekrar aynı döngüleri yaşamamak için ruhen bir değişim, güçlenme yaşamalısın. Senin bu kişilik yapını inan tanıyorum, anladım, çünkü teğet geçtiğim ve artık iyi ki kurtuldum o halimden dediğim bir hal bu. Beni sanatla uğraşmam, işimde giderek kendimi gerçekleştirmenin verdiği özgüven, bazen yabaniliğim ve en çok da hayatın karşıma insanlar aracılığıyla çıkardığı dersler kurtardı. Nedir kurtulduğum, biraz sert söyleyebilirim ama manasız bir mazoşizm ve hep hassas olduğum için başıma bunlar geliyor tadında bir hassasiyet pornosu. Yani ağzımızla değil, gerçekten derinden seçimlerimizle, irademizle, kapasitemizle yüzleşmek lazım. Ben de 20li yaşlarımın ortasına kadar içine kapanık ve platoniklerle dolu kapalı bir hayat yaşarken bir anda çapımı aşan ilişkilerin içinde kullanıldım, süründüm, hayatı kendime dar ettim. Cesur davranacağım diye taşkınlıklar da yaptım, toparlanacağım diye en verimli senelerimde eve de kapandım. Yani diyeceğim, ne zaman 'bende hata, ben heyecan olsun diye saçma sapan tiplerin peşinden gittim, kalbimle yaşıyorum diye olmayacak dualara amin dedim, ben zorladım, boşver sefam olsun, benim zayıflığımdı' dedim kuş gibi hafifledim. İnsan korktuğunu, zoru, tehlikeyi çeker kendine eğer şansız, fazla hassas vs. olduğuna inanırsa ve devamlı dile getirirse. O zaman öyle lazımmış, öyle istemişim var mı! dediğin zaman bu onaylanma, doğru anlaşılma, takdir edilme açlığından da kurtulursun, her alanda elinden geleni yapmanın vicdan rahatlığıyla özgüvenle sakinlikle yaşar gidersin. Yurtdışında hele bu şartlarda yaşadığına ve çalıştığına göre cesursun, özgür ruhlusun, donanımlısın. Bu seni çok daha sakin bir güçle çevrili, net davranan bir insan yapmalı. Of çok yazdım ama diyorum ya ben bu kendine eziyet etme sanatının yarısından döndüm, dönemeyen bir tanıdığım - yengeç burcu senin kadar olmasın :KK12:- insanlar hakkımda niye böyle düşünüyor diye diye her yerde sızlanan biri oldu iyice ve kanser geçirdi, hala da akıllanmadı malesef. İçini dökmüşün iyi olmuş, barda da cinnet geçirmişin inan o da iyi olmuş, patlama iyidir ama artık huzura doğru sıçramak için kullan bunu...
 
En yakınlarım genelde beni, her şeye çok kolay hayır diyen ve bencil bir insan olarak tanımlarlar.

Benim de, acı çekmekten hoşlanan, melankolik, ağlak, aşk filmlerindeymiş gibi yaşayan, takıntılı erkekler peşimi bırakmıyor. 😒

Dönüp dolaşıp aynı tipleri kendime çekiyorum.

Yani diyeceğim o ki, benim gibi de olmayın. Denge iyidir.
 
Canım benim lütfen dikkatli ol.. Hayat kötü insanlarla dolu.. Bak bilmiyorum bu dediğime inanırmısın ama Hayat ın sana öğretmek istediğini, öğrenene kadar bu tür insanlar hep karşına çıkıcak.. Her yaşadığın olayda kendine ders çıkartman gerek. Kişisel Gelişim kitapları ve tasavvuf kitapları okursan Kendini tehlikelerden korumuş olursun ufkun daha çok açılır :)
 
Kizlar merhabalar. Evet yukarıdaki başlıkta yazdığım şey iki hafta once başıma geldi ve bazen hatirlayip hatirlayip cok kotu hissediyorum kendimi. Sizin dusuncelerinizi merak ediyorum. Biraz uzun olacak katlanabilenler okuyup yorum yapabilirse çok sevinirim.

31 yaşındayım. 2012 senesinde, 24 yaşımdayken, benden 5 yaş büyük bir adamla tanıştım. İnanılmaz ısrar etti hayatıma girmek için. Başından beri bir şeyler yanlıştı biliyordum. Sanki elimi kaptırsam kolumu kurtaramam gibi geliyordu. Ama başlarda o kadar ama o kadar iyi ve aşıktı ki içimdeki o kötü sezgiye aldırış etmedim ve ona bir şans verdim. Mavi sakal öyküsünü bilir misiniz, tıpkı onun gibi işte. 3 sene süren bir ilişki yaşadık, bu sürede duygusal ve son 1 senede dozu gittikçe artan cinsel şiddet gördüm. Sonra beni başka biri için terk etti, iyi ki etti, kurtulmuş oldum. Ondan ayrıldıktan sonra başıma iki kere daha bu şekilde psikopat erkek şiddeti vakası (ölüm tehditleri, numaramı dağıtmalar, bir kere tecavüz olarak adlandırabileceğim bir olay) geldi. Ama atlattım hepsini.

Bu dönemlerden bana kalan bir türlü veremediğim 30 kilo, insülin direnci, aylar süren terapi, hala kullandığım antdepresanlar, ve erkeklere duyulan deriiiiin güvensizlik oldu. Hani bir laf var ya internette "seks yapmıyorum donu" "seks yapmıyorum eşortmanı" ha işte onları ben giyiyorum. Bir zamanlar (yıllar yıllar önce) her görenin "ay sen ne güzel kızsın" dediği bakımlı, ince, fit, genç kadını 30 kiloyla, halamdan kalan kıyafetlerle bakmsızlığımla örttüm. Bazen bundan silkelenmek istiyorum, spor yapıyorum, iyi giyiniyorum, sonra amaaan diyip kabuğuma dönüyorum tekrar.

Daha önceki konularımda anlatmıştım, Doğu Afrika'da bir mülteci kampında ıssız bir köyde cinsel şiddeti önleme programları koordinatörüyüm. Hafta sonları başkente gidiyorum. Burada bir oda kiraladım. Geçenlerde başkentte bir restoranda bir konser verdim ve konseri kayda alan kişiyle, buralı bir adamla tanıştım. Çok nazik, tatlı, sevecen, müzik zevklerimizin uyuştuğu... filan biriydi. Arkadaş olduk, ara sıra görüştük. En son görüşmemizde sarılmaya çalıştı, senden çok hoşlandım dedi, istemediğim halde fiziksel yakınlaşmada ısrar etti. Kendimi çok kötü hissettim ve bir daha buluşma isteklerini hayır da demeden, ya olur denk gelirse, bakarız filan diye geçiştirdim (ki sanırım hatam da buydu, hayır dememek, açık açık rahatsız oldum bir daha görüşmeyelim dememek. Cevap alamadıkça peşimi bırakır sandım).

En son iki hafta önce şehre gelip gelmediğimi sordu, ben de evet ama meşgulüm yazdım. Çok sinirlendi ve benimle konuşmayı kesti, umursamadım. Aynı akşam ev arkadaşım bir parti verdi, zil zurna sarhoş oldum, bir gece kulübüne gittik. Zaten bu şehirde gece külübü sayısı çok az olduğu için bir de baktım karşımda tip tip bana bakıyor. Sonra kolumdan tuttu ve konuşmamız lazım diyerek o sarhoş halimde 20 dakika boyunca ne kadar kaba olduğumu, şehre gelince onu aramaya söz verdiğimi (vermedim), görüşmek istemiyorsam, rahatsız olduysam neden söylemediğimi vs saatlerce anlattı. En sonunda sabrımı taşıran şu lafları etti:

Sen beyazsın tabi hayat sana güzel. Tam bir beyaz gibi davrandın. Beyazsın çünkü. Ayrıcalıklısın.

Bu adamın anne babası soykırımda ölmüş, çocukluğunu mülteci olarak geçirmiş. Buralıların çoğu öyle. O yüzden her beyazı (Suriyeliyi, Afganı, Iraklıyı filan da) ayrıcalıklı, zengin, şanslı, şımarık görüyorlar ve sokaklarda "white man! give me money" (beyaz adam bana para ver) diye bağırıyorlar. Zaten 2 senedir bu tavırdan çok bıktım. Hem de bana ırkçılık kartını oynayarak eski sevgilim gibi suçluluk hissettirerek manipüle ederek ilişki dilenmesi o kadar ama o kadar sinirimi bozdu ki, bir anda, o sarhoşlukla ne olduğunu anlamadan çılgın gibi, histerik gibi, avaz avaz bağırmaya başladım:

Sen benim nereden geldiğimi biliyor musun?

Benim arkadaşlarım hapiste gerizekalı sen ne beyazlığından bahsediyorsun? (doğru bu arada bu arkadaşlarım, akademisyen olanlar filan hapisteydi, beraat ettiler)

Sonra da çıldırmış gibi şu cümleyi bağırarak tekrar ettim mekanın ortasında:

Ben tecavüze uğradım. Ben tecavüze uğradım gerizekalı. Ben tecavüze uğradım.

Bir yandan da çocuğa birkaç tokat attım. (Asla bundan gurur duymuyorum).

Bunları yaparken sanki ben ben değildim. Bedenimin dışına çıkmış gibi benliğim, dışardan, tepeden, bağırarak çığlıklar atarak tokat atan kadını izliyor öyle. Sanki bir yabancıyı izliyor gibi, hafifçe gülerek. "Ne yapıyor lan bu?" diyerek. Çok tuhaftı. Hayatımda hiç böyle bir şey yaşamadım. Bir daha da yaşamam galiba.

Neyse mekandaki garsonlar çok kibar bir şekilde dışarı çıkardı beni. Sendeleye sendeleye, içim boşalmış gibi evime yürüyorum, bir baktım arkamdan geliyor.

Bana vurdun hem de 4 5 kere, farkında mısın? dedi.

İnanılmaz sakin bir şekilde: "Evet, özür dilerim" dedim.

"Şu an beni seni taciz etti sanıyorlar, beni bir daha mekana almayacaklar, geri gelir misin benimle?" diye sordu.

Yine aşırı sakin bir şekilde: "Alırlar mı ki geri?" dedim.

Sonra gerçekten gittim adamla tekrar içeri girdim, yarım saat öyle sakince oturduk, sonra çıktım.

Ertesi sabah midem bu yaşanan olaylardan (ve içtiğim cinlerden, votkalardan) o kadar bulanıyordu ki adamı engelledim.

Bir yandan kendime "sen şiddete karşı birisin, bir insana nasıl vurursun?" diyordum, acaba bende şiddet eğilimi mi var, normal değil miyim, diyordum, aşırı utanıyordum.

Bir yanım ise, "Aman o da hak etti, engelle geç, durma üzerinde, unut gitsin, kadının tokadı ile erkeğinki aynı acıtmaz" diyordu.

Sonrasında bu düşüncemden de utanıyordum, şiddetin kadını erkeği olmaz diye. Sonra aklıma öncesinde beni taciz ettiği geliyordu. Sonra yine kendime sinirleniyordum neden açık açık hayır demedim diye.

Yani bütün manipülatör erkekleri kendime çekiyor olamam. Neden hep bu hikayeler benim başıma geliyor? Ya birinden çok hoşlanıyorum ve yüz bulamıyorum ya da bendeki zayıflığın kokusunu alan erkekler gelip suçlu hissettirerek bir şeyler koparmaya çalışıyor (para veya seks).

Altı senedir yalnızım. O heriften hemen sonra çok daha iyi kalpli, kendim gibi yengeç burcu bir erkekle çıktım. O da 16 yaşında tecavüze uğramıştı. Hala arkadaşız. Geçenlerde Türkiye'ye gittiğimde buluştuk.

Sonsuza kadar yalnız kalmaktan korkuyorum, dedim ona.

Bence yalnızlıktan korkma, yanlış insanlarla beraber olmaktan kork, yalnız da kalmayacaksın, takma kafana bunları dedi.

Bazen diyorum ki yalnız olmak, bir ilişki içerisinde olmamak en iyisi şu an belki de. Kendime dönmek, kendi yaralarımı sarmak. Altı yıl mı artık neyse, belki bir altı yıl daha sürsün, ne olacak ki, diyorum, sen kendine dön, kendini sev diyorum. Haklıyım da bence.

Neden anlattım bunları bilmiyorum. Ama içimi dökmek iyi geldi. İyi ki varsın KK.
Bence Türkiyeye dönün.Yeni bi sayfa açın.Artık net cevaplar verin.Yasadıgınız seyler kolay değil.Dua edın.Ve artık yanınızda guvendıgınız bırı olmayınca sarhoş olmayın.
 
1- asla kendini "şiddet uyguladin" diye suclu görme. Asla suçlu değilsin. Ic güdüsel bir davranış sergilemişsin ve doğru olani yapmışsın. Belkide kendini ilk defa korumuşsun ve doğru olani yapmışsın.

2- yanlış anlama ama şuanda sahip olduğun meslek ruh sağlığına iyi gelmiyor. lütfen kendi sağlığini, mutluluğunu ve HAYATINI ön plana koy. Kimse senden önemli değil!

3- hayir demeyi öğren. Aslinda sorun hayir diyememek değil- sorun senin icinden gelen "onarma" isteği. Başka insanlara yardim etmek yerine kendine yardim et. Ruhunun yaralarini sar... başkalarına verdiğin sevgiyi kendine ver, diğer insanlari değilde kendinin cigliklarina kulak ver. Eğer gerçektende yardim etmek istiyorsan kendinden başla. Kendine yardim et.
 
Eğer doğum tarihiniz 3 aralık 1987-22 mayıs 1989 arasındaysa şu linke bir göz atın bu sizin burcunuz

Konu sahibinden özür diliyerek bişey sormak istiyorum ne kadar biligilisiniz ben hic anlamiyorum bu harita yükselen işlerinden bide benim doğum tarihimi yazsam bakarmısınız?🙈
 
Konu sahibinden özür diliyerek bişey sormak istiyorum ne kadar biligilisiniz ben hic anlamiyorum bu harita yükselen işlerinden bide benim doğum tarihimi yazsam bakarmısınız?🙈

Bütün burçlara hakim değilim ama Ruhsal Astroloji diye bir kitap bulmuştum Jan Spiller yazarı. Daha sonra bu kitaptaki burçları detaylı olarak web sitelerine de yazmışlar. Aşağıdaki linkte tarih listesi var oradan kendi burcunuzun hangi tarih aralığında olduğunu bulun. Sonra burcunuzu "kuzey ay düğümü ....." diye aratın googledan. Bu normal burcunuz değil ama. Örneğin siz kovasınızdır kuzey ay düğümünüz oğlakta çıkar. Bu şekilde bulabilirsiniz. Çok tutarlı anlatıyor ben çok sevmiştim
 
Back